Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/648 E. 2022/66 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/648 Esas
KARAR NO : 2022/66
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ: 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, 14/07/2018 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken müvekkiline %100 kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu yaralanma neticesinde ameliyat olduğunu ve halen eski hayatına devam edemediğini, ve uzunca bir süre iş göremediğini, bu sebeplerle maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafın meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığından bahisle uğradığı geçice ve daimi maluliyet zararının …Plakalı aracın müvekkili şirket nezdindeki ZMMS poliçesinden tazminini talep ettiğini, aracın müvekkili şirket tarafından 13/03/2018 – 13/03/2019 vadeli ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı olduğunu, kazaya ilişkin tedavi evrakları incelendiğinde davacının anılan kaza ile alakalı olarak zararlarının SGK ve SGK nezdindeki devlet hastaneleri tarafında giderilmiş olduğundan ve başkaca zararı bulunmadığından bahisle davanın kabulünün yasaya aykırı olduğunu, davadan önce müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmamış olduğundan, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava öncesinde müvekkili şirkete başvuruda bulunmuşsa da iş bu başvurunun KTK’nın doğrudan doğruya talep ve dava hakkı başlıklı 97. Maddesinin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını, ve başvuru dilekçesi ekinde hiçbir belge sunmadıklarını, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını ve bunun tespit edilmesi gerektiğini, kusur yönünden Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmasını, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazları neticesinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, mahkememize sunulan 16/02/2021 tarihli raporda,
Mevcut belgelere göre;
…kızı, … doğumlu …’ın 14.07.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 60 (altmış) güne kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan 15/01/2021 tarihli raporda,
Davalı sürücü …ın %85(yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya …’ın %15(yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve mahkemeye sunulan 18/07/2021 tarihli raporda,
ATK raporunda davacının tüm vücut engellilik oranının %0, iyileşme süresinin 60 gün olduğunun tespit edildiği; bu rapora göre davacının sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde geçici iş göremezlik zararının (%15) kusur indirimi sonrası 2.725,30 TL olarak hesaplandığını bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının
A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle , geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 2.725,30 TL ve bu miktar üzerinden maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alınan ATK raporuna göre davacının sürekli iş göremezliği bulunmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 3.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 2.725,30 TL geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketi açısından dava tarihi, diğer davalılar açısından kaza tarihinden (14.07.2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (14.07.2018) işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin REDDİNE,
Maddi tazminat davası yönünden,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 186,16 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 208,29 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 22,13 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,30 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret 3.014,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 598,50 TL nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yatırmış olduğu ıslah harcı, peşin harç ve başvurma harcı toplamı olan 252,69 TL nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden,
8-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204,93 TL harçtan peşin alınan 51,23 TL nin mahsubu ile eksik alınan 153,70 TL nin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, sigorta şirketi harici kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
11-Davacının manevi tazminat davası yönünden yapmış olduğu 50,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 10,00 TL sinin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili … ile davalı … Sigorta vekili …, davalı …ile vekili Av. …ile davalı … Tur vekili …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır