Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1 E. 2021/533 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1
KARAR NO : 2021/533
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu … tarihli dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğü … Esas nolu dosyası ile davalı tarafından davacıların mirasbırakanı … tarafından düzenlenen kambiyo senedine dayalı olarak takip başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın sahte olup, muris …’ın böyle bir borcunun bulunmadığını, davalı alacaklının söz konusu senet tanzim tarihinde …-… yaşlarında işsiz güçsüz ve pek çok suça karışmış sabıkalı birisi olduğunu, murislerinin ise serbest avukat olduğunu ve davalı ile ailesine vekalet hizmeti verdiğini ve davalı taraftan henüz tahsil edilmemiş vekalet ücret alacağının bulunduğunu, murislerinin ölümünün şüpheli olması sebebiyle savcılık soruşturmasının halen devam ettiğini, takibe konu senet incelendiğinde imzanın murise ait olmadığının anlaşılabildiğini, bu nedenle davalı hakkında bedeli olmayan senedi icraya koyma suçundan şikayetçi olduklarını beyanla, öncelikle … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasındaki takibin durdurulmasını beyanla, Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, alacaklı davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dava mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Antalya …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında dava konusu bonodaki imzanın davacıların murisi …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda alınan … tarihli bilirkişi raporunda; bonodaki imzanın borçlu …’ın elinden çıktığı sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında ;
Davacının imza incelemesine esas belge aslı dosyamız arasına celp edilmiştir.
Dava dosyası senet aslındaki imzanın davacılar murisine ait olup olmadığı hususunda mahkememiz dosyasında bulunan imza incelemesine esas belge asılları ile birlikte senet aslı … Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmiş,… Jandarma Kriminal Daire Başkanlığınca düzenlenen … tarihli raporda özetle; “…İnceleme konusu senet üzerinde … adına atfen atılı bulunan imzalar ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; 1-İmzaların genel şekli ve işleklik derecesi, 2-İmzaların başlangıç hareketinin yapılışı, 3-İmzalardaki dönüş hareketlerinin yapılışı, 4-İmzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, 5-İmzalardaki noktalama işaretinin yapılışı ve konumu, 6-İmzaların meyil ve istikamet pozisyonu, 7-İmzaların bitim hareketinin yapılışı yönünden benzerlikler görülmüş olup, inceleme konusu senet üzerinde … adına atfen atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olması kuvvetle muhtemel olduğu…” sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda takibe dayanak bonodaki imzanın davacıların murisi …’ın eli ürünü olması kuvvetle muhtemel olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiş olmakla soruşturma aşamasında alınan raporda bonodaki imzanın davacıların murisinin eli ürünü olduğunun belirtilmesi, yine Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan raporda da imzanın davacıların murisi …’ın eli ürünü olduğunun belirtilmesi, bu hali ile Mahkememizce alınan rapor ile diğer raporlar arasında çelişki bulunduğu kanaatine varılarak dava dosyası senet aslındaki imzanın davacılar murisine ait olup olmadığı hususunda mahkememiz dosyasında bulunan imza incelemesine esas belge asılları ile birlikte senet aslı … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen … tarihli raporda özetle; “…İnceleme konusu senette yer alan borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu…” sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, icra takibinden sonra takibe dayanak bonodaki imzanın davacıların mirasbırakanına ait olmadığı, ayrıca mirasbırakanının bonadaki imza nedeniyle borçlu olmadığı iddiasına ilişkin İİK. 72/3. Maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafça bonodaki imzanın davacıların mirasbırakanına ait olmadığı, ayrıca bono nedeniyle borçlu da olunmadığı iddia edilmiştir.
İİK 72/3.maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 14/02/2018 tarih 2016/14339 Esas – 2018/595 Karar sayılı emsal içtihatında; “…Dava İİK’nın 72. maddesine göre açılan icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını belirttiği gibi bono nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece öncelikle davaya konu bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı yönünde deliller toplanıp bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmeli, imza davacıya ait çıktığı takdirde ise davalının uyuşmazlık konusu bononun traktör alım satım nedeniyle verildiğini iddia etmiş olduğu, bonodaki düzenleniş sebebinde ise nakten ibaresinin bulunduğu anlaşılmakla bono düzenleniş sebebinin davalı tarafından talil edilmiş olması nedeniyle ispat yükümlülüğü davalıya geçmiş olup, davalı sözkonusu bononun traktör alım satımından kaynaklanan borç nedeniyle verildiğini yazılı delillerle ispatla yükümlüdür….” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Davacı tarafça Antalya … İcra Müdürlüğünün … E nolu dosyasında … tanzim … vadeli 11.000 TL bedelli bonodaki imzanın murislerinin eli ürünü olmadığı iddia edilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen yukarıda belirtilen … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporundan da takibe dayanak bonodaki imzanın davacıların murisi eli ürünü olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından davalının senet tanzim tarihinde davacı ile arasında vekalet ilişkisinin bulunduğu, yaşı itibariyle de davacıdan alacaklı olmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de; buna ilişkin yazılı delillerin ibraz edilmediği görülmekle davacıların menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK 72/4.maddesinde; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde “yüzde yirmiden” aşağı tayin edilemez.” düzenlemesi mevcut olup, Mahkememizce … tarihli tensip … nolu ara karar ile takibe dayanak bono yönünden teminat karşılığında icra veznesine girecek olan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu kararın uygulandığı görülmekle alacaklı lehine sonuçlanan eldeki dava da takibe dayanak bono bedelinin %20’si tutarındaki 2.200,00 TL kötü niyet tazminatının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK.72/4. Maddesi gereği takibe konu senette yazılı alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.200,00 TL tazminatın davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL.ret harcının peşin alınan 187,86-TL.harçtan mahsubu ile fazla alınan 128,56-TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır