Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/244 E. 2022/186 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/244
KARAR NO : 2022/186
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ: 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davalı tarafa oto lastiği ve akü satışı yaptığını, bu satışların cari hareket dökümü, e posta yazışmaları ve sipariş fişleri ile sabit olduğunu, bu alışverişler nedeniyle davalının müvekkiline 12.080,03 TL borcu bulunduğunu, borcunu ödemesi hususunda defalarca sözlü uyarıda bulunulduğunu, mesaj ve mutabakat mektupları gönderildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile örnek :7 düzenlenerek İlamsız takibe geçildiğini, borçlunun yapılan icra takibine itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu, eldeki davanın ikame edilmesinden önce arabuluculuk müessesine başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine eldeki davanın ikame edildiğini, sonuç itibariyle davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış olduğu icra takibe itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle borçlu aleyhine asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yetki mahkeme ve icra dairelerinin Serik İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu bu nedenle yetki yönünden itiraz ettiklerini, davacının dava dilekçesi ekinde bildirdiği delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davacı tarafa icra takibine konu edilen mal ve hizmetlerden kaynaklı bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin geçmiş dönemde davacıdan bir kısmım mal ve hizmet aldığını ancak alınan bu hizmetlerin bedellerinin farklı kişilere ait kredi kartları ile ödendiğini, bu nedenle takip konusu faturalara ilişkin müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, açıklanan nedenlere öncelikle yetki yönünden itirazlarının kabulünü, yetki itirazlarının kabul görmemesi halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak takipte bulunan davacının asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davalı yetkili yerin Serik Ticaret mahkemeleri olduğunu beyan etmiş ise de, usulünce bir yetki itirazının kabulü için yetkili yer mahkemesinin de doğru gösterilmesi gerekmektedir. HSK kararı gereği, Serik ilçesindeki mahkemelerde ticari dava görülemeyecek olup, buradaki ticari uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme Alanya ticaret mahkemesidir. Yetki itirazında, yetkili mahkeme doğru gösterilmemiştir. Bu nedenle, yetki itirazı yerinde değildir.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davalının da ticaret siciline kaydının olduğu ve bilanço usulüne göre defter tuttuğu (uyaptan gelen Serik Vergi Dairesi cevabı) anlaşılmıştır.
HMK m. 222 gereği; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. 7251 sayılı kanunla, 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir; “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” Usul hükümleri derhal uygulanırlılık ilkesine tabidir.
Davacı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Antalya Kurumlar vergi dairesi Müdürlüğü … vergi Kımlık numarasında kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi …Turizm Otomotiv. Pet.İnş.Taş.San.Tic.Ltd.Şti. şirketinin tarafıma ibraz edilen 2019 ve 2020 yılı ticari defter kayıtlarını 1 Seri No lu Elektronik Defter Tutma Genel Tebliğ uyarınca elektronik ortamda (e-Defter) tuttuğu, bu hususla ilgili Mali Mühür, E İmza, Berat ve Elektronik Sisteme sahip olduğu, davalı tarafın tarafıma ibraz etmiş olduğu 2019 ve 2020 yılı ticari defter kayıtlarının TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliğini taşıdığı, davacının 2019 ve 2020 yılı ticari defter kayıtlarında davalıya ait carisini … nolu hesap kodlarından takip ettiği, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturaların davacının kanuni defterlerine usulüne uygun ve süresinde işlendiği, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturaların açık fatura olduğu, tarafların dosya kapsamına kazandırılan Ba-Bs formları beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıda 12.055,73 TL Alacaklı gözüktüğü, dosya kapsamına Davacı tarafın Davalı tarafı takip öncesi yasanın öngördüğü şekilde temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle yukarıda yer alan asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi kapsamında yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı tarafça Davalıdan takip talebinde 23.121,71 TL Asıl Alacak, 1.542,65 TL İşlemiş faiz olmak üzere takip tarihi itibariyle 24.664,36 TL talep edildiği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, iş bu rapordan sonra davada haklılıklarının anlaşıldığı ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de davacının tek başına ticari defterlerinin, davalı ticari defterleri incelenmeden veya incelenmesi için fırsat verilmeden, lehe delil olması mümkün değildir. Davalının da ticari defterlerinin incelenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davalının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmıştır. Davalı taraf, talimatta belirtilen kesin süre içinde ticari defterlerini sunmadığı gibi bulunduğu yeri de bildirmemiştir.
Davalı ticari defterlerini sunmadığı için davacı defterleri lehe delil olma niteliğine sahiptir.
Tüm dosya kapsamı, davacı ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporu, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacı ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olması, dava değeri göz önüne alınarak; davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır: a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı, c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı, d)Talep olmalı, e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki şartların var olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, 12.055,73 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 2.411,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 82,98 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 740,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplam 137,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 729,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya vreilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır