Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/236 E. 2022/588 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/236
KARAR NO : 2022/588
DAVA : Alacak
ASIL DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARŞI DAVA TARİHİ :07/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kardeşi …’ün davalı banka nezdindeki kredi borçlarına kefil olduğunu ve şahsına ait …ili …İlçesi …Mah. …ada …parsel …nolu bağımsız bölümünü banka lehine ipotek tesis ettiğini, kardeşinin …tarihinde vefatı üzerine mirasçılarının mirası reddettiğini ve bankanın müteselsil kefil sıfatıyla alçağını davacıdan talep ettiğini, davacının icra takibi korkusu ile kredi borçlarına karşılık ödemeler yapıldığını, banka tarafından tüm borcun kapatılması aksi halde icra takibi başlatılacağının be ipoteğin paraya çevrileceğinin bildirilmesi üzerine …tarihinde toplam …TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, oysa ki kefaletin eş rızası olmadan alındığını ve ayrıca ipotek senedinde yer almayan borçlardan sorumlu tutulduğunu, davacıdan tahsil edilen çek sorumluluk bedeli ile henüz ibraz edilmemiş çeklerin risklerine karşılık nakit depo bedelinin tahsil edilmesinin hatalı olduğunu, davacının kefaletinin gayri nakdi krediler nedeniyle doğabilecek riskleri karşılamadığını, böyle olmasına rağmen çek bedellerini ve ibraz edilmeyen çeklerin banka sorumluluk bedellerini depo ettirerek fazladan tahsilat yapılmış olduğunu, bunun dışında davacının kefaletine dair Genel Kredi Sözleşmesinde bulunmamasına rağmen ve yine kredi kartı sözleşmelerinde herhangi bir kefaleti olmamasına rağmen kredi kartı borçlarını da tahsil ettiğini, Kredi ve …borçlarına ilişkin bankaca asıl alacak ile faiz tahakkuklarında fazladan bedel tahsil edildiğini, krediler gününden önce ödenmesine rağmen erken ödeme indirimi uygulanmadığını, bir kısım kredinin sorumluluk kapsamı dışında olduğunu, özellikle …borçlarının kefaletin kapsamı dışında olduğunu, fazladan yapılan bu tahsilatın da iadesi gerektiğini, sonuçta, davalı bankanın ipotek ve kefalet nedeniyle davacının sorumluluğunda olmamasına rağmen haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesini, dava değerinin sonradan artırmak üzere, şimdilik …TL alacağın, davalıya ödemenin yapıldığı tarihlerden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı rızaen, cebri icra tehdidi altında olmadan, müteveffanın borcunu kapatma talebinde bulunarak ödeme yaptığını, istirdat davası açılabilmesi koşullarının bulunmadığını, banka müşterisi müteveffa …’ün mirasçılarının mirası reddettiklerini, …ile …tarihinde “Genel Nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesi” akdedildiğini, zaman içerisinde işbu sözleşmenin limitinin birden fazla kez artırıldığını, iş bu sözleşmeye davacının da “müteselsil kefil” sıfatıyla imzaladığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte davacının bekar olduğu ve dolayısıyla eş rızası alınmasına olanak bulunmadığını, sözleşme hükümlerinin okunarak kabul edildiğini ve imzalandığını, sözleşme eki kefalet beyanında, davacının “…’ün …Bankası …’den kullandığı / kullanacağı kredilerden doğmuş ve doğacak borçlarına, mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıdaki tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumuzu kabul, beyan, ve taahhüt ederim” şeklindeki beyanı ve kendi el yazılı ile kefaletin türünün müteselsil olduğunu, kefalet tutarının …-TL (…) olduğunu yazarak keyfiyeti kabul ettiğini, verilen kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğunu, TBK.586 maddesi uyarınca sözleşmeden doğan her türlü borçtan, müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, bunun dışında davacının …tarihli ipotek belgesi ile …’ün doğmuş veya doğacak borçlarına istinaden, 1.derecede %40 değişken faiz ve …TL bedelle banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, sonrasında da …tarihli işlemle, sair tüm şartlar aynen saklı kalmak kaydıyla ipotek bedelinin toplam …TL’ye çıkarıldığını, bu kapsamda davacının taahhütname imzaladığını, resmi senette, koşullar başlığı altında 11. madde ile sıralı tüm koşulların kabul edildiğini, davacının müteselsil kefaletten kaynaklanan sorumluluğunun yanında; davacının, müteveffa …’ün vekil eden Bankaya doğmuş veya doğacak tüm borçlarına istinaden ipotek tesis ettirdiğini, bu ipoteğin türü ve üst sınırı itibariyle de dava konusu edilen bedellerin tahsilinde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde beyan ettiği …-TL’lik kefalet tutarı itibariyle, sözleşmenin kapsamında olan tüm nakdi ve gayri nakdi kredi ve çeşitlerinden doğan borçlardan bizatihi sorumlu olduğunu, davacının ipotek üst sınırı …-TL’ye kadar …’ün borçlarından sorumlu olduğunu, 5941 Sayılı Yasa’nın 3. maddesinde bankalarca verilen çek defterlerinden kullanılıp karşılıksız kalan her bir çek yaprağı için bankanın ödemek zorunda olduğu zorunlu karşılık tutarları düzenlenmiş olup aynı madde uyarınca bu hususun, bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğuna değinildiğini, dolayısıyla çek banka sorumluluk bedelleri ile çek yasal yükümlülük teminatı adı altında tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin, davacının müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında olduğunu, yine bu bedellerin davacının ipotekle de teminat altına alınmış olduğunu, sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığını, yapılan tüm tahsilatların sözleşmeye ve ipotek belgesine dayanarak yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, …ili, …İlçesi, …Mah. …ada, …parselde kain taşınmazını, …tarihli ve …yevmiye nolu ipotek belgesi ile …’ün bankaya doğmuş veya doğacak borçlarına istinaden, 1.derecede %40 değişken faiz ve …TL bedelle vekil eden banka lehine ipotek tesis ettirdiğini ve sonrasında da …tarihli ve …yevmiye nolu işlemle ipotek bedeli toplam …TL’ye çıkarıldığını, bankanın alacaklarının teminatında bulunan, … tarih ve …yevmiye no.lu işlemle vekil eden banka lehine tesis edilen, …’ün (davacının babası) maliki bulunduğu bir başka taşınmaz olan … ili …ilçesi …Mah. …ada, … parselde kain … nolu bağımsız bölüm niteliğindeki mesken üzerindeki …-TL bedelli ipotek de fek edilmek zorunda kalınarak, davacının yanıltıcı ve aldatıcı davranışları neticesinde banka alacağının tümüyle teminatsız kaldığını, davacının maliki olduğu taşınmaz üzerindeki davacı ipoteğinin, davacının kötü niyetli, yanıltıcı ve aldatıcı davranışı ile fek edilmek zorunda kalınması nedeniyle anılan ipoteğin aynı şartlarla yeniden tesis edilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davalı cevap dilekçesinde özetle; …’ün banka nezdindeki tüm borçlarının ödenmiş olduğunu ve bankanın güncel alacağının bulunmadığını, alacağı bulunmayan bankanın davacıya ait taşınmaza ipotek konulmasını istemesinin anlamsız olduğunu, karşı davanın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava, davalı bankanın ipotek ve kefalet nedeniyle davacının sorumluluğunda olmamasına rağmen haksız olarak tahsil ettiği iddia edilen bedellerin iadesi; karşı dava ise davalının yanıltıcı ve aldatıcı davranışları neticesinde banka alacağının tümüyle teminatsız kaldığını, davalının maliki olduğu taşınmaz üzerindeki davacı ipoteğinin, davacının kötü niyetli, yanıltıcı ve
aldatıcı davranışı ile fek edilmek zorunda kalınması nedeniyle anılan ipoteğin aynı şartlarla yeniden tesis edilmesi taleplerinden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri, banka belgeleri dosyaya getirtilmiş olup, mahkememizce dosya bir adet bankacı bilirkişi ve bir adet borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı ve karşı davacı banka ile dava dışı …arasında … tarihli çerçeve kredi sözleşmesi bağıtlanmak suretiyle dava dışı …’ün gerçek kişi tacir sıfatıyla … ticaret isimli ticari işletmesinin finansmanı kapsamında borçlu cari hesap ve taksitli kredi işlemleri yapıldığı, ayrıca dava dışı kredi lehtarına banka nezdindeki ticari mevduat hesabı üzerine keşide edilmek üzere çek karnesi teslim edildiği, Dava dışı …’e davalı ve karşı davacı banka tarafından açılan ve kullandırılan kredilerin teminatı olarak davacı ve karşı davalı …’ın …tarihinde çerçeve sözleşmesinin devamı kefalet sözleşmesinde …TL. üzerinden müteselsil kefil olduğu, dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinde …’ın …tarihinde evlenme kaydı dikkate alındığında müteselsil kefaletinin geçerli olduğu, ayrıca, davacı ve karşı davalı …’ın maliki olduğu mesken niteliğindeki taşınmazının …Tapu Müdürlüğünün …tarih …yevmiye numaralı ipotek sözleşmesiyle dava dışı …’e davalı ve karşı davacı banka tarafınca açılmış ve açılacak her türlü kredi işlemleri ve kefaletlerinden doğacak banka alacaklarının teminatı olarak serbest dereceden istifade hakkıyla 3.dereceden, süresiz ve …TL. bedelle banka lehine ipotek verildiği, söz konusu ve 1.derecede kayıtlı ipoteğin …tarihinde …TL. ilavesiyle …TL’ye çıkarıldığı, diğer taraftan yukarıda sözü edilen çerçeve kredi sözleşmesine dava dışı …ve …’ün müteselsil kefaletleri yanı sıra, davacının babası …’ün maliki olduğu mesken niteliğindeki taşınmazında …tarih …yevmiye numaralı ipotek sözleşmesiyle, dava dışı kredi lehtarının bankadan kullanacağı krediler ve kefaletlerden doğacak borçların maddi teminatı olarak …TL. üzerinden ipotek edildiği, davacı ve karşı davalı …tarafınca dava dilekçesinde ödemelerin haciz korkusu altında tüm bedelleri yatırmak zorunda kaldığı ve sorumluluğunu aşar miktarda tahsilat yapıldığı, davalı ve karşı davacı banka tarafınca yanıltıcı ve aldatıcı davranışların sergilendiği ileri sürülerek yeniden ipotek tesisi talep edilmekle birlikte, davacı ve karşı davacı …’ün vefat eden kredi borçlusunun çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan her türlü kredi işlemlerinden müteselsil kefaleti yanı sıra ipotek borçlusu olarak sorumluluğunun tartışmasız olduğu, banka alacağına muacceliyet verilmeksizin akdi ilişki içerisinde tarafların karşılıklı açık irade ve rızaları dahilinde davacı ve karşı davalı … tarafından yapılan ödemelerin banka tarafından kabulüyle ticari nitelikli kredilerin kapatıldığı ve davalı banka tarafınca ipotek fekki ve kefil sorumluluğunun kalmadığına dair ibra yazısının verildiği belirtilerek;
Davacı ve karşı davalı taraf iddia ve taleplerine konu edilen; Kefil sıfatıyla çek sorumluluk bedellerinin tahsili ve teminat olarak nakit karşılıklarının depo edilmesinin hatalı olduğu, kefaletin gayri nakdi krediler nedeniyle doğabilecek riskleri karşıladığının ileri sürülmesi yerinde olmayıp yukarıda açıklandığı üzere kefaleten yatan paralardan mahsubu yapılan çek sorumluluk bedelleri depo ve/veya bloke karşılığı olmayıp yasal sorumluluk bedeli ödenmekle tazmin edilerek nakdi krediyi dönüşen çek yapraklarından doğan anapara ve faizlerinden oluşan nakdi çek kredilerinin kapatılması işlemi olarak çerçeve kredi sözleşmesi kapsamındadır. Kaldı ki, kefaletin vücut bulunduğu çerçeve kredi sözleşmesinin 10.maddesinde bankanın gayri nakdi teminat mektubu ve çek kredilerinde teminat mektuplarının ve boş çek yapraklarının iadesini veya gayri nakdi risk tutarlarının depo edilmesini talep edebileceği hususu da yazılı bulunduğu; kefalet sorumluluğunda olmamasına rağmen …tarihinde raporda belirtilen ödemeler haricinde son grup rakamı …numaralı kredi kartı borcuna tahsil edilen …TL. ve …Medikal …numaralı kredi kartı için …TL. işlemlere konu krediler kartlarının ticari kart niteliğinde olup olmadığı hususunda dosyada belge ve kayıt bulunmadığı, ticari kart niteliği taşımasa dahi ipotek sözleşmesinin her türlü kredi sözleşmelerini kapsadığının açık olduğu; borçlu cari hesap ve taksitli krediler çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olup, kredi kapamalarında erken kapama indirimi uygulanmadığının iddia edilmesinin anlamı bulunmamaktadır. Zira, ibraz edilen …numaralı taksitli kredinin kredi kapama dekontunda kredinin kalan anapara tutarına akdi faiz işletildiği, ticari kredi işlemlerinde erken kapama indirimi adı altında bir kavram bulunmadığı; tüm kredilerin anapara ve faiz hesaplarının hatalı yapıldığı iddiasının incelenebilmesi için ise davalı ve karşı davacı banka tarafınca borçlu cari hesap kredisi ekstresi yanı sıra, tüm taksitli kredilerin geri ödeme planları ve krediye yapılan ödemeleri gösterir ekran görüntüsü ile kredi lehtarının vadesiz ticari mevduat hesabının …dönemi ekstresinin dosyaya ibraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Rapordan belirtilen hususlar ışığında, itirazların da değerlendirilmesi amacıyla, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Ek raporda özetle; davalı ve karşı davacı banka ile dava dışı …arasında …tarihli …TL. limitli çerçeve kredi sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşme limiti sonuncusu …tarihinde ek sözleşmelerle arttırılmak suretiyle …TL. olduğu, söz konusu sözleşmeyi ve devamı niteliğindeki kefalet sözleşmesini davacı ve karşı davalı …’ın …tarihinde …TL. üzerinden imzaladığı, sözleşme tarihi ve adı geçene davalı ve karşı davacı banka tarafınca teslim edilen dosyada mevcut …tarihli ibra yazısı dikkate alındığında kefaletin geçerli olduğu görüşünde oldukları, söz konusu ibra yazısında, sözleşme kefaleti dolayısıyla kefil sıfatıyla yapılan ödemeden dolayı rehin hakları ve banka alacaklarının teminatını oluşturan taşınmaz ipoteği taşıt rehinlerinin banka alacakları ve rehin haklarından sonra gelmek kaydı ile ve ödeme tutarıyla sınırlı olmak üzere kanunen halef olunduğunun bankaca beyan edildiği; ayrıca kök raporda belirtildiği üzere vefat eden asıl kredi lehtarının kullandığı kredi işlemlerinden doğan banka alacağına muacceliyet verilmeksizin akdi ilişki içerisinde tarafların karşılıklı açık irade ve rızaları dahilinde davacı ve karşı davalı …tarafından yapılan ödemelerin banka tarafından kabulüyle ticari nitelikli kredilerin kapatıldığı ve davalı banka tarafınca ipotek fekki ve kefil sorumluluğunun kalmadığına dair ibra yazısının verildiği açık olup, müteselsil kefaletin geçerliği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu; diğer taraftan, ipotek sözleşmesinin 1.maddesinde dava dışı …’e davalı ve karşı davacı banka tarafınca açılmış ve açılacak her türlü kredi işlemleri, her türlü sözleşmeden kefaletlerden, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeden doğmuş ve doğacak banka alacaklarının teminatı olarak davacı …tarafınca ipotek verildiği, elbette ki davacı vekili itirazının aksine kredi kartı sözleşmesinden ve gayri nakdi kredi işlemlerinden doğmuş banka alacağının ipoteği kapsadığının açık olduğu; ayrıca gayri nakdi çek kredisinden tedbir mahiyetinde depo talebiyle, gayri nakdi kredinin nakde dönüşmesi işleminin davacı vekilince birbirine karıştırıldığı; davacı …tarafından yatırılan paralardan mahsubu yapılan çek sorumluluk bedelleri depo ve/veya bloke karşılığı olmayıp yasal sorumluluk bedeli ödenmekle tazmin edilerek nakdi krediyi dönüşen çek yapraklarından doğan anapara ve faizlerinden oluşan nakdi çek kredilerinin kapatılması işlemi olduğu; bir başka deyişle çek yaprağının tazmin edilmesiyle ortaya çıkan borç bakiyesi artık doğrudan borçlu cari hesap şeklinde işleyen nakdi kredi olduğu; gerek kredi sözleşmesi ve gerekse ipotek sözleşmesi dava dışı …’ün davalı ve karşı davalı bankayla şahsi ve maddi teminat karşılığında yaptığı nakdi ve gayri nakdi tüm kredi işlemlerini kapsadığı; Davalı karşı davacı tarafın itirazları konusunda ise; Müzekkere üzerine sigorta şirketince dosyaya gönderilen …havale tarihli yazıda, dava dışı …’ün Yıllık Hayat Sigortası poliçesinden …tarihinde …TL. tazminat tutarının varis …’e …TL. stopaj tutarının ise vergi dairesine; Tehlikeli Hastalık Teminatlı Hayat Sigortasından …tarihinde …TL’nin varis …’ya ve stopaj tutarının vergi dairesine ödendiği; …numaralı bireysel emeklilik sigortasında brüt birikim değeri …TL. ve …numaralı bireysel emeklilik sigortası birikim değeri …TL’nin ise vefat nedeniyle sonlandırma işlemleri tamamlandığında varislerine ödeme yapılacağı belirtildiği; Sigorta poliçelerinde davalı bankanın dair ve mürtehin olup olmadığı bilinmemekle birlikte, dava dışı asıl kredi lehtarı …’ün borçlarına karşılık sigorta şirketinden ödeme yapılmadığı anlaşılmakta olup, …tarihi itibariyle davacı …’den kredi borçları karşılığının tahsil edilerek kredilerin kapatıldığı ve davalı bankanın karşı davasının davacı …’in ipoteğin fekkini sağladıktan sonra huzurdaki istirdat davasını ikame etmesi nedeniyle açıldığının belirtildiği; kök rapordan sonra tevdi edilen belgelerden; davacı …tarafınca öncelikle, dava dışı asıl kredi lehtarı …’ün …tarihinde vefatını takiben …ve …tarihleri arasında normal akdi ilişki içerisinde üç ayrı taksitli kredilerin vadesi gelen taksitleri ve borçlu cari hesap kredisinin …tarihinde tahakkuk eden devre faizleri karşılığında toplam …TL’nin bankaya ödendiği, …tarihinde ise …TL’nin vadesiz mevduat hesabından hesaben ve …TL’nin doğrudan nakden olmak üzere toplam toplamda …TL. olmak üzere iki ayrı kredi kartı borcu için davacı …tarafından karşılandığı, dava dışı asıl kredi lehtarının …numaralı vadesiz mevduat hesabına ise …tarihinde …TL. ve …TL’nin …kefaleten yatan açıklamasıyla yatırılan paradan ise yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere …numaralı taksitli krediler ile borçlu cari hesap kredisi ve her biri …TL. olan nakde dönüşen çek yaprağı kredilerine mahsuben tahsilat yapıldığı, kredi hesaplarına anapara ve faiz hesaplamalarının hatalı yapıldığı iddiasının ise yerinde olmadığı, yapılan işlemlerin asıl kredi borçlusunun vefatını takiben kredi hesaplarına muacceliyet verilmeksizin normal akdi ilişki içerisinde tarafların karşılıklı açık irade ve rızaları dahilinde kredilerin kapatılmasının sağlandığı ve davalı banka tarafınca ipotek fekki ve kefil sorumluluğunun kalmadığına dair ibra yazısının davacı …’e verildiği, böylece vefat eden asıl borçlu …’ün kredi hesaplarının muacceliyet ve temerrüt işlemlerine konu olmadığı hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 581. maddesi kefalet sözleşmesi;
“Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”
Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında yapılır ve kefalet sözleşmesinin hukuki sebebi alacaklıya teminat sağlamaktır. Kefalet sözleşmesi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir(YHGK., T. 24/05/2017, E.  2017/1135,  K. 2017/1012 )

Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir (TBK m. 12/1). Kefalet sözleşmesi bakımından ise, “kanunda aksi öngörülme” durumu mevcut olup, bazı şekil kurallarına tabi tutulmuştur.
Kefalet sözleşmesinde şekil, madde başlığından de açıkça anlaşılacağı üzere TBK m. 583 de düzenlenmiştir.
Buna göre;
“Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz”
Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir(TBK m. 12/2). Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz. Kanun metninin açık ifadesi gereği kanunda kefalet sözleşmeleri için belirtilen şekil koşulu ispat şekli olmayıp, geçerlilik şeklidir. Kanunda belirtilen şekilde yapılmayan kefalet sözleşmesi hükümsüzdür.
TBK m. 584, kefalet ehliyeti konusunda özel bir hüküm getirmiştir.
TB m. 584 gereği;
“Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” Eşin iznine ilişkin hüküm, kefalet sözleşmesinin şekline dair bir kural olmayıp, maddi bir geçerlilik koşuludur(AYAN, Serkan; Kefalet Sözleşmesinde Kefilin Sorumluluğu, Adalet Yayınevi, Ekim 2013, s. 89)
Evli kişinin yapacağı kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin eşinin iznine bağlanması, kefalet sözleşmesinin geçerliliği için getirilmiş emredici bir hükümdür. Bu nedenle, izin zorunluluğu taraf iradesiyle veya eşin bundan vazgeçmesiyle ortadan kaldırılamaz. İznin bulunmaması veya verilen iznin, kanunun gereklerine uygun olmaması halinde kefalet sözleşmesi geçersiz olur ve bu geçersizlik resen dikkate alınır. Ayrıca,alacaklı, iznin olmadığı halde, kefilin eşin izninin bulunduğunu zannederek kefalet sözleşmesi ekdetmişse, kefalet sözleşmesi yine geçersiz olacaktır, alacaklının bu konudaki iyi niyeti korunmamıştır, (AYAN, s. 89-90)
TBK m. 586 gereği;
“Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyleyükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. “
Bu belirlemelerden sonra dosyaya dönüldüğünde; Dava dışı …’e davalı ve karşı davacı banka tarafından açılan ve kullandırılan kredilerin teminatı olarak davacı ve karşı davalı …’ın …tarihinde çerçeve sözleşmesinin devamı kefalet sözleşmesinde …TL. üzerinden müteselsil kefil olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi heyet raporunda evlenme tarihinin …olması, sözleşme tarihi ve adı geçene davalı ve karşı davacı banka tarafından teslim edilen dosyada mevcut …tarihli ibra yazısı dikkate alındığında; kefaletin geçerli olduğu belirtilmiştir. Kefalet tarihi itibariyle, adı geçenin ise evli olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı ve karşı davalı …tarafınca dava dilekçesinde ödemelerin haciz korkusu altında tüm bedelleri yatırmak zorunda kaldığı ve sorumluluğunu aşar miktarda tahsilat yapıldığı, davalı ve karşı davacı banka tarafınca yanıltıcı ve aldatıcı davranışların sergilendiği ileri sürülerek yeniden ipotek tesisi talep edilmekle birlikte, davacı ve karşı davacı …’ün vefat eden kredi borçlusunun çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan her türlü kredi işlemlerinden müteselsil kefaleti yanı sıra ipotek borçlusu olarak sorumluluğunun tartışmasız olduğu, banka alacağına muacceliyet verilmeksizin akdi ilişki içerisinde tarafların karşılıklı açık irade ve rızaları dahilinde davacı ve karşı davalı …tarafından yapılan ödemelerin banka tarafından kabulüyle ticari nitelikli kredilerin kapatıldığı ve davalı banka tarafınca ipotek fekki ve kefil sorumluluğunun kalmadığına dair ibra yazısı, karşı davanın asıl davadaki taleple bağlantısı/ilişkisi, ödemelerin haciz baskısında yapılmadığının görülmesi, sözleşmeler gereği asıl dava bakımından fazlaya ilişkin bir ödemenin olmadığının anlaşılması dikkate alındığında; ispatlanamayan davalarına ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
(ASIL DAVA BAKIMINDAN)
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan … TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli … ₺ (TL) peşin harcın, davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … ₺ (TL) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk ücreti … ₺ (TL) masrafın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
(KARŞI DAVA BAKIMINDAN)
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan …TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli … ₺ (TL) peşin harcın, davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) peşin harç ve aşamalarda yatan … ₺ (TL) toplamı … ₺ (TL)’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; …₺ (TL) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı karşı davalı vekili …ile davalı karşı davacı vekili …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza