Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/336 E. 2022/764 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/336
KARAR NO : 2022/764

Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dosyasında;

DAVA : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ: 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan “Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi ve Tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacı …yılında …ili, … İlçesi, … Mahallesi … ada … parselde bulunan çok sayıda hissedarı olan …m2 yüzölçümlü taşınmazda özel bir kolej için proje hazırlayıp satın alma hazırlığı yaparken, davalı şirketin ortağı olan bir grup pilotun bu projeye ortak olabileceklerini söylemelerinin ardından taşınmaz satın alma bedeli olan … TL’yi temin etmeleri durumunda, beraberce bu taşınmazı alıp satarak yüksek oranda kar elde edebilecekleri konusunda anlaştıklarını ve ortaklığı tesis ettiklerini, projenin oluşum aşamasında bir araya gelen pilotların, esas mesleklerinin ticaret olmaması ve hatta neyi nasıl yapacaklarını bilmemeleri sebebiyle kurulacak şirketin ismini bularak hatta domainini de alarak …tarihinde …Anonim Şirketi’ nin kurulduğunu, 14 gün sonra da … tarihinde davacı ile davalı şirket arasında Ortaklık Sözleşmesi başlıklı belgenin imzalandığını, adi ortaklık sözleşmesi ile amacın “… İli … ilçesi … ada … parselde bulunan … m2 taşınmazın alınması, satılması ve sözleşmede belirlenen usullerde karın bölüşümü” olduğunu, sözleşmede görüleceği üzere davalı ve davacının araya gelerek belli kurallar dahilinde … ada … parselin mevcut hissedarlarından ortaklık adına alındığını, taşınmazın davalı adına tapuya tescilini müteakip satılması ve karın bölüşümü yönteminin detayları ile kararlaştırıldığını, adi ortaklığın bu kuruluş amacı içerisinde çok kısa zamanda çalışmaya başladığını, davacı şirketin üzerine düşenleri eksiksiz yerine getirerek … ada … parselin hissedarlarından hisseleri ortaklık adına toplayarak davalı şirket adına tapuya tescilini sağladığını, kısa zamanda yapılan bu işin ciddi bir emek, bilgi ve güç gerektirdiğini, tarafların ortada bir taşınmaz ve para yokken bir araya gelerek adi ortaklık kurduğunu ve taşınmazı ortaklık amacını yerine getirmek amacıyla satın aldıklarını, taşınmazın bizzat adi ortaklığın mülkü olduğunu, güven ilişkisi çerçevesinde tapunun davalı şirket adına çıkarıldığını, adi ortaklık mevzuatı ile ilgili bütün kaynaklarda bu hususun adi ortaklığın var olma sebebi dahil en tipik davranış şekli olduğunu, davalı tarafın, tasfiye sürecinin başlatılmasına neden olan Antalya … Noterliğinden … tarihinde Keşide edilen … yevmiye numaralı adi ortaklığın feshi İradesini ortaya koyan ihtarnamesinde ortaklığın davacı tarafından yönetildiğini ikrar edilldiğini, arsanın hissedarlarından toplanması işleminin ortaklık sözleşmesinin imzalanmasından sonra …tarihleri arasında tamamlandığını, adi ortaklığın amacına uygun şekilde ilerlemenin birinci adımının taşınmazın alınması olduğunu, sözleşmeden anlaşılacağı üzere davacı tarafın davalının herhangi bir talebi olmaksızın taşınmazın % 30 fazlasına tekabül eden … TL sına kadar satılması durumunda, satış bedelinden hisse talep etmemeyi ancak bu bedelin Üzerindeki satış bedelini yan yarıya paylaşmayı yeterli gördüğünü, davalının, ödemeyi vaat ettiği … TL yi ödediğini, bu aşamada tapu masrafları dahil toplam yapılan ödemenin ise …TL olduğunu, tapu işlemlerini gerçekleştiren davacı şirketin yetkilisi …’ın … TL harcadığını, adi ortaklıktan bu miktar kadar alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin lll-D maddesine göre davalının ödeyeceği … TL bedele vergiler, harçlar ve benzeri giderlerin dahil olduğunu, bu halde toplam harcama miktarı … TL sebebiyle, …TL adi ortaklığın …’a olan borcu olduğunu, bunun tasfiye sırasında dikkate alınması gerektiğini, davalı şirketin kurulduğu tarih olan 2013 yılından, 2019 yılına kadar davacı şirket ile aynı adreste mukim olmanın yanında davacı tarafından bulunacak müşteriye yapılacak satış beklenirken davacının okul ya da hastane olabilecek olan taşınmaza müşteri aramaya başladığını, davalı şirketin 6 yıl boyunca davacıya ait olan mülkte, hiç bir işletme giderine iştirak etmediğini, sekreter dahi barındırmadığını, bütün iş görüşmelerinde ortak sıfatta bulunduğunu, görüşülen bütün müşterilere karşı ortak kararlarla, istişare edilerek sürecin yönetildiğini, tarafların … tarihinde Antalya … Noteriliğinde bir araya gelerek … yevmiye numaralı ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme ile adi ortaklığın kapsamını ve neler yapabileceğini, sözleşmelerin imzalanmasından sonraki süreçte ülkede yaşananlar, ekonomik koşullar nedeniyle kupon bir mülk olarak hastane ve okul müşterisine, AVM müşterisine satılması, değerlendirilmesi mümkün olan taşınmaz için çok sayıda görüşme yapıldığını, bugüne kadar başarıya ulaşmadığı gerekçesi ile davalı tarafın Antalya …Noterliğinin …tarih … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek adi ortaklık ilişkisini sona erdirdiklerini, sözleşmeleri feshettiklerini bildirdiklerini, davacı tarafça cevaben Antalya … Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin düzenlendiğini ve “adi ortaklığı feshetmelerinin yeterli olmadığı, tasfiyesinin gerektiği bunun da ancak ortaklık amacına uygun şekilde tasfiye memuru atanarak, satışın yapılmasını müteakip ortaklık borçlarının ödenmesi ve karın da sözleşme koşullarında bölüşülmesi suretiyle mümkün olacağı” belirtilerek, tasfiye memuru adaylarının da bildirildiğini, ihtarda bildirilen üç gün içerisinde bir cevap verilmediğini, taraflar arasındaki hukuki sürecin irdelenmesi ile de görüleceği üzere taraftar arasında kurulmuş bir adi ortaklık olduğunu, adi ortaklık belgesinden sonra adi ortaklığın imza sirkülerinin düzenlendiğini, vaki fesih sebebiyle adi ortaklığın tasfiyesi sürecinin dava yolu ile başlatılmasının zorunlu hale geldiğini, dava sırasında görevlendirilecek tasfiye memurunun yapacağı işin taşınmazın satışını ve akabinde de sözleşme ve TBK hükümlerine göre taksimatının sağlanması olduğunu, davacının adi ortaklıktan … TL sı alacağının olduğunu, taraflar arasındaki adi ortaklıkta, davalının katılım payının … ili …ilçesi … mah. …ada …parselde bulunan taşınmazın alımında kullanıldığını, bu taşınmazın ortaklık malı olduğu düşünüldüğünde satılması durumunda davacı açısından telafisi imkansız zararlar doğacağı gibi, yargılamayı gerektirecek bir hususun dahi ortada kalmayacağını, taşınmazın halen davalının mülkiyetinde olduğu ve herhangi bir şekilde üçüncü kişilerin mülkiyetine geçirilmesi durumunda, davacının esasen ticari kaygıdan ve faaliyetten uzak tek malvarlığı bu taşınmaz olan, hiçbir faaliyeti de olmayan davalı şirketten alacağının tahsil edilmesi imkansız olacağından yargılama sırasında adi ortaklığa tasfiye memuru atanmasına, hükümdeki süreçler de gözetilerek yargılama sırasında adi ortaklığın yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacak borçlarının tespitine, TBK 644 son gereğince mahkeme hakimi tarafından tasfiye usulünün belirleneceği de gözetilerek tasfiye sürecinde gerektiğinde tasfiye memurluğunca mahkemeye …ili, …ilçesi, …Malı, …ada, … parselde bulunan taşınmaza kıymet takdiri yaptınlarak taşınmazın satışının TMK 634 ve devamı maddesine kıyasen aynı usullerde gerçekleştirilmesine, tasfiye aşamasında öncelikle adi ortaklığın borçlarının ödenmesi, adi ortaklığın tasfiyesi, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesine uygun olarak tasfiye payının bölüştürülmesine, tasfiye işleminin de sonlandınldığına dair hüküm oluşturulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına, teminatsız olarak … ili, …ilçesi, …Mah, …ada, … parselde bulunan taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir karan verilmesini, herhangi bir nedenle bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda da taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulması ile davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 03/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle:Adi Ortaklık hükümleri uygulanan ortak girişim (…) türü ortaklıkta ortaklığın sona ermesinin 2 temel sonucundan birisinin tasfiye olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine ortaklığın kuruluş amacının bu taşınmazın alım satımına ilişkin olmadığını, herhangi bir taşınmazın alım satımına ilişkin bir tarafın para vererek yer aldığı bir tarafın alım işlemlerini gerçekleştirdiği eylemin emlak komisyonculuğu olarak adlandırıldığını, yapılan … tarihli eşit sermayeli ortaklık , davacının bu yerin …tarafından satın alındıktan sonra bu yerde yüksek karlı proje geliştirebileceğini, bu projelerin inşaası için ekip temini ve arsanın plan tadilatıyla daha nitelikli hale getirilmesi işlerinin takibi ve bu konuda ekip ve yatırımı yapacağı vaadiyle … adına ve hesabına satın alınmış olan taşınmazın, değerlendirilmesine ve bu değerlendirmenin somut olarak gerçekleşmesi halinde elde edilecek olası karın anlaşma şartlarında bölüşülmesine ilişkin olduğunu, davalının … tarihli sözleşmelerle kurulmuş olan …ortak girişimine sermaye olarak gayrimenkul mülkiyetini koymadığını, … tarihli sözleşme ile oluştuğu iddia edilen ve aslında olmayan ortaklığa taşınmaz alımı için sermaye koymadığını, … tarihli sözleşme incelendiğinde bunun ileride bir ortaklık kurma niyeti içeren bir yol haritası niteliğinde olduğunu, taşınmaz üzerinde bir ortaklık yokken davacının yaratmaya çalıştığı algı nedeniyle yanılgıya düşüldüğünü, taşınmazın ortaklığa ait olduğu hususunda sözleşmelerde bir kayıt bulunmadığı gibi tapu kaydında da taşınmazın davalı şirkete ait olduğunu, taşınmazın alım süreci için kendisine vekalet verilen davacı şirket yetkilisinin bu süreçte ortak olunmadığını çok iyi bildiğini, bu nedenle tüm alımları … adına yaptığını, ticaret hayatındaki aktifliğinden, işlerin kendisinin sayesinde olduğundan bahseden davacının, yaklaşık 6 yıl evvel … TL değerinde olan davalının arsası üzerinde ortaklığı bulunmuş olsaydı ortaklık adına tescilini yaptıracağını, davacı şirket tarafından yapılan işin emlak komisyonculuğundan öte başkaca bir hizmet olmadığını, tapu tescili tüm alım bedelini ve diğer masraflarını ödeyen … adına yapıldığını, tüm arsa hisselerinin … nin üzerine tescil edilmesi gerektiği halde, … yetkilisi, eşi …’dan aldığı vekaleti kullanmak suretiyle … tarihinde … belediyesine ait hisselerin bir kısmını eşi …adına aldığını, daha sonra … tarihinde eşi adına aldığı bu hisseyi … adına tescil ettirdiğini, söz konusu durumun sonradan fark edildiğini, bu durumun güven ilişkisini zedelediğini, ortaklıklığın satın alma işlemlerinden sonra sermaye olarak her bir tarafın …TL koymasıyla …tarihinde kurulduğunu, kurulan ortaklığın amacının … ye ait taşınmazı değerlendirerek kar maksimizasyonu sağlamak olduğunu, fakat böyle bir kar maksimizasyonun sağlandığı durumda dahi mülk …ne ait olduğu için …TL ilk karın …ne aktarılacağı, herhangi bir kar elde edilememesi ortaklığın amacı dışında hareket edilmesi ve … mimarlığın vermiş olduğu vaatleri yerine getirmemesi nedenleri ile ortaklığın sona erdirildiğini, mülkiyetinin ortaklığa tahsis edilmesi amacını taşımayan, resmi şekilde devredilerek ortaklık adına tapu tescili yapılmayan ve bu durumda adi ortaklığa ait olmadığı aşikar olan taşınmaza tedbir konulmasının mümkün olmadığını, söz konusu taşınmazın tasfiyeye de dahil edilemeyeceğini, … Mimarlığın … yetkililerine bir proje ya da tasarım satmadığını, … ‘ye elinde projelendirmeye müsait bir arsa olduğunu bu arsayı tüm harç ve masrafları ile … TL ye onlar için almaya aracılık edebileceğini ifade ettiğini, emlak komisyonculuğu olan bu işlemin ilginç bir hal aldığını, …’ nin satıcıların satış bedelleri ve tapu devirleri esnasında ödenen harç ve vergilerle ilgilenmediğini, davacının dilekçesinin 3 numaralı bendinde yaptığı açıklamaların da gerçeği yansıtmadığını, tarafların …tarihli sözleşmelerinde amaç kısmında geçen bir çok amaçtan “Taşınmaz üzerinde hastane projesi yapılması “ konusunda karar kılındığını, bu amaçla adımlar atıldığını, … Mimarlığa bu konuda kiracı olabilecek hastane bulmasını talep ettiğini, Bir yıllık süre zarfında …’dan