Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/123 E. 2022/114 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/123 Esas
KARAR NO : 2022/114
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ: 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, 17/12/2018 tarihinde müvekkillerinin yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken … plakalı araçla seyir halinde bulunan … sevk ve idarisindeki araç, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçen müvekkillere çarptığını ve müvekkillerinin çarpışmadan dolayı ağır yaralandıklarını davalı …’ın iş bu kaza neticesinde ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre asli kusurlu olduğunu, söz konusu hususta davacı müvekkiller adına …Sigorta A.Ş.’ye ihtarname gönderilmiş olup, 24/01/2019 tarihinde ihtarnamenin alıcıya ulaştığını, söz konusu ihtarnameye rağmen davalı tarafın herhangi bir cevap vermediğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numarası ile sürecin devam ettiğini, müvekkillerinden …’nun kaza sebebiyle kafa travması geçirmiş olup, söz konusu travmaya bağlı tedavi sürecinin devam ettiğini, …’nun kaza sebebiyle bacağında kırık oluştuğunu ve tedavisinin devam ettiğini, bu sebeplerle maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza sonrası davacıları hastaneye kaldırdığını, müvekkilinin davacıların yanında hastaneye gittiğini, bu nedenle kaza tespit tutanağının tarafların yokluğunda düzenlendiğini, kazanın yaya geçidinde meydana gelmediğini, davacıların aniden yola fırladıklarını, davalının derhal frene bastığı halde çarpmayı engelleyemediğini, müvekkilinin herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediğini, bu sebeplerle gerekli bilirkişi incelemelerinin yapılmasını ve davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, TTK’ya eklenen 5/A maddesiyle, kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmadığı için davanın reddi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmediğini ve müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, başvuranların ZMMS genel şartları 6.maddesi gereği başvuru sırasında özürlü sağlık kurulu raporu ve son 3 aylık gelir belgesi sunmak zorunda olduklarını, öncelikle dava şartı yoksanlığı sebebiyle de davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın kalıcı dönem bakıcı gideri ve geçici dönem bakıcı gideri taleplerinin yerinde oladığını, illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin aleyhlerine karar verecek olması durumunda yapılacak olan hesaplamanın sağlık uygulamaları tebliğinde açıklaması yapılana hesaplamalar çerçevesinde yapılması gerektiğini, bunun dışında yapılacak hesaplamalar taraflarından kabul edilmeyeceği gibi hukuksal dayanaktan ve hakkaniyetten uzak olacağını, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dosyada kaza tespit tutanağı mevcut olmadığını, bu sebeple kazanın nasıl meydana geldiğinin tarafların kusur oranları belirlenerek hesaplanması gerektiğini, rücu hakkı konusunun incelenmesi gerektiğini, öncelikle eksik başvuru ve eksik evraklar sebebiyle davanın reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının dosyası celp edilmiş, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan 05/09/2019 tarihinde sunulan raporda,
Sürücü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Yayalar Deniz ve …’nun kusursuz, olduğuna oy birliğiyle karar verildiği kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya davacıların maluliyet oranlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan
24/06/2021 tarihli raporda,
a-) Mevcut belgelere göre; … ve …oğlu, …doğumlu, …’nun 17/12/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
b-) Sorulan “SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği” hususunun Kurumumuz ve Kurulumuz çalışma alanlarından olmadığı hususunda rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Davacı vekili 28.12.2021 tarihli dilekçesinde yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminata ilişkin davadan feragat etiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragate yetkisinin olduğu görülmüştür.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı … için 16.000,00 TL, davacı … için 14.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat feragat nedeniyle reddine , manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … için 16.000,00 TL, davacı … için 14.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden (17.12.2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 8,88 TL nin mahsubu ile eksik alınan 71,82 TL nin davacıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat talebinden davalıların yaptığı ödeme nedeniyle feragat edildiğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Maddi tazminat talebi yönünden davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL nin mahsubu ile, eksik alınan 1.912,68 TL nin sigorta şirketi harici davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacıların yapmış olduğu 56,00 TL posta ve müzekkere masrafının davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 42,00 TL nin şirketi harici davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak sigorta şirketi harici davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı … velisi ile vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır