Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/330 E. 2022/115 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/330 Esas
KARAR NO : 2022/115
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ: 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin özellikle otel işletmelerine yurtdışından işgücü istihdamı sağlayarak oluşan ticari ilişki ile düzenlenen 4 (dört) adet faturanın Antalya 13. Noterliği ihtarnamesi ile 21.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödemelerin yapılmaması üzerine Antalya 22. Noterliğinin 10.06.2019 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafın Marmaris 5. Noterliği’nin 28.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiklerini beyan etseler de, ihtarnamenin postaya verilme tarihinin 28.06.2019 olduğunu, Ayrıca ihtarnamenin tebligat zarfı üzerinde el yazısı ile değişiklik yapılarak … yevmiye numarası … olarak değiştirildiğini, sahtecilik iddialarının ön sorun olarak incelenmesini, borçlu tarafça, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası üzerinden verilmiş olan ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan takipte 67.851,88 TL depo edilerek 21.06.2019 tarihinde itiraz edildiğini, 24.06.2019 tarihinde Antalya 4. İcra Müdürlüğü tarafından 24.06.2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, 26.06.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, karşı tarafla anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın haksız ve tamamen kötü niyetli olması sebebiyle itirazın iptaline, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 04.03.2019 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, davacının temin emekle yükümlü olduğu personelleri 2-3 günlük (bazılarında 1 haftalık) süre sonrasında apar topar alıp götürdüğünü, yoğun sezon dönemi başlamışken, müvekkili şirketin personelsiz bırakılmasının hem ticari itibarını zedelediğini hem de müşterilerden şikayet almasına neden olduğunu, yerine getirilmeyen edim nedeniyle ödeme talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık oluşturduğunu, icra takibine itiraz edildiğini, istinaf başvurusuna konu ihtiyati haciz kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturaların 8 günlük yasal süre içinde iade edildiği halde mahkemeye iadelerinin sunulmadığını, ilk tebligatın alınmaması, 2. Tebligatın okundu imgesinin karşı tarafça gerçekleştirildiğini tarafınca görülmesine rağmen kötü niyetli olarak ihtiyati haciz kararı alındığını, takibe de itiraz ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine; davacının kötü niyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … , borçlusunun …TURİZM TİC VE İNŞ LTD ŞTİ, olduğu, 67.084,64-TL fatura bedeli, 35,84-TL faiz, 125,40-TL ihtiyati haciz gideri, 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 67.851,88-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 27/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, ve İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 23/12/2019 tarihli raporunda sonuç olarak; Taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacının davalıya ‘Yabancı Personel İstihdamı’ sağladığı, Davacının ticari defter tasdiklerini süresinde yaptırdığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, HMK. 222/2. maddesine göre 2019 yılı defter kayıtlarının davacı lehine delil vasfı taşıdığı, Davacının ticari defter kayıtlarına göre; 67.084,64 TL davalıdan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, Davalının ticari merkezinin Marmaris’de olması nedeniyle ticari defter incelemesinin talimat yazılarak Marmaris’de incelenebileceği, Tarafların Antalya Kurumlar Vergi Dairesi ve Marmaris Vergi Dairesinden gönderilen, 2019 yılına ait “Ba” ve “Bs” Form beyanlarındaki bilgiler ile davacı şirketin defterlerinde yer alan bilgilerin birbirine uyumlu olduğunun tespit edildiği sadece (sehven 4 fatura yerine 3 adet belge olarak beyan verildiği) davalının ise; Marmaris vergi dairesine hiç beyanda bulunmadığı, Davacının faturaların içeriğini ispat yükü yükümlülüğünde olduğu,, Davacının asıl alacağının netleşmesi ile icra takip tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Talimatla mahkemesi aracılığı ile alınan 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalının 2019 hesap dönemine air yaşal defterlerimi yasaya göre e-defter olarak tüuttuğu, açılış ve kapanış beratlarını yasal süresinde oluşturduğu, TTK ya göre üsülüne uygün olarak tutuldüğu tespit edilmiş olup sahibi lehine delil teşkil etmektedir. Davacı ile davalı arasında uyuşmazlık konusu olası 00.05.2019 tarihinde düzerlenen, TÜ 05.2019 tarihinde Antalya 13 Noterliği taratından 21 05 2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilen hizmet alımına ilişkin toplam 67.084,64 TI. tutarında 4 adet açık hesap olarak düzenlenen fatura, davalı taralça 38.05. 32610 tarihinde Marmaris 13.Noterliğinden davacıya sadle edilmiş olup, uyuşmazlık konusu faturalar davalı şirketin yasal defterlerinde bulunmamaktadır. Davacı şirketin ihtiyati haciz talebine istinaden Antalya 1. Aslıye Ticaret Mahkemesi D.lş Kararına göre Daval şirker Ihtiyati haciz kararına uyarak 21/06/20219 tarihinde Antalya Icra Dairesine açıklamalı 67.851,88.-TL ödeme yaptığı yasal detterlerinden tespit edildiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Nitelikli hesap bilirkişi raporunda sonuç olarak; toplam 19 kişiden, Hizmet günü -0- olan 3 kişinin davalı şirkette çalışma kaydının bulunmadığı, hizmet gün sayıları gösterilen 16 kişinin davalı işverenliğe ait iş yerinde tabloda gösterilen süre ile çalışma kaydının bulunduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Kural olarak sözleşmeye konu mal veya hizmeti sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim ettiğini ispat külfeti davacıya aittir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır.
Yargıtay 15.H.D. 2016/3858 Esas; 2017/2944 Karar sayılı ilamında da yer aldığı üzere; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).
HMK 222/3. Maddede yer alan “…diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması…” şartının sağlanıp sağlanamadığının irdelenmesi gerekmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde; takibe konu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, 67.084,64-TL alacaklı olduğu ancak davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde; takibe konu 4 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, davalı tarafça BA form bildirimlerinin de yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla tarafların defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı ortadadır. Davacı tarafça davalıya gönderilen 4 adet faturanın karşı tarafa Marmaris 5. Noterliği’nin 28/05/2019 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade edildiği, ancak bu ihtarın karşı tarafa ulaşmadığı, aynı noterliğin 27/06/2019 tarih, … yevmiye sayılı evrak içeriğinde, 28/05/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin iade edilmesi nedeniyle APS tebliğinin talep edildiği, işbu ihtarın 01/07/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı danışman şirketin 04/03/2019 tarihli sözleşme gereği yabancı personel temini işini üstlendiği ancak bu personellerden 10 tanesinin davalı işyerinde yalnızca 11 gün, … isimli personelin 8 gün çalıştıkları, … isimli personellerin ise çalışmalarının bulunmadığı, sözleşme konusunun toplam 29 adet yabancı uyruklu personel tedariği olduğu ve sözleşmenin 6.1 maddesi gereği davacının davalı şirkete Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan uyruklu personel temini için anlaştığı, işyerinde çalışması tespit edilen …‘ nın rus uyruklu ve …’ın ise Birleşik Krallık uyrukluklu olduğu, bu personelin çalışma izni başvurularının davalı işveren tarafından yapıldığı, sözleşmenin genel kapsamı ve ayrıca 4.14 ve 4.15. maddeleri gereği bu işlemlerin davacı danışman tarafından yapılması gerektiği, aksi durumun davacı tarafça ispatlanmadığı anlaşılmakla; davacının takibe konu fatura içeriğinden kaynaklı sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
İade edilen faturaların ihtarnamesinin sorgulanması neticesinde Marmaris 5. Noterliği’nin 28/05/2019 tarih … yevmiye sayılı noter evrakının tebliğ edilemeyerek iade edildiği, davacının evrakı kasten tebliğ almadığı kanaatinin mahkememizde oluşmadığı, ayrıca davacının kötüniyetinin ispatlanamadığı kanaati ile davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70.-TL harcın, peşin olarak alınan 1,158,75.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.078,05-TL harcın kararın kesinleşmesinin ardından talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.620,74.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı 50,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili … ile davalı vekili …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı