Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2022/564 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/126 Esas
KARAR NO : 2022/564
DAVA : Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Alacak
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ: 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı …A.Ş. tarafından, Kulübün, yaşadığı likidite sorununu çözmek amacıyla, kısa vadeli nakdi bir yardıma ihtiyaç duyduğu belirtilerek, davacı şirketten borç talep edildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından, Kulübe, 24.04.2018 tarihinde banka havalesi yoluyla, 2.000.000-TL borç para gönderildiğini, taraflar arasında varılan anlaşma uyarınca söz konusu borcun 17.07.2018 tarihinde geri ödeneceğinin kararlaştırıldığını, borcun ödenmesinin teminatı olarak Kulüp tarafından davacı şirket lehine …seri no.lu …tarih ve 2.000.000-TL bedelli çek keşide edildiğini, borcun vade tarihi geldiğinde, davacı şirketin Kulüpten, borcun ödenmesini talep ettiğini, ancak Kulüp tarafından çeşitli oyalamalarla borcun ödenmesinden imtina edildiği gibi, taraflar arasındaki ödemeye dair görüşmeler sürerken Kulüp tarafından davacı şirkete, …tarih, …numaralı, “Reklam Bedeli” açıklamalı ve 2.000.000,00 TL tutarlı bir fatura keşide ve tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından, Kulüpten, söz konusu fatura açıklamasında yer alan herhangi bir reklam veya başka nitelikteki herhangi bir hizmet alınmadığı gibi, davacı şirket tarafından Kulübe reklam vs. faaliyetlerinde kullanılması için hiçbir bir görsel, marka, logo vs. gönderilmediğini, bu yönde hiç bir talimat verilmediğini ve kulüp tarafından da böyle bir reklam faaliyeti ile ilgili davacı şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, kulübün hiçbir reklam faaliyetinde yer almayan ve bu konuda herhangi bir talebi bulunmayıp, reklam faaliyetinde kullanılması için Kulübe hiçbir görsel ulaştırmamış olan davacı şirket ile Kulüp arasında borç – alacak ilişkisi dışında başkaca herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle Kulüp tarafından davacı şirkete keşide edilmiş olan “Reklam bedeli” açıklamalı ve 2.000.000,00 TL tutarlı fatura ve içeriğini kabul edilmeyerek, söz konusu faturanın kulübe iade edildiğini, faturanın iadesinin akabinde ise Kulüp tarafından, reklam hizmeti verildiği izlenimi yaratmak amacıyla, davacı şirketin marka ve logolarının, davacı şirketin bilgi ve onayı bulunmaksızın çeşitli mecralarda kullanılmaya başlandığı yönünde duyumlar alınması üzerine Kulübe, davacı şirketin, ticari unvanı ile tescilli marka ve logolarının hukuka aykırı kullanımına derhal son vermesi gerektiğine dair ihtarname keşide edilerek, borcun ödenmesinin talep edildiğini, dolayısıyla davacı şirket tarafından davalı kulübe banka havalesi yoluyla 2.000.000-TL borç para gönderildiğini ve borcun ödenmesinin teminatı olarak çek alındığını, davalının süre gelen oyalamaları ve sair tazyikleri ile baskı altına alınan davacının çeki süresinde bankaya ibraz etmekte ve kulübe karşı icra işlem yapmaktan çekinmiş ve bu şekilde yasal süre geçirilerek söz konusu çekin kıymetli evrak vasfını yitirmesine neden olunduğunu, kulüp tarafından, söz konusu paranın borç değil “reklam hizmeti” karşılığı alındığı ileri sürülmekle ise de bahsedilen reklam hizmetinin ne olduğu, hangi alanlarda reklam hizmeti verildiği, ileri sürülen reklamlarda davacı şirketin işletme adı, logo marka vs. hangi görsellerinin kullanıldığı vb. herhangi bir bilgi ve açıklama mevcut olmadığını, gerçekte ise kesinlikle var olmayan bu reklam hizmetlerinin, tamamen kulübün borcunu ödemekten imtina etmesinin bir sonucu olarak ortaya atıldığını, bu kapsamda her halükarda kulübün davacı şirketten borç aldığını ve geri ödemenin teminatı olarak verdiği çekin bedelini ödemediğini yada iddia ettiği gibi davacı şirketten bir hizmet (reklam) karşılığı para almış olsa dahi ki kesinlikle böyle bir durum söz konusu olmadığını, almış olduğu paraya karşı herhangi bir hizmet vermemiş olması nedeniyle söz konusu parayı iade etmesi gerektiğini, yapılan tüm uyarı ve hatırlatmalara rağmen davalı Kulübün borcunu ödemekten sürekli olarak imtina ettiğinden, davacının alacağının tahsili amacıyla, Kulüp aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı klubün, aleyhine başlatılan söz konusu icra takibine itiraz ederek, takibi durdurduğunu, davalının icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamı için işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, 6102 sayılı TTK 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğunu, TTK 732. maddesine dayalı davalarda, sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu kambiyo senedinin çek niteliğinde olduğuna göre, sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu tarih, çekin bankaya ibrazı gereken son gün olduğunu, buna göre faiz miktarı hesaplanarak icra takibine konu edildiğini, takip konusu alacağın likit ve belirlenebilir bir alacak olmakla, takibe haksız olarak itiraz eden davalının İİK. 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla, icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini beyanla davalının, icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla, icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesine ve önceki göndermiş olduğu ihtarnamelere bakıldığında gerçeğe aykırı beyanlar ve çelişkilerin göze çarptığını, bu çelişkili ve gerçeğe aykırı beyanlardan ilki davalıya reklam ve sponsorluk bedeli olarak gönderilen 2.000.000,00 TL’nin davalıya ” borç olarak ” gönderildiği olduğunu, uyuşmazlık öncesinde dava tarafları olan bu iki şirketin yakın ilişkiler içinde olup bu ilişkilerini “reklam ve sponsorluk” anlaşmasıyla pekiştirmek istediklerini, davalı şirketin bünyesinde bulunduğu …Kulübü’nün Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden profesyonel futbol takımının maçlarının oynandığı Antalya Stadyumu’nun reklam panolarında davacı şirketin reklam verilmesinin kararlaştırıldığını, karşılığında da davacı şirketin davalı şirkete “sponsorluk bedeli” ödeyeceğini, davalı şirketin de iyi niyetli bir şekilde bu sözlü anlaşmaya teminat olarak davacı tarafın icra takibine konu edindiği 2.000.000,00 TL bedelli çeki keşide edilerek davacı şirkete verildiğini, yapılan sözlü mutabakata en büyük kanıt olarak davacı tarafından 27.04.2020 tarihinde davalının hesabına EFT olarak gönderilen 2.000.000,00 TL’lik rakamın banka ödeme dekontunun açıklamasında ” Reklam ve Sponsorluk Bed. … – 27.04.2018 ” yazması olduğunu, davacı tarafın, davalı şirket ile aralarında sözde borç haricinde hiçbir hukuki ilişki olmadığı ve gönderilen bedelin borç olarak gönderildiği iddiasını söz konusu banka ödeme dekontunun açıklama kısmıyla davacı tarafından çürütüldüğünü, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda taraflara sözleşme serbestisi tanımış olup 12. maddesinde “sözleşmelerin geçerliliğinin kanunda aksi görülmedikçe hiçbir şekil ve şarta bağlı olmadığı” hükmü geçtiğini, doktrinde de sponsorluk sözleşmelerinin herhangi bir şekil ve şarta bağlı olmadığı yönünde birçok makale, tez ve bilimsel araştırma bulunduğunu, dolayısıyla taraflar arasında sözlü olarak kurulan sponsorluk sözleşmesinin hukuken geçerli olduğunu, davacı tarafın davalı şirkete göndermiş olduğu bedele ilişkin banka dekont açıklaması da bu sözleşmenin varlığına en büyük kanıt olup davacı tarafından yapılan bir ikrar olduğunu, bu dekonttaki açıklama, söz konusu bedelin borç olarak verildiğini de tek başına çürüttüğünü, hayatın olağan akışında hiçbir basiretli tacirin banka aracılığıyla borç gönderirken açıklamasına “borç” yerine “reklam ve sponsorluk bedeli” yazmayacağının açık olduğunu, davalı şirketin davacının kendisine sponsor olması nedeniyle davacının reklamını stadyumunda yaptığı ve reklam hizmeti verdiği taraflar arasında geçen ihtarname sürecinde de görüldüğünü, davalı şirketin taraflar arasında devam eden sponsorluk anlaşması gereği yeni sezonda alması gereken 2.000.000,00 TL’lik bedeli davacıya …seri numaralı ” Reklam Bedeli ” açıklamalı fatura ile yasaya uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, anılan fatura ve gelir kayıtlarının ticari defterlerinde mevcut olduğunu, ancak davacı tarafın, anlam verilemeyen bir şekilde faturanın kendisine tebliğ edildikten 19 gün sonra Beyoğlu …Noterliği’nin …tarih …yevmiye no’lu ihtarnamesiyle fatura bedeline itiraz ettiklerini ve kabul etmediklerini beyan ettiklerini, bunun üzerine taraflarınca Antalya …Noterliği’nin …tarih …yevmiye no’lu cevabı ihtarnamesi çekilerek taraflar arasındaki sponsorluk anlaşması gereği gönderilen faturanın davacının stadyumumuzda reklamının yapılması nedeniyle olduğunun açıklandığını, davacı tarafın, ihtarnameleri sonrasında Beyoğlu …Noterliği’nin …tarih …yevmiye no’lu ihtarnamesini keşide ettiğini, bu ihtarnamelerinde de anlaşılmaz bir şekilde davacı taraf ile davalı şirket ile herhangi bir hukuki ilişkilerinin olmadığını, davalı şirkete reklam ve sponsorluk bedeli olarak ödenen 2.000.000,00 TL’nin borç olarak verildiğini, hizmet verilmiş gibi gösterilmek adına davacıya ait logo ve marka amblemlerinin kullanımının derhal son verilmesi istendiğini ve borç olarak verildiğini savundukları 2.000.000,00 TL’yi faiziyle birlikte iade edilmesini talep ettiklerini, taraflarınca gerçeğe aykırı ihtarnameye karşı Antalya …Noterliği’nin …tarih …yevmiye no’lu ihtarnamesiyle cevap verildiğini, davacının iddialarının çürütüldüğünü beyanla davanın reddine ve takibin iptaline, davacı tarafın teminat olarak verilen kambiyo vasfını yitirmiş çeki borcundan kurtulma amaçlı kötü niyetli şekilde takibe koyması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saati bildirir usulüne uygun tebligatların yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası uyap sistem üzerinden dosyamız arasına celp edilmiş, incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine …tarihli 2.000.000,00 TL bedelli çek ve 24/04/2018 tarihli banka dekontuna istinaden ilamsız takip başlatıldığı, takibe davalı tarafından itiraz edildiği görülmüştür.
… Bankasına yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
…bank … Şube Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Beyoğlu …Noterliği’ne yazılan müzekkeremize verilen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların BA ve BS formlarının celbine ilişkin ilgili Vergi Dairesine müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz yargılama sırasında ; Uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacının ticari defter ve belgelerine ilişkin olarak İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi tarafından sunulan 07/10/2021 tarihli raporda özetle; “…1- Davacı …A.Ş.’nin 2018 ve 2019 döneminde yasal defterlerini e-defter olarak usulüne uygun olarak tuttuğu ve e-defter beratlarını süresinde oluşturduğu görüldüğünden yasal defterlerin davacı lehine delil olma özelliği taşıdığı,
2- Davacı …A.Ş. tarafından davalı …A.Ş.’ne 24.04.2018 tarihinde banka havalesi ile 2.000.000,00-TL reklam ve sponsorluk bed. açıklamalı para gönderildiği, söz konusu işlemin 27.04.2018 tarih ve …yevmiye no ile yasal defterlerine kaydedildiği,
3- Davalı …A.Ş. tarafından davacı … A.Ş.’ne keşide edilen 2.000.000,00-TL tutarlı, …tarih ve …numaralı Çek’in 01.04.2019 tarih ve …yevmiye no ile yasal defterlerine kaydedildiği, Daha sonra davacı tarafından çek tutarının tamamına karşılık ayrılmak suretiyle giderleştirildiği, ve bu işlemin 06.11.2019 tarih ve …yevmiye no ile yasal defterlerine kaydedildiği,
4- Davalı …A.Ş. tarafından davacı …A.Ş.’ne düzenlenen …tarih ve …numaralı reklam bedeli açıklamalı faturanın (temel e-fatura) davacı tarafından yasal defterlerine kaydedildiğine ilişkin herhangi bir tespitin yapılamadığı…” sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defter ve belgelerine ilişkin düzenlenen 25/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı … A.Ş.’nin 2018-2019 döneminde e-defter tuttuğunun anlaşıldığı ve bu yıllara ait defterlerin beratlarının zamanında oluşturulduğu, davacı tarafın defterlerinin lehine delil olma özelliği taşıdığı,
Davacı firmaya 27/04/2018 tarihinde …nolu 2.000.000,00 TL bedelli …bank çeki verildiği daha sonra bu çekin iptal edilerek yerine 17.07.2018 tarihinde …nolu 2.000.000,00 TL bedelli …bank çeki verildiği,
2-7/04/2018 tarihinde …A.Ş. tarafından …A.Ş. …banka … şubesi hesabına 2.000.000,00.-TL REKLAM VE SPONSORLUK BED …AŞ-27.04.2018 açıklamalı para gönderildiği,
…A.Ş. tarafından davacı firmaya 18-07-2019 tarihinde … nolu 2.000.000,00-TL ödemeli e fatura kesildiği , bu faturanın davalı … A.Ş. ticari defterine kayıt edildiği,
Davacı ve davalı arasında reklam ve sponsorluk anlaşması bulunmadığı ancak davacı firma tarafından davalı …banka hesabına gönderilen 2000.000,00-TLnin dekont açıklamasında reklam ve sponsorluk bedeli yazdığı, ayrıca davalı defterlerinin incelenmesi sırasında sunulan stadyum içerisindeki reklam tabelaları ve billboardlara asıldığı belirtilen görüntülerin bulunduğu,
Davalının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin kalmadığı…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
08/05/2022 tarihli ek raporda ise özetle; “…Dosya içerisine istenen, Temmuz 2019 dönemine ait davacı …A.Ş ‘nin BA formları ve davalı …A.Ş.’nin BS formları incelenmiş ve davalı …A.Ş. tarafından davacı firmaya …tarihinde …nolu 2.000.000,00-TL tutarlı düzenlenen faturanın;
Davacı firmanın BA formunda bildirim yapılmadığı,
Davalı firmanın BS formunda bildirim yapılmadığı görülmüştür…”tespit edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı şirkete 24/04/2018 tarihinde banka havalesi yoluyla 2.000.000,00 TL borç verildiği, borcun 17/07/2018 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu borcun teminatı olarak davacıya …tarihli 2.000.000,00 Tl bedelli çekin keşide edildiği, davalı tarafından süresinde ödeme yapılmadığı, ancak …tarihli reklam bedeli açıklamalı faturanın düzenlendiği, davacının davalıdan reklam hizmeti almadığını beyan ettiği ve faturanın davalıya iade edildiği, davalı kulüp tarafından davacının logolarının kullanıldığı için ihtarname çekildiği, çekin davacı tarafından süresinde bankaya ibraz edilmediği, davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak talepte bulunulduğu, davalının taraflar arasında sözlü sponsorluk anlaşmasının yapıldığını iddia ettiği, buna göre mahkememizce incelenmesi gereken hususun 2.000.000,00 TL bedelli süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın davacıya reklam hizmeti ve sponsorluk hizmeti sunulduğunu iddia etmesi karşısın da bu hizmetin sunulup sunulmadığı, hizmet sunulmuş ise bedeline ve nihayet takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği alacak bulunup bulunmadığıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin 4.fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26/02/2016 tarih, 2015/11714 Esas, 2016/3226 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Bilindiği üzere HMK’nın 33. maddesi hükmüne göre hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda takibe dayanak olan süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekte davalı keşideci, davacı ise hamildir. Bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sy. TTK’nın 732. maddesi hükmü uyarınca açılan bu davada ispat yükü davalıdadır. Davalı, sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür…” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, takibe dayanak süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo vasfını yitirdiği anlaşılmıştır. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan davada ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıda olup, davalı tarafça çekin reklam ve sponsorluk bedeli karşılığında olduğu, dolayısıyla sebepsiz zenginleşilmediği iddiası usulüne uygun şekilde kanıtlanamamıştır.
Mahkememizce davalı tarafın cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı görülmekle bu hususta davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmadığı sorulmuş, yemin teklifinde bulunulmadığı beyan edilmekle itirazın iptali isteminin asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden ise mahkememizce yapılan hesaplama doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminata da karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Buna göre; Antalya …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalının itirazının 2.000.000,00 TL asıl alacak, 9.616,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.009.616,44 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 401.923,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 137.276,89 TL harçtan peşin olarak alınan 29.682,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 107.594,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 99.998,10 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 40.182,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yapılan 29.744,79 TL dava ilk masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 1.223,60 TL bilirkişi, tebligat ve müzekkere giderinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 994,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri u yarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın kabul oranınca hesaplanan 1.073,00TL’sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın red oranınca hesaplanan 247,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Başkan… Üye … Üye … Katip …