herhangi bir faaliyetinin görülmediğini, bunun sonucunda … yöneticilerinin … Sağlık Grubu ile temasa geçerek projeyi geliştirmeye başladıklarını, ilerleyen süreçte …kira sözleşmesi imzalanmaya …yöneticileri sayesinde ikna edildiğini, sözleşmede …ortak girişimine 21 ay gibi bir süre verilmesine rağmen …Mimarlığın başta bahsettiği hiçbir vaadini yerine getirmediğini, ilgili proje için yatırımcı bulamadığını, bunun için çaba sarf etmediğini, bu süreçte davacının 2014’te kurulan ortaklığa istinaden TBK’ nın adi ortaklığa ilişkin hükümlerinin hiçbirini yerine getirmediğini, kar elde etmek için uğraşmadığını, gelinen noktada sermaye ve emeğini dahi koymadığını, ortaklığa ait olmadığı halde …nin tek başına sahibi olduğu taşınmazın haksız olarak satılmasını talep ettiğini, davacının dava dilekçesinin 4 numaralı açıklamasında ortada bir arsa ve para yok iken tarafların bir araya geldiğini, ortaklık kurmasının ardından söz konusu arsayı aldığını ifade ettiğini, bu durumun kabul edilemez olduğunu, …’ nin bu süreçte …ortakları ile arsayı almaya karar verdiğini, arsa alım için …grup yetkilisine vekalet verilmesi sürecinde … yetkilisinin, emlak komisyon bedeli istemediğini , bu yer için projesinin olduğunu , elinde yatırımcılar olduğunu , inşaat ekibinin olduğunu beyan ederek bu yeri aldıktan sonra kendisiyle bir ortaklık kurmalarını, 2 yıl içerisinde bu yeri karlı bir yatırıma dönüştürülebileceğini bu nedenle yüksek karlılık elde edilebileceğini, bu karın ilk getirisinden … ‘ye …TL aktardıktan sonra üzerine kalanı %50 -%50 bölüşmek istediğini beyan ettiğini, …nin söz konusu durumu değerlendirdiğini, kar elde edilmesi durumunda kardan kendisine pay verebileceklerini düşündüklerini, bu süreçte yol haritası oluşturması , söz uçar yazı kalır düşüncesiyle ileride oluşturulması muhtemel kar ortaklığı koşullarını içeren … tarihli metni imzaladıklarını, davacının iddiasının söz konusu taşınmazın …’nin emeğini, … ‘nin sermayesini koymasıyla alındığı yönünde olduğunu, davacının TBK tanımlarından yola çıkarak iki kişinin bir ticari amaç için bir araya geldiği yerde “ …” adi ortaklık olduğunu, böyle bir ifadenin kabulün mümkün olmadığını, önemli olanın taraf iradeleri olduğunu, her bir araya gelme durumunun adi ortaklık sayılamayacağını, … tarihli sözleşme incelendiğinde tarafların davacının iddia ettiği şekilde bir ortaklık kurulmadığını, tüm hisseler toplandıktan sonra …arasında …tarihinde adi yazılı şekilde … tarihinde Antalya …Noterliği … yevmiye numaralı onayıyla bir adi ortaklık kurulduğunu, bu kapsamda amaç …ye ait arsanın değerlendirilerek maksimum kar elde edilmesi olduğunu, bu süreçte arsa üzerinde hastane projesinin karlı olacağına karar verildiğini, bu konuda çalışmalar yapıldığını, … Mimarlık’ ın etkili bir çalışma ve emek ortaya koyamadığı için …yetkilisi …’nun … ile görüşmeler yaptığını, arsaya … tarafından …ye arsa ekspertizi yapıldığını, belediyeden plan tadilatı başvurusu yapıldığını, belediyeye tüm arsa giderleri mülk … ye ait olduğu için …tarafından ödendiğini, … firmasına hastanenin yanına yapılacak “Hasta Misafirhanesi “için Serviced Suites fizibilitesi için …USD ücret ödendiğini, bu kapsamda, …ye ait taşınmaz üzerine hastane inşaası ve buranın …Hastaneler grubuna kiraya verilmesine ilişkin …ile kira sözleşmesi imzalandığını, bu süreçten sonra gerek inşaat gerekse yatırım yapılması konusunda gerekli çevresinin olduğunu beyan eden davacının hiçbir şey yapmadığını, kısacası adi ortaklık aktifinden sayılamayacak taşınmazın tasfiye edilerek satışına karar verilmesi yönünden davacının taleplerinin reddine, elde edilen bir kar olmaması, adi ortaklığın aktifinde yahut pasifinde değerlendirilebilecek bir malvarlığı yahut borcun bulunmaması sebebiyle davacının taleplerinin reddine , …‘nin tüm arsa giderlerini karşıladığının görülmesi açısından, … tarafından yapılan belediye, vergi dairesi ve tapu ödemelerinin, davacının arsa hissedarlarına yaptığı ödeme belgelerinin istenmesine, tasfiye yapılacaksa, tasfiyenin … ve … tarihli sözleşmeler kapsamında koyulması vaad edilen …er TL’lik sermaye üzerinden yapılmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 2014 yılında adi ortaklık kurulduğunu, söz konusu ortaklık ilişkisinin, tarafların talebi üzerine … tarih, …sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aradan geçen uzun zamana rağmen ortaklığın amacının gerçekleşmesine yönelik çaba göstermediğini, sermaye ve katılım payını koymadığını, ortak amaca yönelik bir menfaat sağlayamadığını, bu nedenle müvekkil tarafından taraflar arasında kurulan ortaklığın tek taraflı olarak haklı sebeple feshine ilişkin noter kanalıyla ihtarname tanzim edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı şirketin … tarihli cevabi ihtarname gönderdiğini, kendi deyimleriyle davacının fesih iradelerine karşı beyan ve taleplerini ilettiğini, davalı tarafından, müvekkil şirket aleyhine Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyası üzerinden adi ortaklığın tasfiyesi davası açıldığını, davalı …Ltd. Şti. Yetkilisi …’ın davacı şirket yetkilileri ile görüşerek, …ili, …ilçesi, …Mah. …Ada, … Parselde mukim arsanın hissedarlarından satın alınması halinde arsa üzerinde kat karşılığı inşaat, kolej, hastane gibi iyi gelir getirecek projeler uygulanabileceğini, taşınmazın satılması halinde iyi gelir elde edileceği konusunda müvekkili ikna ettiğini, kendisine arsa bedeli olarak alım bedeli, masraf, harç ve vergiler dahil …TL ödenmesi halinde …şirketi adına taşınmazın satın alma işlemlerinin gerçekleştirilebileceğini önerdiğini, aralarında … tarihli bir protokol imzaladıklarını, protokole göre; müvekkil şirketi adına satın alma işlemi tamamlandıktan sonra taraflar adi ortaklık oluşturacaklarını, müvekkil şirketin …TL’yi davalı şirket yetkilisine ödediğini, …tarihinde taşınmazın tapu tescil işlemlerinin tamamlandığını, taşınmazın satın alım işlemlerinin tamamlanması üzerine … tarihinde taraflar arasında … tarihli sözleşmenin referans alındığı bir “Adi Ortaklık Sözleşmesi” imzalandığını, adi ortaklığın kurulduğunu, davalı şirket yetkilisi …’ın, müvekkil şirket yetkililerine Antalya merkezinde değerli bir kupon arsa olduğunu, kendisinin arsayı alacak finansal gücü olmadığını, arsayı alacak finans sağlandığı takdirde arsa üzerine uygulanacak projelerden çok iyi gelir elde edileceğini, bunun için bağlantılarının hazır olduğunu, teknik açıdan da deneyimli olduğunu, en kötü ihtimalle arsayı çok daha iyi fiyata satışını dahi sağlayabileceğini, arsanın çok iyi getirisinin olacağını vurguladığını, müvekkil şirket kurucuları …ve 3 arkadaşı …şirketini kurduklarını, davalı ile … tarihli ilk ön sözleşmeyi imzaladıklarını, müvekkil şirket kurucularının meslektaşları ve diğer kişileri ikna ederek davalının talep ettiği parayı temin ettiklerini, diğer katılımcıların müvekkil şirkete, taşınmaza hissedar olmalarını sağladıklarını, davalı tarafın, taraflar arasında adi ortaklığın kurulduğu … tarihinden dava tarihine kadar hiçbir taahhüt ve edimini yerine getirmediğini, pilot ve idareci ortak olarak hiçbir emek, çaba ve gayret sarf etmediğini, katılım payını koymadığını, sermayeyi ödemediğini, taşınmazdan gelir sağlayıcı hiçbir proje gerçekleştirmediğini, hiçbir gayret göstermediğini, davalının dürüst davranmadığını, arsaya talep ettiğinden daha az para ödediğini, müvekkil şirkete …TL’ye satın almış gibi lanse ettiğini, aradaki güven ilişkisini zedelediğini, davacıları daha ortaklık kurulurken zarara uğrattığını, ortaklığının kurulmasının amacının kar elde etmek olduğunu, müvekkil şirketin bu süreçte hiçbir şekilde fayda sağlayamadığını belirterek Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası üzerinden devam etmekte olan tasfiye davası ile tarafları ve konusu aynı olan davaların HMK’nun 66/4 maddesi gereği birleştirilmesine, adi ortaklığın müvekkil tarafından haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, haklı sebeple ortaklığın feshi nedeniyle uğranılan şimdilik …TL zararın tazmini ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; adi ortaklığının kurulma amacının …ili, …ilçesi, …Mahallesi, …ada, … parsel bulunan çok sayıda hissedarı olan …metrekare taşınmazın taraflarca satın alınarak sonrasında satılıp değerlendirilmesi ve sözleşmede belirlenen usulde karın bölüşülmesine ilişkin olduğunu, anılan arsayı bulan, finansmanı için davalı şirketin ortaklarını bir araya getiren, bu şirketin kuruluş aşamasında her türlü maddi ve manevi desteği veren, o tarihte çok sayıda hissedarı olan taşınmaz hisseleri toplayarak davacı şirket adına tescil edilmesini sağlayanın …olduğunu, davacı şirketin tek mal varlığının bu taşınmaz olduğunu, başka bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, Antalya …Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasında görülmekte olan dava ile tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmekte olduğunu, tasfiye Kurulunun oluşturulduğunu, bilirkişi incelemesinin yapıldığını, raporlarını vermiş olduklarını, …tarihli duruşmasında mahkeme muhtemel satış işlemini gerçekleştirmek üzere tasfiye kurulunu görevlendireceğini, yargılama süreci tamamlanmak üzere olduğunu, davacının da birleştirme talepli bu davayı açarak yargılama sürecini uzatma amacının olduğunu, tarafların bir araya gelmelerindeki amacın bu adi ortaklığa ait olan taşınmazın kazanç elde edilmek suretiyle satılması ve müvekkil tarafından …TL’ye alınmasına rağmen …-TL bedelin aşağısında satılmayacağı ve yatırımcı tarafın karını realize edebilmesi için üstünde kalan değerin de bölüşülmesi şeklinde olduğunu, müvekkil şirketin, bu noktada herhangi bir yükümlülüğünü ihlal etmesinin söz konusu olmadığını, Antalya … Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasının incelenmesi ile de belirleneceği üzere taşınmazın bedelinin bilirkişi tarafından, …tarihi itibarıyla kıymet takdiri ile …-TL olarak belirlendiğini, davacı şirketin mevcut şartlar içerisinde çok ciddi bir kazanç elde ettiğini, müvekkil şirketin hangi kusuru sebebiyle davacı tarafın nasıl bir zarara uğradığını anlamanın mümkün olmadığını, birleştirme talebinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olması HMK 166 maddesi 1 fıkrasındaki özellikleri taşımadığını, birleştirme kararı verilebilmesinin mümkün olmadığını, davacının anonim şirket olduğunu, zararını talep edebilmesi için muhtemel yargılama süreci sebebiyle 2 sene beklemesinin haklı ve mantıklı bir açıklamasının olmadığını, davacı tarafın davayı müvekkil şirketin kendilerini zarara uğrattığını, zararlarını tazmin edebilmek için ikame edildiğini, adi ortaklık sözleşmesinin ihlallerinin neler olduğunun somut olarak ortaya konmadığını, zararın olmadığını, ortada ciddi bir karın olduğunu belirterek birleştirme isteminin hukuki dayanaktan yoksun ve yargılama sürecinin makul süre kapsamında bitirilmesini engelleyecek şekilde adil yargılanmak hakkının ihlali niteliğinde olması sebebiyle, adi ortaklık ilişkisi içerisinde karşı tarafı zarara uğratacak hiçbir eylemin olmaması sebebiyle haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı celp edilmiştir.
Mahkememizin 14/07/2020 tarihli ön inceleme duruşma tutanağında,taraflar arasındaki sözleşmeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ortaklığın TBK 620 vd. Maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilerek adi ortaklığın davalı tarafça feshinden sonra mahkememizce açılan adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davada öncelikle yapılması gereken işin tasfiye işlemi yürütülmek üzere tasfiye memuru atanması olduğu hususu dikkate alınarak 3 kişilik tasfiye kurulu atanmasına karar verildiği, mali müşavir, inşaat mühendisi ve nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan 3 kişilik tasfiye kurulunun oluşturularak ücretinin belirlendiği, ayrıca davacı tarafça tasfiyeye konu olduğu iddia edilen taşınmazında değerinin tespiti için keşif yapılmasına karar verildiği, tasfiye kurulundan ortaklığın sona erdiği fesih tarihi olan … tarihi itibariyle ortaklığın tüm mal varlığı, aktif ve pasifinin belirlenmesi, yönetici ve idareci ortaklardan ortaklık hesabını gösterir hesabın istenmesi ile mal varlığı bilançosunun düzenlenmesi talep edilmiştir.
Tasfiye kurulu tarafından … tarihli raporun dosyaya ibraz edildiği, tasfiye kurulu tarafından düzenlenen raporda özetle; “…Taraflar arasında ilki …, ikincisi … ve üçüncüsü … tarihlerinde üç ayrı sözleşme imzalandığı, bu sözleşmelerle taraflar arasında bir adi ortaklık kurulduğu, ortaklığın bilahare sona erdiği ve tasfiye edilmesi gerektiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, ancak …/…ilçesi, … Mah. …ada … Parseldeki kayıtlı taşınmazın davalı tarafça ortaklığa sermaye olarak getirilip getirilmediği, başka bir deyişle söz konusu taşınmazın ortaklığın tasfiyesi gereken malvarlığı içerisinde bulunup bulunmadığı hususunun ihtilaflı olduğu, davacı taraf, her ne kadar satın alma bedeli davalı tarafça ödenmiş ve tapuda davalı taraf adına tescil edilmiş olsa da, taşınmazın ortaklık malı olduğunu ve ortaklığın taşınmazın satılarak tasfiyesi gerektiğini ileri sürerken, davalı tarafın taşınmazın ortaklığa ait olmadığını yalnızca değerlendirme hakkının ortaklığa bırakıldığını savunduğunu,
İlgili taşınmaz ve taşınmazın edinimi ile ilgili satın alma bedeli, tapu harç ve masrafldrı ile emlak vergilerinin adi ortaklığın resmi kayıtlarında olmadığını, taşınmazın satın alma bedelleri ve bir kısım tapu harçlarıyla edinim sonrasındaki emlak vergilerinin davalı tarafça ödendiğini, bununla birlikte, taşınmazın satın alma sürecinin yürütülmesi görevinin davacı arafça üstlenildiği ve bir kısım tapu harç ve masrafının da davacı tarafça karşılandığı gibi, taşınmazın ortaklarca – birlikte karar verilip yürütülerek değerlendirilmesi aşamasında gelirin …-TL’lik ilk kısmı davalıya ayrıldıktan| ve masraflar ortaklıkça karşılandıktan sonra bakiye tutarın yarı yarıya paylaşımının da sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını, Adi Ortaklığın … tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ettirilmiş olup, ortaklık sermayesinin %50’şer hisse ile … TL olduğu, rapor tarihi itibariyle ortaklarca sermayenin yalnızca %50’şerlik kısmının ödendiğini, adi ortaklığın fesih tarihi olan … ve dava tarihi olan … tarihleri itibariyle öz kaynak tutarının …-TL olduğu hesaplandığını,
(3) Resmi kayıtlara göre, davada sözü edilen taşınmaz alımı ile ilgili olarak davacı şirket yetkilisi tarafından ödenen tutarın …-TL olduğunu,
(4) Davalı … A.Ş nin adi ortaklığın kuruluşunda taşınmaz satın alma bedeli taahhüt ettiği tutar …-TL iken, yaptığı ödemeler toplamı …-TL olduğundan, …A.Ş’nin adi ortaklıktan …-TL alacağının olduğu ve taşınmazın ortaklığın tasfiyesi için satılması halinde, bu tutarın satış bedelinden davalı …A.Ş’ye ödenmesi gerektiğinin” belirtilmiştir.
Mahkememizce 28/05/2021 tarihli oturum 2 nolu ara kararı ile tasfiye kurulundan dava konusu adi ortaklığa davacı tarafça ortaklık süresince harcanan-ortaya konulan emek ve katılan değerlerin ayrı ayrı belirlenmesi ve bu emek ve değerlerin bedelinin objektif kriterlere göre hesaplanmasının talep edildiği, Tasfiye kurulu tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda ise özetle; “…Taraflar arasındaki … tarihli “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı Sözleşmenin III-N maddesinde,
“İş bu sözleşme konusunda yazan gayrimenkulün, herhangi bir hissesinin kısmen veya tamamen …adına satın alınması ve tescilinin yapılması, ortaklığın başladığının kesin ve sabit delilidir” düzenlemesinin bulunduğunu, ilk hissenin … tarihinde, son hissenin de … tarihinde alınarak taşınmazın davalı adına tescil edilerek satın alma sürecinin 3 ay gibi bir sürede tamamlandığı, … tarihli “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı Sözleşme’nin IlI-B Maddesinde, “Bu satın alma işleminin tapuda tescil edilme süreci ve gayrihenkulün bütün hissedarlardan satın alınması …’nin ve …’ni yetkilisinin sorumluluğundadır” düzenlemesinin bulunduğu, buna göre davacı şirket yetkilisi …tarafından davalı adına taşınmazın vekaleten alınarak tescil ettirildiği, sözleşmenin III-D maddesinde, “gayrimenkulün satın alım bedeli …-TL ‘dir.Bu bedele vergiler, harçlar ve benzerı giderler dahildir” düzenlemesinin bulunduğunu, toplam satın alma bedelinin harç ve masraflar hariç …-TL olduğu, harç ve döner sermaye giderleri eklendiğinde toplam rakamın …-TL’ye çıktığını ve hatta buna önceki malikler adına ödendiği belirtilen birikmiş emlak vergileri de dahil edilirse brüt rakam …TL olduğunu, ancak sözleşmede …-TL’yi aşan kısım için davalının bir taahhüdünün bulunmadığını,
Davacı taraf hisselerin alınması sonrasında pek çok potansiyel alıcı/yatırımcı/ ile görüşüldüğünü ileri sürmüşse de, bu görüşmeleri ve olası emek ve mesaiyi objektıf olarak ortaya koyabilecek somut bir veriye dosyada rastlanmadığını, davalının cevap dilekçesi ekinde zaten sunulmuş olan …A.Ş. İle akdedilen kira sözleşmesi ve bu bağlamda yapıldığı anlaşılan görüşmelerin davalı tarafça kendileri tarafından yürütüldüğünü iddia ettikleri, davalı tarafça sunulan sözleşmede de sadece davalı şirket yetkilisi tarafından sözleşmenin imzalandığını,
Satın alma sürecinde davacı Şirket yetkilisince harcanan emek ve mesainin parasal karşılığının belirlenmesinde objektif bir kriter olması açısından Emlak Komisyoncuları Fiyat Tarifesinin uygulanabileceğinin değerlendirildiğini, bu noktada yapılan araştırmada, satın alma işlemlerinin tamamlandığı 2014 yılında geçerli olan, …Konfederasyonunca Türkiye genelinde tek tip kullanılmak üzere soğuk damgalı olarak hazırlanmış. ve …Yönetim Kurulu’nun … sayılı Kararı ile onaylanmış Tarife’de, ücretin satıcıdan ve alıcıdan ayrı ayrı alınmak üzere %3 olarak tespit edildiğini, buna göre, davacının satın alma süreci için harcadığı emek ve mesainin satın almanın tamamlandığı 2014 yılı Ocak ayı itibariyle karşılığının sözleşme’de satın alma bedeli olarak öngörülen …-TL’nin %3’ü olan …-TL + KDV= …-TL olabileceği sonucuna varıldığını,
Diğer yandan, tapu kayıtlarına göre satın alma sürecinde toplam maliyetin …- TL olduğunu, buna karşın bu tutarın yalnızca …-TL’sinin davalı tarafça karşılandığını, tapu kayıtlarındaki veriler esas alındığında …TL”’nin davacının cebinden çıkmış göründüğünü, bu tutarın …-TL’sinin önceki malikler birikmiş emlak vergisi borcu ödemesi olduğunu, kalan kısmın (…-TL) ise tapu harçları ve döner sermaye ödemeleri olduğunu,” belirtilmiştir.
Mahkememiz 14/07/2020 tarihli oturum 6 nolu ara karar gereğince dava konusu …ili …ilçesi …Mah…. ada … parselde bulunan taşınmazın fesih tarihi olan … tarihi itibariyle, dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti için mahallinde re’sen seçilecek bir gayrimenkul değerleme uzmanı ve bir fen bilirkişisi ile tasfiye kurulu memurları ile birlikte keşif yapılmasına karar verilmiş, keşif sonucu bilirkişiler gayrimenkul değerleme uzmanı …ve fen bilirkişisi …tarafından hazırlanan … tarihli raporda özetle; “…Rapor içeriğinde özellikleri belirtilen taşınmazın yerinde yapılan incelemesinde; çevresel imar durumuna, konumuna, büyüklüğüne, ulaşım durumuna, ilgili tarihlerdeki ekonomik koşulları itibariyle ve dava konusu taşınmaza yakın olan ve emsal mukayesesi neticesinde;
Keşif tarihi (…) itibariyle toplam arz değerinin …-TL.olduğu
Dava tarihi (…) itibariyle toplam arz değerinin …-TL olduğu,
Fesih tarihinde (…) itibariyle toplam arz değerinin … TL olabileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava konusu taşınmazın değerinin tespitinden sonra mahkememizce 22/02/2022 tarihli oturum 1 nolu ara kararı gereğince adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin talepte tasfiye payının hesaplanması ile birleşen dava dosyasında adi ortaklığın haklı sebeple feshi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarının incelenerek rapor tanzimi için dosyada keşif icrasına karar verilip keşif icrası ile bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, yapılan keşif sonucunda düzenlenen … tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “… 5.1-Değerleme Uzmanı İnşaat Bilirkişisi Yönünden Rapor içeriğinde özellikleri belirtilen taşınmazın yerinde yapılan incelemesinde; çevresel imar durumuna, konumuna, büyüklüğüne, ulaşım durumuna, ilgili tarihlerdeki ekonomik koşulları itibariyle ve dava konusu taşınmaza yakın olan ve emsal mukayesesi neticesinde;
1. Dava tarihi (…) — itibariyle toplam arsa değerinin …-TL olabileceği,
2. Satış tarihi (…) itibariyle toplam arsa değerinin …- TL olabileceği
8. Birleşen dava tarihi (…) itibariyle toplam arsa değerinin …-TL olabileceği.
4. Son keşif tarihi … tarihi itibariyle toplam arsa değerinin …TL. olabileceği olan görüş ve kanaatine varılmıştır.
5.2-Mali Bilirkişisi Yönünden;
Yukarıda tabloda detayları görüleceği üzere dava konusu taşınmazda proje üretilmemesinden kaynaklı olarak taşınmazın imar çapına göre Sayın Teknik Bilirkişilerce geliştirilen proje kapsamında Davacı tarafa kat karşılığı isabet eden 32,50 adet 130 m2 daire ve 2 adet 441,30 m2 dükkan nitelikli taşınmazların bahse projenin tamamlanma tarihi olan … ila dava tarihi olan … tarihleri arasında kiraya verilmesi halinde olası kira geliri toplamının … TL olduğu, bu durumda Davacının proje üretilmemesinden kaynaklı- olası kazanç kaybı toplamının da …TL olduğu değerlendirilmiştir.
5.3-Ticaret ve Borçlar Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisi Yönünden;
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin belirlenmesinin hakimin yetkisinde olduğu, birleşen dosya davalısı ortağın proje ürettiğini ispat yükünün birleşen dosya davalısında olduğu, bunu ispatlayamayan davalının proje üretmemesinin kusurlu bir davranış olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği ile davalının tazminat sorumluluğuna yol açıp açmayacağı hususlarının nihai takdirinin mahkemenin yetkisinde olduğu, ortaklığa ait malların tespiti ile tasfiye payının hesaplanmasının tasfiye memurunun görevi olduğu,” sonuç ve kanaate varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Asıl dava, adi ortaklığın tasfiyesi ile tasfiye payının belirlenmesi ve ortaklar arasında paylaştırılması talebine ilişkindir.
Birleşen dava ise, adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine ilişkin yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında …, … tarihli ve … tarihli sözleşmelerin düzenlendiği görülmüştür.
… tarihli “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı adi yazılı sözleşmede tarafların ortaklık şartlarını sorumluluk ve yükümlülüklerini kararlaştırdıkları, ortaklığın genel şartları kapsamında … ili …ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı arsanın tamamının ortak veya tek şirket adına tescil ettirilerek satın alınması, bu satın alma işleminin tapuda tescil edilme süreci ve gayrimenkulün bütün hissedarlardan satın alınmasının davacının ve davacı şirket yetkilisinin sorumluluğunda olduğu, gayrimenkulün satın alım bedelinin … TL olup, bu bedele vergi, resim ve harçların dahil olduğu, davalının yükümlülüğünün gayrimenkulün satın alma sürecinde satın alım bedelini sağlayıcı ortak olduğu, davalının adi ortaklığa … TL gelir getirmesi şartıyla adına kayıtlı gayrimenkulün değerlendirme hakkını iş bu sözleşme referans alınarak adi ortaklık sözleşmesi ile verileceği, oluşturulacak adi ortaklığa ilk gelirden … TL’sinin davalıya aktarılacağı vs. hususların kararlaştırıldığı görülmüştür.
…tarihli “Adi Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede ise, ortaklığın amacının taşınmazın her türlü tasarrufunun gerçekleştirilmesi olduğu, adi ortaklığın sermayesinin … TL olduğu hususlarının kararlaştırıldığı ve …tarihli sözleşme ile bu sözleşmenin ilişkilendirildiği görülmüştür.
… tarihli Antalya … Noterliğinde imzalanan “Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede ise, tarafların yukarıda özellikleri belirtilen taşınmazda inşaat yapım anlaşmaları, kat karşılığı inşaat yapımı ve paylaşım anlaşmaları, hasılat paylaşımı ile satış anlaşmaları, gayrimenkulün kısmi veya tamamen satışı, gayrimenkul üzerinde projeler hazırlanması…yukarıda belirtilen faaliyetlerin benzerlerinde her türlü tasarrufun gerçekleştirilmesi için özel bir ortaklık kurulduğu, ortakların hisselerinin %50 eşit olduğu hususunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davalı Antalya … Noterliğinin …tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile haklı nedenlerle sözleşmeyi fesih bildiriminde bulunmuş, davacı da Antalya … Noterliğinden gönderdiği … tarihli cevabi ihtarname ile kendisinin de sözleşmeyi sonlandırma iradesini ortaya koymuş ve tasfiye memur ismi bildirmiştir.
6098 sayılı TBK 620. Maddesinde; “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.
Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.

621. Maddesinde de; “1- Her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır…”
Taraflar arasındaki ilk sözleşmede, ortaklığın amacının taşınmazın satın alınması olduğu ve taşınmaz bedelinin sözleşmeye göre davalı tarafından karşılanması ve satın alma işleminin davacı şirketin aracılığı ile yapılmasının kararlaştırıldığı görülmüştür. Devam eden sözleşmelerde de bu sözleşmeye atıfta bulunulmuş ve ortaklığın amacının kısaca taşınmazın tasarrufu olduğu, bu taşınmazın tasarrufundan elde edilecek kardan da davalının öncelikle alacağı payın kararlaştırıldığı ve bunun şarta bağlandığı görülmüş, neticeten taraflar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabulü gerekmiştir.
Adi ortaklığın sona ermesi sebeplerinin düzenlendiği TBK 639. Maddesinde ortaklık sözleşmesinde fesih bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için yada ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla sonlandırabileceği, sona erme sebeplerinden biri olarak belirtilmiş olup TBK 640. Maddesinde de “Ortaklık, belirsiz süre için veya ortaklardan birinin ömrü boyunca sürmek üzere kurulmuşsa, ortaklardan her biri, altı ay önceden fesih bildiriminde bulunabilir.
Fesih bildirimi, dürüstlük kurallarına aykırı olarak ve özellikle uygun olmayan bir zamanda yapılamaz. Fesih bildirimi, ancak hesap yılı sonunda hüküm ifade eder…
” düzenlemesiyle fesih bildiriminde bulunulması halinde bunun ancak hesap yılı sonunda hüküm ifade edeceği belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, davalı …nin … tarihli Antalya …Noterliğinden gönderdiği ihtarname ile fesih bildiriminde bulunduğu, davacı …’nin de Antalya …Noterliğinden gönderdiği …tarihli cevabi ihtarname ile fesih iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla neticeten tarafların adi ortaklığın feshi hususunda anlaştıkları, dolayısıyla adi ortaklığın … tarihli davalının fesih iradesi ve bu feshin davacı tarafça kabulü ile sonlandırıldığının kabulü gerekmiştir.
Her ne kadar davalı taraf sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiğini öne sürse de, haklı sebeple feshin ancak mahkeme kararı ile olacağına dair kanuni düzenleme karşısında sözleşmenin her iki tarafın ortak iradesi ile sonlandırıldığını, haklı sebep hususunun burada irdelenmesinin söz konusu olmayacağı anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı tarafça adi ortaklığın tasfiyesinin talep edildiği, birleşen Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dava dosyasında ise, davalı birleşen dosya davacısı tarafından adi ortaklığın davacı tarafından haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin talep edildiği, yukarıda belirtilen fesih iradesinin uyuşmasıyla adi ortaklığın … tarihinde feshedildiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir.
Adi ortaklık sözleşmesinin davacının iddia ettiği şekilde taşınmazın adi ortaklığın malı olup olmadığı, davalı …A.Ş. tarafından taşınmazın adi ortaklığa sermaye olarak konulup konulmadığı, dolayısıyla taşınmaz mülkiyetinin tasfiye kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkin yapılan incelemede:
TBK 642. maddesinde; “Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir.
Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda belirtilen sözleşmeler ve adi ortaklığa ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, yasada ortaklık sözleşmesinin kurulması için kanuni bir şekil öngörülmediği, ancak geçerliliği kanunen şekle tabi bir taahhüt bulunuyor ise adi ortaklık sözleşmesinin de o şekle uygun olarak yapılması gerektiği, aksi takdirde adi ortaklık sözleşmesinin geçersizliğinin söz konusu olacağı, bu anlamda sermaye olarak bir taşınmazın mülkiyetinin adi ortaklığa konulması halinde ortaklık sözleşmesinin de resmi şekilde yapılması gerektiği açıktır. Taşınmaz üzerinde taraflar arasında oluşturulacak adi ortaklığın tasarrufta bulunabilmesi şarta bağlanmıştır. Taşınmazın adi ortaklık tarafından değerlendirilmesi ile elde edilen ilk gelirden gelen …TL’nin davalıya aktarılacağının …tarihli sözleşmede kararlaştırıldığı, davalının taşınmaz bedeli olarak sağladığı meblağı öncelikle alma amacında olduğu, bu anlamda gerek taşınmaz üzerinde adi ortaklığın tasarrufta bulunmasının şarta bağlanmış olması, gerekse davalının taşınmazın değerlendirilmesi ve elde edilen ilk gelirden taşınmaz için ödediği bedeli karşılama beklentisinde olmasından ve … tarihli sözleşmede de ortaklığın sermayesinin …TL, tarafların payının %50 olduğuna ilişkin düzenleme karşısında davalının taşınmazın mülkiyetini sermaye olarak adi ortaklığa koymadığının kabulü gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede yukarıda belirtilen şartında gerçekleşmediği, dolayısıyla taşınmazın değerleme hakkının da henüz adi ortaklığa bu anlamda geçmediği ve davalının taşınmazın değerleme hakkını adi ortaklığa devir borcunun da doğmadığı, bir anlamda adi ortaklığa dair yapılan son anlaşmanın hükümlerinin henüz yürürlüğe girmediğinin kabulü gerekmiştir.
Adi ortaklığın feshinden sonra tasfiyesine yönelik yapılan incelemede:
Yukarıda belirtildiği şekilde davacının iddia ettiği gibi …ili …ilçesi …Mahallesi …ada … parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davalı birleşen dosya davacısı tarafından adi ortaklığa devir borcu doğmadığı gibi taşınmazın değerleme hakkınında adi ortaklığa devir borcu doğmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesinde Mahkememizce değerlendirilmesi gereken hususun adi ortaklığın devamı süresince davacının yukarıda belirtilen sözleşmeler kapsamında taşınmazın alımına ilişkin emeğini ve taşınmazın tapuya tescili sırasında bir kısım masrafları üstlendiği tarafların beyanı ile alınan bilirkişi raporlarından anlaşılmıştır.
Taşınmazın değerinin …TL olduğu ve buna vergi, resim ve harçların dahil olduğu taraflar arasında yapılan sözleşmede kararlaştırılmış olmakla davalı …nin bu bedel üzerinden sorumluluğunun bulunduğu, fazlaya ilişkin bedel yönünden sorumluluğunun bulunmadığının kabulü gerekmiştir.
Davacı birleşen dosya davalısının taşınmazın satın alma aşamasındaki emek ve mesaisinin objektif kriterler esas alınarak …Konfederasyonunca Türkiye genelinde tek tip kullanılmak üzere soğuk damgalı olarak hazırlanmış ve …Yönetim Kurulunun …sayılı kararı ile onaylanmış tarifede ücretin, satıcıdan ve alıcıdan ayrı ayrı alınmak üzere %3 olarak tespit edildiği, buna göre tasfiye kurulu tarafından davacının satın alma sürecinde harcadığı emek ve mesainin 2014 yılı Ocak ayı itibariyle karşılığının sözleşmede öngörülen taşınmazın …TL’lik değerinin %3’ü olan … TL +KDV =… TL olduğu, ancak satın alma aşamasında davalı birleşen dosya davacısı tarafından …TL’lik fazla ödemenin davacıya yapıldığı dikkate alındığında davacıya ödenmesi gereken katılım payının … TL olduğu ve tasfiyenin … TL’nin davalı birleşen dosya davacısından tahsili ile davacı birleşen dosya davalısına verilmesi ile sonlandırılmasının uygun olduğunun kabulü gerekmiştir.
Bu noktadan sonra Mahkememizce oluşturulan tasfiye kurulunca da yapılması gereken başka bir işlem bulunmadığından esasa dair hüküm ile birlikte tasfiye kurulunun da usul ekonomisi gereği görevine son verilmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dava dosyası yönünden yapılan incelemede:
Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin anlaşmayla sona ermiş olması, sözleşmenin amacının gerçekleşmemesinde kusurlu olan tarafın bu kusurlu davranışından doğan zarardan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ortaklardan biri kusuruyla ortaklığın yada ortakların zarar etmesine neden olmuşsa bu zarardan sorumludur. Ortağın bu kusurlu davranışı, tasfiye sürecinin adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin kurallar gereğince gerçekleştirilmesine engel değildir. Tasfiye, tasfiye usulüne uygun olarak gerçekleştirilir. Ortak kusuru ile neden olduğu zararı tazmin eder.
Taraflar arasındaki … tarihli sözleşmenin 7. Maddesinde her türlü tasarrufun gerçekleştirilmesi konusunda davacı birleşen dosya davalısı …’nin pilot firma tayin edildiği, davalı birleşen dosya davacısınında özel ortak olarak nitelendirildiği, …’nin faaliyet konusuda gözetilerek taraf iradelerinin bu konuda yetki ve sorumluluğun …’ye verildiği yönünde olduğu anlaşılmıştır. …’nin taşınmazın değerlendirilmesi konusunda gerekli ve yeterli gayreti gösterdiğinin ispatı gerekmektedir.
Davalı birleşen dosya davacısı tarafından taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ve davacı şirketin uğradığı zararların tazmininin talep edildiği, buna ilişkin olarak da Eylül 2017 tarihinden itibaren arsa üzerine yapılacak inşaatlardan elde edilmesi beklenen kira ve hasılat gelirlerinin hesaplanarak davacının ortaklık payına düşen oranda yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Her ne kadar birleşen dosya davacısı tarafından adına kayıtlı arsanın imar durumuna göre üzerine yapılabilecek inşaatın sözleşme tarihinden itibaren uygun sürede başlaması halinde en fazla üç yılda tamamlanabileceği ve makul süre olarak kabul edildiğinde Eylül 2017 tarihinden itibaren ortaklığın gelir elde etmesi gerektiği ve bu gelir nedeniyle elde edilmesi beklenen kardan mahrum kalındığı belirtilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmelerde taşınmazın davacı birleşen dosya davalısı tarafından satın alınması aşamasında emek ve mesai gösterilmesinin ve bu taşınmazın değerlendirilmesinin kararlaştırıldığı, ancak buna ilişkin olarak somut bir projenin kararlaştırılmadığı, aksine taşınmazın değerlendirilmesine ilişkin taraflar arasındaki …tarihli sözleşmede taşınmazın kısmi veya tamamen satışı, gayrimenkul üzerinde projeler hazırlanması, yapılacak yapılmakta olan veya bitmiş projenin kısmi veya tamamen satışı, vs.şekillerde taşınmazın her türlü tasarrufunun gerçekleştirilmesine karar verildiği, ancak somut bir projenin belli bir zaman diliminde tamamlanması hususunda …’ye yüklenmiş bir yükümlülüğün bulunmadığı (belli bir süre içinde taşınmazın kiraya verilmesi, satılması, vs.) görülmekle sadece sözleşmedeki genel ifadeler dikkate alındığında birleşen dosya davacısının zarar talebinin yerinde olmadığının kabulü gerekmiş, bu yönü ile birleşen dosyadaki haklı sebeplerle adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin taleple tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18/02/2016 tarih, 2016/654 Esas, 2016/2215 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava; adi ortaklıktan doğan alacak fesih ve tasfiye istemine ilişkindir…
…Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olduğu açıktır. Dava, 492 sayılı harçlar Yasasının 16.maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nisbi esas üzerinden harca tabidir. Bu nedenle dava değeri üzerinden hesaplanacak nisbi karar ve ilam harcının 1/4’ü anılan Yasanın 28.maddesi uyarınca peşin olarak alınıp tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması gerekir…
…Diğer taraftan yargılama gideri olan vekalet ücreti, ücret tarifesine göre hesaplanır. (HMK m.323/1-ğ; Avukatlık Kanunu 169.madde, Ücret Tarifesi 1.madde)
Bu bağlamda konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda davanın kazanılması halinde vekalet ücreti, müddeabihin değeri üzerinden nisbi tarifeye göre hesaplanır.
Hal böyle olunca mahkemece; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ve davalı taraf yararına davanın kabul ve reddedilen miktarına göre hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14/06/2021 tarih 2021/3314 E, 2022/5751 K sayılı emsal içtihadında; “…Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açıldığı, taraflar arasında kurulan ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı dikkate alınıp, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile birlikte tasfiyesine karar verilmesi, tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan …. TL üzerinden davacılar lehine …. TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken…” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, tasfiyeye konu müddeabihin adi ortaklığın malvarlığı olduğu, davacı birleşen dosya davalısı tarafından gayrimenkulün mülkiyetinin adi ortaklığa ait olduğu ve dolayısıyla tasfiyeye dahil edilmesi gerektiği iddia edilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmış ise de; mahkememizce yapılan yargılamada gayrimenkulün mülkiyetinin ve değerleme hakkının adi ortaklığa geçmediği, dolayısıyla bu değerin tasfiyeye dahil olmayacağı, davanın niteliği gereği tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan miktarın müddeabih olduğu, aksinin kabulünün kabule göre mülkiyetinin ve değerleme hakkının adi ortaklığa geçmediğine karar verilen, tasfiyeye dahil olmayan taşınmazın değeri müddeabih olarak kabul edildiğinde hükümde çelişki olacağı ve adil/hakkaniyetli bir durum oluşturmayacağı kanaatine varılmakla vekalet ücreti yönünden yapılan hesaplamada tasfiyeye konu miktarın davacı birleşen dosya davalısına ödenmesi gereken …TL olduğu, dolayısıyla bu miktar üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiği kabul edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz ana dava dosyası ve birleşen Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dava dosyası yönünden davacı/birleşen dosya davalısı … Limited Şirketi ve davalı / birleşen dosya davacısı …A.Ş. arasındaki adi ortaklığın … tarihinde FESHOLUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-…Ltd. Şti’nin adi ortaklığa katılım payı olan …TL’nin davalı …A.Ş.’den tahsili ile davacı … Limited Şirketi’ne VERİLMESİNE, tasfiyenin bu şekilde SONLANDIRILMASINA,
3-Tasfiye kurulunca bu aşamada yapılması gereken başkaca işlem bulunmadığından tasfiye kurulunun görevine SON VERİLMESİNE,
4-Birleşen dava dosyasında davacı … A.Ş.’nin tazminat talebinin REDDİNE,
5-Ana dava dosyası yönünden davacı …Limited Şirketi’nin fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
6-Ana dava dosyası bakımından davacı …Ltd. Şti kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden; …TL vekalet ücretinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacı …Ltd. Şti’ye verilmesine,
7-Ana dosyada davacı …Ltd. Şti tarafından yatırılan …TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
8-Ana dosyada alınması gerekli … TL karar harcının, davacı …Ltd. Şti tarafından başlangıçta yatırılan … TL peşin harç ve aşamalarda yatırılan … TL harç toplamı … TL’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı … Ltd. Şti’ye iadesine,
9-Ana dosyada davacı tarafça yatan ve yukarıda mahsup edildiği belirtilen toplamda … TL’nin davalı …A.Ş.’den alınarak davacı …Ltd. Şti’ye verilmesine,
10-Birleşen dosya bakımından, birleşen dosyada davacı … A.Ş tarafından yatırılan … TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
11-Birleşen dosya bakımından, birleşen dosyada alınması gereken …TL maktu karar ret harcının, davacı …A.Ş tarafından yatırılan … TL karar harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı …A.Ş’ye iadesine,
12-Birleşen davada davalı …Ltd. Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davacı … AŞ den alınarak davalı … Ltd. Şti ye verilmesine,
13-Birleşen dosyada davacı …A.Ş tarafından yapılan (birleşen dosyada birleşme kararından önceki/ona özgü) (birleşen dosyadaki mahkeme dosyasından yapılan kontrolde iki e tebligat gideri …TL, … TL normal teblgat) … TL posta-yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, ana dosyada davalı …A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
14-Ana dosyada ve birleşen dosya bakımından davacı/davalı …Ltd. Şti tarafından ortak yapılan posta/tebligat/keşif/bilirkişi masrafı toplamı …TL’nin davalı/davacı …A.Ş’den alınarak davacı/davalı … Ltd. Şti’ye verilmesine,
15-Dosyada taraflarca yatan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı birleşen dosya davalı vekillerinin, davalı birleşen dosya davacı vekilleri ile davalı şirket yönetim kurulu üyesi yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022

Başkan…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Katip…
¸e-imzalıdır