Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/887 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/255
KARAR NO : 2021/887
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ: 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Mersin ili, Tarsus İlçesinde toplam 111.534 m2 büyüklüğünde taşınmaz içindeki seraların satışına ilişkin sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşmede davacı şirketin satıcı, davalı şirket alıcı ve diğer davalıların ise kefil olduğunu, toplam satış bedelinin 1.650.000 USD olarak belirlendiğini, 900.000 USD’nin peşin ödendiğini, bakiye 750.000 USD nin sözleşmenin 2.6 maddesinde yazılı tarihlerde …bank’a ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak ödemelerin zamanında yapılmadığını, davalı şirketin temerrüde düştüğünü, davalı kefillerinde temerrüt sebebi ile sorumlu olduklarını, davalı şirket tarafından yapılan tüm ödemelerin davacı şirket hesaplarına aynen yansıtıldığını, sözleşmede ödemenin dolar bazında olduğu için ve davalı şirket tarafından ödemelerin TL bazında geldiği için ve süresinde yapılmadığı için cari hesaba paranın geldiği günkü kur dikkate alınarak gerekli işlem yapıldığını, davalı şirket tarafından son ödeme yapılıp borç bittiği denildiğinde cari hesaplara bakıldığını ancak borcun bitmediğinin tespit olunduğunu, bunun üzerine davalı şirkete ve kefillere sözlü olarak gerekli uyarılar yapılarak cari hesapta tespit olunan eksik bakiye 82.689,01 USD nin talep edildiğini ancak yapılan görüşmeler uyarınca alacağın tahsil edilemediğini, davacı şirket tarafından mail aracılığı ile 82.689,01 USD’nin 15.05.2018 tarihine kadar ödenmesinin talep edildiğini, bu mailden sonrada davalı şirket ile kurulan temas sonuç vermeyince davalılara ve kefillere Antalya 3.Noterliği’nin 21/05/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalıların vekil tayin ederek taraflarına Mersin 6.Noterliği’nin 29/05/2018 tarih ve … yevmiyeli cevabi ihtarnamesini gönderdiklerini, davlıların ihtarnamelerine karşılık Antalya 3.Noterliği’nin 06/06/2018 tarih ve … yevmiyeli ihtarının keşide edildiğini, borcu ödemeyecekleri belli olan davalılar aleyhine Antalya 14.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile 82.689,01 USD alacağın tahsili istemi ile takip başlatıldığını, davanın yetkili mahkemede açıldığını, davalıların yetkiye vaki itirazları olduğunda yetki itirazlarının reddine, davalı borçluların icra takibine yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebi ile davalı borçluların %20 icra inkar tazminatı ödemelerine, davanın kabulü ile yargı harç ve giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalı borçlulardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Mersin Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, taraflar arasında mevcut sözleşme uyarınca Mersin ili, Tarsus ilçesinde toplam 111.534 m2 büyüklüğünde gayrimenkul alındığını, davalıların 12.01.2018 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini tam ve zamanında ifa ettiklerini, davalı şirket tarafından tapunun devralındığını, temerrüde düşüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tapuyu devreden öncesinde ve sonrasında bir ihtar keşide etmeyen davacının ödemeler sona erdikten sonra bu davayı açmasının hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin ilgili maddelerinin açık olduğunu, satış bedelinin peşinatının davalılar tarafından ödendiğini, bakiye bedelin ise …bank’a mevcut ipotek bedeline mahsuben davalı şirket tarafından ödendiğini, taraflar arasında mevcut sözleşme incelendiğinde bakiye ipotek bedelinin miktarı ve ödeme tarihleri noktasında TL üzerinde mutabık kaldıklarını ve rakamı Türk Lirası olarak sabitlediklerinin açık olduğunu, sözleşmenin 2.5 maddesinde hesaplaşmadan kastın döviz kurundaki artış veya eksilişler olmayıp bankaya yapılacak ödemelerin zamanında ve tam olarak yapılmaması halinde ortaya çıkacak durum olduğunu, bu konuda Antalya 3.Noterliği’nden gönderilen 21.05.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnameye Mersin 6.Noterliğinden keşide edilen 29.05.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile cevap verildiğini, davalının tüm edimlerini yerine getirirken davacı tarafın satmış olduğu seraları ruhsatsız sattığını ve hasarlı bir şekilde teslim ettiğini bu nedenle Tarsus 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını, tespit akabinde raporun davacıya tebliğ olunduğunu, bu konuda oluşan zarar ve ziyan için arabulucu başvurusu yapıldığını, … ve …’un sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarının görüldüğünü, söz konusu kefalet ilişkisinin geçersiz olduğunu, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Mersin Asliye Ticaret Başkanlığı’na gönderilmesini, açılan haksız davanın reddi ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafı ile vekalet ücretini davacıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya 14.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı … İnş. Tar. Müh. Taş. Hiz. San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından davalı borçlular …, … Tarımsal Ür. Gıda İnş. San. Ve Tic. A.Ş., … aleyhine 82.689,01 USD asıl alacağın tahsili istemi ile 06/06/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı tarafça takibe itiraz edildiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyanın tamamı uyap sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen ihtarname ve cevabi ihtarnameler dosyamız arasına alınmıştır.
Davanın ispatına yönelik olarak re’sen seçilecek bir ziraat, bir inşaat ve bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla mahallinde delillerin değerlendirilmesi amacıyla keşif yapılarak taraflar arasındaki satış sözleşmesi ve ihtarnameler ile davalının ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle tarafların satış sözleşmesi gereği edimlerini eksiksiz yerine getirip getirmedikleri, davalının iddia ettiği gibi satışı yapılan seraların ruhsatsız ve hasarlı olarak davalıya teslim edilip edilmediği, buna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği satış bedeli bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususunda rapor tanzimi hususunda Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesince 16/02/2021 tarihli keşif sonucu Ziraat Mühendisi bilirkişi …., inşaat mühendisi … ve S.M.Mali müşavir bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 02/04/2021 tarihli raporda özetle; “…Dava, 82.689,01 USD miktarlı alacağın tahsilatına yönelik Antalya 14.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz edilmesiyle itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında akdedilen Satış Sözleşmesi ile Mersin ili Tarsus İlçesi Alifakı Mahallesinde bulunan, Toplamı 111534 m2 büyüklüğünde içinde kurulu toplam 31850 m2 sera, 1250 m2 kapalı alan bulunan … parsel gayrimenkuller ve seralar ile müştemilat ve demirbaşlar, 1.650.000,00 USD ve/veya TL karşılığı bedel ile satıcı … İnşaat Tarım Mühendislik Taşımacılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tarafından, Alıcı … Tarımsal Üretim Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. satılmıştır.
Sözleşme şartları gereği,
Alıcı durumundaki davalı şirket satış sözleşmesine konu taşınmazı …bank’a ödenmesi gereken 2.750.000,00 ipotek karşılığı borcu üstlenerek satın almış,
Satış bedeli olan 1.650.000,00 USD ve/veya TL karşılığı satış bedelinden 900.000,00 USD miktarı ödenmiş, kalan 750.000,00 USD miktarlı borç tutarı ise,
Davalı şirket tarafından 2.750.000,00 TL ipotek borcunun …bank’a ödenmesi halinde ödenen miktar, 750.000,00 USD bakiye borç ile karşılaştırılarak artı veya eksi bakiye taraflarca hesaplaşılacağı kararlaştırılmıştır.
Kurulumuzda yer alan teknik bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerde,
Tarsus 3.Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 04.09.2018 havale tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu üzerinde yer alan tespitler ile 16.02.2021 tarihinde keşif icrasıyla yapılan incelemeler karşılaştırıldığında,
Taşınmaz üzerinde bulunan söz konusu seralar içerisinde tarımsal faaliyetlerin devam ettiği hali hazırda domates ve çilek üretiminin yapıldığı,
Tarsus 3.Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan Bilirkişi Kurulu Raporunda belirtilen eksiklerin giderilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde,
Defterlerin usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış onaylarının kanuni sürelerde yapılmış olduğu, davalı şirket lehine delil niteliği taşıdığı, dava konusu olay kapsamında inceleme yapmaya elverişli ve yeterli olduğu görülmekle,
Ticari defter kayıtları üzerinde,
Davalı şirketin, taşınmaz alımı ile tarım demirbaşları alımı karşılığında davacı şirkete karşı,
2.811.995,08 + 420.000,00 = 3.231.995,08 TL miktarında borçlanmış olduğu,
Ayrıca,
…bank İpotek borcuna karşı 2.750.000,00 TL miktarında banka kredilerine borçlanmış olduğu,
Davacı şirkete karşı borçlanılan 3.231.995,08 TL’ye karşı,
…Bankası üzerinden,
12.01.2018/327.365,00 + 12.01.2018/115.000,00 + 12.01.2018/189.595,00 +
12.01.2018/2.586.075,80 4 15.03.2018/13.959,28 – 3.231.995,08 TL miktarında,
Ödeme yapılmış olduğu tespit edilmiş olup,
İcra takip tarihi itibarıyla davacı şirkete karşı herhangi bir borcun görülmediği,
…bank İpotek borcu olan 2.750.000,00 TL’ye karşı,
15.03.2018/296.548,82 * 10.05.2018/2.453.451,18 – 2.750.000,00 TL miktarında,
Ödeme yapılmış olduğu tespit edilmiş olmakla,
İpotek borcunun da ödenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Ancak yukarıda da belirtildiği üzere,
Taraflar arasında düzenlenen Satış Sözleşmesine göre,
Satış bedeli olan 1.650.000,00 USD ve/veya TL karşılığı satış bedelinden 900.000,00 USD miktarı ödenmiş, kalan 750.000,00 USD miktarlı borç tutarı ise,
Davalı şirket tarafından 2.750.000,00 TL ipotek borcunun …bank’a ödenmesi halinde ödenen miktar, 750.000,00 USD bakiye borç ile karşılaştırılarak artı veya eksi bakiyenin taraflarca hesaplaşılacağı hususu kararlaştırılmış olmakla,
İpotek bedeline karşı yapılan ödemeler USD cinsinden değerlendirilerek karşılaştırıldığında,
Davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı ödeme miktarı ve ödeme tarihlerine göre,
İpotek bedeline karşı 15.03.2018 tarihinde ödenmiş olan 296.548,82 TL 15.03.2018 tarihli
TCMB döviz alış kuru (3,8875) üzerinden USD olarak değerlendirildiğinde,
296.548,82/3.8875 = 76.282,65 USD Miktarındadır.
İpotek bedeline karşı 10.05.2018 tarihinde ödenmiş olan 2.453.451,18 TL 10.05.2018 tarihli
TCMB döviz alış kuru (4,2666) üzerinden USD olarak değerlendirildiğinde,
2.453.451,18/4,2666 = 575.036,61 USD Miktarındadır.
Buna göre,
İpotek bedeline karşı yapılan TL ödemeler ödeme tarihindeki TCMB döviz alış kuru üzerinden
USD olarak değerlendirildiğinde, 76.282,65 * 575.036,61 – 651.319,26 USD miktarında olup,
Satış bedelinden bakiye 750.000,00 USD ile karşılaştırıldığında,
750.000,00 – 651.319,26 = 98.680,74 USD miktarında eksik olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp rapor tanzimi hususunda S.M.Mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 07/09/2021 tarihli raporda özetle; “…Tüm delillerin ve hak kazanma koşullarının, nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, rapor içeriğinde yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında;
Davacı tarafın ticari defterine göre;
* Davalı Firmanın 06.06.2018 icra takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun olmadığı gibi 21.892,20.-TL. fazla ödemeden kaynaklı alacağı olduğu,
* USD cinsinden değerlendirildiğinde davacı tarafın sunduğu cari hesaba göre: davacı firmanın ticari defterlerinde kaydedilen TL karşılıkların USD cinsinden 06.06.2018 icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin, davacı şirkete borcunun 78.024,35 USD olabileceği hesaplanmıstır.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinden sonra bakiye bedelin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
davalı tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmeye göre yabancı para alacağı/ TL alacağı üzerinden hangisine göre hesaplanması gerektiğinin tespiti gerekmektedir.
TBK 6098 Sayılı 99. Maddesinde; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/04/2013 gün 2012/12-1072 Esas 2013/496 Karar sayılı emsal içtihatında da ; “Alacaklının, Borçlar Kanunu’nun 83 ve TTK’nun 623. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde: Alacaklının takip talebinde asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak gösterdiği ve toplam yabancı para alacağının faiziyle birlikte tahsilini istediği, bu haliyle fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; alacaklı, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Mahkemece alacaklı şikayetinin bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekirken, takip tarihinden sonrası için alacağın TL’ye çevrilerek avans faizi istenebileceği kabul edilip buna göre bakiye dosya borcu hesaplattırılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir…” şeklinde belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.2 . Maddesinde “..,satışa konu arsalar ile aşağıda dökümü bulunan tesis, demirbaş ve müştemilatların satış bedelleri toplamı 1.650.000,00 USD ve/veya karşılığı TL’dir”
2.3 Maddesinde “gayrimenkuller üzerinde 5.000.000,00 TL …bank lehine birinci derece ipotek bulunmaktadır…”
2.4 Maddesinde ” … A.Ş. Bu arsalar üzerindeki 2.750.000,00 TL karşılığı …BANK ipoteğini kabul ederek satın almıştır. Aşağıda bulunan plan dahilinde …bank’a … AŞ tarafınca ödeme yapılacaktır…”
2.5 Maddesinde ” satış bedeli olan 1.650.000,00 USD ve/veya karşılığı TL’den 900.000,00 USD ödenmiştir, kalan 750.000,00 USD Akban’a mevcutlu ipotek tutarı karşılığı …AŞ’de kalmıştır. Aşağıda yazılı plan dahilinde …bank’a olan 2.750.000,00 TL ödendiğinde bakiye + ve – taraflarca hesaplaşılacaktır” şeklinde belirtildiği,
2.6 Maddesinde ise “… AŞ 2.750.000,00 TL bedelli ipotek karşılığındaki borcu aşağıdaki şekilde ödeyecektir; …AŞ …banka kredi başvurusunda bulunmuştur. Edilen bilgilere göre kredi tahsisi 45 gün için yapılacaktır, herhangi bir nedenle kredi tahsisinin yapılmaması durumunda …AŞ ….banka ipotek karşılığı borcu aşağıda yazılı şekilde yapacaktır.
15/03/2018 900.000,00 TL, 15/04/2018 900.000,00 TL, 15/05/2018 900.000,00 TL
Bu ödemelerin yukarıda yazılı tarihlerde yapılmaması durumunda banka tarafınca ortaya çıkacak farklar ….AŞ tarafından ödenecektir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen sözleşme hükümlerinden satış bedelinin yabancı para üzerinden veya yabancı paranın TL karşılığı üzerinden kararlaştırıldığı görülmüştür.
Taşınmaz üzerindeki ipoteğin ise TL cinsinden olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça ödemelerin TL üzerinden yapıldığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede davacı tarafça ödenen bedellerin ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak bakiye borcun belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce bu kapsamda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda her ne kadar davalı tarafça yapılan TL cinsinden ödemelere göre davalının davacıya borcu olmadığı tespit edilmiş ise de satış bedelinin yabancı para üzerinden kararlaştırılmış olması dikkate alındığında ödeme tarihi itibari ile geçerli kur üzerinden yapılan hesaplamalar neticesinde tarafların ticari defter ve belgelerinde satış bedeli yönünden davalının borçlu olduğu görülmüştür.
Davalının ticari defter ve belgelerine göre satış bedelinin USD cinsinden hesaplanması halinde borcun 98.680,74 USD olduğu, davacının ticari defter ve belgelerine göre de borcun 78.024,35 USD olduğu görülmekle davacının ticari defter ve belgelerindeki tutar esas alınarak itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı seçimlik hakkını yabancı para alacağı yönünde talep ettiğinden yukarıda belirtilen emsal içtihat kapsamında isteyebileceği faizin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz olabileceğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20/01/2014 tarih 2013/17128 Esas 2014/1545 Karar sayılı ilamında ; “Yabancı para alacağı ile ilgili icra takibine yönelik itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca hüküm altına alınan yabancı para alacağının takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilir.(Yargıtay 19. HD. 20.10.2011 T. 2011/8805 E., 2011/12939 K., Yargıtay 13. HD. 25.02.2008 T. 2007/12703 E. 2008/2438 K. sayılı kararları, Deynekli Adnan, Kısa Sedat; İtirazın İptali Davaları 3. Baskı, Ankara 2013 Sh. 869 vd.)
Dava konusu icra takibi yabancı para alacağına ilişkin olup, İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca, hükmedilen yabancı para cinsinden alacağın icra takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi “
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20.06.2016 tarih 2016/2941 E. 2016/10949 K. Sayılı ilamında ” Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi” gerektiği belirtilmiş olmakla asıl dava dosyası yönünden hükmedilen yabancı para cinsinden alacağın %20’si oranında icra takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Belirtmek gerekir ki; Döviz alacağına ilişkin davada, hüküm altına alınan döviz için alınması gereken nispi karar harcının matrahının hesaplanmasında hükmolunan döviz cinsinin dava tarihindeki efektif satış kuru esas alınır (Yargıtay 19. HD., 2019/1862 E., 2020/159 K.) Ayrıca, mahkemece hükmedilen yabancı para alacağının, vekâlet ücretinin talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki döviz kuru karşılığı bulunarak Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınarak belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 11. HD., 2014/9968 E., 2015/6929 K.) Mahkememizce karar ve ilam harcı ile vekalet ücretinin hesaplanmasında dava tarihindeki yabancı paranın Türk lirası karşılığı üzerinden (uyap sisteminden bulunan 11/06/2019 tarihi itibari ile USD efektif satış kuru= 5,8262 TL) karar tarihindeki tarife dikkate alınarak hesaplama yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-Buna göre Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçluların itirazının 78.024,35 USD üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesine göre Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli USD hesabına uygulanan en yüksek faiz üzerinden DEVAMINA,
3-Hükmolunan alacağın %20 si tutarındaki 15.604,87 USD (1 USD = 4,6041TL)takip tarihindeki TL karşılığı 71.846,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 31.052,73 TL harçtan peşin olarak alınan 6.290,87 TL harç ile icrada alınan 1.903,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.858,32 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 112,00 TL tebligat, 155,14 TL müzekkere, 3.361,90 TL keşif ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.629,04 TL’nin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.485,64 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı tarafça yapılan 6.301,67 TL ilk dava masrafı ile icrada alınan 1.903,54 TL harç toplamı olan 8.205,21 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen nispi 39.779,27 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen nispi 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK. 297/1-ç, 326. Maddeleri uyarınca, Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin 1. Kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL arabuluculuk giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.246,45 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır