Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2023/512 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/204
KARAR NO : 2023/512
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Antalya … Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, alınan ihtiyati haciz kararı üzerine Antalya Genel İcra Dairesinin …E. Sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını ancak ihtiyati haczi kesin hacze dönüştürme aşamasında kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini, aynı zamanda da müvekkil şirkete borçlu -davalının ödeme yapacağını belirterek bir hafta süre istediğini, bu sürede de ödeme yapmayan borçlunun davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali gerektiğini, şöyle ki ; müvekkil şirketin asansör montaj, üretim, bakım gibi işlerle uğraşmakta olup, … tarihli sözleşme ile davalı … Ltd. Şti.’nin … ili … ilçesi … ada … parselde bulunan inşaatına asansör montaj yapmak üzere sözleşme imzaladığını, sözleşmede; “… TL nakit, kalan ödeme … TL karşılığında … ada … parsel … blok’ta bulunan … Kat … numaralı 241 112m”2’lik daire karşılığında anlaşılmıştır. Dairenin tapu devri ve teslimi (dairenin iskanı alınmış olarak) asansörlerin ray ve kapı kasası montaj bitiminde yapılacaktır. Ray ve kapı kasası bedeli sözleşme tutarının % 30’udur. Daire tapu devri yapıldığında davalı şirket adına kalan iş tutarı kadar teminat senedi verilecektir. Asansörlerin yeşil etiketi alındığında teminat senedi … Asansör’e iade edilecektir.” şeklinde ödeme şekli kararlaştırıldığını, müvekkilinin, sözleşmede kararlaştırılan eğlimini yerine getirmiş, asansör ray ve kapı kasalarının montajını yaptığını, montajın yapıldığı hususunun aleyhine ihtiyati haciz istenilenin göndermiş olduğu ihtarname ile de sabit olduğunu, montaj yapılmasına rağmen ne nakit ödenmesi gereken … TL ödendiğini ne de müvekkile tapu devri yapıldığını, … Ltd. Şti. ile defalarca yapılan görüşmelere rağmen sözleşmeye aykırı olarak işin hepsini bitirin alacağınızı alın, şeklinde yaklaşımla karşılaşıldığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından sözleşmede ray ve kapı kasası olarak sözleşme bedelinin %30’u olarak belirlenen tutar olan … TL bedelin ödenmesi için kesilen fatura, aleyhine ihtiyati haciz istenilen şirkete Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini, davalı şirketin, ödeme yapmadığı gibi, Antalya … Noterliği … tarihli ihtarnamesinde ise, sözleşmeyi adeta inkar ederek, yapılan imalatların sökülmesini talep ettiğini, taraflarınca müvekkil alacağının tahsili amacı ile Antalya … Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Alınan ihtiyati haciz kararı ile Antalya Genel İcra Dairesinin … E. Sayılı icra dosyasında takip başlatılmıştır ancak ihtiyati haczi kesin hacze dönüştürme aşamasında davalı borçlu kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini, bu nedenle de davalı borçlunun kötü niyet – haksız çıkma tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, zira hem müvekkili ödeme vaatleriyle oyalayarak zaman kazanmış olup hem de haksız yere takibe itiraz ederek icrai işlemlerin önünün kesildiğini beyan ederek; itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacının adresi yazılmadığından usuli eksiklik mevcut olduğunu, bu eksiklik giderilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkiline ait inşaatta asansör montajı yapılması için, asansör montaj sözleşmesi akdedilmeden önce görüşmelerin başladığını, davacı tarafından müvekkile teklifler sunulduğunu, müvekkilinin her teklifte asansörün komforunu ve güvenliğini artırıcı değişiklikler istediğini ve buna mukabil bedelin arttığını, nihayet sözleşme aşamasına gelindiğinde müvekkilinin iradesi hilafına bir takım değişiklikler yapıldığını, müvekkilinin sözleşmenin teknik kısmına ilişkin konularda sözleşme iradesi bulunmadığını, davacının asansör yapımına başlar başlamaz, müvekkilinden taleplerde bulunduğunu, kendi edimlerini yerine getirmediği halde, müvekkilini sıkıştırmaya başladığını, kendisine derhal tapu devri yapılmasını istediğini, müvekkilinin o üne kadar yapılmış imalatı haricen incelediğinde eksiklikler gördüğünü ve bunun üzerine davacı ile görüşerek imalatın güvenlik prensiplerine uygun olup olmadığının incelenmesini istediğini, davacı yetkililerinin ise bu konuyu geçiştirerek kendilerin derhal tapu devri yapılmasını istediklerini ancak sözleşmede belirtilmesine rağmen teminat senedi vermeye veya alacak şerhli olarak tapu devri yapılmasına rıza göstermediklerini, görüşmeler sürerken, davacının inşaattaki faaliyetini tamamen durdurarak imalatı bırakıp … tarihli ihtarname ile … TL’lik faturayı gönderdiğini, müvekkili tarafından faturaya itiraz edildiğini, sözleşme ilişkisinin sonlandırıldığının ihtaren davacıya bildirildiğini, haksız yere ihtiyati haciz kararı alındığını, taraflarınca itirazın yapıldığını, davacı tarafından imalatın getirildiği aşamanın davacıya talep hakkı vermediğini, akdedilen sözleşmede işin % 30’unun tamamlanması halinde teminat senetleri karşılığında tapu devrinin gerçekleşeceği hususunun yazılı olduğunu, işin bu seviyede olmadığını ve hatta kabul anlamına gelmemek üzere imalat düzgün yapılsaydı dahi işin bitim oranının % 30’a ulaşmasının mümkün olmadığını, davacının yaptığı imalatın mevzuata ve güvenlik prensiplerine aykırı olduğunu, diğer asansör firmalarının, cezai ve hukuki sorumluluk doğuracağı endişesiyle davacının ayıplı imalatı üzerine devam etmek istemediğini, edimlerini yerine getirmeyen davacının iddia ettiğinin aksine, müvekkilinin ödeme vaadinde bulunmasının söz konusu olmadığını, asansör işinin bir bütün halinde yapılması gerektiğinden, davacı tarafından yapılan ayıplı imalatın müvekkil tarafından ve asansör firmalarınca kullanılamadığını, … ilçesi dahilinde bir işin söz konusu olmadığını, işini gereği gibi yapmayan davacının temerrüde düşen taraf olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; davaya konu icra dosyası, uyap üzerinden mahkememiz dosyası ile ilişkilendirilmiştir.
Davalının, davacının adresinin dava dilekçesinde yazılmaması gereği, eksikliğin tamamlatılması, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yönündeki talebi, dava dilekçesi ekindeki belgelerden ve vekaletnameden davacının adresi belli olduğundan yerinde görülmemiştir. Yine, adrese yönelik itiraz da aşamalarda yazışmalarla ilçenin … ilçesi olduğunun anlaşılması, davacının da aşamalarda sehven … ilçesinin belirtildiğini belirtmesi, keşfin iki taraf vekilinin de huzurunda ilgili yerde yapılmış olması dikkate alındığında, sonuca etkili görülmemiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmıştır ve keşif- bilirkişi incelemesi yönünde ara karar kurulmuştur.
Mahkememizce keşif yapılmıştır.
Keşif sonucu dosyaya sunulan … tarihli ön raporda eksik belgeler istenmiştir ve aşamalarda eksiklik mahkemece giderilmiştir.
Eksiklik giderildikten sonra hazırlanan …. tarihli bilirkişi raporunda özetle;
… standartlarında;
5.7 Kılavuz Rayları
5.7.1.3 Güvenlik tertibatsız karşı ağırlık veya dengeleme ağırlığı için kılavuz rayları metal saçtan şekillenerek yapılmış olabilir. Bunların korozyona karşı korunmuş olmalıdır. Denildiği, oysa keşif esnasında rayların paslı olduğunun görüldüğü; dolayısıyla rayların ilgili standartlara uymadığı,
… Ltd. Şti. tarafından belediyeye sunulan onaylı bir uygulama projesi olmadığı,
… Ltd. Şti. tarafından Ek-2 Sözleşme hükümleri kapsamında işin %30unu oluşturan kapı kasası ve rayların keşif esnasında mevcut olduğu ancak rayların ayıplı ürünler olması da dikkate alındığında işin %30 luk kısmının tamamlanmamış olduğu (Kapı kasaları hariç), bu rayların ilgili standartlara uymadığı,Mevcut hesaplamaların ilgili standartlar ve yönetmelikler çerçevesinde yapıldığı, ancak hesaplamalarda alınan bazı değerlerin hatalı olduğu,Kabin kütlelerinin ve halat mesafelerinin ‘’Asansör Uygulama Projesi Mukavemet Hesapları’’ formunda farklı değerlerde alınmasından kaynakla bu durumun hesapları ve kuvvetleri etkileyebileceği,Hesaplamaların mevcut bilgiler doğrultusunda yeniden yapılmasında fayda olacağı, (Ancak … Asansöre ait mukavemet hesapları ve uygulama projesi uygulanmamış yerine … Asansöre ait uygulama projesinin resmi olarak … Belediyesine sunulduğu ve uygulandığı görülmüştür, … asansör firmasının uygulama projesinde alınan ve kullanılan değerlerin güncel yönetmelik ve standartlara daha uygun olduğu tespit edilmiştir)
Her ne kadar hesaplamalarda konsollar arası mesafeyi düşürerek kabin rayı ölçüsünde düşük değerler hesaplanabiliyor olsa da (… Asansör Uygulama Mukavemet Hesapları kısmında kabin rayı 70 lik hesaplanarak ona göre fren ve emniyet tertibatı seçilecek olduğundan bu rayların kullanımının insan hayatını tehlikeye atacak bir durumu söz konusu olmadığı, çünkü yönetmelikler gereği raylara göre fren ve emniyet sistemleri seçilmesi zorunlu olduğu, aksi takdirde asansörün ruhsat alamayacağı, uygulama projesinin onaylanmayacağı, burada rayların standart uzunluğundan ve 70 lik olmasından dolayı 2 metre de bir atılması gereken konsolların 1.5 metre de atılarak rayın seğim vermesinin engellenmesinin hesap edildiği, bu uygulamanın da sektörde kullanılan bir yöntem olduğu, 70 lik rayda da mukavemet hesaplaması olarak sıkıntılı bir sonuç çıkmamıştır. ) bu yükseklikteki yapılar için 90 lık ray kullanmanın teknik açıdan daha uygun olacağı,
… firması tarafından … Belediyesine sunulan Uygulama Projesinin bu tip yüksek yapılarda yolcu kalabalığı, kat yüksekliği ve yolcu trafiği de dikkate alındığında gerek asansörün hızı gerek se de ray ölçüleri açısından daha uygun olduğu hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Davalı vekili, … tarihli dilekçesinde özetle; bilirkişinin rayların ilgili standartlara uymadığı yönündeki tespitine katıldıklarını, davacının mevzuata uygun hareket etmediğinin ortaya çıktığını, bilirkişi raporunda davacının yaptığı gibi 75’lik ray kullanılmasının uygun olmadığı, 90’lık ray kullanılmasının daha uygun olacağının belirtildiğini, bilirkişi tarafından işin % 30’luk kısmının tamamlanmamış olduğunun tespit edildiğini, imalat ayıplı olmasa dahi kapı kasaları ve raylar toplamının işin % 30’unu oluşturmadığını, yapılan imalatın can güvenliğini tehlikeye attığını, yapılan imalatın standartlara uygun olmadığının ortaya çıktığını belirtmiştir.
Davacı vekili, … tarihli dilekçesinde özetle; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında yapılan müvekkilin yapmış olduğu imalatlar sökülmeden yapılan tespitlere istinaden müvekkilin haklılığı açıkken, bu rapora değinilmemesinin usule aykırı olduğunu, müvekkil tarafından yapılan tüm imalatların, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirildiğini, tarafların basiretli bir tacir gibi imzalamış oldukları sözleşmeye uymakla yükümlü olduklarını, sözleşmeye uymayarak edimlerini yerine getirmeyenin müvekkil değil, davalı olduğunu, iş başında ödenmesi gereken … TL dahi ödenmediği gibi, müvekkile teslim edilmesi gereken daire de teslim edilmediğini, müvekkilin davalıya göndermiş olduğu farklı teklif formlarının olduğu açık olduğunu, fakat davalının isteği ile yapılan sözleşmede bulunan montajların müvekkil tarafından gerçekleştirildiğini, malzemelerin davalı … İnşaat tarafından sökülüp ve dışarıya atılmak suretiyle 1 yılı aşkın süredir istiflendiğini, söz konusu malzemelerin mevcut durumuyla müvekkilin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, 1 yılı aşkın süredir yağmurda,soğukta ve güneşte kalan malzemelerin montaj yapıldığı gibi orada olmasının beklenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sözleşme hükümleri gereği ray ve kapı montajının imalatın %30’u olacağı taraflarca belirlendiğini, Ray ve kapı imalatını yapan müvekkilin edimini yerine getirdiği belli olduğunu, taraflar arasında gerçekleştirilen avan projesinden, mevcut yönetmelikte olduğu gibi asansör firması değil o tarihte inşaat firmasının sorumlu olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan yönetmelik uyarınca söz konusu projeden davalı … İnşaatın sorumlu olduğunu, daha önce davalı tarafından tespiti yaptırılan Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyasından alınan rapordaki tespitlerle çeliştiğini beyan etmiştir.
Taraf itirazlarının ve değişik iş dosyasının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; aynı koşullarda kapı kasalarının da olduğu görülmekle, rayların paslanmasının normal bir durum olmadığı, raporda sadece mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirildiği, kök rapordaki tespitlerin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce itirazlar da dikkate alınarak, dosyamız konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor düzenlenmesi istenmiştir.
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı … Şti. tarafından hazırlanıp ilgili belediye makamınca onaylanan Asansör Uygulama Projesinin olmadığı, bu hususun … Belediyesince mahkemeye gönderilen yazıyla da desteklendiği, tebliğ gereğince yapı sahibinin yaptırması gereken avan projesinin kapak çıktısının dosya içerisinde olduğunun görüldüğü ve avan projesi hazırlatma yükümlülüğünü yerine getirdiği, Davacı firmanın, davalı şirketin inşaatındaki asansör imalatlarına onaylı uygulama projesi olmadan başladığı ve asansör kabin rayları, karşı ağırlık rayları ve kapı kasaları montajının yapıldığı, yapılan imalatlarda imzalanan sözleşmeye uygun 70x65x9 mm ölçülerinde rayların kullanıldığı, … tarihli sözleşme ile tapu teslimine konu edilen “ray ve kapı kasası bedelinin sözleşme tutarının % 30’u” olduğu maddesi asansör montaj aşamalarının tamamındaki ekipman ve işçilik yönünden değerlendirildiğinde davacı tarafından yapılan imalatların toplam imalatın %25’ine tekabül edeceği, Davacı tarafın dosyaya sunduğu uygulama projesi hesaplarında konsol arası mesafeleri 2000 mm’den 1500 mm’ye düşürülerek ve bazı parametreler değiştirilip hesaplama yapılarak kabin rayların ölçüleri 70x65x9 mm olarak hesaplandığı ve … tarihli sözleşmeye uygun olarak montajının yapıldığı, Davacı tarafından yapılan imalatların yerinden sökülmesi ve arada geçen zaman zarfında sökülen malzemelerin hangi şartlarda istiflendiği ve ne tür işleme maruz kaldığı bilinmediği için rayların paslanması ve standartlara uygunluğu hususunda herhangi bir değerlendirme yapılamadığı teknik yönden yapılan incelemeler sonucunda belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinde ek rapor aldırılmıştır.
… tarihli heyet ek raporunda itirazlar karşılanmış ve kök heyet raporu teyit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Aşamalarda, taraf beyanları da dikkate alınarak, geçerli olan asansör yönetmeliği ve buna ilişkin tebliğ uyarınca avan projesinden, uygulama projesinden asansör firmasının mı, inşaat firmasının mı sorumlu olduğu, şu anda geçerli olan asansör yönetmeliği ve buna ilişkin tebliğden önce … tarihi itibariyle başkaca asansör yönetmeliği ve buna ilişkin tebliğin yürrülükte olup olmadığı, yürürlükte ise mevcut asansör yönetmeliği ve buna ilişkin tebliğin aksine bir durumun olup olmadığı,avan projesinden, uygulama projesinden sorumulul konusunda farklılık olup olmadığı, var ise hangi yönden farklılık olduğu hususunda yazışmalar yapılmıştır. Antalya Valiliği İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğünün cevabında; “29.06.2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği
(2014/33/AB) kapsamında piyasaya arzı amaçlanan asansörlerin tasarım sürecine ilişkin usul ve esaslarıbelirlemek amacıyla 14.06.2017 tarihli ve 30096 sayılı Resmi Gazete’de “Asansörlerin Tasarımına İlişkinUsul ve Esaslara Dair Tebliğ (SGM: 2017/18)” yayımlanmış olup söz konusu Tebliğin Tanımlarbölümünde asansör yaptırıcısı; asansörün monte edileceği binada/yapıda inşaat işini kendi adına yapanveya sözleşme ile devreden yapı sahibi veya bina sorumlusu, asansör monte eden; asansörüntasarımından, imalatından, montajından ve piyasaya arzından sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi olaraktanımlanmış, aynı Tebliğin 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasında “Avan proje, yapılan trafik hesabıneticesinde belirlenen asansör sayısına göre, her bir asansör için asansör yaptırıcısı veya bina sorumlusuile sözleşme imzalayan asansör monte eden tarafından hazırlanır veya hazırlatılır. İlgili mevzuat veuyumlaştırılmış standart/standartlar avan projede belirtilir.” hükmü, 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasında”Yapı/bina tasarımının ruhsat makamı tarafından onayı ile birlikte asansör uygulama projesi binayaptırıcısı ile sözleşme imzalamış olan asansör monte eden tarafından hazırlanır veya hazırlatılır.”hükümleri yer almakta olup ilgili tebliğ hükümleri gereği asansör avan projesinin asansör yaptırıcısıveya bina sorumlusu ile sözleşme imzalayan asansör monte eden tarafından, uygulama projesinin ise bina yaptırıcısı ile sözleşme imzalamış olan asansör firması tarafından hazırlanması veya hazırlatılması gerekmektedir.
Ayrıca, Asansör Yönetmeliği 29.06.2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihinde, Asansörlerin Tasarımına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ ise 14.06.2017 tarihli ve 30096 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup bahsi geçen anlaşmanın yapıldığı … tarihinde de aynı mevzuat yürürlükte bulunmaktadır.
” şeklinde cevap verilmiştir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığında gelen cevapta özetle; ilgili mevzuata göre asansör avan veya uygulama projesinin hazırlanması veya hazırlatılması ile yapı ruhsat makamının onayına sunulmasına ilişkin yükümlülük asansör monte edene ait olmakla birlikte dosya kapsamında yer alan ihtilaflı sözleşmenin imzalandığı … tarihinde yukarıda ilgili maddeleri belirtilen 29.6.2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği (2014/33/AB) ve 14.6.2017 tarihli ve 30096 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asansörlerin Tasarımına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ (SGM: 2017/18) yürürlükte olup konuya ilişkin başkaca bir yönetmelik ya da tebliğ söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Dosyaya dönüldüğünde; Söylemek gerekir ki. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan … tarihli Asansör Montaj Sözleşmesi ile … adet … kişi … kg kapasiteli … mt seyir mesafeli 1 m/sn hızlı … duraklı 70*65*9 kabin rayı ve 50*50*5 karşı ağırlık raylı, makine daireli asansörlerin bedeli KDV dahil … TL şeklinde anlaşılmış olduğu görülmüş ve tarafların karşılıklı imzaladığı tespit edilmiştir. … tarihli sözleşmenin FİYAT ve ÖDEME ŞARTLARI kısmında; ‘’Sözleşmede … TL nakit, kalan ödeme … TL karşılığında … ada … parselde bulunan … blok … kat … numaralı 2+1 118 m2 daire karşılığında anlaşılmıştır. Dairenin tapu devri ve teslimi(dairenin iskanı alınmış olarak) asansörlerin ray ve kapı kasası montajı bitiminde yapılacaktır.(ray ve kapı kasası bedeli sözleşme tutarının %30 ‘dur.) Daire tapu devri yapıldığında … İnş. Ltd.Şti. adına kalan iş tutarı kadar teminat senedi verilecektir.(Teminat senedi devredilemez ve başka bir amaçla kullanılamaz) Asansörlerin yeşil etiketi alındığında teminat senedi … Ltd. Şti ye iade edilecektir. ‘’ denilmektedir.
Sözleşmeler tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur (Yürürlük tarihi itibariyle somut olayda uygulanması gereken BK m.1 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.1).
İrade beyanının karşılıklı olması her iki tarafın beyanlarının aynı neticeyi doğrumak maksadıyla birbirine yöneltilmesi demektir ve bir sözleşmenin kurulması için gerekli karşılıklı irade beyanlarından zaman itibariyle önce yapılana “icap” (BK, m.3) ya da Türk Borçlar Kanunu kullanımıyla “öneri” denir. Ancak her sözleşme yapma çağrısı icap sayılmaz; bir irade beyanının icap sayılabilmesi için bu yöne ilişkin irade beyanının karşı tarafa yöneltilmiş olması, sözleşmenin bütün esaslı unsurlarını kapsaması gerektiği gibi beyanda bulunanın da icabıyla bağlı kalmak niyetinde olması şarttır (Uygur, Turgut: Açıklamalı ve İçtihatlı Borçlar Kanunu Genel Hükümler, I. Cilt, Ankara 1990, s.2).
İki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette iradelerini beyan ettiği ve sözleşmenin esaslı unsurları üzerinde anlaştıkları takdirde sözleşme tamamlanır ve taraflar kararlaştırdıkları şekilde edimlerini gereği gibi ifa borcu altına girerler.(Yargıtay HGK, 2019/(6)3-435 E, 2022/352 K)
Dosyada, taraflar ticaret şirketi olmakla, tacirdirler. Türk Ticaret Kanunu, tacire, bütün ticarî faaliyetlerinde, basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü getirmiştir. Basiret, sağduyu, ilim, tecrübe ve feraset ışığıyla görüp sezmeye ve bilip değerlendirmeye esas teşkil eden konuları etraflıca ve tam olarak kavrayabilmedir. (KARAHAN, Sami, Ticarî İşletme Hukuku, 6102 Sayılı TTK. ile 6098 Sayılı TBK. ve 6100 Sayılı HMK‟ya Göre Güncellenmiş 20 Baskı, Konya 2011, s. 86; AYHAN, Rıza, Ticarî İşletme Hukuku, Ankara 2007, s. 203) Basiret, tacirin ticarî işletmesiyle ilgili olarak, fiilî ve hukukî işlemlerde göstermesi gereken dikkat, tedbir ve objektif özen yükümlülüğü demektir. Tacir, tüm bu hukukî ve fiilî işlemlerini yaparken, ticarî hayatın gerektirdiği tüm tedbirleri almalı ve meydana gelebilecek değişmeleri önceden tahmin etmeye çalışarak yükümlülük altına girmesi gereklidir. Tacirden beklenen basiretin ne olduğu kanundan değil ticarî hayattan, özellikle ticarî teamüllerden çıkartılabilir. (KİZİR, Mahmut., “Yargıtay Kararları Işığında Basiretli İşadamı Gibi Hareket Etme Yükümlülüğünün Sözleşmenin Değişen Şartlara Uyarlanmasına Etkisi”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 19 Sayı: 2 Yıl: 2011, s. 245-283)
Tacir olan taraflar, yukarıda anılan sözleşmeyi imzalamışlardır.
Basiretli iş adamı gibi davranma yükümü altında olan tacirin, ticari işletmesi ile ilgili faaliyetlerinde “düşüncesizliği ya da deneyimsizliği” söz konusu olamayacağından, TBK’nın gabinle ilgili hükümlerine dayanması da mümkün değildir. Ancak, tacir, müzayaka (zor durumda kalma) halinde ise, gabin hükümlerine dayanabilir.(ARKAN, Sabih, Ticari İşletme Hukuku, 25. Bası, s. 154) Bu nedenlerle, cevap dilekçesinde davalının bahsettiği, “sözleşmede sayısal değerlerin çok olması, müvekkilinin teknik konularda bilgisinin az olması ve müvekkilinin davacı şirkete duyduğu güven sebebiyle “tekliflerin aynısı” denilerek müvekkile sözleşmenin imzalatıldığı, müvekkilinin sözleşmenin teknik kısmına ilişkin konularda sözleşme iradesi bulunmadığı yönündeki beyan ve iddialarının hukuken dinlenebilmesi mümkün değildir. Zor durumda kalma iddiası ise esasen yoktur. Bu nedenlerle, sözleşme hükümleri geçerlidir ve bu çerçevede değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Genel olarak alınan, dosyada mevcut raporlarda davacı tarafından yapılan imalatların fiilen bakıldığında toplam imalatın %25’ine tekabül ettiği belirtilmişi ise de sözleşme hükümleri gereği ray ve kapı montajının imalatın %30’u olacağı taraflarca belirlendiğinden, Ray ve kapı imalatını yapan davacının edimini yerine getirdiği, talep ettiği ücrete hak kazandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca dosyaya bakıldığında, delil tespiti dosyasında bilirkişi … tarafından hazırlanan … tarihli Kök Rapor ve … tarihli ek rapor da özetle; … tarihli asansör montaj sözleşmesindeki şartlara uygun olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; keşif esnasında rayların paslı olduğunun görüldüğü; dolayısıyla rayların ilgili standartlara uymadığı belirtilmiştir. Bir nevi çelişkinin de giderilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Heyet raporunda da özetle; Davacı firmanın, davalı şirketin inşaatındaki asansör imalatlarına onaylı uygulama projesi olmadan başladığı ve asansör kabin rayları, karşı ağırlık rayları ve kapı kasaları montajının yapıldığı, yapılan imalatlarda imzalanan sözleşmeye uygun 70x65x9 mm ölçülerinde rayların kullanıldığı belirtilmiştir. Malzemelerin uzun süredir açık havada olduğu da dosya kapsamı ile açıktır. Ayıp iddiasının ispat ileri sürene ait olmakla, davalının ayıp iddiaları ispatlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamı, heyet bilirkişi raporları, yukarıdaki açıklamalar ışığında; Davanın kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi gereği; davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin … TL asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır: a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı, c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı, d)Talep olmalı, e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki unsurların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, inkar tazminatı talebinin her iki dava yönünden de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takibe yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin … TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, … TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.463,59 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye kalan 6.374,98 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 1.517,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 3.775,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına,
12-Kararın, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavvcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 216 gereği ve Yargıtay 1. HD’nin 2016/12476 E, 2019/2779 K sayılı emsal ilamı gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır