Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/595 E. 2022/174 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/595
KARAR NO : 2022/174
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ: 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …sevk ve idaresindeki diğer davalıya ait … plakalı kamyonet ile 20/02/2016 tarihinde, Altınyaka istikametinden Boğaçayı caddesini takiben, Atatürk Bulvarı istikametine seyri sırasında, Karataş ekmek fırını karşısına geldiğinde, davalı sürücünün sol istikametinden, orta refüjden, yaya kaldırımı istikametine, yaya olarak, karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkili davacıların annesine çarpması neticesinde, müvekkili davacıların annesinin vefat ettiğini, davalı sürücü hakkında Antalya 21. Asliye ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığını, sanığın cezalandırılmasına karar verildiğini, her ne kadar ceza dosyasında yapılan keşif sonucu düzenlenen kusur raporunda özetle, müvekkili davacıların annesinin asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de bu kusur durumunun kabulünün mümkün olmadığını, eksik değerlendirme yapıldığını, tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketince kabul edilmediğini beyan ederek; maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç işletenin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı alma haklarının olmadığını, başvuru usulünün tam olarak yerine getirilmediğini, müteveffaya ait güncel nüfus kayıtlarının sunulmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur yönünden itirazları olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların haksız ve kötü niyetli olduğunu, ceza mahkemesinde tarafının tali kusurlu olduğu yönündeki belirlemeyi kabul etmediklerini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.(ilk duruşma vekil istifa ettiğini belirtmiştir)
Davalı …her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Dava, haksız fiilden (trafik kazasından) kaynaklı maddi-manevi tazminat talebinden ibarettir.
Antalya 21. Asliye ceza mahkemesinin …esas sayılı dosyası iş bu dosya arasına alınmıştır. Dosyaya bakıldığında özetle; iş bu davanın davacılarının katılan, davalı …in sanık olarak yer aldığı, atılı suçun “taksirle ölüme neden olma” olduğu, yapılan yargılama sonunda sanığın sonuç olarak bir yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün 07/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine bakıldığında; Antalya C. Başsavcılığının hazırlık aşamasında aldırdığı Ankara ATK tarafından düzenlenen 21/04/2016 tarihli …sayılı raporda özetle; sürücü …’in kazada kusursuz olduğu, müteveffa …’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Antalya C. Başsavcılığı bu rapora istinaden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiş, Antalya 2. Sulh Ceza hakimliğinin …değişik iş sayılı kararı ile bu karar kaldırılmış, bunun üzerine kanun yararına bozma yoluna gidilmiş ancak özetle, sorunun yargısal yolla çözülmesi mütaala edildiğinden dava açıldığı bildirilerek, ceza davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kovuşturma aşamasında da, mahkemece olay yerinde keşif yapıldığı, keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda özetle; yayanın kazada asli kusurlu olduğu, sürücü …’in ise tali kusurlu olduğunun bildirildiği; mahkemece bu sefer İTÜ de görevli bilirkişiden rapor aldırıldığı, bu raporda da özetle; sanığın tali, yayanın asli kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkemece de sürücünün tali, yayanın asli kusurlu olduğu yönündeki kabul ile sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …. esas , … karar nolu 27/04/2011 karar tarihli kararında özetle belirtildiği üzere , ceza mahkemesince verilen beraat kararı , kusur ve derecesi , zarar tutarı, temyiz gücü ve isnat yeterliliği , illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamaz.Tam burada davalı hakkında verilen ve 5271 sayılı “Ceza Muhakemeleri Kanunu” nda düzenlenen “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kurumundan, hukuki niteliğinden ve hukuk dosyalarına etkisinden bahsetmek gerekmektedir; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ceza yargılamasında sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder. Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır(Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 gün ve 346-25, 03.02.2009 tarih, 2008/11-250 E., 2009/13 K., 03.02.2009 tarih, 2009/4-13 E., 2009/12 K.; Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması hakkında ayrıntılı bilgi için: ARTUÇ, Mustafa, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Ankara 2010) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5271 sayılı CMK’nın 23.maddesinde belirtilen hükümlerden değildir.(Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.05.2011 gün ve 2011/4-61, E., 2011/79 K; 06.10.2009 gün ve 2009/4-169 E, 2009/223 K sayılı ilammları). Kurumun anılan özellikleri karşısında, maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamıyacağının kabulü gerekir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01/02/2012 gün 2011-19/639 E, 2012/30 K sayılı ilamı) Bu nedenle, ceza mahkemesinde karar mahkememizi bağlamamaktadır.
Dosyaya dönüldüğünde; Mahkememizce dosyada gösterilen tanıklar dinlenmiştir, cenaze defin masrafı talebine ilişkin yazışmalar yapılmıştır ve kusur raporu aldırılmıştır.
02/12/2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle; sürücü …’in KTK’nın 52/1,b, 47/1-d ve yönetmeliğin 95 ve 101 inci maddelerini ihlali sonucu kazaya karıştığı; yayanın ise yaya kurallarından 68/1,b ile yönetmeliğin 138 inci maddesinde belirtilen kurallara uygun davranmadığından kazaya neden olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Yargıtay 17. HD’nin 2018/6414 E, 2020/4591 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur.
Mahkememizce alınan kusur raporu ile ceza dosyasındaki hükme esas alınan raporlardaki tespitler esasen birbirini teyit eder mahiyette olduğundan mahkememizce tekrar rapor aldırılmamıştır. Sürücü kazada asli , yaya ise tali olarak kusurludur. Mahkememizin kabulü bu yöndedir.
Mahkememizce aktüerya raporu aldırılmıştır.
17/08/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle ; kaza tarihinde 36 yaşında, ön lisans mezunu, meslek ve gelir sahibi olan davacı … için destek payı ayrılmadığı ve bunun sonucu olarak annesinin vefatı neticesinde hesaplanabilir destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı; cenaze ve defin giderlerinin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin müzekkere cevabı doğrultusunda 650,00 TL olarak hesaplandığı, yüzdesel kusur oranlarını gösterir bir rapor olmaması nedeniyle hesaplanan bu zarardan kusur indirimi yapılamadığı belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazların değerlendirilmesi amacıyla aktüerya bilirkişisinde ek rapor alınmış ve 06/12/2021 tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki tespitler teyit edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Aktüerya bilirkişi raporunda Yargıtay kararları gereği davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle birlikte denetime elverişli şekilde belirtilmekle, mahkememizce de yerinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kusur ve aktüerya bilirkişi raporu gereği davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça cenaze/defin masrafı da talep edilmiştir ve yerleşik Yargıtay kararları gereği bu kalem talep edilebilir. Mahkememizce bu kaleme ilişin yazışmalar yapılmış ve hesap bilirkişisi tarafından defin giderlerinin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin müzekkere cevabı doğrultusunda 650,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu hesap hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Yargıtay 17. HD’nin 2018/6414 E, 2020/4591 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Kusur raporu içerikleri, olayın oluşu dikkate alınarak, takdiren yayanın %80, sürücünün %20 kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu istinaden, defin masrafı talebi kısmen kabul edilmiştir.
Davacıların manevi tazminat taleplerine bakıldığında;
6098 Sayılı TBK’nun 49. Maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı ve sorumluluk sigortacısına karşı dava açabilir. İşleten ve sürücü zarar görenlere karşı müteselsilen sorumludur. Aynı Kanunun, 56 ıncı maddesi (mülga 818 Sayılı BK un 47 md) uyarınca bedensel zarar gören ve yakınları kendisine uygun bir paranın manevi tazminat olarak ödenmesini isteyebilir.
Mahkememizce aşamalarda, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.04.1982 gün ve E:1981/4-56, K:1982/348 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kişilik hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlayan, herkese karşı ileri sürülebilen ve kaynağını Anayasa’dan alan; yani Anayasa’nın teminatı altında bulunan mutlak bir haktır. Manevi tazminat sade bir ifade ile, zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir(EREN, Fikret., Borçlar Hukuku-genel hükümler-, 8. Bası, Ekim 2003, s. 745, KILIÇOĞLU,Ahmet, Borçlar Hukuku, Ankara 2004, s. 311, ERTAŞ, Şeref., Manevi Tazminatın Hukuki Niteliği ve Miktarının Tespiti, Postacıoğlu’na Armağan, Ankara 1990, s. 83 vd.)Manevi tazminatta zarar, kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yapılan saldırının mecazi ifadesidir(KILIÇOĞLU,Mustafa, Tazminat Hukuku,3. Baskı, Şubat 2010, s.1031.,HATEMİ, Hüseyin, Sözleşme Dışı Sorumluluk, C.II,İstanbul 1993, s.102) Manevi tazimnata hükmedilirken uygulamaya 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki (Belirtilmelidir ki; Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları konularıyla sınırlı, sonuçlarıyla bağlayıcıdırlar, bkz: 2797 saıyılı Yargıtay kanunu m. 45;”İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.)ilkeler ışık tutmaktadır. Manevi tazminat uygulamadaki yerleşen ilkeler ve tarafların sosyal ve ekonimik durumları da gözetilerek, hakimin takdirinde bir husustur.
Dosyadaki bilirkişi raporları yerinde, hukuka ve oluşa uygun bulunmuşlardır. Yargıtay 17. HD’nin 2018/6414 E, 2020/4591 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Kusur raporu içerikleri, olayın oluşu dikkate alınarak, takdiren yayanın %80, sürücünün %20 kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, olaydaki sürücü kusurları, olayın oluşu, haksız fiil nedeniyle vefatın gerçekleşmesi, dava dilekçesindeki talep miktarı, paranın satın alma gücü, 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki ilkeler göz önünde tutarak, hükümde belirtildiği şekilde manevi tazminata hükmetmek, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davacının destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının defin gideri talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 50,00 TL defin masrafının davalı Sigorta şirketi bakımından 25.04.2019 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise 20.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacı … için 2.000,00 TL manevi tazminatın 20.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …’dan müteselsilen alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
4-Davacı … için 1.000,00 TL manevi tazminatın 20.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …’dan müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
5-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
6-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
7-Dosyada alınması gerekli 208,34 TL karar harcının davacı tarafça yatırılan 320,21 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacılara iadesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan ve yukarıdaki ara kararlar ile mahsubuna karar verilen toplamda 252,74 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı …Sigorta AŞ’nin 80,70 TL’sinden sınırlı sorumlu olmasına, (sigorta şirketine aleyhine hükmedilen miktar, harçların bölünmezliği ve haklılık durumu da göz önüne alınarak, takdiren)
9-Davanın niteliği de düşünürelek, maddi tazminata özgü yapılan aktüerya bilirkişi masrafı 800,00 TL’nin haklılık durumu gereği, 32,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, arta kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça dosyada maddi – manevi tazminat talepleri bakımından ortak yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.072,55 TL’nin; haklılık durumu gereği 174,39 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı …Sigorta’nın bu miktarın 42,00 TL’sinden sınırlı sorumlu olmasına, arta kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin haklılık durumu, hakkaniyet ve takdir hakkı gereği; 53,00 TL’sinin davalı sigorta şirketinden; 1267,00 TL’sinin davacılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Davacılar maddi tazminat toplam talebi yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 50,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
13-Davalı …Sigorta AŞ, davacıların maddi tazminat talebi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 50,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
14-Davacı …kendisini manevi tazminat talebinde vekil ile temsil ettirdiğinden; 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davacı … kendisini manevi tazminat talebinde vekil ile temsil ettirdiğinden; 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
16-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’un yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır