Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2023/31 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/204 Esas
KARAR NO : 2023/31
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında … plakalı araç için … başlama ve … bitiş tarihi olan … nolu trafik/artı trafik poliçesi sözleşmesi imzalandığını, davaya konu araç …’in sevk ve idaresinde iken mağdur …’a çarpması neticesinde …’ın basit derecede tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında davalı firma sürücüsü …’in firar ettiği ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dava dışı mağdur …’ın tamamen yaya konumunda olup aracın sevk ve idaresinde etkisi olmadığını, bu nedenle mağdurun tamamen kusursuz olduğunu, davalının olay yerini terk ettiğini ve sigorta poliçesi genel şartlarını ihlal ettiğini, davalı tarafın ağır kusurlu olduğunu ve aynı zamanda olay yerini terk ettiğini, yasalarda açıkça belirtildiği gibi yetkili ve görevli memurlara bildirilmesi, yetkili ve görevli memurlar gelinceye kadar veya onların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorunluluğu olduğunu, davalı tarafın bu şartları yerine getirmediğini, muğdur …’ın davalı taraf sigortacısı olarak müvekkili … Sigorta A.Ş’ye başvuru yapması üzerine … nolu hasar ve rücu dosyası açıldığını, mağdurun yaşı, aylık geliri ve sakatlık oranları da esas alınarak maluliyet tazminatı raporuna göre mağdura … tarihinde 49.844,36-TL tazminat ödendiğini, halefiyet ilkesi gereğince rücuda hukuken haklı olduklarını, müvekkili şirketin bedeni hasar tazminatını ödemesini gerçekleştirmesi ve diğer şartların varlığı sebebiyle rücu hakkı doğduğunu, ödeme belgesinin sunulmasının rücu hakkının ispatı için yeterli olduğunu beyanla davanın kabulünü, 49.844,36-TL’nin ödeme tarihi olan …’den itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davada; … tarihinde meydana gelen kazada davalı müvekkil şirketin maliki bulunduğu davalı …’in sürücüsü bulunduğu aracın kazaya karışması sonucu üçüncü kişi …’ın yaralanması sebebi tazminat ödemesi yapıldığı , yapılan ödemenin sürücünün ağır kusurlu olması ve olay mahallini terk etmesi sebebi ile davalılardan tahsili talep edildiğini, açılmış olan bu davada rücu şartları oluşmadığı gibi davacı sigorta şirketince üçüncü kişiye yapılan tazminat ödemesi de fahiştir. Bu sebeplerle de açılmış olan davanın esastan reddi gerektiğini, Davalı araç sürücüsü … olay yerini zorunlu sebeplerle terk etmek durumunda kaldığını, davalı sürücü olay mahallinden ayrılarak direkt olarak Kepez Polis Merkezine gittiğini, olaydan sonra üçüncü kişi … ağır yaralanmış ve olay mahallinde kalabalık toplandığını, davalı sürücü … kalabalığın toplanmasından dolayı kendisine zarar verilebileceği endişesi ile direk olarak polis merkezine gittiğini, Kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere kaza saati 19:50 sıraları olup davalı sürücü …’in alkolsüz olduğuna dair Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin adli olgu bildirim formunun düzenlenme saati ise 21:12’dir. Bu tutanakta da görüleceği üzere kaza saatinden yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra yapılan tespitte davalı sürücü …’in alkolsüz olduğu tespit edilmiştir. Bilimsel olarak kandaki alkol oranı her saate 15-25 promil arası düştüğünü, sürücü kaza esnasında alkolsüz olup yalnızca kaza mahalline terk etmesi nede ile rücu talebinde bulunulması mümkün olmadığını, davacı sigorta şirketi tarafından her ne kadar “olay yerini terk” sebebine dayalı olarak rücuen tazminat talep edilmekte ise de olayda rücu şartları oluşmadığını, Davalı müvekkiller hakkında açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rücuen tazmin talepli maddi tazminat davasıdır.
Ankara Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; “A-)Sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna,
B-)Yaya …’ın Kusursuz olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; “Dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; … kızı … doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanmasının; 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında;
Kas İskelet Sistemi
Alt Ekstremite: Tablo 3.9 (Diz eklemi hareket kısıtlılığı) göre: %20 olduğu, Tablo 3.3’e (Alt ekstremitenin uzunluk farklılıkları) göre; %5 olduğu, Balthazard formülüne göre= %24 olup; Tablo:3.2’ye göre;%12 olduğu,
Sindirim Sistemi: Splenektomi:%10 olduğu,
Baltazard Formülüne göre : %20.8 olup;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %21 (yüzdeyirmibir) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Aktüerya Bilirkişi …’e … tarihli raporunda sonuç olarak;” Yapılan hesaplama sonucunda, davacının zarar gören …’a 49.844,36 TL ödeme yaptığı … tarihi itibariyle, zarar görenin davacı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının;
> Zarar görenin kusursuz olduğunun kabulü halinde 84.248,32 TL;
> Zarar görenin 9625 kusurlu olduğunun kabulü halinde 63.186,24 TL olduğu;
b) Her iki seçenekte de davacının zarar görene yersiz ödeme yapmadığının belirlendiği;
€) Davacının dava dışı üçüncü kişiye ödediği tazminatı davalıya rücu hakkı olup olmadığı,
temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki konularda hukuki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişi kurulu … tarihli raporunda sonuç olarak; “1- Davalı sürücü … olayda 75 (Yüzde Yetmişbeş ) nispetinde kusurludur.
2- Müşteki yaya … olayda 25 (Yüzde yirmibeş ) nispetinde kusurludur.
3-… plaka sayılı otomobil maliki davalı … Ltd.Şti. ise kazada sorumlu” olduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Uyuşmazlık; Davacı sigorta şirketinin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesi gereğince kendi sigortalısından ödediği bedeli rücuen tahsil talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirkete ait … plakalı araç … tarihlerini kapsayan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalının davalı şirket olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında, kazanın … tarihinde meydana geldiği, sürücüsü firar eden … plakalı kamyonet sürücüsünün yaya geçidinden geçmekte olan kimliği tespit edilemeyen yayaya çarparak, yaralamalı maddi hasarlı kazaya neden olduğu, firara eden sürücünün KTK 527/1-a maddesini ihlal ettiği, yayanın kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu tür davalarda, sigortacı, 2918 sayılı KTK’nın 95/2.maddesi uyarınca; tazminat yükümlüğünün azaltılmasına ve kaldırılmasına ilişkin halleri 3.kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Bu rücu hakkı, kaynağını halefiyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacı, bu hakka dayanarak kendi sigortasına dönebilmesi kuralından kaynaklanmaktadır.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Davacının talebi genel şartlar B.4-f. maddesi gereğince sürücünün olay yerinin terkine dayalı olduğundan, olay yerini terkin zorunlu nedenlerden kaynaklanmamış olması halinde davacı, zarar görene yapmış olduğu ödemeyi, sorumlu olduğu “gerçek zarar” ile sınırlı olarak, sigortalısından talep edebilir.
Somut olayda dava konusu kazanın; … tarihinde meydana geldiği sürücüsü firar eden … plakalı kamyonet sürücüsünün yaya geçidinden geçmekte olan kimliği tespit edilemeyen yayaya çarparak, yaralamalı maddi hasarlı kazaya neden olduğu; Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı ilamı ile Sanık …’in taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı sürücünün kaza yeri görgü tespit tutanağının düzenlemesi sırasında hazır bulunmadığı davalının olay yerini haklı bir neden olmaksızın terk etmiş olduğu ve ZMMS Genel Şartları B.4.f. maddesi gereğince davacının, sigortalısına rücu hakkı bulunduğu, rücu konusu üçüncü kişiye ödenen iş göremezlik tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından dosyadaki belge ve raporlara uygun olarak hesaplanmış olduğu, tarafların kusur durumlarının da çelişkiler giderilerek belirlendiği davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile, davacı sigorta tarafında ödenen iş göremezlik bedelinin gerçek zararı kapsadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 49.884,36-TL’nin temerrüt tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.407,60-TL harçtan peşin alınan 851.22-TL’nin mahsubu ile 2.556,38-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 2.421,90.-TL TL müzekkere, ATK, davetiye ve bilirkişi gideri ve 892,32-TL ilk dava gideri olmak üzere 3.314,22-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı