Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2022/366 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/431
KARAR NO : 2022/366
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ: 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi …’in 28.01.1993 tarihinde davalıya ait inşaatta çalışırken geçirdiği kaza nedeni ile vefat ettiğini bunun üzerine 31.01.1993 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurulunda alınan karar ile bodrum katta bulunan dairenin tadilatı yapılarak mesken haline getirilmesine ve dairenin müteveffanın eşi olan davacıya verilmesine karar verildiğini, bu kapsamda 10.07.1995 tarihinde yönetim kurulu kararı alınarak 65 kapı numaralı bölümün davacıya verilmesine ve 88 numaralı üye olarak üyeliğe kabulüne karar verildiğini, ancak kararın bugüne kadar yerine getirilmeyerek devrin gerçekleşmediğini belirterek; Antalya ili Kepez ilçesi Yenidoğan mh …ada … parsel bodrum katta bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Dava kooperatif kanunundan kaynaklı tapu iptali ile tescil davasıdır.
Dava, öncelikle, Antalya 3. Asliye Hukuk mahkemesinin … Esasında açılmış olup, mahkemece tensiben görevsizlik kararı verilmiş, karar 10/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi 13/09/2019 olmakla, usulen talep süresindedir.
Davanın, kooperatifler kanunundan kaynaklandığı için dosyada mahkememiz görevlidir.
Mahkememizce aşamalarda deliller toplanmış, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıtları dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce aşamalarda 26/10/2020 tarihinde keşif yapılmıştır.
Keşif sonucu düzenlenen 25/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu taşınmazın …ada, … parselde inşa edilmiş olan binanın 0.00 zemin katında bulunan, onaylı Belediye Projesinde “yönetim ofisi” olarak görülen ve 80,38 m2 alanlı bölüm olduğu, içinde bölüntüler oluşturularak fiili mesken haline getirildiği, taşınmazın, bina ortak kullanım alanlarına dahi olup bağımsız bölüm niteliği taşımadığı, dava konusu taşınmazın bina ortak alanlarına dahil olduğu ve bağımsız bölüm olmadığı için mevcut hali ile alınıp satılamayacağı, ancak taşınmazın bağımsız bölüm olarak kabul edilmesi durumunda, taşınmazın bulunduğu mevkinin, bulunduğu binanın özellikleri, taşınmazın büyüklüğü ve fonksiyonları, inşaat kalitesi, mimari özellikleri, bölgede bulunan emsal taşınmazların fiyatları göz önüne alınıp değerlendirildiğinde, arsa payı dahi olmak üzere dava tarihi itibariyle değerinin 170.000,00 ₺ (TL) olabileceği, taşınmazın bağımsız bölüm olarak tescil edilebilmesi için, ilgili belediyeden emsal durumunun araştırılması gerektiği, imar uygulamaları yönünden taşınmazın bağımsız bölüm olarak tescili mümkün ise yapılan değişikliklerin işlendiği bir tadilat projesi ile belediyeden onay alınması gerektiğini, ayrıca binadaki bağımsız bölüm maliklerinin onayı ile mevcut kat irtifakının terki ve yeni kat irtifakı düzenlemesinin yapılması gerektiği, Antalya ili, Kepez ilçesi, Yenidoğan mahallesi, … ada …parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 65 kapı numaralı bağımsız bölüm karşılığında davacının davalı kooperatif üyeliğine kabul edildiği, üyeliği karşılığında davacının aidatlar ödediği ve üyeliğinin halen devam ettiği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor aldırılmıştır.
08/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taşınmazın değerinin değerlendirilmesinde “emsal karşılaştırma yöntemi” kullanıldığı, taşınmazın tüm özellikleri dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, kök raporda da belirtildiği üzere taşınmazın dava değeri itibariyle değerinin 170.000,00 ₺ (TL) olduğu, kök rapordaki değerin yerinde olduğu, genel olarak bina ortak alanlarına dahil olan bir bölümün, bağımsız bölüme dönüştürülmesinin mümkün olduğunu, yapmış oldukları araştırmalar gereği dava konusu taşınmazın bağımsız bölüm oluşturabilmesi için yapılacak masraflar toplamının yaklaşık olarak 14.162,00 TL olabileceği, bu bedeli ruhsat harçlarının dahil olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafın itirazları dikkate alınarak, mahallinde tekrar bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif icra edilmesine karar verilmiştir.
21/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Antalya İli, Kepez İlçesi, Yenidoğan Mahallesi, …ada, … parsel, “Arsa” niteliğindeki taşınmazda keşif mahallinde görülen fiili kullanımı mesken olan taşınmazın Bağımsız bölüm niteliği olmadığı ; hali hazırda alım satımının mümkün olmadığı, konu taşınmazın bağımsız bölüm olarak tadilat projesinin düzenlenip düzenlenemeyeceği konusunun Kepez Belediyesi Ruhsat Servisinden sorulması gerektiği, bağımsız bölüm olarak tadilat projesi düzenlenebilir ise proje maliyetlerinin Mimarlar Odasına, Elektrik Mühendisleri Odasına, Makine Mühendisleri Odasına (sıhhi tesisat projesi için) müzekkere yazılarak istenmesi gerektiği, müzekkerelere cevaplar geldikten sonra dosyanın heyete tevdi ile ek rapor düzenlenebileceği,
Antalya İli, Kepez İlçesi, Yenidoğan Mahallesi, …ada, … parsel, “Arsa” niteliğindeki taşınmazda keşif mahallinde görülen fiili kullanımı mesken olan, projesine göre 80,38 m2 kullanım alanlı olan taşınmazın yeri, konumu, mevkii, şehir merkezine ve denize olan uzaklığı, manzarası, çevresindeki yapılaşma durumu, tercih edilme durumu, bulunduğu binadaki durumu, piyasa rayiçleri vb değerini etkileyen tüm vasıf ve unsurlarıyla değerlendirilmesi sonucu arsa payı dahil; dava tarihindeki değerinin 182.000,-TL olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor aldırılmıştır.
14/12/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitler teyit edilmiştir.
Dava konusu talep, esas itibariyle, tapu iptal tescil talebinde bulunmakla, davacı tarafa taşınmaz değeri dikkate alınarak bakiye harcı tamamlaması için süre verilmiş ve davacı taraf harcı tamamlamıştır.
Aşamalarda, davacı taraf davalarını kısmen ıslah ettiklerini bildirmiş ve mahkememzce ıslah dilekçesi davalıya tebliğ (duruşmada/davalı temsilcisine) edilmiştir.
Davacı ıslah dilekçesinde özetle; davanın ıslahı talebinin kabul edilerek; dava konusu Antalya İli, Kepez ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bodrum katındaki bağımsız bölümün müvekkil adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde dava konusu fiili kullanımı mesken olan 80,38 m2 kullanım alanlı taşınmaz üzerinde müvekkilin mülkiyet hakkının TMK’nın ilgili hükümleri gereği tapuya şerhi ve müvekkilin mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı temsilcisi dosyaya sunduğu 21/03/2022 tarihli dilekçesinde özetle; davalının 20/02/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında, gündemin 5 inci maddesi ile özetle; “…genel kurulunca yapılan istişare sonucunda söz konusu bağımsız bölümün imar barışı veya imar affı sürecinde tadilat projesi vs masraflarının üye … tarafından karşılanması kaydı ile tapusunun verilmesi oy birliği ile kabul edildi..” şeklinde karar verildiği bildirilmiştir. Devam eden süreçte davalı taraf kendisine vekil tayin etmiş olup, davalı vekili ise, 27/04/2022 tarihli dilekçesi ile 1993 yılında alınan kararın dahi usule uygun olmadığını, kararın gereği için tüm kat maliklerinin oy birliğinin gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 26.maddesi gereğince Hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı dava dilekçesinde özetle; tapu iptal tescil talebinde bulunmuştur. Her hangi bir alacak talebi yoktur. Tapu iptali istenilen yerin bağımsız bir bölüm olmadığı aşamalardaki bilirkişi raporlarından da anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk dava dilekçesindeki davacı tarafın talebi hukuken yerinde değildir.
” …Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2010 tarih ve 2009/5454 E., 2010/12123 K. sayılı ilamı ile, projede konut olarak belirlenmeyen dava konusu yer için davacının tescil talebinde bulunması yerinde değil ise de, davacının kademeli talebinin ikinci kısmı olan alacak istemine ilişkin olarak değerlendirme yapılmamasının doğru olmadığı, kendisine konut tahsis edilemeyen kooperatif üyesinin isteyebileceği tazminat miktarının Dairenin yerleşik içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiği…”
(Yargıtay 23. HD., 2016/3674 E, 2017/3352 K; 2015/3675 E, 2016/539 K)
Davacı taraf, ıslah dilekçesi ile ilk dava dilekçesindeki talebine ekleme yaparak, dava konusu Antalya İli, Kepez ilçesi …ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bodrum katındaki bağımsız bölümün müvekkil adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde dava konusu fiili kullanımı mesken olan 80,38 m2 kullanım alanlı taşınmaz üzerinde müvekkilin mülkiyet hakkının TMK’nın ilgili hükümleri gereği tapuya şerhi ve müvekkilin mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Her hangi bir alacak/tazminat talebi ıslah dilekçesi içeriğinde de yoktur.
Öncelikle mülkiyet hakkı bakımından belirtmek gerekir ki; Mülkiyet hakkı ise öğretide, bir mal üzerinde sahibine en geniş hakimiyet (hakkın sağladığı yetki) sağlayan bir ayni hak olarak tanımlanmıştır(Bertan, Suat: Ayni Haklar, Cilt 1, Ankara 1976, Sahife 30; Ertaş, Şeref: Eşya Hukuku, D.E.Ü.H.F. Yayınları, 2.Bası, Ankara 1995, Sahife 169; Oğuzman, M.Kemal-Seliçi, Özer-Özdemir, Saibe Oktay: Eşya Hukuku, Filiz Kitabevi, İstanbul 2006, Sahife 18, 229).
1982 Anayasası, mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejimi öngörmektedir. Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen ve aynı başlığı taşıyan 35. maddesinde,
“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” hükmü bulunmaktadır.
Mülkiyet hakkı ise öğretide, bir mal üzerinde sahibine en geniş hakimiyet (hakkın sağladığı yetki) sağlayan bir ayni hak olarak tanımlanmıştır(Bertan, Suat: Ayni Haklar, Cilt 1, Ankara 1976, Sahife 30; Ertaş, Şeref: Eşya Hukuku, D.E.Ü.H.F. Yayınları, 2.Bası, Ankara 1995, Sahife 169; Oğuzman, M.Kemal-Seliçi, Özer-Özdemir, Saibe Oktay: Eşya Hukuku, Filiz Kitabevi, İstanbul 2006, Sahife 18, 229).
Mülkiyet hakkı, sahibine hakkın konusu olan şeyden kullanma (usus), ürünlerinden yararlanma (fructus) ve malı tüketme, eski deyimle sarf ve istihlak edebilme (abusus) yetkilerini sağlar (Oğuzman, M.Kemal-Seliçi, Özer-Özdemir, Saibe Oktay: a.g.e., s.18; Ertaş, Şeref: a.g.e., s.170).
Mülkiyet hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ila 778.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, açık bir tanımı yapılmış değildir. Mülkiyetin unsurlarını belirten T.M.K.’nun 683.maddesi aynen:
“Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmünü içermektedir.
TMK m. 705 gereği; Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.
Dosyaya bakıldığında; Davacı her hangi bir kullanımın tapuya şerhini değil, mülkiyet hakkının tapuya şerhini talep etmektedir. Mülkiyet hakkının tanınması yönündeki bu talebin doğal sonucu esasen davacının ilk talebinin de karşılanması demektir ki yukarıda da açıklandığı üzere, mülkiyete konu olabilecek bir bağımsız taşınmaz/ bölümü davada söz konusu değildir (iddia bir taşınıra ilişkin de değildir). Davacının ıslah dilekçesinde terdit olarak öne sürdüğü mülkiyet hakkının tapu işlenmesine ilişkin talebi de kabule göre hukuken yerinde değildir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının taleplerinin hukuken yerinde olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 44,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 80,70 ₺ (TL) karar harcının, davacı tarafça yatırılan toplamda 3.135,43 ₺ (TL)’den (44,40+3.091,03) mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 21.190,00 ₺ (TL) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı vekili …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır