Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/634 E. 2019/219 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/634
KARAR NO : 2019/219
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı Belediyenin Fen İşleri Müdürlüğünün hazırlamış olduğu … alımı işi idari şartnamesi gereği, davacının yapılan ihaleyi kazandığını ve davalı ile 08.03.2018 tarihinde … mal alımına ait sözleşme imzaladıklarını, davacı tarafından 4734 sayılı kanun ve 4735 sayılı kanun gereğince kesin teminat mektubunun idareye verldiğini, daha sözleşme imzalanalı 20 gün bile olmadan 27.03.2018 tarihinde davalının … alım işi kapsamında davacının firmasından alınan alınan numunelerin deny işlemlerine başladığını, deney sonuçlarının teknik şartnameye uygun olmadığının bildirildiğini, davalı tarafından, 0-4 mm,4-11 mm, 15-12 mm,0-15 mm ve 7-15 mm agragaların alımı için ihale edilen kalemlerden 0-15 mm aregalar için ihtilaf çıktığını, bu ihtliaf sonucunda davalı belediyenin doğru malzemeye yanlış testler yaptırarak sözleşmeyi haksız yere feshettiğini iddia ederek, Kamu İhale Kurumu’na ihalenin feshedildiğinin idarece bildirilmesinin engelmenmesi amacıyla dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı ile davacı arasında yapılmış olan … ihale kayıt numaralı … alımına ilişkin 08.03.2018 tarihli sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespitine, sözleşme gereğince verilmiş bulunan teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle, paraya çevrilen 84.000,00 TL’nin alınma tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacının dava konusu sözleşme için ödemiş olduğı 21.227,76 TL damga vergisinin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının uğramış olduğu başkaca zararları isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla, davacının sözleşmenin haksız nedenle feshi sebebiyle mahrum kaldığı karının belirlenerek, davanın bu alacak kalemi yönünden belirsiz alacak davası olarak yürütülmesine, mahkemece belirlenen bedelin, fesih tarihinden itibaren bankaların uyguladığı banka faizi ile avans faizi arasındaki fark bedelini isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla, avans faizi ile birlikte davalıdan rahsiline, tüm alacak kalemleri için avans faizi ile bankaları krediler için uyguladığı ve davacı şirketin kullandığı kredilerde ödemiş olduğu faizleri arasındaki bedeli de talep etme hakkının saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına kaar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, müvekkil belediyenin bir kamu kurumu olduğu, tacir olmadığını ve işlerinin de ticari olmadığını, bu nedenle davanın ticaret mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, dava konusu ihale dosyası ve dava konusu işleme ait bilgi ve belgelerin ve Fen İşleri Müdürlüğü’nün ilgili yazılarından da açıkça anlaşıldığı üzere, davacı yüklenicinin iddia ve taleplerinin gerçeği yansıtmadığı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek öncelikle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniye usulden reddine, davanın yasal hak düşürücü sürede ve zamanaşımı süresinde açılmamaması nedeniyle reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava açılırken yatırılması gereken peşin harcın eksik yatırıldığı anlaşıldığından tensip zaptı ile bu hususta davacı tarafa süre verilmiş ve eksik peşin harç tamamlatılmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan … mal alımına ilişkin sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasıyla, sözleşmenin haksız şekilde feshedildiğinin tespiti, sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle 84.000,00 TL’nin davalıdan tahsili, ihale kapsamında davacı tarafından ödenen 21.227,76 TL damga vergisinin davalıdan tahsili ve sözleşmenin haksız şekilde feshedilmesinden dolayı mahrum kalınan karın davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
Yargıtay HGK’nın 18.11.2015 gün ve 2014/15-301 E. 2015/2659 K. sayılı emsal içtihadında da “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise; aynı Kanunun 4/1. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: somut olayda, her ne kadar dava Mahkememizde açılmış ise de; davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, eldeki davada davalının tacir olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın da ticaret mahkemesinde görülmesi gereken mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılarak uyuşmazlık yönünden Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine, harç, yargılama gider ve vekalet ücretinin verilecek olan ek kararda belirtilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesinin talep edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza