Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/617 E. 2022/728 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/617 Esas
KARAR NO : 2022/728
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı…vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, 1 23.06.2015 tarihinde saat 14:20 sıralarında müvekkilinin eşi ve iki çocuğu ile … Bulvarı üzerinde Çevik Kuvvet Kavşağı yönüne seyrederek, olay yeri olan … Belediyesi önündeki ışıklı kontrollü yaya geçitine geldiğini, karşıdan karşıya geçmek amaçlı yaya geçidinde bulunan ışıklı ikaz lambasında bulunan yaya butonuna basılmış ve yayalar için karşıdan karşıya geçmek için kırmızı ışığın yanıp yayalar için yeşil ışığın yanmasının beklendiğini, müvekkilinin karşıdan karşıya geçerken, araçlar için kırmızı işık yanmasına rağmen davalı …’nın hem maliki olduğu hem de sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletle kırmızı işikta dürma kuralını ihlal ederek yüksek bir hızla şiddetli bir şekilde müvekkiline çarptığını, bu çarpmanın etkisiyle müvekkilinin havaya savrulduğunu ve hayati tehlike geçirecek biçimde yaralandığını, tüm bu yaşananların müvekkilinin eşi ile 5 yaşındaki kızı ve oğlunun (ikiz) gözleri önünde yaşandığını, davalı …’nın müvekkiline çarpmasıyla oluşan kazaya müteakip davalı … hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sor. numaralı dosyası ile soruşturma başlatılmış olup, Antalya 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.03.2018 tarihli … Esas- … Karar sayılı dosyası ile kamu davası açılarak ceza yargılamasına – başlanmış olup, sanığın – istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin … Esas-… Karar sayılı, 28/06/2018 tarihli ilamıyla sanığın istinaf başvurusunun esastan reddiyle kararın kesinleştiğini, davalı … hakkındaki ceza yargılaması da sona erdiğini, Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.03.2018 tarihli – … Esas- … Karar sayılı dosya içeriğinden ve alınan raporlardan da anlaşılacağı üzere davalı …’nın 2918 sayılı karayolları kanunu madde 47/1-b (Kırmızı ışık ihlali) kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli-tam kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun anlaşılacağını, kazaya kusuru ile sebebiyet vererek müvekkilin yaralanmasına neden olan zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanan araç sürücüsü davalı …’nın tam kusurlu, müvekkili …’nın ise kusursuz olduğuna karar verildiğini, davalı …’nın maliki bulunduğu aracın davalı …. tarafından ZMMS … poliçe numarasıyla sigortalandığını, ayrıca müvekkilinin meydana gelen bu beklenmedik kaza nedeniyle sağlığından olduğu için maddi ve manevi yıprandığını, bu sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin geçirdiği yaralamalı trafik kazası sonucunda 100.000 TL manevi tazminatın …’dan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000-TL maddi tazminat, ( şimdilik 1.000-TL geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, oluşan tedavi giderleri ile oluşabilecek tedavi giderlerinden dolayı şimdilik 1.000-TL ‘nin ) kaza tarihi olan 23.06.2015 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminat kapsamı ile sınırlı olduğunu, adli tıp kurumundan kusur raporu alınmasını, geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigortası genel şartları ve KTK gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup, SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı…üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, iş bu davada, tarafına yükletilmek istenen kusur oranının, kaza tespit tutanağı ve savcılık dosyası ile uyumlu olmayıp, istenen tüm tazminat tutarları fahiş olduğunu, kusur konusunda yapılan değerlendirmede, kendisinin kırmızı ışıkta geçerek kazaya neden olduğunun ifade edildiğini, oysa ki, fiilen kırmızı tşiğin yanıp yanmadığı yani yayanın düğmeye bastıktan sonra ışığın yeşilden sarıya ve kırmızıya dönüp dönmediğinin de teknik olarak tespit edilmesi, kamera kayıtlarının celbi, belediye’den saniye saniye tespit edilmesi gerektiğini, davacının yüz şekli ve burnu konusunda resimler sunulacak olup, kendisinin de mahkememiz huzurunda bizzat isticvab edilerek görülmesi, ayrıca Adti Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, Yüzünde tam olarak iyileşme sağlandığını, , kalıcı sakatlığı olmadığını ve yüzde sabit rahatsız edici iz de kalmadığını, davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasının söz konusu olmadığını, mesleki olarak da yaptığı iş ve faaliyetin belirtilmediğini, kendisinin davacıyı ziyaret etmediği ilgilenmediği iddia edilmişse de, yoğun bakımda tedavisi sürerken ablası, davacıyı ve ailesini ziyaret etmek istediği sırada, olayın üzüntüsü ile olsa gerek kendileri sinirli bir yaklaşımda bulunduğundan yeniden görüşmeye cesaret edemediğini, bu nedenlerle davanın reddine, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemlerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı…tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan Adli Tıp raporunda,
Davalı…sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Davacı…yaya …’nın kusursuz olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti icin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan raporda,
Mevcut belgelere göre … ve … kızı, 25/03/1969 … doğumlu …’nın 23/06/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre;
Kulak Burun Boğaz, B-Konuşma ve Ses; G. Çiğneme ve Yutma; %30×1/2=15 olarak tespit edildiğine göre;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 15 (yüzdeonbeş) olduğu,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda, Sürekli iş göremezlik zararına yönelik bir isteme rastlanmadığından, bu zarar yönünden herhangi bir hesaplama yapılmadığı;
Davacının gelirinin asgari ücretin 12,418 katı olduğu, iyileşme süresinin 4 ay olduğu ve bu süreçte ücretini alamadığı kabul edilerek yapılan hesaplama neticesinde, davacının geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararının 49.528,38 TL olduğunun hesaplandığı; davacının iyileşme süresince ücretini almaya devam edip etmediği hususunda araştırma yapılması gerekip gerekmediği hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
Davacının tedavi giderlerine ilişkin talebi yönünden değerlendirme yapmak tıp doktoru bir bilirkişinin uzmanlık alanına gireceğinden, uzmanlık alanım dışında kalan bu talep yönünden tarafımca değerlendirme yapılamadığı;
Tarafların diğer tüm iddia ve savunmalarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu yönündeki kanaatlerimi içerir rapor sunmuştur.
Davacı…vekili 03/10/2022 tarihli feragat dilekçesi ile, davalı …şirketi ile sulh olduklarını bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan…yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Davacı…vekili 03/10/2022 tarihli dilekçesinde yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminata ilişkin davadan feragat etiklerini beyan etmiştir. Davacı…vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragate yetkisinin olduğu görülmüştür.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiğinden davalı…vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı…lehine takdiren 30.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat feragat nedeniyle reddine , manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Maddi tazminat davasınn FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (23.06.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 6,83 TL nin mahsubu ile eksik alınan 73,87 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL nin mahsubu ile eksik alınan 1.707,75 TL nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden yapılan posta ve müzekkere ücretinden ibaret toplam 78,00 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 23,40 TL sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 924,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 396,00 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ‘in yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır