Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/188 E. 2022/192 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/188 Esas
KARAR NO : 2022/192
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ: 10/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin 09/11/2019 tarihinde davalı …şirketinin sigortaladığı …plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken, dava dışı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olarak …plakalı araçla yapmış olduğu çift taraflı kaza sonucu yaralandığını iş bu kaza ile ilgili olarak dava dışı araç sürücüsü hakkında Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle emekli olup, iş bu kaza nedeniyle de Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kaza neticesinde omiriliğinde kırıklar oluştuğunu ve bu nedenle de malul kaldığını, bu sebeplerle müvekkilinde oluşan kalıcı özürlülük nedeniyle doğan maddi zararın tazminini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Davacı tarafından huzurda görülen davadan önce müvekkil şirkete başvurulduğunu ve şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda sigortalı aracın kusur oranı da dikkate alınarak 29.067,46-TL tazminat tutarı 11.02.2020 tarihinde davacıya ödendiğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanmalı ve maluliyetin tespiti halinde tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması ve ödeme tutarının güncellenmesi gerektiğini, mahkememizce müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasınını, kaza sırasında davacı, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, davacı yan taşımanın ücretli bir taşıma olduğunu iddia ve ispat edemediğini, bu durumda sayın mahkememizce dava konusu taşımanın hatır taşıması olduğunun kabulü ile hesaplanacak tazminattan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereğince %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, somut olayda, davacı ile dava dışı sürücünün arkadaş oldukları, sürücü …’in araç kiraladığı ve işlerini hallettikten sonra gece 01.00 sularında mahalleden arkadaşı olan davacıyı alarak birlikte gezmeye çıktıklarını dosya içeriğine göre davacının davalı …A.Ş.nin sigortaladığı araçta kendi istemi üzerine hatır için taşındığının belli olduğunu, bu durumda, karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunması karşısında, tazminattan dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekmekte iken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğini, öncelikle usule ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın usulden reddine, aksi halde esasa ilişkin itirazlarımız kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, 11. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya maluliyet raporu aldırılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş ve mahkememize sunulan 18/06/2021 tarihli maluliyet raporunda, …oğlu, …doğumlu …’ın 09.11.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve mahkemeye sunulan 18/01/2022 tarihli aktüerya raporunda,
a) Yukarıda gerekçesi detaylıca izah edildiği ve takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere;
hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; davacının kaza tarihinde emekli (pasif devrede) olduğu ve maluliyet oranının %8 olduğunun kabulüyle hesaplama yapıldığı; davacının davaya konu kazada yolcu konumunda olması ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğuna dair bir tespit bulunmaması nedeniyle hesaplanan zarardan kusur indirimi yapılmadığı; hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi taleplerinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; tüm hesaplama tablolarının işbu rapor ekinde sunulduğu;
b) Yukarıda ilgili kısımları alıntılanan, Yargıtay 17. H.D.’nin 2016/5964 E. 2019/1566 K. sayılı ve 2015/10705 E. 2018/5316 K. sayılı içtihatları çerçevesinde, kaza tarihinde emekli (pasif devrede) olan ve çalıştığına daire somut veriye rastlanmayan davacı için geçici iş göremezlik zararı (kazanç kaybı) hesaplanmadığı;
c)Ödeme tarihi itibarı ile yapılan hesaplama neticesinde, davacının sürekli iş göremezlik zararının 49.346,49 TL ve bakıcı gideri zararının 2.558,40 TL olarak hesaplandığı; davalının ise davacıya 29.067,46 TL tazminat ödediği; ödemenin yeterliliği hususunda nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
d)Ödemenin yetersiz olduğunun kabulü halinde, işbu rapor tarihi itibarı ile yeniden yapılan hesaplamada, yapılan ödemenin mahsubu sonrası davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının 61.673,45 TL, bakıcı gideri zararının 2.558,40 TL olduğunun hesaplandığı; davacının bakıcı giderinin tazminini talep edip etmediği ve tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunda nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
e) Tarafların diğer tüm iddia ve savunmalarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu bildirir rapor sunulmuştur.
Davacının davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını da yatırdığı görüldü.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücünün ZMMS si aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle kusurlu aracın sigorta şirketinin yukarıdaki açıklamalar ve kanun maddeleri gereği davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Müterafik kusur ve hatır taşımacılığı açısından değerlendirme:
Müterafik kusuru düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinin 1. fıkrası, “Zarar gören, zararu doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmüne amirdir. Benzer şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. maddesinin 2. fıkrasında, “Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.” hükmü yer almaktadır.
“Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır. Somut olayda; araç sürücüsü … ‘ın 1,42 promil alkollü olduğu tespit edilmiş, sürücü, savcılık soruşturması aşamasında vermiş olduğu 10/03/2014 tarihli ifadesinde; olay günü kaza öncesinde destek … ile birlikte alkol(rakı) alarak piknik yaptıklarını belirtmiştir. Bu durumda, davacıların desteğinin, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmiş olması nedeniyle olayda müterafik kusuru söz konusudur. Mahkemece tazminat miktarı belirlenirken, Dairemiz uygulamalarına göre; desteğin müterafik kusuru olması durumunda %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatı belirlemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 25/12/2018 tarih, 2018/4309 Esas – 2018/12736 Karar sayılı ilamı)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesinin 1. fıkrası, “Yaralanan veya ölen kişi hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu veya motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk genel hükümlere tabidir.” hükmüne amirdir. İşbu kanun maddesi gereği, hatır taşımasının varlığı halinde genel hüküm niteliğinde olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmü uygulanmaktadır.
Somut olayda; davacının kazaya konu araçta karşılıksız yolculuk ettiği sabit olduğundan yerleşik Yargıtay kararları gereği hesaplanan tazminattan %20 hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Davacının kaza esnasında ehliyet kemerinin takılı bulunmadığı hususu sübut bulmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ve emsal kararlar ışığında değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle , iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 61.673,45TL olarak bulunmuş bu miktardan %20 hakkaniyet indirimi yapılarak 49.338,40 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan(davalı …şirketinin kısmi ödeme tarihi) 11.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar). Neticeten davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 49.338,40 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Haçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.370,30 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 264,40 TL nin mahsubu ile eksik alınan 3.105,90 TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.059,02 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 261,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri olan 318,80 TL nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinde ibaret toplam 2.854,00 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.290,60 TL nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.213,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır