Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2021/528 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/865
KARAR NO : 2021/528
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait, sürücüsü … … olan … plakalı araca, maliki sürücüsü … olan ve … Sigorta AŞ tarafından trafik poliçesi yapılmış … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı çoklu kazanın meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere, … plakalı araç sürücüsü … … arkadan hızla gelerek müvekkiline ait araca çarptığını, çarpmanın şiddetiyle müvekkilinin aracının öndeki araca, bu aracın da öndekine, bunun da önündekine çarparak dörtlü kazaya neden olduğunu, davalının tamamen kazada kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın ön ve arka kısımlarından hasarlandığını, … Oto…. AŞ tarafından hasarın giderilerek, … sigorta tarafından eskper raporu doğrultusunda hasar ödemelerinin yapıldığını, müvekkile ait aracın … tarihinde trafiğe çıktığını ve çok az kullanıldığını, 5600 km’lerde iken kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kendi imkanları ile yaptırmış olduğu değer kaybı tespiti ile … TL değer kaybının olduğunun belirlendiğini, aracın değerinin düştüğünü, sigorta şirketinin değer kaybından da sorumlu olduğunu beyan ederek; … TL değre kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B.CEVAP:
2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin normal seyrinde giderken alt geçitten tam çıkarken trafik akışının bir anda durduğunu gördüğünü ama mesafe çok kısa olduğundan frene basmasıyla kazanın aynı anda meydana geldiğini, kazaya karışan diğer tüm araçlar arasındaki mesafenin en fazla 1 m olduğunu, davacının iddia ettiği gibi, davacıya ait audi marka aracın ne hava yastığının açıldığını, ne de emniyet kemerlerinde bir hasarın oluştuğunu, aracın değer kaybından çok aracın değer kazandığını, hasarın bir kısmını müvekkilinin karşıladığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkile başvuru şartının yerine getirilmediğini, değer kaybının karşılanması için yapılan bir başvurunun olmadığını, müvekkili tarafından, davacıya ait aracın kasko poliçesini düzenlemiş olan dava dışı . AŞ’ye rücu ödemesi yapılmış olduğundan araç başı poliçe limitinin tükendiğini, mahkeme aksi kanaatte ise genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, avans faizi talebinin reddi gerektiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
4.Dava,trafik kazasından (haksız fiilden) kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
5.TBK m. 50 gereği; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
6.Somut olayda davacının dava tarihinden önce, davalı … şirketine başvurmadığı anlaşılmaktadır.
7.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir.
8.Davacı taraf, … tarihli dilekçesi ile davalı şirkete başvurduklarını beyan etmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen Sigorta şirketine başvuru koşulu da mahiyeti itibariyle eksik evrakların tamamlanması ya da dava tarihinden sonra başvuru yapılması suretiyle her zaman giderilmesi mümkün olduğundan usul ekonomisi ilkesi gereğince tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. (Aynı yönde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/12/2018 tarih, 2018/4932 Esas ve 2018/12056 Karar sayılı ilamı) Başvuru tamamlanabilir bir dava şartı olduğundan ve davacı tarafça aşamalarda bu eksiklik tamamlandığından, dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi yönündeki talep yerinde bulunmamştır.
9.Taraf delilleri toplanmıştır. Mahkememizce kaza mahallinde, trafik bilirkişisi eşliğinde keşif icra edilmiştir (Her ne kadar keşif tutanağının başında bilirkişi olarak “… …” yazmakta ise de bilirkişi görevlendirme tutanağından ve raporun kendisinden bilirkişinin “… …” olduğu, diğer ismin sehven/maddi hata sonucu yazıldığı anlaşılmaktadır). Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalı …’in kazada %100 kusurlu olduğu, davacının maliki olduğu aracı kullanan … ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
10.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar beyanlar alınmıştır.
11.Mahkememizce akabinde değer kaybı konusunda dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş ancak davacı vekili tarafından sunulan … tarihli dilekçede özetle; rapora karşı itirazlar değerlendirilmeden/itiraz süresi henüz geçmeden dosyanın değer kaybı konusunda uzman bilirkişiye tevdine ilişkin ara karar kurulduğundan bahisle, ara karardan rücu talepli dilekçe verdiği görülmüştür. Davalının kusura ilişkin itirazları değerlendirilerek, dosya aşamalarda, ATK’ya gönderilmiştir. … … Grup Başkanlığı tarafından hazırlanan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’in kazada %100 kusurlu, davacının maliki olduğu aracı kullanan … … ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
12.Dosyada, kusura ilişkin aldırılan iki rapor da birbirini teyit etmekle beraber, dosya kapsamına, oluşa, hukuka uygun bulunmuştur ve kusura ilişin itirazlar yerinde görülmemiştir.
13.Mahkememizce değer kaybı hesabı yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. … tarihli bilirkişi raporunda özetle; genel şartlara göre yapılan değerlendirme sonucu araç değer kaybının … TL olduğu, sigorta eksperi derneği tarafından oluşturulan hesaplama formulüne göre değre kaybının … TL olduğu, ikisinin ortalaması olarak araç üzerinde … TL değer kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
14.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar, beyanlar alınmıştır.
15.Mahkememizce değer kaybı hazırlayan bilirkişiye dosya tevdii edilerek aşamalarda ödeme iddiaları olduğu görülmekle bu konunun dosyaya yansıması hususunda ve maddi hataların düzeltilmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
16. … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı … vekilinin ileri sürdüğü itirazların yerinde olmadığı, araçta değer artışı değil, … TL değer kaybı olduğu, davalı … tarafından yapılan itirazın haklı olduğu, sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumluluğunu yerine getirdiği ancak dosyada belgenin mevcut olmadığı belirtilmiştir.
17.Mahkememizce … Sigorta AŞ’ye yazı yazılmış ve … Sigorta AŞ tarafından verilen cevap ve ekleri dosyaya konmuştur. Her ne kadar davacı tarafça, iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağına dayanılarak, muvafakatleri olmadığından, yazışmanın yapılmaması gerektiği yönünde itirazlar gelmiş ise de borcu söndüren ve/veya buna yol açan, açabilecek belgeler ilgili usuli yasağa takılmadan yargılamanın her aşamasında öne sürülebilir. Bu nedenle. İtirazlar yerinde bulunmamıştır.(Yargıtay HGK’nın 05.04.2000 gün 2000/11-745 Esas 2000/734 Karar )
18.Davalı … vekilinin itirazları göz önüne alınarak, üst yargı denetimine elverişlilik de düşünülerek, bilirkişiden somut değerlendirmelerini rapora yansıtarak, değerlendirme yapması amacıyla tekrar rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
19. … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; inceleme konusu aracın kaza tarihinden önceki değerinin … TL olduğu, kaza tarihinden sonraki değerinin ise … TL olduğu, değer kaybının … TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi rapor içeriğine bakıldığında özetle; internetten değere ilişkin araştırmalar yapıldığı, geçmiş hasar sorgulama yapıldığı anlaşılmaktadır.
20.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
21.Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.(Yargıtay 17. HD., 2016/6567 E, 2019/1608 K; 2016/4168 E, 2018/12781 K; 2016/580 E, 2018/11155 K)
22.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. …. …/… E, …/… K sayılı güncel emsal ilamında da belirtildiği üzere; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
23.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin … tarihinde …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair ve sigorta tazminatı dışında kalan hallerin poliçe şartları ile düzenleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
24.Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
25.Yargıtay uygulamalarına göre gerçek zarar ilkesine göre araçtaki değer kaybı, aracın kazadan önceki ikinci el değeri ile hasar sonrası tamiri yapıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki farktır.
26.Bu hukuki/genel açıklamalar ışığında … tarihli bilirkişi ek raporuna bakıldığında, Yargıtay uygulamaları gereği hesaplamanın yapıldığı ve değer kaybının … TL olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Rapor içeriğinde, internetten, araç değerlerinden yararlanıldığı, değerlendirme yapıldığı, geçmiş hasarın değerlendirildiği de anlaşılmaktadır. … tarihli bilirkişi ek raporu içeriği, hesaplaması dosya kapsamına, hukuka ve hakkaniyete uygun bulunmuştur. Söz konusu raporda başkaca kıstaslara göre de hesaplama yapıldığı anlaşılmakta ise de bu hesaplamalar bilirkişi açısından nafile bir inceleme olmakla, dosyaya bir katkısı olmamıştır. Sonuca etkili değildir.
27.Tüm dosya kapsamı, birbirini teyit eden dosyada aldırılan her iki kusur raporu,… tarihli bilirkişi ek raporu, taleple bağlılık ilkesi, davalı … şirketinin … Sigorta AŞ’ye poliçede gösterilen sorumluluk miktarının tamamını ödemesi nedeniyle sorumluluğunun kalmadığının anlaşılması, araç değer kaybının talebinin hukuka uygun oluşu hususları bir arada düşünülerek, davalı … yönünden davanın kabulüne, davalı … yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
28.Dava dilekçesinde ticari faiz istenmişse de, davacının aracının kullanım amacının “yolcu nakli-hususi” olması, davalının aracının da “otomobil” olarak kayıtlı olması, ticari bir belirlemenin olmaması, zarara neden olan aracın ticari olduğuna dair bir hususun olmaması karşısında mahkememizce yasal faize hükmedilmiştir.(Yargıtay 17. HD., 2016/18802 E, 2019/7437 K; 2016/11709 E, 2019/4510 K) Davanın trafik kazasına dayandığı anlaşılmaktadır ve genel kural olarak trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup, tazminat borcu haksız fiil tarihinde muaccel olur. Başka bir ifade ile haksız fiillerde borcun muaccel hale gelmesi ihtarı gerektirmez. Bu durumda, davacının, davalı … yönünden talep ettiği tazminata da, talep ettiği gibi kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmiştir.(Yargıtay 17. HD., 2008/2484 E., 2008/4216 K., Yargıtay 11. HD., 25.1.2007 tarih, 2005/14182E.,2007/809 K.)
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı … bakımından KABULÜ İLE, … TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davanın, davalı … yönünden REDDİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 444,02 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 1.332,04 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 479,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça, davalı … şirketine münhasır yapılan masraflar hariç, dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri/ayrıntıları başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.617,70 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça davalı … şirketine münhasır yapılan (tebligat) yargılama giderlerinin kendi üstüne bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davayı sigorta şirketine verilmesine,
12-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
13-Kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği m. 58 gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., ,Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸ Bu evrak 5070 sayılı yasaya uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır