Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/395 E. 2022/805 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/395
KARAR NO : 2022/805

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ: 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, çeşitli ülkelere meyve sebze ihracatı yaptığını, ihracatını yapacağı meyve ve sebzeler için davalı firmadan toplamda …(TL) değerinde mal siparişi verdiğini, davalı firmanın yetkilisinin …olduğunu, bu malların bedelinin müvekkilinin …bankası hesabından davalı şirket yetkilisi davalı …’nın talebi doğrultusunda şahsi …bank hesabına toplamda …(TL) “domates bedeli” açıklamasıyla gönderildiğini, ancak malların bedellerinin, müvekkilince davalılara ödenmesine rağmen davalıların yalnızca …(TL) değerinde malı müvekkiline teslim ettiğini ve fatura kestiğini malların geri kalanını defalarca talep edilmesine rağmen teslim etmediğini, müvekkilinin bu süreçte maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, malın veya paranın teslim yapıldığına dair her hangi bir belgenin de mevcut olmadığını, müvekkilinin davalı firmaya sipariş verdiği domateslerin gönderilmemesi sebebiyle davalılardan bunun yerine çilek gönderilmesini talep ettiğini, talep ettiği çilek de gönderilmeyince müvekkilinin parasını geri istediğini ancak alamadığını beyan ederek; müvekkilinin davalıya ödediği şimdilik …(TL)’nin paranın ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların verdiği bir cevap dilekçesi yoktur.
Davalı …ilk duruşmaya katılmış ve borçlarının olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce aşamalarda ticari defter incelemeye yönelik ara kararlar kurulmuştur.
HMK m. 222 gereği; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. 7251 sayılı kanunla, 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir; “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” Usul hükümleri derhal uygulanırlılık ilkesine tabidir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehe delil olma vasfına sahip olduğu, dava konusu olan faturaların davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, dava dosyasında faturalara ilişkin aslı veya suretleri olmadığından kesin olarak açık veya kapalı düzenlendiğinin tespit edilemediği, defter kayıtlarında davacının borçlu gösterilmiş olması nedeniyle açık fatura düzenlenmiş olmasının ihtimal dahilinde olduğunu, faturaların aslı veya sureti gösterilmediğinden, faturaların içeriklerine dair teslim alan teslim eden bölümlerine ait bir tespit yapılamadığını, davalının yasal defterlerinde, davacının yaptığı ödemelerle ilgili her hangi bir kayıt tespit edilmeyip 2019 yılına ait defter kayıtlarına göre davacının …(TL) borçlu gözüktüğü, bu tutarın, davalının davacıya düzenlediği 2019 yılına ait tüm faturaların toplamı olduğu, davacının, …adına yaptığı ödemelerin açıklamalarında domates bedeli yazarak …(TL) ödemiş olması ve davalı şirketin de tüzel kişilik olması nedeniyle incelenen defter kayıtlarında davacının …(TL) borçlu gözüktüğünün tespit edilmiş olduğu hususları belirtilmiştir.
Davacı ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi görevlendirilmesi yapılmış olup, davacı vekili ticari defter ve belgelerin incelenmesi için şirket muhasebecisinin iletişim bilgilerini bilirkişi ile paylaşmış olup, …tarihli bilirkişi ön raporunda, muhasebeci ile görüştüğünü ve ticari defterlerin muhasebecide olmadığının bizzat kendisi tarafından iletildiğini, muhasebecilik ücretini alamadığından sözleşmeyi feshettiğini ve defterlerin nerede olduğunu bilmediğini beyan ettiğini belirtmiştir.
Davacı vekili, 06/10/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin muhasebe işlerini yürüten …’nun kendisinden şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak istenmesine rağmen ticari defterleri müvekkil şirkete teslim etmediğini, güveni kötüye kullanmak suçundan suç duyurusunda bulunduklarını, aksi takdirde dosyanın bu haliyle karara çıkartılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce ceza dosyası uyaptan istenmiştir. Ceza dosyası incelendiğinde özetle; sanık olarak yer alan …’nun mahkeme önünde ifadesinde; “Ben suçlamayı kabul etmiyorum, ben suça konu şirkete ait defterleri 21/02/2020 tarihinde şirket yetkilisine belge karşılığında teslim ettim, bu tarihte şirketle olan sözleşmeyi de feshettim, ben şirkete dışarıdan hizmet veren ve sözleşme karşılığı iş yapan bir muhasebeciydim, olay tarihinde mahkeme tarafından atanan bilirkişi bana telefonla ulaştı, defter ve belgeleri istedi, ben sözleşmeyi feshettiğimi ve defterleri şirket yetkilisine teslim ettiğimi söyledim, bu konuda benden sözleşme fesih tutanağını istedi, ben de bu belgeyi Whatsapp üzerinden bilikişiye gönderdim, beraatimi talep ediyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, sanık …’nun üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği sabit olmadığından CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. İlgilinin ticari defterlerin kendisinde olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davada, ispat külfeti davacıdadır. Davacı ticari defterlerini sunmamış/sunamamıştır. Davalı şirketin ticari defter kayıtları ise davacı lehine/ davalı şirket aleyhine değildir. Davacının delilleri arasında açıkça “yemin” delili yoktur. Davacının, davalılar aleyhine iddiasını ispata yarar ticari defterlerden başkaca bir delili de dosya kapsamında mevcut değildir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ışığında, ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 44,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 80,70 ₺ (TL)’nin davacı tarafça yatırılan 341,55 ₺ (TL)’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye miktarın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL) nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır