Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/115 E. 2023/4 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/115
KARAR NO : 2023/4
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 31.01.2018 tarihinde, … plaka sayılı aracın, … plaka sayılı belediye toplu taşıma otobüsüne çarparak tam kusurlu olarak otobüsün zarar görmesine sebep olduğunu, davacının, … plaka sayılı otobüsün ruhsat sahibi olan … isimli dava dışı şahıs ile akdettiği Sözleşme gereği otobüsün zarar görmesi halinde doğacak tazminat ve alacakları talep hakkını devralmış olduğu için aktif husumet ehliyetine haiz olduğunu, davalılardan … AŞ … plaka sayılı aracın maliki, diğer davalı … 31.01.2018 tarihli kazada … plaka sayılı aracın sürücüsü konumunda olup her iki davalının da pasif husumet ehliyetini haiz olduğunu, … plaka sayılı araç onarım gördüğü süre boyunca çalıştırılamadığından kazanç kaybı doğduğunu, ayrıca mezkûr kaza sebebiyle … plaka sayılı aracın değerinde emsal kaza geçirmemiş, hasarlanmamış otobüslere kıyasla düşüş meydana geldiğini, otobüsün değerinde kaza sebebiyle oluşan zarar da gerçek zarar kalemlerinden sayıldığı için haksız fiil sebebiyle talep edilebilecek tazminat kalemleri arasında yer aldığını, 31.01.2018 tarihinde … plaka sayılı araçla trafikte seyrederken gerekli dikkat ve özeni göstermeyen, gerekli tedbirleri almayarak … plaka sayılı araca çarparak aracın zarar görmesine kusuruyla sebep olan davalı …’in, kaza sebebiyle oluşan zararın tazminiyle sorumlu olduğunu, diğer davalı … AŞ’nin de araç maliki olarak kazanç kaybı ve değer kaybı zararından … ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması da yine yasal düzenleme gereği olduğunu, huzurdaki davanın haksız fiil hükümlerine dayalı olarak ikame edildiğinden 2 senelik zamanaşımı süresi içinde, haksız fiilin gerçekleştiği yargı çevresi olan Antalya’da ikame edilmesi de yine yasal düzenleme gereği olduğunu, söz konusu kazaya karışan araçların ticari araç olması ve müvekkil şirket ile davalı … AŞ’nin tacir olup dava konusu zarar ticari işletmeleriyle alakalı olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan ederek; … plaka sayılı aracın 31.01.2018 tarihli kaza öncesi değeri ile kaza sonrası değeri arasındaki farka ilişkin değer kaybı zarar bedeli adı altında belirsiz alacak olarak şimdilik …-TL’nin, … plaka sayılı aracın 31.01.2018 tarihli kaza sebebiyle onarım gördüğü süre boyunca çalıştırılamamasından kaynaklanan iş durması kazanç kaybı zarar bedeli adı altında belirsiz alacak olarak şimdilik …-TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ANONİM ŞİRKETİ cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının bahsettiği sözleşmenin geçerliliğinin mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, davanın hem trafik hem kasko sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini, zaman aşımı süresinin geçtiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiile dayanan tazminat talebinden ibarettir.
Dava, cevap dilekçesindeki talep gereği sigorta şirketlerine ihbar edilmiştir.
İhbar olunan … ANONİM ŞİRKETİ ihbara cevap dilekçesi sunmuştur.
Sigorta şirketlerinden gerekli belgeler dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce kusur raporu aldırılmış olup, 13/01/2022 tarihli kusur raporunda özetle; olayda, davalı … ANONİM ŞİRKETİ adına kayıtlı aracın sürücüsü davalı …’in KTK’da belirtilen kural ve kaidelere uymadığı, davacı ile sözleşmeli otobüs sürücüsünün ise her hangi bir kural ihlalinin olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce aşamalarda sigorta eksperinden rapor aldırılmış olup, 17/05/2022 tarihli raporda özetle; İnceleme konusu aracın 31/01/2018 tarihinden önce piyasa değerinin … TL olduğu 31/01/2018 tarihindeki kaza olayından sonra piyasa koşulları ve şahsi kanaatimde eklendiğinde piyasa değerinin … TL olacağı, sonuç olarak inceleme konusu araç üzerinde 1.300,00 TL değer kaybı oluşacağı; Bahse konu kaza sonucu … plakalı aracın onarım süresinin 5 gün olacağı, yapılan araştırma neticesinde, aracın günlük kazancının … TL olacağı, buna göre dava konusu araç için kazanç kaybı bedelinin: 5 gün (onarım süresi) x … TL = … TL olduğu hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, 30/05/2022 tarihli dilekçesi ile, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
İhbar olunan … AŞ vekili, 10/06/2022 tarihli dilekçesinde özetle, davaya ilişkin beyanlarda bulunmuş olup ayrıca rapor ile belirlenen değer kaybı bedeli … ₺ (TL)’nin, buna ilişkin vekalet ücretinin, işlemiş faizin, buna ilişkin yargılama giderinin, toplamda … ₺ (TL)’nin, stopaj sonrası … ₺ (TL)’nin ödendiğini belirtmiştir.
Davada, niteliği gereği taraf olmayan ihbar olunan şirketin bu beyanı davacıya tebliğ ile sorulmuş olup, davacı vekili, 12/12/2022 tarihli dilekçe ile … ₺ (TL)’nin kendilerine ödendiğinin kabullerinde olduğunu ancak alacak kalemleri hakkında bir bilgilerinin olmadığını beyan etmiştir. Toplam rakam davacının kabulünde olduğundan, hangi kalemleri kapsadığı hususunda, ihbar olunanın beyanı gibi alacak kalemlerini kapsadığı mahkememiz kabulündedir.
Esasen burada davalılar ile sigorta şirketi genel anlamda müteselsil sorumludurlar ve davacı hepsine dava açabileceği gibi, bunlardan birine karşı da dava açabilir. Somut olayda da davacı işleten ile sürücüye dava açmıştır. Davacı ve davalılardan biri ticaret şirketi olduğundan, özel mahkeme olarak mahkememizde dava açıldığı, mahkememizin bu yönüyle diğer davalıyı da kapsar şekilde uyuşmazlıkta görevli olduğu anlaşılmıştır.
Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2).
Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).
Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur.
Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan 2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; dava dışı ama müteselsil sorumlu olan sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin alacak ödendiğinden (kanunda davalılardan birinin ödemesinden değil, müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödemeden bahsedilmektedir), bu değer mahkemece belirlenen değer olduğundan, davacı tarafça da ödeme kabul edildiğinden, değer kaybı talebi yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Kazanç kaybı talebi bakımından ise bilirkişi raporu ve değer artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş ancak hangi tarihten itibaren faiz istediğini belirtmemiş olduğundan, mahkememizce dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Değer kaybı talebi konusuz kalsa da davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haklı olduğu görülmekle, davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesi gerekmiştir. Zira, diğer talep konusunda da tam kabul mevcuttur. Ancak, değer kaybı ve buna ilişkin fer-ileri davacının tazmin ettiği anlaşıldığından hükümde bu hususlar da dikkate alınmıştır.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı talebi hakkında dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının kazanç kaybı talebinin KABULÜ İLE, … TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Hüküm gereği alınması gerekli … ₺ (TL)’nin , davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) peşin harç ve aşamalarda yatan … ₺ (TL) tamamlama harcı toplamı … ₺ (TL)’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacıya istek halinde iadesine,
5-Davacı tarafça yatan ve mahsup edilen toplamda … ₺ (TL)’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı … ₺ (TL)’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılan ve uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat gideri … ₺ (TL)’nin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kazanç kaybı talebi yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacının değer kaybı talebi yönünden vekalet ücreti alacağını aldığı anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ile davalı vekili Sn. Av. …’ün yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.04/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır