Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/721 E. 2018/697 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/721
KARAR NO : 2018/697
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan …, … ve … tarihli hizmet sözleşmeleri gereği kooperatife ait … Parselde bulunan … adet … tesis olmak üzere toplam … inşaatın yapı denetim işini müvekkilinin üstlendiğini, hizmet sözleşmeleri gereği verilen hizmetlerler karşılığı müvekkili tarafından … – … tarihleri arası … seri numarası ile başlayan … seri numarası ile biten … adet fatura ve … seri numarası ile başlayan … seri numarası ile biten … adet fatura olmak üzere toplam … adet fatura düzenlendiğini, davalı şirketin söz konusu faturaları ve beraberinde fatura karşılığı olan mal ve hizmetleri eksiksiz teslim aldığını, inşaat sahibi … yapı denetim görevi yapılan sözleşme gereğince müvekkili tarafından devam ettirilirken, inşaat seviyesi de % …‘a getirilmişken, Antalya …Noterliği … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ihtar ettiğini, Antalya …Noterliği … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, 4708 Sayılı Yasa gereğince inşaatın seviye tespitini yapılması ve hak edişleri ödenmeden başka bir yapı denetim firmasıyla anlaşma yapılamayacağını inşaatın seviye tespitinin yapılarak onayları olana kadar durdurulması talep ettiklerini, davalı şirket itiraz dilekçesi ile borçlu bulunmadıklarını iddia ettiğini, davalı şirketin kötüniyeti açık bir şekilde ortaya çıktığını, tüm faturaların … Belediyesinde mevcut olduğunu, yapı denetim hizmetinin kimin tarafından yapıldığı ve inşaatın seviye tespiti ve dava konusu hak ediş faturaları istendiğinde gerçeklerin ortaya çıkacağını, bu sebeple davalının itirazının iptaline %20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Eldeki dosyaya emsal Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/764 E. 2017/2167 K. Sayılı dosyasında ” …. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda davacı vekili; Ankara … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşlığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile arsa sahibi … ile müteahhit davacının … parsel üzerinde yer alan … m² yüzölçümlü arsa üzerinde … bağımsız bölümden itibaren dört blok bina yapılması, karşılığında da tüm işler tamamlandığında binada bulunan bağımsız bölümlerin % 65’inin (… adet bağımsız bölümün) metaahhide devri konusunda anlaşıldığını, sözleşmenin … maddesi ile kademeli bir devir öngörüldüğünü, buna göre en son iskan raporunun alınması ile birlikte tüm bağımsız bölümlerin devrinin sağlanmış olması gerektiğini, davalı kooperatifin bu edimleri hiçbir zaman süresinde ifa etmediğini, davacının zor durumda bıraktığını, gelinen aşamada … bağımsız bölümden oluşan (…) ve (…) bolakları ile …bağımsız bölümden oluşan (…) ve (…) bolakları için en son … tarihli yapı kullanma izni ile iskan alınmış ve kat ittifakıda da tesis olunmuşsa da: ilki … tarihli olan ihtarnameden de anlaşıldığı üzere iskanın alınmasından 8 ay gibi uzun bir zaman geçmesine karşın anılan tarih itibariyle … adet dairenin devrinin sağlanamadığı davalının Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davacıya inşaatın süresinde bitirilip teslim edilmediği sözleşmenin … maddesi gereği davacının almaya hak kazandığı … daire üzerinden ecri misil cezai şart borcunun bulunduğu yönündeki iddialarını …-TL’nin faiziyle birlikte davacıdan alınarak kendilerine ödenmesini talep ve dava ettigini her ne kadar arsa sahibinin temerrüdü nedeniyle borçlu müteahhidin temerrüdünden söz edilemeyecek ise de mahkemenin … tarih ve … karar sayılı kararıyla eksik incemelemeyle hukuka aykırı olarak davanın kabulüne karar verildiğini, sözü edilen karar davacıya tehir-i icra olarak temyiz edildiğini dosyanın Yargıtayda temyiz incelemesinde olduğunu … Bankası … (…) şubesinin … tarih ve … numaralı …-TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun dosyaya sunularak uğranıldığı iddia olunar zarar miktarının dosyaya depo edildiğini beliterek dava konusu taşınmazın tapularının iptali ile davacı adına tesciline bunun mümkün olmaması halinde sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümlerin bitmiş halde serbest piyasa rayiçlerine göre bedellerinin saptanmasına bu doğrultuda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik …-TL’nin temerrüt tarihi olan … tarihinden başlayarak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı şirketin tacir olduğu ancak davalı kooperatifin tacir olmadığı, her iki tarafın ticari faaliyeti ile ilgili olmayan uyuşmazlığın temelinde kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırılık olduğu anlaşılmakla, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” denilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar nolu … tarihli ilamında da açıklandığı üzere “Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olup, eser sözleşmelerinden doğan davalara Asliye Hukuk Mahkemesince bakılır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukardaki açıklamalar ve emsal Yargıtay kararları ışığında değerlendirildiğinde; davanın itirazın iptali davası olduğu , davalının tacir sıfatının bulunmadığı , 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde belirtilen davalardan olmadığı değerlendirilerek, davanın ticari dava niteliğinde olmadığı kanaatine varılmış, görev ile ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığından ve HMK 114 maddesi uyarınca, görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek, mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise Mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli Mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza