Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/469 E. 2023/490 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/469
KARAR NO : 2023/490
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Alacak” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili … dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı … tarihli … TL bedelli Alanya-Gazipaşa İçme Suyu Hatları Müteferrik Yapım İşi başlıklı sözleşmeyi imzaladıklarını, yine taraflar … tarihli ve … TL bedelli Alanya ve Gazipaşa İlçeleri Muhtelih Kanalizasyon Şebekesi yapım işi başlıklı sözleşmeyi imzaladıklarını, ek 1 olarak sunulan sözleşmenin 11.2 maddesinde hak ediş raporları, bu sözleşmenin eki olan yapım işleri genel şartnamesinde düzenlenen esaslar çerçevesinde, kanuni kesintilerde yapılarak her ayın ilk 5 iş günü içinde düzenlenir. Hazırlanan hak ediş raporları idarece onaylandıktan sonra 30 gün içinde tahakkuka bağlanarak 15 gün içinde ödenir. Bu iş için sözleşme bedeli üzerinden; 2016 yılında %35, 2017 yılında %65 ödenek tespit edildiğini, yine aynı sözleşmenin 11.5 maddesinde yüklenici her türlü hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmadan başkalarına temlik edemez. Temliknamelerin noter tarafından düzenlenmesi ve idarece istenen kayıt ve şartları taşıması gerektiğini, ek 2 olarak sunulan sözleşmenin konusu dışında tüm hükümler ve madde numaralarının yukarıdaki sözleşme ile aynı olup sadece 11.2 maddesinde; 2017 yılında %85, 2018 yılında %15 olmak üzere ödenek tespit edildiğini, ancak davalının inceleme sonunda tespit edileceği gibi … tarihleri arasında sadece … TL ödeme yaptığını, buna bağlı olarak da davalının davacı istihkaklarını faktoring şirketlerine fatura ederek faiz karşılığı para kullandığını, ekte sunulan temlik teyit belgelerinden de anlaşılacağı üzere davalının faktoring şirketlerine “söz konusu temlik kayıtlarımıza işlenmiş olup alacak devir sözleşmesine konu alacak üzerinde her hangi bir rehin, haciz, başkaca devir v.b. takyidat bulunmadığını devir edilen alacak muhtevası malları/ hizmeti tam ve istediklere vasıflara uygun, her türlü ayıptan ari olarak teslim aldıklarını, devir eden ile aralarında mevcut ticari ilişkide herhangi bir takas, mahsup ilişkisi bulunmadığını, devir eden … İnş. ve Tic. Ltd. şirketinin herhangi bir talebine, iznine, ihtar ve ihbarına gerek kalmaksızın, devir eden ile aralarında çıkabilecek uyuşmazlıklar nazara alınmaksızın alacak devir sözleşmesine konu borçlarımızı … nolu hesabınıza nakden ve defaten ödeyeceğimizi gayri kabili rucü olarak kabul, beyan ve taahhüt ederiz.” şeklinde ki yazıları ile davacının alacaklı olduğunu kabul edip, alacağın kendileri tarafından ödeneceğini gayri kalbi rucü olarak olarak kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, temlikname konusu alacakların hiç birisinin zamanında ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından bu gecikmelerden dolayı dava dışı faktorink şirketlerine ve işin finansmanı için başkaca bankalardan kullanılan tutarlar için toplamda … TL civarında fazladan faiz ödemesi yapıldığını, net rakamın bilirkişi incelemesi sonucu tespit edileceğini, sözleşme içeriğinden de görüleceği gibi sözleşme eki olarak Yapım İşleri Genel Şartnamesi de sayıldığını, şartnamenin hak ediş raporları başlıklı 8. bölüm 39/1-a maddesinde ödemelerin sözleşmenin ödemeye ilişkin hükümleri çerçevesinde kendisine ödenir denildiğini, likiditasyon düşüklüğü nedeni ile uğradıkları zarar/ödenilen faiz kaybının hesaplanması için … SMMM Odasına kayıtlı mali müşavir …’den alınan uzman görüşünü sunduklarını, bu rapora göre toplamda … TL finansman maliyeti ile karşı karşıya kalındığının belirlendiğini, idarenin sözleşmeye aykırı davranışları ve edimlerini yerine getirmemesinden dolayı dava dışı banka ve faktorink firmalarına ödemek zorunda kaldıkları bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 20.000,00 TL sinin dava tarihinde itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk Son Tutanağının dosyaya sunması gerekli olduğunu, dava konu uyuşmazlıkla ilgili olarak usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir Arabuluculuk Son Tutanağı tanzim edilmediğini, bu sebeple arabuluculuk tutanağında taraflar arasında net bir şekilde hangi alacaklara ilişkin görüşme yapıldığının tespit edilemediği gerekçesiyle zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı davasını süresinde ikame etmediğini, bu nedenle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davanın kısmi dava olarak mı yoksa belirsiz alacak davası olarak mı ikame edildiğinin davacıya açıklattırılmasını, davacı, hak edişlerin zamanında ödenmediğini, bu sebeple zarara uğradığını iddia etmekte ve davalı idareden munzam zarar talep ettiğini, öncelikle davacı taraf davaya konu iddiaları ile sözleşmenin tasfiyesi (fesih) yoluna gitme hakkını haiz olup böyle bir yola başvurmadığını, hak edişlerin iş yapıldıkça ödenmekte olup, davacı hak edişlerinin ödenmemesini sebep göstererek işi durdurmadığını, geç ödendiğini ve bu nedenle zarar ettiğini belirttiği hak edişlerin tahsili için herhangi bir hukuki yola başvurmadığını, alacaklarını temlik ettiğini, davacının bu kararı kendisinin aldığını, kredi çekmek zorunda kaldığını belirttiğini, davacı kendi seçimlik haklarını kullanarak hareket ettiğini, bu noktada davalı idareden ekstra bir taahhüt de almadığını, davacının iddia ettiği hak ediş ödemelerinde de ciddi gecikmeler söz konusu olmadığını, aynı zamanda bir kamu hizmeti yürüten davalı idarenin borçlarını bütçe durumuna göre ödediğini, davacının basiretli bir tüccardan beklenecek şekilde hareket etmesi gerektiğini, davada ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, soyut anlatımların, muhtemel kar kayıpları, elde edilmesi tahmin edilen gelir kalemlerinin munzam zararın ispatı için yeterli olmadığını, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere; davacının davalı idareden almış olduğu ilgili ihalelere ilişkin dokümanlar ve hakediş ödemelerine ilişkin tüm belgelerin onaylı suretlerinin davalı idareden müzekkere ile istenilmesine, davanın öncelikle usul yönünden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı kurum arasında; … tarihli … TL bedelli ‘Alanya-Gazipaşa İçme Suyu Hatları Müteferrik Yapım İşi’ ve … tarihli … TL bedelli ‘Alanya-Gazipaşa İlçeleri Muhtelif Kanalizasyon Şebekesi Yapım İşi’ ihalelerine ait iki ayrı sözleşme düzenlendiğini, davalı kurum tarafından ödemelerin aksatılması üzerine finansman sıkıntısı yaşayan davacının kredi kuruluşlarıyla temas kurmak zorunda kaldığını, kredi kuruluşlarının mevzuatları gereğince kredi karşılığı olarak ara hakedişlere dair kesilen faturaları dayanak göstermek durumunda kalan davacının ayrıca fatura bedellerini de temlik etmesi gerektiğini, ancak davalı kurumun, tahakkuka bağlandığını ve faturalanmış ara hakediş bedellerini sözleşmelerde belirlenen günlerde ödemediğini, davalı kurumun temerrütü nedeniyle de müvekkili firmanın kredi kuruluşlarına temerrüt faizi ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle davacı firma tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/469E sayılı dosyasından görülmekte olan alacak davasını açtığını, açılan dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 20.000,00 TL kısmi dava olarak açıldığını, yargılama esnasında hazırlanan bilirkişi raporunda davacı firmanın talep edebileceği rakamın toplam … TL olarak tespit edilmiş olduğundan bakiye kalan … TL üzerinden ek dava açıldığını, öncelikle hazırlanacak tensiple birlikte açılan ek davanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/469 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini, yapılacak yargılama sonrasında da ek dava tutarı olan … TL’nin müvekkili firmanın kredi kuruluşlarına ödeme yaptığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan işlere ait hak ediş ve diğer evraklar davalı kurumdan celp edilmiştir.
Dosya mali müşavir, inşaat mühendisi, kamu ihale mevzuatında veya borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; “…Davacı şirketin Faktöring Şirketleri ile Bankalardan kullanmış olduğu kredilere ilişkin Faktöring Şirketleri ile Bankalar tarafından kullandırılan bu kredilerden dolayı Davacıya yansıtılan masraf, faiz, BSMV gibi maliyetlerinin toplamının yukarıda tabloda yer aldığı gibi … TL olduğu,
Davacı tarafça, Davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışları ve edimlerini yerine getirmediğinden bahisle dava dışı banka ve faktöring şirketlerine ödemek zorunda kaldığı bedellerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL talep ettiği,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce söz konusu raporun, sadece taraf iddia ve savunmaları belirtildikten sonra sonuç olarak sadece maliyet hesabı yapılarak bir miktar tespitini belirtmesi, dosya kapsamına, delillere, taraf iddiaları çerçevesinde ispat durumlarına ilişkin bir açıklama, değerlendirme yapmaması nedeniyle mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olmaması sebebiyle bu kez dava dosyasının rapor alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, … …Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan … tarihli raporda özetle;”
Dava dosyasının incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda tarafların talep ve savunmaları ile hukuki konular hakkındaki değerlendirme ve takdir yetkisi münhasıran yargılama makamına ait olmak üzere ayrıntısı yukarıda arz olunduğu gibi;
Taraflar arasındaki kamu ihale sözleşmelerinin 11 inci maddesi ile sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin hakediş ödemelerine ilişkin hükümlerinde, hakedişlerin geç ödenmesi durumunda hakedişlere faiz işletileceğine ve faizin türü konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, ayrıca YİGŞ’in 39.uncu maddesindeki düzenlemenin geçici ve kesin hakediş raporlarındaki hakediş alacağının muaccel olması ile ilgili olup kesin vadeyi içermediğinden faiz başlangıcına esas alınamayacağının değerlendirildiği, diğer taraftan dava dosyasının incelenmesinde, tahakkuka bağlanan hakedişlerin geç ödendiği gerekçesiyle davacı şirketçe davalı idarenin yazılı şekilde ihtar edilerek, davalı iş sahibi idarenin ödenmeyen hakediş alacakları yönünden temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtarnameye de rastlanılmadığı,
Diğer taraftan İdarece dosyaya sunulan ödeme belgelerine göre davalı idarece temlik alacaklılarına, temlik konusu alacak bitirilene kadar tahakkuka bağlanan yüklenici hakedişlerinin ödemelerinin yapılmış olduğunun anlaşıldığı,
Bu tespitlere göre;
Hukuki takdir ve niteleme yetkisi sayın Mahkemeye ait olduğundan hukuki bir değerlendirme içermemek üzere, davalı idarece davacı şirket hakedişlerinin nakit durumuna göre kısımlar halinde ve gecikmeli olarak ödenmesi sebebiyle davacı şirket lehine alacak hesabı yapılmasını gerektirir koşulların varlığını ortaya koyan somut belgelere rastlanılmadığından davacı yanca talep edilebilecek zarar hesabı yapılamayacağı…” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME GEREKÇE: Asıl dava ve birleşen ek dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince hak edişlerin geç ödenmesi/ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından 3. Kişilere ödenen temerrüt faizi ile munzam zararlarının avans faiziyle birlikte tahsili talebine ilişkindir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası da aynı gerekçeyle Mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda tespit edilen tutar üzerinden harcı yatırılarak açılan ek davadır.
Taraflar arasında … tarihli … TL bedelli Alanya Gazipaşa İçme Suyu Hatları Mütereffik Yapım İşi başlıklı sözleşme ile … tarihli … TL bedelli Alanya ve Gazipaşa İlçeleri Muhtelif Kanalizasyon Şebekesi Yapım İşi başlıklı sözleşmelerin düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu sözleşmelerde ödemelerin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
… tarihinde imzalanan sözleşmede işin süresinin … tarihleri olduğu, verilen süre uzatımı ile işin süresinin … olduğu, keşif artışı ile işin ihale bedelinin … TL olduğu, … tarihli sözleşmenindeki işin süresinin … tarihleri olduğu, her iki sözleşmede de çeşitli çaplarda çelik boruların temin edilip döşenmesi işinin söz konusu olduğu, anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra yapılan değerlendirmede: Taraflar arasındaki ilişki, kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibi konumundadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK. 470). Yüklenicinin borcu sözleşmeye ve fen ve tekniğine uygun şekilde ve zamanında işi teslim, iş sahibinin borcu ise, iş bedelinin ödenmesidir (TBK. 471 ve TBK. 479).
Dosyaya davacı tarafça sunulan kredi sözleşmelerinde kredi ilişkisinin taraflarının davacı şirket ile kredi kuruluşları olduğu, davalı idarenin kredi sözleşmelerinin tarafı olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri ve bu kanunlara dayalı olarak çıkarılan ikincil mevzuat hükümlerine tabi kamu ihale sözleşmesidir. Sözleşme kapsamında hakedişlerin düzenlenmesi ve hakediş ödemelerine ilişkin hükümler, hakedişlerin temlik koşulları İhale dokümanını oluşturan belgelerden Sözleşme Tasarısı ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
Dava konusu Sözleşmede, ödeme yeri ve şartları sözleşmenin 11.maddesinde düzenlenmiştir.
Sözleşmenin 11 inci maddesinde; “ 11/2.Hakediş raporları bu sözleşme eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde düzenlenen esaslar çerçevesinde kanuni kesintiler de yapılarak, her ayın ilk beş günü içinde düzenlenir. Hakediş raporları hazırlanan hakediş raporları idarece onaylandıktan sonra otuz gün içinde tahakkuka bağlanarak on beş gün içinde ödenir.
11.5.Yüklenici her türlü hakediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına
temlik edemez. Temliknamelerin noter tarafından düzenlenmesi ve idarece istenilen kayıt ve şartları taşıması gerekir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Sözleşmenin, hüküm bulunmayan haller başlıklı 32 inci maddesinde; “ Bu sözleşme ve eklerinde hüküm bulunmayan hallerde, ilgisine göre 4734 sayılı Kanun ve 4735 sayılı Kanun hükümleri, bu kanunlarda hüküm bulunmaması halinde ise Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır” denilmiştir.
Yüklenici şirketçe sözleşmeler kapsamındaki hakedişlerin bir kısım temlik alacaklısına temlik edilmiş olduğu, temlik işlemlerinin sözleşmenin 11.5 inci maddesine uygun şeklide idarenin onayı ve noterden düzenleme şeklinde Temliknameler ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşme Eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi(YİGŞ)’in geçici hakediş raporları başlıklı 39 uncu maddesinde;
*a-Birim fiyat esasına göre yapılan işlerde; sözleşmeye ekli birim fiyat cetvellerine yazılı veya sonradan düzenlenen yeni fiyatlar ile metrajlarında hesaplanan iş kalemi miktarlarının çarpımı erinden hesaplanan tutardan, sözleşmedeki kayıtlara ve ilgili kanunlara göre yapılacak kesintiler de çıktıktan sonra, sözleşmenin ödemeye ilişkin hükümleri çerçevesinde kendisine ödenir.
f)Her hakediş tutarından, bir evvelki hakediş tutarı çıkarıldıktan sonra kalan tutara idarece lgili mevzuata göre hesaplanacak Katma Değer Vergisi eklendikten sonra bulunan miktardan özleşmede yazılı kesintiler, varsa yüklenicinin idareye olan borçları ve cezalar ile kanunen alınması ereken vergiler kesilir. Hakediş raporu, yü tarafından imzalandığı tarihten aşlamak üzere en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer leşmede bu hususta bir kayıt oksa otuz gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere on beş gün içinde de ödeme yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Sözleşme ve eki YİGŞ hükümlerine göre, hakedişlerde öncelikle yapılan iş miktarına göre yapılan iş tutarı hesaplanacak, varsa fiyat farkı da bu tutara eklenecek, hesaplanan iş bedelinden, sözleşmeden(ceza kesintisi, stopaj, vb.) ve ilgili kanunlara göre yapılacak kesintiler düşüldükten sonra geriye kalan net tutar yükleniciye veya yüklenicinin borcuna karşılık diğer alacaklılara( SGK borcu, vergi borcu, temlik alacaklısı, takip dosyası) ödenecektir.
Somut uyuşmazlıkta sözleşmeler kapsamında ara hakedişlerde yüklenici alacağı olarak belirlenen hakediş tutarlarının tahakkuklarının yapılarak emanet hesaba alındığı ve nakit durumuna göre emanet hesaplara alınmış bulunan hakedişlerin (KDV dahil) tamamının, temlik alacaklılarına ve davacı şirkete ödendiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin 11 inci maddesi ile sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin hakediş ödemelerine ilişkin hükümlerinde, hakedişlerin geç ödenmesi durumunda hakedişlere faiz işletileceğine ve faizin türü konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan YİGŞ’in 39 uncu maddesindeki düzenlemenin geçici ve kesin hakediş raporlarındaki hakediş alacağının muaccel olması ile ilgili olup kesin vadeyi içermediğinden faiz başlangıcına esas alınamayacağı değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan dava dosyasının incelenmesinde, tahakkuka bağlanan hakedişlerin geç ödendiği gerekçesiyle davacı şirketçe davalı idarenin yazılı şekilde ihtar edilerek, davalı iş sahibi idarenin ödenmeyen hakediş alacakları yönünden temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtarnameye de rastlanılmamıştır.
Davacının kullandığı krediler yönünden kredi ilişkisinde davalı idarenin kredi sözleşmelerinin tarafı olmadığı, dolayısı ile davacı şirket ile kredi kuruluşu arasındaki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ana para ve ferileri yönünden davalı idarenin kredi işlemlerinin taraflarına herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtayın emsal uygulamalarında Kural olarak, bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun usulen temerrüde düşürülmesi veya alacağın kesin bir vadede ödenmesinin kararlaştırılmış olması gerekir. Geçici ve kesin hakediş raporlarındaki alacağın muaccel olması ile ilgili olup kesin vadeyi içermediğinden faiz başlangıcına esas alınamaz.
Davalıya davadan önce ihtarname gönderilmediğinden işlemiş faiz talebinin reddi gerekeceği belirtilmiştir.
Ayrıca TBK’nun 122. maddesi uyarınca munzam zararın varlığından söz edilebilmesi için; bir para borcunun bulunması, borcun ödenmesinde temerrüde düşülmesi, alacaklının faizi aşan bir zararının bulunması ve borçlunun bunda kusurlu olması gerekmektedir.
Dava konusu somut olayda, davalının yazılı ihtarla temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden temlik edilen hakediş alacakları yönünden faizle karşılanmayan bir zararın varlığı da tespit edilememiştir. Ayrıca İdare tarafından da temlik alacaklılarına, temlik konusu alacak bitirilene kadar tahakkuka bağlanan yüklenici hakedişlerinin ödemelerinin yapılmış olduğu anlaşılmış olmakla davacı tarafça ispat edilemeyen dava ve birleşen ek davanın reddine karar verilmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin olarak alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 71,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Birleşen dava doyası yönünden
8-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin olarak alınan 53.641,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53.371,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 245.232,46 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı birleşen dosya davacı vekilinin ve davalı birleşen dosya davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır