Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/78 E. 2022/760 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/78 Esas
KARAR NO : 2022/760
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak dava dışı … Ltd. Şti.’nden Türkiye … Bankası … Şubesine ait … çek numaralı ve 169.370,00 TL bedelli, 20.10.2017 vade tarihli çeki aldığını, çekin rızası hilafında elinden çıktığını, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını ve ilgili mahkemece çek bedelinin %15’i tutarında teminat karşılığında ödemeden men yasağı kararı verildiğini, ilgili dosyaya teminat yatırıldığını ve ödemeden men kararı ilgili banka şubesine gönderildiğini, İlgili dosyaya davalı şirket tarafından çeklerin kendilerinde olduğuna ilişkin bildirim yapıldığını, ayrıca İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takbine geçildiğini, İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası ile çekteki imzaya itiraz edildiğini ve takibin iptalinin talep edildiğini, Yine çek iptali için açmış oldukları İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının 23.01.2018 tarihli duruşmasında çekin istirdadı için dava açmak üzere süre verildiğini, müvekkilin davalı yanla hiçbir ticari ilişkisi olmadığından ve borcu bulunmadığından, davalı çeki haksız yere ve kötüniyetli olarak elinde bulundurduğundan iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, müvekkilin elinden rızası hilafına çıkmış olup; çek üzerindeki imza kesinlikle müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, Dolayısı ile müvekkilin alacaklı görünen davalı şirkete hiçbir borcu olmadığını, Davalı taraf ile müvekkil şirketin ticari ilişkisi olmadığını, Çekteki ciro zincirine bakıldığına, davalının bu çeki iktisapta iyiniyetli olmadığını, Zira müvekkil şirketle aralarında hiçbir ticari ilişki olmadığını, Dolayısı ile davalının müvekkil aleyhinde icra takibi başlatması ve çeki tahsil etmeye çalışması kötüniyetlidir. Bu sebeplerle davalının, çek miktarının en az %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Davacı müvekkilin elinden rızası dışında çıkan çekin istirdadına ve müvekkilimizin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, Davalı tarafından çekin tahsil edilmesi halinde çek bedelinin ve çeke bağlı olarak tahsil edilen feriler ile çek miktarının tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Çeki haksız ve kötüniyetli olarak elinde bulunduran ve icra takibine konu eden davalının çek miktarının en az %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini; Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı/alacaklı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı istirdat istemine ilişkindir. Çek üzerindeki ciro silsilesinin tam olduğunu, Müvekkil şirket yetkili hamili olduğunu, Bu konuda ihtilaf olmadığını, yine aynı yasanın 790. maddesine göre davalı müvekkilin çeki edinme nedenini ispat yükümlülüğü olmadığını, Kaldı ki davalı şirket çeki alacağına karşılık yasal şartlarda edinmediğini, çeki gerçek ödeyecek olan keşideci … Ltd şti olduğunu, dir. Olayda ispat yükü çekin rıza dışı elinden çıktığını iddia eden davacıda olduğunu, davacının bunu kesin, yazılı ve inandırıcı delil ile ispatlaması gerektiğini, Müvekkil şirket iyi niyetli olduğunu, Çek elinde bulunan yetkili hamil olan müvekkil davalının çeki edinme sebebini kanıtlama yükümlülüğü olmadığını, davalı şirket çeki alacağına karşılık yasal şartlarda edindiğini, Davacı dava dilekçesinde de ifade ettiği üzere davaya konu çekin icra takibine konu edilmesi üzerine 17/01/2018 günlü dava dilekçesi ile İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı davada imza ve borca itiraz etmiş ve takibin iptalini istemiştir. Bu nedenle bu davayı açmasında hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, her iki şirkette imzaya itiraz etmiş oldukları için çekin istirdadını istemelerinde hukuki yarar olmadığını, çek ödeme aracıdır. Davacının delillerinde gösterdiği ticari defterlerin incelenmesi ve bu konuda bilirkişi incelemesi talebi davanın konusu itibari ile yerinde olmadığını, Bu talebin reddi gerektiğini, davanın konusu imzaya itiraz olmadığını, bu aşamada bu talepler hukukilikten uzak olup bu inceleme talebine muvafakatımız olmayıp bu yönde delillerin reddi gerektiğini, davacının bu aşamadan sonra iddianın genişletilmesi kapsamında olacak beyan ve iddia ve taleplerine muvafakatlarının olmadığını, açılan dava istirdat davası olduğunu, kötü niyet tazminatı talebi yerinde olmadığını, Usulde bu yönde bir düzenleme olmadığını, davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çek istirdadına ilişkindir.
İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyası, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Fizik ihtisas Dairesi raporunda sonuç olarak; ” İnceleme konusu çek arka yüzde “…” kaşe izi üzerinde atılı imza ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir.
İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya zayi hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294).
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.
Çek istirdadına ilişkin davalarda taraf sıfatına (husumete) değinilmesinde yarar bulunmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi kapsamında çek istirdadı istemiyle açılacak davalarda husumet kural olarak çeki elinde bulunduran kimseye (hamile) yöneltilir.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacının dava dışı … şirketinden Türkiye … Bankası … Şubesine ait … numaralı 169.370,00 TL bedelli çeki teslim aldığını ancak rızası hilafına çekin elinden çıktığını, davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığının iddia edildiği, davalı … Ltd Şti ‘nin çeke hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çekten dolayı yapılan takibe itiraz nedeniyle görülen icra hukuk mahkemesindeki yargılamada alınan adli tıp raporunda çekin arka yüzündeki imzanın şirket yetkilisi …’a ait olmadığından bahisle davalının kötüniyetli olduğu kabul edilmiş ise de İcra İflas Kanunu gereği kötüniyet değerlendirmesinin yapıldığı İcra mahkemeleri kararlarının bağlayıcı olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı şirketin 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre hak sahipliğinin belirlenmiş olması karşısında, çeki istirdadına ilişkin talebin kabulü için davalı şirketin çeki iktisabında TTK’nın 792. maddesi anlamında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatı gerekmekte olup bu hususta ispat yükü davacı üzerindedir. Zira TTK’nın 792. maddesi içeriği itibariyle önceki hamilin elinden herhangi bir şekilde çıkan çeki iktisap eden yeni hamilin, TMK’nın 3. maddesi anlamında iyi niyetli olduğunu kabul etmiştir. Kanuni karinenin aksi davalı şirketin kötüniyeti davacı tarafça ispatlanamadığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-.TL harçtan peşin alınan 2.892,42.-TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.811,72.-.-TL nin karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisi vekille temsil ettirdiğinden Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 26.405,50.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili Av. … ile e- duruşma talep eden davalı vekili Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı