Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/605 E. 2022/345 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/605
KARAR NO : 2022/345
DAVA : İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … Şubesi ile davalı arasında 08.04.2015 tarih 900.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalıya kullandırılan kredinin zamanında ödenmemesi nedeniyle Beyoğlu … Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek kredi hesaplarının kat edildiğini ve 794.083,87 TL nakit, 125.860,00 TL gayrinakit borcun ödenmesinin bildirildiğini, ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmediğini, muaccel hale gelen alacak davalı borçlu aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun yetkiye, takibe konu alacağa, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, beyanla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik olarak davalının tüm itirazlarının iptaline, takibin takip talebinde talep edilen tutarlar üzerinden ve takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, haksız ve kötüniyteli itiraz nedeniyle davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacı bankanın kanundan kaynaklanan muafiyeti sebebiyle dava açılırken yatırılan tüm harçların iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının adresinin Manavgat olması sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, istenilen faizin fahiş olduğunu, BDDK tarafından banka alacaklarına işletilecek faizin belli bir oranla sınırlandırıldığını, çekilen kredinin banka garantili olan KGF kredisi olduğunu, kredi borçlusu ödeme yapmaz ise devlet tarafından ödeme yapılan bir kredi olduğunu beyanla öncelikle yetki yönünden inceleme yapılarak karar verilmesini, aksi halde davanın esastan reddine, ayrıca davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı bankaya kredi sözleşmeleri, hesap bildirim cetvelleri ve yapılan ödemeler ile ilgili bilgi ve belgelerin celbi hususunda müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde: Davacı alacaklı banka tarafından davalı … aleyhine kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarnamesine dayalı olarak toplam 870.332,56 TL alacak ile 50.750,00 TL gayri nakit alacağın tahsili istemiyle 07/05/2019 tarihinde ihtiyati hacze dayalı olarak takip başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında; 19/02/2021 tarihli oturum 5 nolu ara karar gereği dava dosyasının resen seçilecek bankacı bilirkişiye tevdii ile davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 21/09/2021 tarihli raporda özetle; “…Tablo özetlendiğinde tazmin olunun çeklerden kaynaklı banka alacağı takip tarihi itibariyle;
69.020,00 Asıl alacak
1.641,00 İşlemiş akdi ve temerrüt faizi
82,05 Gider vergisi olmak üzere toplam 70.743,05 TL. bulunmaktadır.
Takip talebine uygun olarak borçlu cari ve çek kredisinden doğan banka alacağından yukarıda yapılan hesaplama tablo sonuçları birleştirildiğinde takip tarihi itibariyle toplam banka alacağı: …
Tabloda görüldüğü üzere takip tarihi itibariyle banka alacağı:
744.872,79 Asıl alacak
72.967,30 İşlemiş akdi ve temerrüt faizi
3.648,37 Gider vergisi
723,50 İhtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 822.211,96 TL. bulunmaktadır.
Takip tarihinden itibaren asıl alacağın borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan 675.852,79 TL. kısmı %51; nakdi çek kredisinden doğan 69.020 TL. kısmı %31,8 temerrüt faizi ve faiz üzerinden 45 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
2- Asıl alacak ve toplam alacak tutarında davacı banka ile tarafımızca yapılan hesaplama arasındaki farkın akdi ve temerrüt faiz oranlarının farklı oluşu, davacı bankanın kredi hesaplarını kat ihtarnamesi esas alınarak düzenlenmemesi, davacı bankanın kredi hesaplarını takip tarihini takiben 28.06.2019 tarihinde takip hesabına aktarmasından doğduğu, takip talebi rakamlarının denetime açık ve şeffaf olarak ortayla konulmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
3- Gayri nakdi çek kredisinden depo talebi:
Yukarıda ilgili bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 07.05.2019 takip tarihi itibariyle çek garanti yükümlülüğünün 2.030,00 TL. olduğu ve taleple bağlılık esasıyla 4 adet çek için her biri için 2.030,00 TL’den 8.120,00 TL”nin çek baskı tarihlerini takiben beş yıl kadar olmak kaydı şartıyla depo talebinde bulunulması mümkün olmakla birlikte, takip tarihini takiben dava tarihi öncesinde ise yine yukarıda tabloda tarih ve numaraları belirtilen toplam 38.570,00 TL. tutarındaki çek yapraklarını tazmin edilmekle nakde dönüştüğü, depo talebinin sözleşmenin tedbir mahiyetinde verdiği açık yetkiyle, karşılıksız kaydı almış ve hamillerin elinde ve/veya tesellüm edenin yedinde bulunduğu numaralarıyla banka kaydına dayalı sorumluluk tutarları üzerinden ve baskı tarihlerine göre 5 yıllık zamanaşımı süresiyle kayıt ve koşuluyla yapılması gerekmekte olup, taraflar arasındaki sözleşmede gayri nakdi çek kredisinden depo talep edilebileceğine ilişkin açık hüküm bulunmaması ve depo talebinin usulünce yapılmaması nedeniyle davacı bankanın depo talebinin yerinde olmadığı, sonucuna varılmaktadır.
4- Takip tarihi sonrasında ve dava tarihi öncesinde banka alacağına yapılan tahsilat ve tazmin (edilen çekler:
Önceki bölümde de açıklandığı üzere, 07.05.2019 takip tarihini takiben yukarıda tablo halinde gösterildiği üzere takip talebinde depo edilmesi talebinde bulunan tutar içinde yer alan çek yapraklarından 19 adedinin 13.05.2019-05.09.2019 tarihleri arasında her biri bankanın yükümlülük tutarı 2.030,00 TL üzerinden toplam 38.570,00 TL. olarak ibraz eden hamillerine ödenmek suretiyle tazmin edilerek nakde dönüştüğü,
Diğer taraftan takip tarihinden 04.12.2019 dava tarihine kadar,
16.05.2019 -208.930,00
25.06.2019 – 49.810,00
19.07.2019 – 55.000,00
13.09.2019-101.750,15
24.09.2019 23.602,03 olmak üzere toplam 439.092,18 TL. kısmi tahsilat yapıldığı, ancak davacı bankanın gerek tazmin edilen çeklerin alacağa ilavesi ve gerekse yapılan kısmi tahsilatı dikkate alınmaksızın huzurdaki davayı ikame ettiği, anlaşılmaktadır…” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
… tarihli ek raporda özetle; “…Davacı banka vekilince raporumuzda gerekçeleriyle açıklanan ve hesaplamaya esas alınan asıl alacak tutarının 21.03.2019 kat tarihi itibariyle borçlu cari hesap kredisinden 792.052,79 TL ve nakde dönüşen çek kredisinden 2.030,00 TL. olduğu, yapılan kısmi ödemeler sonucu borçlu cari hesap kredisinin 675.852,79 TL. asıl alacak, çek kredisinin ise devam eden tazmin edilen çek yapraklarıyla 69.020,00 TL. asıl alacak olarak bulunduğu, her iki krediden doğan asıl alacak tutarının toplam 744.872,79 TL. olduğu…
Raporumuzun sonuç bölümü 4.maddesinde belirtildiği ve yukarıda 1.maddede değinildiği üzere takip tarihi sonrasında ve dava tarihi öncesinde 5 kalemde toplam 439.092,18 TL. kısmi tahsilat yapılmış ve 19 adette toplam 38.570,00 TL. tutarındaki çek yaprağı tazmin edilmiştir.
Takip tarihinden sonra tazmin edilen 19 adette toplam 38.570,00 TL. çek tutarı takip tarihi itibariyle depo talebinde bulunulan tutar içerisinde yer almakta olup, bu tutarın takip tarihinden sonra asıl alacak tutarına dahil edilmesi ve/veya taleple bağlı kalınarak depo tutarı olarak esas alınması hususunun Mahkemenin taktirinde olduğu…
İtiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bila tarih çek taahhütnamesinin 6.maddesi uyarınca raporumuzun 5.sayfasında Gayri Nakdi Çek kredisi başlığı altında belirtildiği üzere dosyaya tevdi edilen 23.06.2021 güncel tarihinde alınan Çek yaprağı bilgi kayıtlarına göre … numaralı çekin 19.04.2019 tarihinde takastan iade olduğu ve basım tarihinin 12.01.2018, … , …, ve … numaralı çeklerin ise davalının yedinde kaldığı, basım tarihlerinin sırasıyla 03.10.2018 ve 23.11.2018 olduğu…
Bu durumda, 07.05.2019 takip tarihi itibariyle çek garanti yükümlülüğünün 2.030,00 TL. olduğu ve taleple bağlılık esasıyla 4 adet çek için her biri için 2.030,00 TL’den 8.120,00 TL’nin çek baskı tarihlerini takiben beş yıl kadar olmak kaydı şartıyla depo edilmesi mümkün olduğu,…
Bu durumda mahallinden getirtilen banka kayıtları esas alınarak yeterli inceleme ve denetime elverişli hesaplamanın yapıldığı … tarihli kök raporumuz geçerli bulunmaktadır.” sonuç ve kanaate varılmıştır.
… tarihli ek raporda özetle; “…Tabloda görüldüğü üzere borçlu cari hesap kredisinden doğan banka alacağına takip sonrası yapılan tahsilatın tahsilat tarihleri itibariyle TBK 100 uyarınca mahsubuyla dava tarihi itibariyle banka alacağı:
480.084,47 Asıl alacak
48.379,02 İşlemiş temerrüt faizi
2.418,95 Gider vergisi olmak üzere toplam 530.882,44 TL. bulunmaktadır.
Borçlu cari ve çek kredisinden doğan banka alacağı yukarıda yapılan hesaplama tablo sonuçları birleştirildiğinde dava tarihi itibariyle toplam banka alacağı:
Kredi türü Dava tarihi İşlemiş faizi Gider Vergisi Dava tarihi
asıl alacak Toplam
Borçlu cari 480.084,47 48.379,02 2.418,95 530.882.44
Nakdi çek 60.006,47 5.947,03 297,36 66.250,86
TOPLAM: 540.090,94 54.326,05 2.716,31 597.133,30
Dava tarihi 04.12.2019 tarihinden itibaren asıl alacağın borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan 480.084,47 TL. kısmı %51; nakdi çek kredisinden doğan 60.006,47 TL. Kısmı %24 temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılabilecek %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, kredi sözleşmesine dayalı yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açılan dava süresindedir.
Taraflar arasında düzenlenen 08/04/2015 tarihli kredi sözleşmesinin 5.2 maddesinde Antalya İcra Dairesi ve Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiği görülmekle 19/02/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı borçlunun icra takip dosyasındaki yetkiye itirazının reddine karar verilmiştir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, taraflar arasında 08/04/2015 tarihli 900.000,00 TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesinin düzenlendiği, davalı borçluya kullandırılan Cari Hesap ve Nakdi Çek Kredisinden doğan borcu nedeniyle kredi hesaplarının 22/03/2019 tarihi itibariyle kat edilmesiyle Çerçeve Kredi Sözleşmesinin feshedilerek kredi borcunun muaccel hale geldiği, davalının 28/03/2018 tarihi itibariyle temerrüd halinde bulunduğu, takip öncesinde davalının borcuna kısmi tahsilat yapıldığı ve takip tarihi itibariyle cari hesap kredisinden doğan banka alacağının asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte 750.658,91 TL olarak olarak hesaplandığı, tazminat olunan çeklerden kaynaklı banka alacağının ise asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte toplam 70.743,05 TL olduğu, her iki alacağın birleştirilmesi ile takip tarihi itibariyle banka alacağının asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte 822.211,96 TL olduğu, takip tarihi sonrasında, dava tarihi öncesinde banka alacağına yapılan tahsilat ve tazmin edilen çekler dikkate alındığında ise takip tarihinden dava tarihine kadar toplam 439.092,18 TL kısmi tahsilat yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarih 2020/4050 Esas, 2021/3569 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava cari hesaba dayalı alacaktan kaynaklanan takibe yönelik itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davalarında alacak borç durumu takip tarihi itibariyle hesaplanır. Borçlunun takipten önce yaptığı ödemenin varlığı anlaşılırsa ödenen miktar yönünden davanın esastan, takip ile dava tarihi arasındaki ödemenin varlığı anlaşılırsa bu miktar yönünden itirazın iptal davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir…” şeklinde belirtilmiştir.
Bütün dosya kapsamı, Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu ile yapılan kısmi tahsilatlara ilişkin yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusundaki değerlendirmede dikkate alınarak davacının nakdi çek kredisinden doğan alacağın ve cari hesap kredisinden doğan alacağı yönünden yapılan tahsilatlar dikkate alınarak dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılmış, dava tarihi itibariyle mevcut banka alacağı dikkate alınarak itirazın iptali isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan tahsilatlar yönünden ise hukuki yarar dava şarı yokluğu nedeniyle davacının itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının bankanın gayri nakdi çek kredisi yönünden talebine ilişkin yapılan değerlendirmede: Gayri nakdi krediler karşılığı yönünden depo talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede bu hususta açık hüküm bulunması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, takip tarihi itibariyle çek garanti yükümlülüğünün 2.030,00 TL olduğu ve taleple bağlılık esası ile 4 adet çek için 8.120,00 TL’nin çek baskı tarihlerini takiben 5 yıla kadar olmak şartıyla depo talebinde bulunulmasının mümkün olduğu, dava tarihi öncesinde ise toplam 38.570,00 TL tutarındaki çek yaprakları tazmin edilmekle bu yönü ile alacağın nakde dönüştüğü, depo talebinin sözleşmenin tedbir mahiyetinde verdiği açık yetkiyle, karşılıksız kaydı almış ve hamillerin elinde ve/veya tesellüm edenin yedinde bulunduğu numaralarıyla banka kaydına dayalı sorumluluk tutarları üzerinden ve baskı tarihlerine göre 5 yıllık zamanaşımı süresi ile yapılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede gayri nakdi çek kredisinden depo talep edilebileceğine ilişkin açık hüküm bulunmaması ve depo talebinin usulünce yapılmaması nedeniyle depo talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 04/04/2018 gün, 2017/4575 Esas, 2018/1823 Karar sayılı emsal içtihadında; “…gayrinakdi kredinin deposu yönünden maktu harç ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde nakdi alacakla birlikte nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde belirtildiğinden reddedilen gayri nakdi alacak bedeli yönünden davalı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalının itirazının,
Davacı bankanın nakdi çek kredisinden doğan alacağı yönünden 60.006,47 TL asıl alacak, 5.947,03 TL işlemiş temerrüt faizi, 297,36 TL gider vergisi olmak üzere toplam 66.250,86 TL üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa dava tarihinden itibaren %24 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacı bankanın borçlu cari hesap kredisi yönünden 480.084,47 TL asıl alacak, 48.379,02 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.418,95 TL gider vergisi olmak üzere toplam 530.882,44 TL üzerinden takibin İPTALİNE,
4-Asıl alacağa dava tarihinden itibaren %51 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
5-Hükmolunan toplam alacağın 119.426,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE davanın REDDİNE,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 40.790,17-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 14.863,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 25.927,06-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul üzerinden hesaplanan 46.906,67-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini, davacının taleplerinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilen bölüm dışındaki reddedilen talepleri yönünden vekille temsil ettirdiğinden vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 7.055,68 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
10-Davalı, davacının hukuki yarar yokluğundan reddedilen talep bölümü yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; AAÜT m. 7/2 gereği 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri u yarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın kabul oranınca hesaplanan 910,35 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davanın red oranınca hesaplanan 409,65 TL’sinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
13-Davacı tarafından verilen 72,00-TL davetiye, 106,20-TL posta, 500,00-TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 678,20-TL yargılama giderinden harcın tamamından davalı sorumlu olmak kaydıyla kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 467,72-TL’si ile 14.913,91-TL ilk dava masraf toplamı olan 15.381,63- TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
14-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır