Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/641 E. 2022/503 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/641 Esas
KARAR NO : 2022/503
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ: 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 8.12.2017 tarihinde Antalya ilinde, …Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olan …plakalı … tarafından sevk ve idare edilen araç davacı …’a çarpmış ve yaralamalı trafik kazasına sebep olduğunu, 22.01.2019 tarihinde davalı …Sigorta A.Ş.’ye zararın tazmini talepli ihtarname gönderildiğini, İhtarname 29.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, Davalı sigorta şirketine zararın tazmin edilmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri 26.03.2019 tarihinde anlaşamama ile sonlandığını, müvekkilinin , kaza sonrasında dizinde oluşan ağrılar nedeniyle doktora gittiğinde dizinde tibia plato kırığı olduğu tespit edildiğini, Tespit edilen kırık sebebiyle müvekkilim ameliyat olduğunu, Yapılan operasyonla müvekkilimin dizinde oluşan kırık vida takılmak suretiyle tedavi edildiğini, Davalı …aracıyla yaya müvekkilime çarptığını, Davalı yüzde yüz asli kusurlu olduğunu, Kaza esnasında meydana gelen fiziksel hasar sebebiyle müvekkil beden gücü kaybına sebep olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında topal kaldığını, hem sosyal hem de iş hayatı bundan büyük zarar gördüğünü, Topallığın dışarıdan görünen bir sakatlık olması sebebiyle de müvekkil ruhsal anlamda da yaralandığını, Davalı sigorta şirketinden, sigortalısı … plakalı araç ve sürücüsü davalı …tarafından meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonrasında gerçekleşen maddi kayıpların giderilmesi için maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, kaza esnasında meydana gelen fiziksel hasar sebebiyle müvekkil beden gücü kaybına sebep olduğunu Müvekkilinin aksayarak yürür hale geldiğini, Müvekkilinin, iş gücü kaybı olduğunu, davalarının kabulü ile, davacıların kaza tarihinden itibaren işetilecek yasal faiz ile 10.000 TL MADDİ tazminat’ın davalıdan alınarak davacıya ödemesine, Davacıların kaza tarihinden itibaren işetilecek yasal faiz ile 10.000 TL manevi tazminat’ın davalıdan alınarak davacıya ödemesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılara usulüne uygun tebliğe rağmen dava cevap vermemişler, duruşmalara da iştirak etmemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi manevi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası getirtilmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları yapılmış, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası istenilmiş, SGK Başkanlığından ödeme kayıtları sorulmuş, araç tescil kayıtları getirtilmiş ve cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Trafik bilirkişisi … 24/07/2020 tarihli raporunda sonuç olarak; …Plakalı araç sürücüsü …’nun asli derecede kusurlu, Yaya … IN ise; kusurunun olamayacağı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 28/10/2020 tarih ve …nolu raporunda sonuç olarak; “Mevcut belgelere göre …kızı … doğumlu …’ın 18.12.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 3.9’a göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 5 (yüzdebeş) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
3. Tedavi süresince sürekli veya geçici olarak bakıcı ihtiyacı olmadığı” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 21/04/2021 tarih ve … sayılı raporunda sonuç olarak; “Mevcut belgelere göre;
1. … kızı …doğumlu …’ın 18.12.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak;
Gr1 XII (22Ha……………… 15) A% 19
E cetveline göre: %24,2 (yüzdeyirmidörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Aktüerya Bilirkişi …ve Nöroloji uzmanı … 19/12/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı …’ın; muayene, ameliyat ve hastanede yattığı süre içinde ilaç, tıbbi bakım, muayene, konsültasyon, tıbbi malzeme ihtiyaçları dahil olmak üzere tüm tedavi giderlerinin SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından karşılandığı, davacıdan ek bir ücret talep edilmediği; takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; tüm hesaplama tablolarının işbu rapor ekinde sunulduğu; 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin (4.253,40 TL) raporda dikkate alındığı; Kaza tarihinde emekli (pasif devrede) olan, çalıştığına daire somut veriye rastlanmayan davacı için, yukarıda bir örneğine de yer verilen içtihat çerçevesinde geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığı; maluliyet oranı yönünden seçenekli hesaplama yapılarak hukuki takdirin Sayın Mahkemeye bırakıldığı; konu ile ilgili bir kısım içtihatların rapor içerisine eklendiği; davacının emekli (pasif dönemde) olması nedeniyle gelirinin AGİ ilavesiz net asgari ücret olduğu ve kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama neticesinde davacının uğradığı sürekli iş göremezlik zararının; Maluliyet oranının %5 olduğunun kabulü durumunda 39.719,94 TL; Maluliyet oranının %24,2 olduğunun kabulü durumunda 192.244,49 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Nöroloji Uzmanı Dr Bilirkişi …08/03/2022 tarihli ek raporunda sonuç olarak; Davacı …’ın tüm tıbbi tedavisinde, muayene, ameliyat ve hastanede yattığı süre içinde ilaç, tıbbi bakım, muayene, konsültasyon ve tıbbi malzeme ihtiyaçları SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından karşılanmış, davacıdan ek bir ücret talep edilmemiştir. Davacı 10 x 7 TL = 70 TL muayene katılım payı, 101,23 TL ilaç katılım payı kesintisi ve 30 TL x 14 = 420 TL hastaneye tedavi amaçlı gidiş-geliş ücreti olmak üzere TOPLAM 692,46 TL ödeme yaptığı öngörülmektedir. (Tespit edilen bu hususlar haricinde, davacı tarafça tedavi giderlerine ilişkin fatura makbuz vs.belge sunulması halinde hesaplamaya dahil edilebilir.) sonuç ve kanaatine varmıştır.
Davacı taraf 11/04/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat dava değerini ıslah ederek maddi tazminat talebini toplamda 50.412,40.-TL ye çıkartmıştır.
Uyuşmazlık 18/12/2017 tarihli trafik kazasında tarafların kusur durumları ile meydana gelen haksız fiil nedeni ile davacının davalılar işleten/sürücü ve kazaya karışan aracın ZMMS maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğunun hususuna ilişkindir.
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
6098 s. TBK’nun 56/1. maddesine göre de, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Davacının maluliyet oranının hesaplanmasında kaza tarihi itibariyle hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih 2020/7120 Esas 2021/2627 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, uygulanması gereken yönetmelik hükmünün yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmiş, davacının maluliyetinin %5 olduğu kabul edilmiştir.
Davacının kaza tarihinde emekli olduğu ve 2.600,00-TL maaş aldığı anlaşılmakla asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama uygun görülmüştür.
Mahkememizce davacının talep edilen belgeli ve belgesiz tedavi giderleri ile maluliyete ilişkin olarak talep edilen ve bilirkişi tarafından asgari ücret tutarı üzerinden hesaplanan maddi tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile ekonomik geleceğin sarsılmasında kaynaklı kazanç kaybı taleplerinin olduğunu, 18/02/2022 tarihli dilekçelerinde ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat taleplerinin belirsiz alacak niteliğinde 100,00-TL olduğunu beyan etmiştir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar BK m. 46/I’de “iktisaden mahrum kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zararlar” 6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre ” 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir.
Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin,vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur (Oğuzman Kemal/Öz Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. B, İstanbul 2009, s. 562).
Açıklanan gerekçelerle davacının emekli olduğu trafik kazası nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı kaybının bulunmadığı kanaati ile bu husustaki maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacının kusurunun bulunmaması, davacının kaza tarihindeki yaşı, davalı sürücünün kusuru, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacının manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı için 10.000,00 TL, manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmaması nedeniyle bu davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, davacı tarafın dava ve beyan dilekçelerinde davalılardan tahsile yönelik talepte bulunulduğundan sigorta şirketi yönünden ayrıca manevi tazminattan kaynaklı red vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş,,aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı …’ın maddi tazminat isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; 39.719,94 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 692,46-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere, 40.412,40-TL’nin davalılar …dan kaza tarihi olan 18/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …Sigorta A.Ş. yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının kazanç kaybı taleplerinin REDDİNE,
3-Davacı …’ın manevi tazminat isteminin KABULÜ İLE; 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 18/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacının, davalı …Sigorta A.Ş yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi tazminat davası yönünden;
5-Alınması Gereken 2.760,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,15-TL harç ile tamamlanarak alınan 104,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.726,42 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 6.053,61 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 395,00 TL davetiye, 155,90 TL posta, 3.366,90 TL keşif ve bilirkişi ile adli tıp giderinden ibaret toplam 3.917,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek 3.908,13-TL ile ilk dava masraf 59,55 TL ve 104,00 TL olmak üzere toplam 4.071,68-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına
Manevi tazminat davası yönünden;
8-Alınması Gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,15 TL harcın mahsubu ile 648,95 TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
10-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yapılan 34,15 TL peşin harç ile 25,40 TL ilk dava masraf toplamı 59,55 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
12-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 07/06/2022
Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı