Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/76 E. 2023/243 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/76 Esas
KARAR NO : 2023/243
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2019
KARAR TARİHİ : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrikli bisikletiyle arkadan gelen ve arka kapısı açık olana … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını ve ameliyat olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, olayla ilgili C. Başsavcılığının müvekkilinin inşaatlarda boya ve badana işi yaptığını, kaza sonucu eli ve parmakları kırıldığını, bu nedenle mesleğini icra edemediğini, fazlaşa ilişkin hakları saklı kalmak ve belirsiz olacak davası olarak 500,00.-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesine, Hasar gören motor açısından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olarak 500,00.-TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini, müvekkilinin kaza sonucu ameliyat olduğunu, acı elem ve ızdırap çektiğini, 10.000,00.-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte … şirketi dışındaki davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etimiştir.
CEVAP :Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı araç ile müvekkil nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın kazası neticesinde, başvuruda bulunanın aracında meydana gelen maddi ve manevi hasar talep ettiğini, … şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi önem taşıdığını, çünkü … bir zenginleşme aracı olmayıp … şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi esas olduğunu, müvekkil şirketçe yapılan araştırma sonucu sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı anlaşılmakla, herhangi bir tazminat sorumluluğumuz bulunmadığını, Kabul anlamında gelmemek kaydı ile, Müvekkil şirketin poliçe sorumluluğu 36.000,00 TL ile sınırlı olup, bu limitin üzerindeki hasar ve ödemelerden müvekkil şirket sorumlu olduğunu, … şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkil şirketin manevi tazminat talepleri bakımından sorumluluğu bulunmadığını, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminat “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek “yasal faiz” ile birlikte talep edilebileceğini, Davacının talebinin reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı ve davacı yan iddialarını kabul etmediklerini, Kazanın oluşumunda müvekkile ait aracın kusuru bulunmadığını, Davacı yan kaza sebebi ile iş göremez hale geldiğini beyan edip maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de dosyada buna ilişkin bir tespit olmadığını, Bu sebeple davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının maddi tazminat isteminin neye ilişkin olduğu da anlaşılamadığını, Davacın manevi tazminata ilişkin istemi, manevi zararın giderilmesinden ziyade, zenginleşmesine yönelik olup, fahiş olduğunu, Davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı kazaya karışan aracın maliki ve ZMMS ‘ine karşı açılan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak … poliçesi ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kaza nedeniyle davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı bilgisine ilişkin kayıt ve belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü kurumlardan tüm tedavi belgeleri, film ve grafiler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; ” … plakalı araç sürücüsü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Sürücü … …’ın kusursuz olduğu,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; “… oğlu, … doğumlu, … …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 IX (5Aca……….1)A %5 olduğuna göre;
1. E cetveline göre %6.3 (yüzdealtınoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,
3. Başka birisinin sürekli ve geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Aktüerya Bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; “Yukarıda gerekçesi detaylıca izah edildiği üzere; hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırım ve iskonto hesabı kullanıldığı; Sayın Mahkemenin talimatı doğrultusunda ve ayrıca yukarıda 4.4 numaralı başlıklarda izah edilen gerekçeyle, maluliyet oranı ve davacının çalışma durumu ile geliri yönünden seçenekli hesaplama yapıldığı;
Davacının kaza tarihinde çalışmadığının kabulü durumunda (1. seçenek);

Geçici İş Göremezlik
Sürekli İş Göremezlik
%5 Maluliyet (Özürlülük Ölçütü)
4.352,73 TL
23.767,69 TL
%6,3 Maluliyet (Çalışma Gücü Kaybı)
4.352,73 TL
29.947,28 TL

Davacının kaza tarihinde boya ustası olarak çalıştığının kabulü durumunda (2. seçenek);

Geçici İş Göremezlik
Sürekli İş Göremezlik
%5 Maluliyet (Özürlülük Ölçütü)
8.821,08 TL
27.268,39 TL
%6,3 Maluliyet (Çalışma Gücü Kaybı)
8.821,08 TL
34.358,17 TL

Tedavi ve tedavi amaçlı yol giderlerine ilişkin talepler uzmanlık alanım dışında kalmakta olup, bu alanda tarafımca rapor düzenlenemediği; takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere bu taleplerin doktor bir bilirkişinin uzmanlık alanına girdiği; bu konuda detaylı izahatın yukarıda 4.6. numaralı başlıkta yapıldığı;” sonuç ve kanaatine varmıştır,
Doktor Bilirkişi … ve Aktüerya bilirkişisi … tarihli heyet raporlarında sonuç olarak;” Tedavi Gideri Yönünden;
a) Davacının tedavi gideri, davacının kaza sebebi, ilişkin tüm işlemlerin SGK tarafından karşılandığı, ek bir harcama yapmadığı;
b) Davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar çıkabileceği, bu süre içinde davacının sürekli ve geçici bakıma ihtiyacı olmadığı, günlük yaşamını 3. bir kişinin desteğine ihtiyacı olmadan sürdürebileceği;
İş Göremezlik Zararı Yönünden;
a) İşbu bilirkişi ek raporunda, davacının maluliyet oranının 965 olduğunun kabulüyle ve 2023 yılı için belirlenen yeni asgari ücret tutarları dikkate alınarak yeniden hesaplama yapıldığı; bunun dışında önceki raporda hesaplamaya esas alınan diğer tüm yöntem ve kriterlerin aynen muhafaza edildiği; detaylı hesaplama tablolarının işbu rapora eklendiği;
* Davacının kaza tarihinde pasif devrede olduğunun kabulü halinde;
> Geçici iş göremezlik zararının 4.352,73 TL,
> Sürekli iş göremezlik zararının 67.507,72 TL,
* Davacının kaza tarihinde boya ustası olarak çalıştığının kabulü halinde;
> Geçici iş göremezlik zararının 8.821,08 TL,
> Sürekli iş göremezlik zararının 71.008,42 TL olduğunun hesaplandığı;
b) Hesaplanan zararların ZMSS sakatlık ve sağlık giderleri teminatı limitlerini(… TL) aşmadığı;
Tarafların diğer tüm iddia ve savunmalarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, taraflarının bu yargılama nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, aynı tarihli beyan dilekçesi ile davalı … vekilinin de davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin … tarihli celsede alınan beyanında tüm tazminat taleplerinden feragat ettikleri anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 307. Maddesinin; “1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. ” hükmü gereğince; davadan feragat, davacının, davacının istem sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçtiği yönününde mahkemeye yaptığı tek taraflı açıklamasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 309. maddesinin; “1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. 2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. 3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. 4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmü gereğince feragat ve kabul, dilekçe veya sözlü olarak yapılabilir. Karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmayan feragat beyanı koşulsuz olmalıdır.
6100 sayılı sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 312. Maddesinin; “1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacının kusurunun olmaması ve maluliyet durumu (kaza tarihi itibariyle geçerli olan Özürlülük ölçütünü esas alan yönetmelik hükümlerine göre) ile, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacının manevi tazminat istemlerinin kabulüne hükmetmek gerekmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesine göre; Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.
Tüm dosya kapsamının, davacının dilekçesinin incelenmesi neticesinde; 6100 sayılı HMK’nın 311/1 fıkrası gereği feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurması ve aynı sayılı yasanın 309/2 maddesi gereği hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaması sebebiyle, maddi tazminat talepleri yönünden davanın feragat ile reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne, feragat beyanı ön inceleme duruşmasından sonra sunulduğundan harcın buna göre belirlenmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının maddi tazminat isteminin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … AŞ’den kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu 22. maddesine göre alınması gerekli 119,93-TL harçtan peşin alınan 4,03.-TL harcın mahsubu ile 115,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 40,37-TL harcın mahsubu ile 642,73-TL harcın davalı … AŞ’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Manevi tazminat yönünden, Davacı tarafından yapılan 314,40-TL ilk dava masrafı 6.808,20-TL bilirkişi, ATK, müzekkere gideri olmak üzere toplamı 7.112,60-TL yargılama giderinin davalı … Tic. AŞ’den tahsili ile davacıya ödenmesine
7-Maddi tazminat yönünden talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Manevi tazminat yönünden karar tazminat yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı şirket vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı