Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/481 E. 2021/550 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/481
KARAR NO : 2021/550
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı … Şirketi arasında … tarihli … Sözleşmesi imzalanarak davalıya POS cihazı teslim edildiğini, üçüncü kişi olan kredi kartı sahipleri tarafından yapılan itirazlar sonucu şüpheli işlemler nedeniyle faizler dahil toplam 13.737,86 TL (… tarihinde 4.500,00 TL, … tarihinde 4.500,00 TL ve … tarihinde 3.500,00 TL olmak üzere) ödeme yapılmak zorunda kalındığını, sözleşmeye istinaden müvekkil bankanın … tarihinde Gebze … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aykırı işlem tutarlarının iadesinin talep edildiğini, şirket yetkilisine … tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, sözleşmeye aykırı davranan davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere … tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4. Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, iş bu dosya arasına alınmıştır.
Dosya aşamalarda, bankacı bilirkişi tevdi edilmiş, … tarihli ön raporda bilirkişi tarafından bazı tespitlerde bulunulmuş ancak bazı bilgi ve belgeler talep edilmiştir.
Aşamalarda, eksiklikler için yazışmalar yapılmış, davacı vekilinin beyanları alınmış ve dosya ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tekrar tevdi edilmiştir.
Dosyaya bakıldığında, Davacı bankaca davalı borçlu … Şirketine … tarihinde Gebze … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, … tarihinde imzalanan … Sözleşmesine aykırı davranan muhatabın 13.737,86 TL borcu bulunduğu ve 24 saat içinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidileceği bildirilmiştir.
İhtarnamenin ardından davacı bankaca, davalı … Şirket aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla;
13.737,86 TL asıl alacak,
873,95 TL işlemiş faiz ve
121,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 14.732,89 TL’den sorumlu olmak ve tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren tamamen ödeninceye kadar yıllık %54,00 faiz ve icra masraflarının ödenmesi talebiyle, kısmi ödemelerde TBK 100. Madde hükmü gereğince ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği kaydıyla takibe geçildiği davalı şirket yetkilisinin … tarihli dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilere itiraz ederek takibi durduğu, anlaşılmaktadır.
Davacı banka ile davalı … Şirketi arasında … Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığı, dosyada bulunan sözleşme örneğinden anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 21. Maddesinde bankanın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme yetkisi bulunduğu, 18. Maddesinde usulsüz işlemlerin ortaya çıkması halinde üye işyerinin bankanın ödediği tutarları ilk ödeme yaptığı tarihten bu tutarları bankaya tamamen iade edeceği tarihe kadar geçen süreler için sözleşmenin 8. Maddesinde belirtilen oranda işletilecek temerrüt faizi ve faiz üzerinden fon ve gider vergisi ile birlikte bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, 13. Maddede bankanın rehin, takas, mahsup ve virman hakkı bulunduğu, yazılıdır.
Davacı bankanın … tarihli cevap yazısında davalı … Şirketine teslim edilen … numaralı üye işyerine ait POS cihazından raporda da belirtilen itiraza konu harcamaların gerçekleştiği, kart hamillerinin itirazlarına istinaden de ilgili işlemlerin üye işyeri hesabından tahsis edilerek kart hamili hesabına alacak kaydedildiği, ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; … numaralı kart hamili ve …bank müşterisi … ’ın … tarihinde bankasına … tarihinde 3.500,00 TL’ye (harcamaya ilişkin slip ve satış sözleşmesi bulunmaktadır) aldığı ürünlerin kendisine teslim edilmediği gerekçesiyle itiraz etmesi üzerine, bankanın finansal kaybı bulunduğu gerekçesiyle itirazın tekrar incelenerek … tarihine kadar kendilerine ödenmesinin talep edildiği ve aksi halde … hakem heyetine sunulacağının bildirildiği, davacı banka müşterisi üye işyerine durumu bildirdiğinde, davalı üye işyerinin satış sözleşmesi ile birlikte ürünlerin hazır olduğu ve taksitli yaptığı alışverişi nakde çevirmeye çalışan müşterisinin itirazlarını kabul etmedikleri, ürünlerin kişiye özel olduğu ve iade/iptal ve değişim yapılamayacağı bildirilerek geri ödemeyi kabul etmediğinin bildirdiği, bu durumu da davacı bankanın kart hamili bankaya bildirdiği, görülmektedir.
… numaralı kart hamili ve … Bankası müşterisi …’in … tarihinde bankasına … tarihinde 4.500,00 TL ve … tarihinde 4.500,00 TL kredi kartı çektirdiği, ancak ürünü teslim almadığı gerekçesiyle harcamaya itiraz ettiğine dair dilekçe, … tarihli harcamaya ilişkin itirazına dair bilgi istemek amaçlı e-maili, bankanın … Yönetimi tarafından … tarihli üye işyeri hesabına 9.000,00 TL … işleminin borç kaydedildiğine ilişkin e-maili, dosyaya eklenmiştir. Davacı bankaca, Bankalararası … sürecinin aynen işletildiği ve chargeback işleminde iadeye kadar gelindiği, anlaşılmaktadır
Bu açıklamalar ışığında, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gereği;
… takip tarihinde banka alacağı;
13.560,50 TL asıl alacak,
956,01 TL işlemiş faiz ve
121,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere 14.637,59 TL bulunmaktadır.
Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı;
13.560,50 TL asıl alacak,
873,95 TL işlemiş faiz ve
121,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere 14.555,53 TL olarak bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide …, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(…, … :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi (kök ve ek) raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin 13.560,50 TL asıl alacak, 873,95 TL işlemiş faiz, 121,08 TL ihtarname masrafı olmak üzere genel toplamda 14.555,53 TL üzerinden devamına,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile; hükmolunan alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 2.911,06 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 177,95 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 816,33 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplam 222,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 911,30 TL’nin haklılık durumu gereği; 893,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin, haklılık durumu gereği; 1.293,00 TL’sinin davalıdan, 27,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır