Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2021/793 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550
KARAR NO : 2021/793
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalyada bir otelde çalıştığını, müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dayanağının 05/01/2012 düzenleme tarihli 4.400,00 TL bedelli ödeme tarihi 15/02/2012 olan davalı … emrine düzenlenmiş bono olduğunu, müvekkilinin bonodan dahi haberi olmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek; menfi tespit talebinde bulunmuştur.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
3.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, davacının iddialarının yazılı delil ile ispatı gerektiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
4.Dava, menfi tespit talebinden ibarettir.
5.Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2011/19-622 esas, 2012/9karar, Tar. 18/01/2012)
6.Somut olaya dönüldüğünde, Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı (Antalya Genel İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı) dosyası ve Antalya CBS’nın …/… soruşturma sayılı, …/… karar sayılı dosyası, iş bu dosya arasına alınmıştır.
7.Antalya CBS’nın …/… soruşturma sayılı, …/… karar sayılı dosyasına bakıldığında özetle; soruşturma konusu suçun resmi belgede sahtecilik olduğu, şikayetçinin iş bu davanın davacısı …, şüphelilerin ise … ve … olduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara şikayetçi tarafından itiraz edildiği, itirazın Antalya Sulh Ceza Hakimliğinin …/… değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
8.İmza itirazı göz önüne alınarak, aşamalarda, mahkememizce davacının uygulamaya elverişli imzaları toplanmış ve davacının imza örnekleri alınmıştır.
9.Mahkememizce imza incelmeesi için dosya ATK’ya gönderilmiş ve ATK’nın … rapor numaralı raporuna göre özetle; inceleme konusu senette atılı iki adet borçlu imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu hususu bildirilkmiştir.
10.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
11.Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
12.Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafın rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
13.Tüm dosya kapsamı, ATK bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, davanın reddetmek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 59,30 TL maktu ret harcının, davacı tarafça yatırılan 84,34 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 4.938,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (her ne kadar menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi değilse de dosyada başvurulduğundan ve Bakanlık bütçesinden ödeme yapıldığından)
7-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Dosyada imza incelemesi için toplanan belge asıllarının mahallerine iadesine,
Dair, davacı asil ve vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır