Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/765 E. 2022/181 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/765
KARAR NO : 2022/181
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ: 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 03/09/2016 tarihinde, davacının yolcu konumunda bulunduğu, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile kanal boyu istikametinden Güzeloba Mahallesi istikametine seyir halinde iken sürücü …’in bilinmeyen bir sebep ile direksiyon hakimiyetini kaybederek, yol kenarında bulunan toprak yığınına çarptıktan sonra takla atması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davacının kazada özürlü kalacak şekilde yaralandığını, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre …plakalı aracın sürücüsü davadışı … kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, 2918 sayılı yasanın 97. Maddesi gereği davacının, kazaya sebep olan …plaka sayılı aracın kaza tarihinde ZMMS sigortası olan …Sigorta A.Ş.’ye başvuru ile uğradığı maddi zararlarının tazminini talep ettiğini, 08/05/2017 tarihinde davalı ile davacı arasında uzlaşma görüşmeleri yapıldığını ve bu görüşmeler sonucunda sigorta edenin davacıya verilmek üzere teklif ettiği belli bir miktar para karşılığında uzlaşı sağlandığını, ancak; anlaşma yapıldığı esnada uğradığı zararın derecesini ve tutarını kestiremeyen davacının almış olduğu tazminatın eksik/yetersiz olduğunu, davacıya ödenen meblağ ile gerçek zararını karşılanmadığı kanaati ile davalı tarafça karşılanması gereken ve fakat karşılanmayan alacağın hesabı ile davacıya verilmesi istemli iş bu davanın açıldığını ileri sürerek, 3.600,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın kabul ile sonlandırılması halinde yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından başvuru üzerine …numaralı hasar dosyası açıldığını ve trafik kazası tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespiti üzerine, sigorta şirketi tarafından hesap raporu aldırıldığını ve davacı …için 05/05/2017 tarihinde hesabına 86.448,66 TL ödeme yapıldığını, davalı şirket tarafından davacının başvurusu üzerine yapılan hesaplama mevzuata uygun biçimde, davacının heyet raporundaki maluliyet oranı ve diğer tıbbi evrakları esas alınarak mevzuata uygun hesaplama tablosu ile yapıldığından ve poliçe teminatı kapsamındaki sorumluluğu tam olarak karşıladığından yapılan ödeme sebebi ile davalı şirketin başkaca tazminat ödeme sorumluluğu bulunmadığını, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı aracı işletenin kusur oranı ile sınırlı olduğundan, trafik kazası tespit tutanağı da dikkate alınarak dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sürücünün kusurunun açık bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, …plakalı aracın davalı şirket nezdinde …numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 20/06/2016 – 20/06/2017 tarihleri arasında sigortalandığını, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde 310.000,00-TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, zorunlu trafik sigortası bir sorumluluk sigortası niteliği taşımakta olup, işbu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, öncelikle davacıların trafik kazası nedeniyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığı, varsa oranının ve söz konusu trafik kazası ile ilişkisinin belirlenmesi gerekmekt müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi talepleri de değerlendirilmek suretiyle hesaplamanın aktüerler siciline kayıtlı bilirkişi marifetiyle yapılmasına, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ile hasar dosyası getirtilmiş, meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin gönderilen kayıt ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü kurumlardan tüm tedavi belgeleri, film ve grafiler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile …Hastanesine müzekkere yazılarak davacının tüm tıbbi evrakları, film ve grafileri celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava dosyası kusur oranının tespiti bakımından Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 18/12/2019 tarihli raporunda özetle; “…Sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaate varılmıştır.
Dava dosyası davacının geçici ve daimi iş gücü kaybının tespiti için meydana gelen trafik kazası nedeniyle rapor tanzimi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23/12/2020 tarihli raporda özetle; “….oğlu, … doğumlu …in 03/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Torakal omurganın yaralanması, Tablo 1.3 Kategori IV’e göre;
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle Özürlük Ölçütüne göre alınan rapor doğrultusunda hesaplama yapılmasını talep etmediği anlaşılmakla davacının maluliyetine ilişkin olarak maluliyet tespit işleri yönetmeliği ve çalışma İşgücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor tanzimi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/05/2021 tarihli raporda özetle; “… … oğlu, … doğumlu …’in 03/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X (2……….33) A %37
E cetveline göre %37.2 (yüzdeotuzyedinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,” sonuç ve kanaate varılmıştır.
Mahkememizce 13/09/2021 tarihli oturum 2 nolu ara karar gereği dosyanın re’sen seçilecek bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …tarafından mahkememize sunulan 21/10/2021 tarihli raporda özetle; “…Yargıtay 4. ve 17. H.D.’nin yeni tarihli içtihatları çerçevesinde, hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırım ve iskonto hesabı kullanıldığı; yukarıda 4.3. numaralı başlıkta izah edilen gerekçeyle, maluliyet oranı yönünden seçenekli hesaplama yapıldığı;
Ödeme tarihine göre yapılan hesaplamada, davacının sürekli iş göremezlik zararının, davalının ödediği sürekli iş göremezlik tazminatından fazla olduğunun belirlendiği;
İşbu rapor tarihine göre yeniden yapılan hesaplamada, davalı tarafından yapılan ödeme yasal faizi de eklenmek suretiyle zarardan tenzil edildikten sonra, davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının;
Maluliyetinin %23,0 (Özürlülük Ölçütü) olduğunun kabulü durumunda 119.720,01 TL;
Maluliyetinin %37,2 (Çalışma Gücü Kaybı Oranı) olduğunun kabulü durumunda 268.458,17 TL olarak hesaplandığı;
Davalı sigorta şirketinin ZMSS poliçesinden kaynaklı olarak sorumlu tutulabileceği sürekli sakatlık teminatı bakiye limitinin 223.551,34 TL ile sınırlı olduğu;
Hesaplanan zarardan kusur indirimi yapılmadığı; davalının tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması talebi hakkındaki hukuki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; sonuç ve kanaate varılmıştır.
05/02/2022 tarihli ek raporda özetle; “…davalı tarafından yapılan ödeme yasal faizi de eklenmek suretiyle zarardan tenzil edildikten sonra, davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının;
Maluliyetinin %23,0 (Özürlülük Ölçütü) olduğunun kabulü durumunda 242.478,71 TL;
Maluliyetinin %37,2 (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı) olduğunun kabulü durumunda ise 468.415,19 TL olduğunun hesaplandığı;
B)Hesaplanan zarardan kusur indirimi yapılmadığı; davalının tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması talepleri hakkındaki hukuki takdirin sayın mahkemeye ait olduğu;
C)Her iki seçeneğe göre yapılan hesaplamada da davacının bakiye zararının ZMSS sürekli sakatlık teminatı bakiye limitini aştığı; hesaplanan zararlardan indirim yapılıp yapılamayacağı hususunda takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, davalı sigorta şirketinin ZMSS poliçesinden kaynaklı olarak sorumlu tutulabileceği sürekli sakatlık teminatı bakiye limitinin 223.551,34 TL ile sınırlı olduğu; ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava değerini 95.775.00 TL olarak arttırmıştır.
Davacı vekili 09/02/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 95.775.00 TL efor kaybı tazminatı ıslah dilekçesi ile 127.776,34 TL artırılarak toplam 223.551,34 TL ‘ye çıkartılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Trafik kazası nedeniyle zarar gören tarafından kazaya karışan aracın ZMMS ‘na karşı açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacınn maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacıların maluliyet oranlarının hesaplanmasında kaza tarihi itibariyle hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih 2020/7120 Esas 2021/2627 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin indirim sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde yapılan değerlendirmede;
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin 2018/1905 E, 2019/449 K sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Hatır taşıması, zarar görenin ücret mukabili taşınmadığı bir taşıma türüdür. Bir olayda hatır taşımasının varlığının kabul edilebilmesi için taşımanın ücretsiz olması yeterli olmayıp, taşıma işinin ailevi bir yükümlülüğün icrası kapsamında da gerçekleştirilmemesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre hatır taşımacılığı varsa hükmedilen maddi tazminattan %20 nispetinde, manevi tazminat yönünden ise takdir edilecek oranda makul bir miktar indirim yapılması gerekir. Ayrıca hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51/1. maddesinde hakimin tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 52/1. maddesinde ise zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yahut artmasında etkili olmuş ya da tazminat hükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Zarar görenin müterafik kusurunun olması durumunda yerleşik yargısal uygulamalara göre tazminat miktarından %20 oranında indirim uygulanması gerekir. Müterafik kusur indirimi sebebiyle yapılabilecek azami indirim oranı %20’dir. Birden fazla müterafik kusur oluşturan davranış bulunsa bile indirim oranı %20’yi aşamaz(17. Hukuk Dairesi 2014/21303- 2017/4354) Ayrıca, müterafik kusur sebebiyle indirim yapılması için davalının bu hususu savunma olarak ileri sürülmesi şart değildir. Dosya kapsamında hal ve şartlara göre tazminattan indirim yapılmasını gerektirir. Müterafik kusurun belirlenmesi halinde usulünce tenkis yapılması gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2015/9251 – 2018/3894 E.K. Sayılı içtihadı).
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12/05/2016 gün, 2016/5244 Esas, 2016/5846 Karar sayılı emsal içtihadında; “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.”
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.

6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda açıklandığı üzere; müterafik kusur ile hatır taşıması ayrı kavramlardır.
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Hatır taşımasına ilişkin olarak ise; davacının, sürücünün arkadaşı olduğu, olay tarihinde birlikte eğlendikten sonra aynı araçla seyir halinde iken kazanın meydana geldiği, desteğin karşılıksız olarak araçta taşındığı görülmekle somut olayda hatır taşımasına ilişkin yasal koşulların bulunduğunun kabulü gerekmiş, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği belirlenen tazminat miktarından %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkememiz dosyası ve ceza soruşturma dosyası kapsamından desteğin kaza tarihinde müterafik kusurlu olduğuna ilişkin alkollü olduğu yada emniyet kemerinin takılı olmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı görülmekle müterafik kusura ilişkin indirim yapılmamıştır.
Davacının maddi tazminata ilişkin talepleri yönünden aktüerya bilirkişisi tarafından dosyada toplanan deliller ışığında tazminat hesabında Yargıtay tarafından nazara alınan ilkeler doğrultusunda düzenlenen mahkeme ve yargı denetimine elverişli kök ve ek raporlarda belirtilen tutarlar dikkate alınarak 178.841,07 TL daimi iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden ödeme tarihi olan 05/05/2017’den tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-178.841,07 TL. daimi iş göremezlik tazminatının ödeme tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.216,63 TL karar harcının peşin alınan 35,90 TL harç ile ıslah ile alınan 375,00 TL. ve tamamlanarak alınan 518,00 TL harçların mahsubu ile bakiye 11.287,73 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 20.939,90 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.612,33 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 208,00 TL.davetiye, 225,40 TL posta, 1.638,00 TL Adli Tıp ile bilirkişi giderinden ibaret toplam 2.071,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 1.657,12 TL ile 77,00 TL ilk dava masrafı, tamamlanarak alınan 375,00 TL ve ıslah ile alınan 518,00 TL harç toplamı 2.627,12 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır