Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/167 Esas
KARAR NO : 2021/818
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı birleşen
Dava dosyasında;
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/01/2016
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasında davacının … tarihli dilekçesi incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz ana dava dosyasında;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında 15.10.2014 tarihinde inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, … parselde bulunan taşınmazda tüm kalıp- demir-beton işlerinin yapılması hususunda anlaşıldığını, sözleşmenin 5.Maddesi son cümlesinde “yukarıda da anlaşıldğı gibi işgören sözleşme ile birlikte 200.000,00 TL teminat senedi/Çeki verecektir” düzenlemesi gereği davacı şirketin delil lestelerinin ekinde suretleri bulunan senetlerin tanzim edilerek davalı tarafa teslim edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereğince işe başladığını, toplam 26.732 m2’lik imalat yaptığını, ancak inşaat sahasında aşırı yağışlar sebebi ile su baskını meydana geldiğini, inşaat alanındaki su birikintisi sebebi ile beton dökme işine devam edilmesi teknik olarak imkansız bir hal aldığından, davalı tarafa bu durumun yazılı olarak ihtar edildiğini, davalı yanca inşaat alanındaki suyun boşaltımının sağlanmadığını, bunun üzerine Antalya …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.iş sayılı dosyasında inşaat alanında oluşan su baskınının tespiti ile sebebinin belirlenmesi, müvekkili şirketin yaptığı işin sözleşme konusu teknik şartnameye uygun olup olmadığı, müvekkili şirket tarafından yapılan işin toplam metrekaresi ile buna göre hak ettiği ücretin belirlenmesinin talep edildiğini, talep üzerine … tarihinde keşif ve bilirkşi incelemesi yapıldığını ve bilirkişilerin … tarihli raporlarında ; “suyun yağan yağmurlar ve inşaatın dere kenarında olması ve yer altı su seviyesinin yükselmesi sebebi ile oluştuğu, yapılan işin teknik şartnameye uygun olarak gerçekleştirildiği, yapılan işin toplam metrekaresinin 26.732 m2 olduğu, yapılan işin bedeli sözleşme ile belirlenen birim fiyatı 35 TL / m2 + KDV üzerinden hesaplanarak 935.620-TL + KDV olduğu, müvekkil taşeron şirketin mevcut şartlar içinde C Bloğun yer aldığı arazinin inaşaat faaliyetine uygun durumda olmadığı” belirttiklerini davalı tarafın inşaattaki suyu tahliye ederek inşaat alanını inşaat faaliyetlerine uygun hale getirmemesi sebebi ile davalı tarafa ihtarname gönderilerek taraflar arasındaki sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğni, yapılan işin teknik şartnameye uygun olarak yapıldığnın tespiti karşısında davalıya sunulan teminat senedinin iadesini, toplam hakediş bedelnin müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin sonradan telafisi güç hatta imkansız zararalara duçar olmaması için davanın sonuna kadar senetlerin 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi ile icra takibi açılması halinde takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 15.10.2014 düzenleme tarihli 200.000,00 TL bedelli senet hakkında borçlu olmadıklarının tesipitine, yargılama giderleri ve ücret vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafın icra takibine konu etmiş olduğu faturalardan 31.12.2014 düzenleme tarihli … seri nolu 239.403,00-TL bedelli keşideci müvekkilinin çalışanı olmayan serbest meslek sahibi mali müşavire 22.01.2015 tarihinde şirket yetkilisi …’un yurtdışında olduğu bir dönemde … ‘nin haberi var denilerek Evleksiz Yapı’nın ön muhasebecisi … muhasebecisi Ömer Uysal’a teslim edilerek kaçtığını, müvekkilince bu faturanın telefonla tarafına bildirildiğini, Antalya … Noterliği … yevmiye no ile …’de keşide edilen bu faturanın, davacı tarafa 29.01.2015 tarihinde iade edildğini ve şirket kayıtlarınada alınmadığını, yapılmayan işlerin dahi faturasını müvekkiline fatura etmeye çalışan üzerine aldığı işi eksik bırakıp kaçan SGK primlerini dahi yatırmayan ve davacıdan alacaklı olan müvekkilinin davacının yerine başka bir firmayla anlaşıp işin eksik kalan kısmını cebinden yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkilinin yapmadığı işleri fatura ederek kendisinden para almaya çalıştığını, davacının kötü niyetinin akabinde Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi …/… D. İş sayılı dosyasından tespit yaptırdıklarını, yapılan tespit sonucunda bilirkişi raporunda 1.Sitede inşaat çalışmalarının devam ettiği, bağımsız bölümlerde oturanların olmadığı, 2.Yüklenici firma Evleksiz Yapı tarafından yapılan alçıpan asma tavan, alçı sıva, saten alçı sıvası ve boya imalatlarında sözleşmede belirtilen teknik şartlara uyulmadığı, işçilik hataları olduğu, söz konusu işçilik hataları düzeltilmeden bağımsız bölümlerin maliklerine teslim edilemeyeceği,3.Dış cephe kaplamasında aşırı derecede çatlakların olduğu, yapılan kaplamanın ince olduğu, bu nedenle dış cephe kaplamasının tüm elden geçirilmesi gerektiği, bu haliyle bağımsız bölümlerin nemlenmeden kurutulamayacağı, 4.İç kısımlardaki pencere, kapı, kiriş ve kolon merkezlerindeki işçilik hatalarından dolayı meydana gelen eğriliklerin estetik açıdan kabulünün imkansız olduğu, merkezlerdeki bu hataların tüm bağımsız bölümlerde ve ortak alan olan merdiven boşluğunda olduğu, giderilmesi gerektiği,5.Asma tavan ek yerlerindeki çatlakların giderilerek boyalarının yeniden yapılması gerektiği, 6.Bağımsız bölüm tavan ve köşelerinin birleşim yerlerindeki hatalarının düzeltilmesi gerektiği, yüklenici firma Evleksiz Yapının sözleşme ile taahhüt ettiği edinimini yerine getirmediği görüş ve kanaatinde bulunulduğunun belirtildiği, bu nedenlerle davacının açmış olduğu mesnetsiz davanın reddine, kötüniyetli davacının %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; müvekkil ile davalı şirket arasında 15/10/2014 tarihinde … parselde bulunan taşınmazdaki işlerin yapılması hususunda anlaşıldığını, müvekkil şirketin 26.732 m2 lik imalat yaptığını, daha sonra aşırı yağışlardan su baskını meydana geldiğini, inşaat alanındaki su birikintisini davalı şirketin boşaltmaması üzerine davacının Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, davalının ihtarnameye cevap vermemesi üzerine Antalya .. Sulh Hukuk Mah. …/… D. İş sayılı dosyasında tespit istenildiğini, 26.732 m2’lik imalat bedelinin 1.104.031,60-Tl olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafından ödenen imalat bedelinin 651.037,37-TL olduğu, bakiye 452.994,23-TL’nin ödenmediği gerekçesi ile söz konusu bedelin fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davanın açılmasına kadar yapılan yargılama gideri, vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; Tek taraflı olarak yaptırılan bilirkişi raporuna göre hüküm verilemeyeceğini ayrıca bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, Antalya … Noterliğin … yevmiye no ile düzenlenen 573.034,60-TL’lik faturanın kabul edilmeden davacı tarafa iade edildiğini, Antalya … Asliye Ticaret Mah. …/… D. İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda davacı tarafça yapılan iş bedelinin 749.303,50-TL, davacıya yapılan ödemeler ve ayıplı imalat düşüldüğünde 880.341,35-TL olduğu tespit edildiğinden davalının davacıya borçlu bulunmadığı aksine alacaklı olduğu gerekçesi ile talep edilen ihtiyati haczinde yasal olmadığı belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Karar sayılı ilamının istinaf edilmesi üzerine Antalya B.A.M … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamı ile “…HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Bilirkişi …’nun davacı vekilini şikayeti üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere …/… Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, yine davacı vekilinin de bilirkişiyi şikayet ederek Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosyasının açıldığı ayrıca, davacı vekili dosyaya sunduğu … tarihli dilekçeyle bilirkişinin çekilmesi gerektiği yönünde talepte bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bilirkişinin reddi HMK’nun 272. maddesinde düzenlenmiş olup, ilgili soruşturma dosyaları da getirilip incelenerek davacı vekilinin bilirkişinin reddi talebinin usulünce incelenerek sonuçlandırılması gerekirken, bu yapılmaksızın esastan karar verilerek dosyanın sonuçlandırılması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
2)İnşaatın mimari, statik, mekanik ve elektrik projeleriyle bunların tadilat projeleri getirtilerek istinafa konu edilen B blok -3, 5 kodunda proje harici yapılan 353,50 m2’lik alanda sehimlerin meydana geldiği yönündeki belirlemede yapılan bu yerin proje dışı imalat olup olmadığı, imara aykırı olup olmadığı, tadilat projesiyle imara uygun hale getirilip getirilmediği, gerekirse mimar, inşaat ve elektrik mühendisinin de olacağı bilirkişi kurulu oluşturularak değerlendirme yapılmak suretiyle davacının projelere aykırı yapı yapıp yapmadığı, statik projenin hatalı olup olmadığı, davacının imalatın ayıplı olup olmadığı da açıkça belirlenip esasa etkili bu hususlar hiç değerlendirilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3)Kanunda öngörülen istisnalar dışında, Hakim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakaları kendiliğinden dikkate alamaz. (HMK 25.m) Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasını veya başka bir şeye karar veremez. (HMK 26.m)
Somut olayda; cevap dilekçelerinde ileri sürülmeyen proje değişikliği ve harç bedellerinin bu yönde bir talep olmamasına rağmen hak ediş bedellerinden düşülmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Ayrıca KDV dahil hakediş bulunduktan sonra, KDV’li hakedişten ödemelerin düşülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle KDV’siz iş bedeli belirlenerek ödemelerin düşülmesi, yine davadan sonra ödeme yapılan kısımla ilgili vekalet ücretinin HMK’nun 331/1 ve avukatlık asgari ücret tarifesinin 6. Maddesine göre, nispi esasa göre belirlenmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de yine diğer yasaya aykırı hallerini oluşturmaktadır.
Davacı vekilinin birleşen dosyaya yönelik istinafının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile yerel mahkeme kararının birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyası bakımından kurulan hükmün (asıl dava yönünden kurulan hüküm aynı kalmak kaydıyla) HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir…” gerekçeleriyle birleşen dosya yönünden verilen kararın asıl dava dosyası yönünden kurulan hüküm aynı kalmak kaydıyla esasın irdelenmeksizin ortadan kaldırılmasına ve birleşen bu davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Dava dosyası mahkememizin …/… Esas sırasına kaydedildikten sonra yeniden yapılan yargılamada:
Birleşen dava dosyasında davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyanla feragat nedeniyle feragat beyanı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkisi bulunduğu görülmüştür.
Birleşen dava dosyasında davalı vekili … havale tarihli dilekçesi ile; davacı yanın feragat dilekçesini kabul ettiklerini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından feragat nedeniyle birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Antalya B.A.M … Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında “asıl dava yönünden kurulan hüküm aynı kalmak kaydıyla” şeklinde hüküm kurulduğundan ve asıl dava yönünden istinaf talebi olmadığından mahkememizce yargılamaya birleşen dosya yönünden devam edilmiş, asıl dava yönünden aşağıda herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın (birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı) FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Birleşen dava dosyası yönünden alınması gerekli 59,30 TL harçtan pişen olarak alınan 7.736,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.676,71 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Yapılan yargılama masraflarının birleşen dosya davacısı üzerinde BIRAKILMASINA, taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
4-Birleşen dava dosyası yönünden taraflarca yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştikten sonra istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2021
Başkan …
¸E- İmzalı
Üye …
¸E- İmzalı
Üye …
¸E- İmzalı
Katip …
¸E- İmzalı