Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/221 E. 2022/325 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/221
KARAR NO : 2022/325
DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı banka ile borçlu … Mim. Müh. İnş. Tur. San. Tic. Ltd Şti firması arasında 02.03.2018 tarihli 750.000 TL limitli ve 08.09.2017 tarihli 500.000 TL. tutarlı 2 adet kredi sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, davalı … Müh. Mim. İnş. Turz. Gıda San. Tic. Ltd. Şti ile …’ın söz konusu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu-müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine Beşiktaş … Noterliği. Noterliği 14.05.2019 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ve eki hesap özetinin borçlu ile kefillere tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen alacaklarının ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliğinin … D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı sonrasında Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takipte borçlu davalıların takibe ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu beyanla, davalı borçluların Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Davacı bankaya müzekkere yazılarak takibe dayanak kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarnameleri, yapılan ödemeler ile tüm kayıt ve belgeler dosyamız arasına celp edilmiştir.
Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası Uyap sistem üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklı davacı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular …, … Mühendislik Mimarlık İnş. Turz. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti, … Mim. Müh. İnş. Turz. San ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 673.720,69 TL asıl alacak, 250.913,66 TL işlemiş temerrüt faizi, 12.545,68 TL ihtiyati haciz vekalet ve masraf olmak üzere toplam 938.079,03 TL alacağın tahsili ile 17/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalıların takibe itiraz ettikleri ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında dava dosyası ve takip dosyası takip tarihi itibari ile talep edilebilecek alacak miktarının tespiti açısından bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 06.09.2021 havale tarihli raporda özetle; ” …Nakdi krediden doğan banka alacağı:

14.06.2019 … kredinin anapara bakiyesi 78.370,22
18.06.2019 …, …, … anapara bakiyeleri 582.915,06

14.06-17.01.2020 217 günlük %25,5 akdi faizi (… kredi) 12.046,16

18.06.17.01.2020 213 günlük %25,5 akdi faizi 87.947,31
İşleyen faizin %5 gider vergisi 4.999,67
İhtiyati haciz vekalet ücreti ve masrafı 899,00
17.01.2020 Takip tarihi itibariyle toplam alacak 767.177,42

Bu durumda, davalıların takiple temerrüt halinde bulunmaları nedeniyle, işleyen faiz ve diğer faiz dışı ferilerin temerrüt-takip tarihi itibariyle kredinin anapara tutarına ilave edilmesiyle (kapitalize) davalıların krediden doğan sorumlulukları 17.01.2020 takip tarihi itibariyle toplam 767.177,42 TL. asıl alacaktan ibaret olup, asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %38,25 temerrüt tarihi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
Banka talebiyle hesaplamamız arasındaki farkın nedeni yukarıda kredi işlemlerinin incelenmesi, faiz oranlarının ve temerrüt tarihinin belirlenmesi bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmış olup, hesaplamamız davacı bankanın dosyaya sunduğu banka kayıtları esas alınarak yapılmıştır.
2-Gayri nakdi çek kredisinden depo talebi:
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin devamı ve eki kefalet sözleşmesinin 11.maddesinde, müşteriye kullandırılacak her bir çek yaprağı için Kanun gereğince bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın gerek görüldüğünde müşteri hesabında bloke edileceği hususu yazılı bulunmaktadır. 2019 yılı itibariyle bankaların sorumluluk tutarı 2.030,00 TL. olup, bu tutar 30.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere 2.225,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Tarafımıza tevdi edilen çek yaprağı takip kaydının incelenmesinde, Depo talebinin 5941 sayılı çek yasası uyarınca çek yapraklarının baskı tarihinden beş yıl sonrası itibariyle bankanın ödeme sorumluluğunun sona ereceğinden hareketle; davacı bankanın davalı şirkete teslim ettiği çek yapraklarının baskı tarihleri tevsik edilmemekle birlikte, davalı şirket yedinde kalan çek yapraklarının yukarıda gösterilen işlem baskı tarihi olarak kabulü halinde, davalıların yukarıda tabloda numaraları gösterilen 6 adet çek yaprağı karşılığında takip tarihi itibariyle 12.180,00 TL’nin çek baskı tarihlerinden beş yılı geçmemek kaydı şartıyla depo edilmesinden sorumlu bulundukları …” sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
07/01/2022 tarihli 06/09/2021 tarihli kök raporda belirtilen hususların tekrar edildiği ve dayanaklarının belirtildiği ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında düzenlenen 02/03/2018 ve 08/09/2017 tarihli kredi sözleşmelerine dayalı olarak asıl borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefiller aleyhine ödenmeyen kredi borcunun tahsili amacıyla yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Açılan dava süresindedir.
Müşterek borçlu müteselsil kefil davalılar yönünden itirazın iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı borçlu şirket arasında 08/09/2017 tarihli 500.000,00 TL ve 02/03/2018 tarihli 750.000,00 TL limitli Çerçeve Kredi Sözleşmelerinin düzenlendiği, sözleşmenin devamı kefalet sözleşmelerinde diğer davalı şirket ile …’ın sözleşme tarih ve limitleri üzerinden müteselsil kefil oldukları anlaşılmıştır.
Davacı banka ile borçlu davalı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerinde davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu kefalete ilişkin şekil şartlarının bulunduğu alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmeleri kapsamında asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller sorumlu olup, hüküm kurmaya ve yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplamalarda belirtilen tutarda nakdi alacak yönünden davacının itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarih 2016/7422 Esas – 2017/2933 Karar sayılı emsal içtihatında; “kredi sözleşmesinde müteselsil kefillerin gayrı nakdi alacak için sorumlu olduklarına dair özel bir hükmün bulunup bulunmadığının üzerinde durularak sonuca göre karar verilmelidir.” şeklinde belirtilmiş olup takibe dayanak çerçeve kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki kredili mevduat hesabı taahhütnamesinde ” müşteri, çek karnelerinin teslimi sırasında , her yaprak başına değerli kağıt bedelini ve bankaca belirlenen çek karnesi bedeliyle istihbarat ücretini, ayrıca karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı için … Bankası’na yapılacak bildirime ilişkin masraflarla bu işlemden kaynaklanan sair her türlü masrafları da nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder” düzenlemesinin bulunduğu yine çek taahhüt kredisi taahhütnamesinin 4. Maddesinde de “müşterinin keşide ettiği çeklerin karşılığının bulunmaması halinde bankanın ilgili mevduat hükümleri gereği keşideci dışındaki hamile çek yaprağı dışındaki miktarı ödeme tarihinden itibaren uygulayacak tüm faiz , masraf ve tüm mali yükümlülükleriyle birlikte, kredi çerçeve sözleşmesi / bankacılık hizmetleri sözleşmesi / kredili mevduat hesabı sözleşmesi ve ilgili diğer kredi sözleşmeleri kapsamında ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemelerinin bulunduğubu sözleşmelerde müşterek borçlu müteselsil kefillerin imzalarının olduğu anlaşılmakla müşterek borçlu müteselsil kefillerinde asıl borçlu ile birlikte çek depo talebinden gayri nakdi çek kredisinden doğan depo bedeli yönünden sorumlu olduklarının kabulü gerekmiştir.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 04/04/2018 gün, 2017/4575 Esas, 2018/1823 Karar sayılı emsal içtihadında; “…gayrinakdi kredinin deposu yönünden maktu harç ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde nakdi alacakla birlikte nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde belirtildiğinden kabul edilen 12.180,00 TL çek depo bedeli yönünden davacı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalılar …, … Mühendislik Mimarlık İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Mimarlık Mühendislik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin itirazının 661.285,28 TL ana para (… nolu kredinin ana bakiyesi olan 78.370,22 TL ve …, …, … nolu kredilerin ana bakiyeleri toplamı 582.915,06 TL olmak üzere ), 12.046,16 TL … nolu kredinin akdi faizi ile 87.947,31 TL diğer kredilerin akdi faizi, 4.999,67 TL %5 gider vergisi, 899,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve masrafı olmak üzere toplam 767.177,42 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %38,25 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20 oranında hesaplanan 153.435,48 TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-6 adet çek yaprağına ilişkin olarak davacı bankanın gayri nakdi çek kredisinden doğan depo bedeli yönünden 12.180,00 TL’lik depo talebinin KABULÜNE,
4-Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 52.405,88-TL harçtan peşin alınan 11.641,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 40.764,22-TL harcın davalıdan tahsiline, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6- Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan 322,50-TL davetiye, 92,50 TL müzekkere, 500,00 TL.bilirkişi giderinden ibaret toplam 915,00-TL yargılama giderinden harcın tamamından davalı sorumlu tutulmak suretiyle davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 737,90-TL’si ve 11.703,86 TL ilk dava masraf olmak üzere toplam 12.441,76 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 55.408,87-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca gayri nakdi çek kredisi depo bedeline ilişkin gayri nakdi alacak yönünden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın kabul oranınca hesaplanan 1.064,51 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın ret oranınca hesaplanan 255,49 TL’sinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır