Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/631 E. 2022/752 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/631 Esas
KARAR NO : 2022/752

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ: 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, 27/04/2018 tarihinde meydan agleen trafik kazası sonucu sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …Turizm’e ait … plakalı yarım otobüs ile ters yönden kavşağa çıkmak istermen orta refüjden pazar yeri istikametine yaya olarak sağ tarafına bakarak geçmeye çalışan müvekkili …’a çarptığını, kaza sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, bir süre yoğun bakımda kaldığını, hayati tehlike geçirdiğini, iş bu kaza neticesinde asli kusurlu olan davalı … hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin yaşamış olduğu kaza nedeniyle maddi ve manevi zorluklar yaşadığını, iş bu sebeplerle şimdilik 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat istemlerinin kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, 28/08/2017 – 28/08/2018 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili Sigorta Şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın ve savcılık / ceza davası evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas dairesinden kusur raporu alınmasını, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla zarar hesabının aktüerya bilirkişisi tarafından yapılmasına, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini, iş bu davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Turizm vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin … plakalı aracın bütün kasko ve sigortalarının yapıldığını ve tam olduğunu, öncelikle husumete itizarlarının olduğunu, … PLaka sayılı aracı davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte … poliçe numaralı Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olup, taleplerin poliçe limiti dahilinde olduğunu, dava konusu araç için ayrıca Genişletilmiş Kasko Filo poliçesi yapıldığını, bu sigortanın … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, yine vekil edenin … plaka sayılı aracı İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ile … Sigorta A.Ş. Tarafından … poliçe numarası ile sigortalandığını, davacının taleplerinin bu poliçenin limiti dahilinde olması sebebiyle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sigorta şirketine ihbar edilmesini, davacıların bir maddi kaybı var ise iş bu maddi kaybının ne kadar olduğu tarafların kusur oranlarına göre tespit edilebilmekte ve davacı tarafından bilinebilecek durumda olduğunu, zira bunun için ayrıca bir tespit yapılmasına gerek olmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan raporda,
—- Sürücü …’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
—-Yaya …’un kusursuz olduğu, kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan raporda,
… oğlu … doğumlu, …’un 27/04/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
I.Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar, Geçici Fonksiyon Kaybına Neden Olan Ruhsal Hastalıklar, B- Beyin Hasarı, Beyin İşlev Bozukluğuna Bağlı Davranış Bozuklukları, 2- Tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen, kişinin özürlülük oranı %40,
II.Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Sol kulak işitme kaybı, Tablo 1.a ve Tablo 2’ye göre kişinin özürlülük oranı %8,
III.Balthazard formülüne göre: %44.8
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %45 (yüzdekırkbeş) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği,
3.İyileşme (işgöremezlik) süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği,
4.Kaza nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olduğu hususu Kurulumuzun ve Kurumumuzun görev tanımına girmediğinden bu hususta görüş bildirilemediğini bildirir rapor sunulmuştur.
Davacı vekili ve davalı sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu sulh protokolünde tarafların anlaştıklarını ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Davacı vekili 09.01. 2020 tarihli 3. Celse duruşmasındaki imzalı beyanında sulh sözleşmesi sunarak sigorta şirketinin ödemesi ve sulh nedeniyle maddi tazminat davasının konusuz kaldığını beyan etmiş olup mahkememizce de bu doğrultuda konusuz kalan maddi tazminat davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Tarafların beyanları doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücretine de hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 45.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle neticeten konusuz kalan maddi tazminat davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan maddi tazminat davasının esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (27.04.2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 17,07 TL nin mahsubu ile, eksik alınan 63,63 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 3.073,95 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL nin mahsubu ile eksik alınan 2.732,40 TL nin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 37,80 TL sinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalı …LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili … ile davalı …turizm vekili …’İN yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır