Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/633 E. 2019/160 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/633
KARAR NO : 2019/160
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacılar aleyhine Antalya … İcra Dairesinin … esas asıyıl dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, davacılardan birinin senedin borçlusu diğerinin senette kefil olduğunu, Müvekkili …’ın senedi teslim ettikten sonra … nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazını davalı …’a ipotek olarak verdiğini, davacının senedin tahsil edilmesini sağladığını ancak geri alamadığını, müvekkilinin 25/01/2017 tarihinde evin tapusunu da davalı …’a verdiğini, davalının da ipoteği kaldırdığını, evinin satılmasından endişelenen davacının 100.000,00 TL’ye karşılık olarak 140.000,00 TL ödeme yaparak aynı gün evinin tapusunu geri aldığını, davalıya 140.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak senedi geri alamadığını, davalının senette tahriifat yaptığını, davalının tahsil edilmiş olan senedi tekrar tahsil etme çabasına girdiğini belirterek davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitini, dava konusu senedin iptalini, davalının haksız ve kötü niyetle takip yapmış olması nedeni ile takip miktarının % 20′ si üzerinden her bir davacı için ayrı ayrı kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu bononun kambiyo vasfını taşımadığı bono üzerindeki düzenleme yerinin bono tedavüle çıkarılırken olmadığını, bononun takibe konulması amacı ile bononun davacılar tarafından bono verilirken tanzim yerinin olmadığı ve sair nedenler ile davacılar tarafnıdan kambiyo takibinin ve ödeme emrinin iptali için Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları dava Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile şikayetin davanın reddine karar verildiğini, dvaya konu bonoda tanzim yerinin Antalya olarak yazıldığını, senedin tanzim tyerinin veya senedin senette herhangi bir tahrifat bulunmadığının bildirildğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibine konu 100.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Antalya Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” 6335 sayını kanununun 2. Maddesi ile değişik 3102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karar bağlanır. HMK 114/1-c maddesine göre görev dava şartı olup HMK 115. maddeye göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve bulunmaması halinde davanın usulden reddine karar vererek görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize gönderimiştir.
6100 sayılı HMK 201.maddesinde “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bir ilişki “kambiyo ilişkisi” olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo Taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. (YHGK. 12/10/2011 tarih, E.2011/19-473, K.2011/607 sayılı kararı.)
Kambiyo senedi olan bono, kanunen emre yazılı bir kıymetli evraktır. Borçluya, borçlu olduğu edayı yerine getirmekten imtina etme yetkisini ifade eden def’iler emre yazılı kıymetli evrakta klasik olarak senet metninden anlaşılan def’iler, senetteki taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin def’iler ve taraflar arasındaki ilişkiye dayalı şahsi def’iler olarak üç gruba ayrılmaktadır. Yazılı belge niteliğinde olan bonoya karşı ileri sürülebilecek bedelsizlik gibi kişisel def’ilerin kural olarak yazılı bir belge ile ispatı gerekmektedir. (YHGK. 12/10/2011 tarih ve E.2011/19-473, K.2011/607 sayılı kararı)
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi uyarınca senede karşı senetle ispatın zorunlu olduğu, aynı kanunun 201.maddesi uyarıncada senede karşı tanıkla ispatı mümkün olmadığı, davalının senedine karşı iddianın da ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından yukarıdaki belgeler dışında herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı, bononun bedelsiz olduğu hususu yukarıda belirtilen kanun kapsamında senetle ispat edilemediğinden ve yemin deliline de dayanılmadığından, bononun bedelsiz olduğuna ilişkin davanın kesin delillerle ispatlanamaması nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine, İ.İ.K. 72/4 gereği davalının tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-İ.İ.K. 72/4 maddesi gereği takibe konu alacağın %20’si tutarındaki 20.000,00 TL tazminatın davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.663,35 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacılara İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 10.750,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza