Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 E. 2019/288 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/706 Esas
KARAR NO : 2019/288
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalılar arasında 01.10.2017 tarihli “Sözleşme” ile … Tur. Yat ve İşl. A.Ş’nin hissedarlarından …’ün şirketteki payını …’ye 3.000.000,00 Euro karşığılında devrettiğini, davacı …’ye sözleşmenin imzalanması ile birlikte devredilmesi taahhüt edilen yetkiler ve şirket müdürlüğü herhangi bir ödeme vs.şarta bağlanmaksızın imza tarihi itibari ile koşulsuz olarak devredileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacıya sözleşme ile taahhüt edilen yetkiler ve şirket müdürlüğünün devredilmediğini, sözleşmenin “B” bendi uyarınca devralan …’ün iş bu sözleşmenin imzalanması ile birlikte devreden şirketin tüm hak ve yetkilerine sahip olacağını, “C” bendi uyarınca devralan şirket müdürlüğüne atanacak ve şirketin idaresi için yetkilerin devralana geçeceğini taraflar arasında kararlaştırılıp imzalanan sözleşme uyarınca devralan davacı … …’nin sözleşmenin imzalanması ile birlikte devreden hissedar …’ün tüm yetkilerini sahip olması, … Tur. Yat. Ve İşl. A.Ş’nin müdürü olarak atanması gerektiğini ancak tacir olan ve basiretli davranma yükümlülüğü bulunan davalıların kararlaştırıp imza altına aldıkları şekilde devralan …’e karşı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, bu nedenlerle tespit davası açma zorunluluklarının doğduğunu beyanla davanın kabulüne, davalılardan …’ün tüm yetkilerinin davacı … …’ye geçtiğinin tespiti ile davacı …’nin … Tur. Yat. Ve İşl. A.Ş’nin müdürü olarak tespitine, vekalet ücreti ve yagırlama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın HMK m.114/1-h hükmü gereğince dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının eldeki davaya dayanak olarak 01/08/2017 tarihli ve “… Tur. Yat. ve İşl. A.Ş.’ndeki …’e ait %40 hissenin …’e devri ve devir şartları ile şirketin yönetimi iş bu sözleşmenin konusu oluşturmaktadır.” konulu sözleşmeyi gösterdiğini, davacının dava dilekçesinde ilgili sözleşmenin akit tarihini 01.10.2017 olarak belirtmişse de akit tarihinin bu tarih olmadığını, sözleşme eklerinde sözleşmenin akit tarihinin belirtildiğini, sözleşmeye ayrıca tarih atılmadığını, sözleşme hükümlerinin taraflara yüklediği hak ve borçların eda davasına konu edilebileceğini, davacının davalı … A.Ş.’e müdür olarak atanıp atanmamasının TTK hükümleri dairesinde şirket organlarının tasarrufu olduğunu, davacının şirkete müdür olarak atanmadığını, bu hususun tespitinde davacının hukuki bir yararı bulunmadığı gibi böyle bir olumlu ya da olumsuz tespitin herhangi bir hukuksal sonucu tanımlayamayacağı gibi bir hakkın ihlal olunduğunu da belirleyemeyeceğini, bir kimsenin şirket müdürü olabilmesinin TTK’da ve şirket ana sözleşmesinde düzenlenen hükümlere göre gerçekleceğini, şirket müdürü olarak atadığı kişiyi usulüne uygun da azledebileceğini, tespit davasında verilecek karar ile şirket müdürü tayin ve tespit olunamayacağını, A.Ş. hisse devrinin prosodürünün TTK’da emredici olarak düzenlendiğini, hisseyi devralanın şirkete başvurarak devraldığı şirket hissesinin pay defterine işlenmesini talep edecek ve takiben yasanın emrettiği diğer prosedür işletilerek şirket ortağı olabileceğini, davacının davasının dayanağı olan “hisse satış vaadi” sözleşmesi kendiliğinden şirket ortağı olma sonucunu doğurmayacağını, davacının sözleşmeye dayalı taleplerinin tespit davasıyla çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığını, böyle bir talep eda davasına konu olabileceğini, davalı …’ün şirketteki yetkilerinin davacı …’e geçtiğinin tespitinin mümkün olmadığını, davalı şirketin %40 hissesinin mülkiyetine sahip olduğunu, davacının bir mülkiyet hakkının varlığı iddiasının eda davasının konusu olduğunu, davaya dayanak hisse satış vaadi sözleşmesine göre davacının “(i) devralan 3.000.000,00 Euro bedelle + … A.Ş.’nin vergi ve SSK borçlarının tamamını üstlenmiştir. (devralanın hak ve yükümlülükleri başlıklı sözleşme hükmünün A. bendi) (ii) davacı şirketin … A.Ş.’e olan tüm borçlarını sözleşmeyle üstlenmiş ve devreden …’ün bankaya müşterek borçlu müteselsil kefilliğinin sona erdiğini ve bir borcu kalmadığını gösterir belgeyi ibraz ettiğinde şirket hisselerinin devrinin yapılacağı kararlaştırılmıştır. (devralanın hak ve yükümlülükleri başlıklı sözleşme hükmünün D. bendi)”, şeklinde sözleşmeyle yükümlendiği edimlerinin tamamını yerine getirmediğini, davaya dayanak sözleşme hükümleri incelendiğinde davacının edimlerinin vadesinin belirli olduğu, bazı edimlerin derhal ifasının gerekli bulunduğunun açık olduğunu, bu nedenlerle dava şartı yokluğundan davanın reddine, davalılardan … A.Ş. ve … açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tüm davalılar açısından davanın esastan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, davalı anonim şirkette pay devraldığını belirten davacı tarafından anonim şirket müdürlüğünün tespiti ile pay devrine ilişkin ödemeleri yaptığının tespiti istemi ile açılan dava olduğu, davacının davalı anonim şirkette …’e ait %40 oranındaki payı devrealdığı aralarında yapılan anlaşma gereği müdürlük yetkilerinin de payın devralması ile kendine geçtiği gerekçesi ile pay devrinin yapıldığı ve buna göre taraflar arasındaki sözleşme gereği devredenin haklarına talep olarak şirket müdürü olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirkete ait vekaletname uyarınca uyap sistemi üzerinden şirket adres bilgilerinin sorgulanması sonucunda şirketin merkezinin adresinin Çankaya / ANKARA olduğu, Manavgat’ta ise şubesinin olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK 14.maddesinde “…Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 11. Hukuku Dairesinin 29/03/2011 tarih 2009/4721 Esas, 2011/3499 Karar Sayılı emsal içtihadında “…şirketlerin kendi işlerine müteallik olmak üzere ortağı aleyhine veya ortağın bu sıfatla diğerine veya şirkete karşı açacağı davalarda şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kuralı kesin olup, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece kendiliğinden dikkate alınacaktır …” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: davalı anonim şirkette pay devraldığını belirten davacı tarafından anonim şirketteki pay devrine ilişkin işlemlerin usulüne uygun olarak yapıldğı ile taraflar arasıdaki sözleşme gereği devredenin haklarına talep olarak şirket müdürlüğünün tespiti ile istemi ile açılan dava olduğu, davacının davalı anonim şirkette …’e ait %40 oranındaki payı devrealdığı aralarında yapılan anlaşma gereği müdürlük yetkilerinin de payın devralması ile kendine geçtiği gerekçesi ile müdürlüğünün tespiti ve pay devrine ilişkin sözleşmeye göre ödemelerin yapıldığının tespiti istemli açılan davada şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup, dava konusu somut olayda, şirketin merkezinin Çankaya/ANKARA olduğu, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralıgereği davada mahkememizin yetkili olmadığı, Ankara Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu anlaşılmakla davanın kesin yetki dava şartı nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır