Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/598 E. 2022/152 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/598 Esas
KARAR NO : 2022/152
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ: 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve davalının borcu ödememesi üzerine Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının borca takibe ve vekalet ücretine itiraz ettiğini, davalının tüm itirazlarının haksız ve mesnetsiz olup, takibi sürüncemede bırakma amacına yönelik olduğunu bu sebeplerle itirazın iptali ile borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, müvekkilinin 2011/2016 yılları arasında reklamcılık sektörü üzerine …Organizasyon adıyla kendi şahıs şirketini kurduğunu, 2012 yılında önceden de tanıdığı … kendi fuar standı ve diğer sair işlemleri vekil edenin işletmesi adı altında yaptığını, 2016 yılı sonu itibariyle müvekilinin vergi kaydını kapattığını, yaptığı araştırmalarda; müvekkilinin bilgisi ve izni dışında bankalardan müvekkilinin imzasını taklit ederek ilave krediler çekildiğinin tespit edildiğini, bu işlemleri yapılan kişilerin uhdesinde bulundurduğu imzalı ve imzasız çek yaprakları iade edilmediğinden ve diğer bir takım işlemlerden ötürü bu işlemler hakkında şikayetçi olunduğunu, soruşturmanın halen … Hz sayılı soruşturma üzerinden devam ettiğini, bu süreçte bankalara yapılan bildirimler, ihtarnameler, vekaletnameler azil işlemleri ve bu vekaletlerin kötüye kullanılmasına ilişkin evrakların soruşturma dosyası içerisinde mevcut olduğunu, davaya konu kredi sözleşmesi ile ilgili bankada yapılan araştırmada kredilerle birlikte vekil edenin sahte cirosu ile bankaya çokça çek ve senet teslim edildiğinin görüldüğünü, bu evraklardaki hiçbir imza ve yazının vekil edene ait olmadığını, krediden ya da evraklardan haberdar da olmadığını sözleşme ile temin edilen parada vekil eden uhdesine hiç girmemiş olup, vekil edenin paradan dahi haberi olmadığını, müvekkilinin 2016 yılında vergi kaydını kapattığını, mahkeme aracılığıyla davacı banka uhdesinde bulunan kredi kartı talep formu, kredi sözleşmesi, teslim belgesi, kredi kartı , şifre teslim belgeleri üzerinde yapılacak imza incelemesinde imzaların vekil edene ait olmadığının anlaşılacağını, takibe ve davaya dayanak belgelerdeki imzaların vekil edenin eli mahsülü olmadığından, bu hususta gerekli hukuki süreç başlatıldığından, vekil edenin de olayın bizzat mağduru olması gibi sebeplerle icra inkar tazminatına da ayrıca itiraz ettiklerini, bu sebeplerle ve yargıtay işleyişi doğrultusunda; bankaların genel uygulamasının ilk hesap açılışında dahi müşterilerine genel kredi sözleşmesi imzalatmak üzerine olması, vekil edenin de çok önceden ilk işlemlerinde genel kredi sözleşmesini imzalamış olabileceği ancak kredi alımına ilişkin esas evraklar olan kredi kartı talep formu, kredi sözleşmesi, teslim belgesi, kredi kartı , şifre teslim belgelerı gibi evrakları imza itirazımıza rağmen dikkate almaksızın genel kredi sözleşmesi üzerinden davayı başlatması, davacının bir anonim şirket olarak ve yaptığı işin bankacılık sektörü olması sebebiyle basiretli bir tacir olarak tüm buları gözetmesi gerekirken mevcut genel kredi sözleşmesi üzerinden takibe girişmesinde kusurlu ve kötüniyetli olduğundan bahisle biz de %20 den az olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini yargılama ve veakalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya banka kayıtları üzeride inceleme yaptırılmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 22/12/2021 tarihli raporda,
Hesaplama ve varılan sonuçlar:
21.02.2018 Kat tarihi itibariyle asıl alacak 11.755,64
21.02-26.02.2018 5 günlük %14,75 akdi faiz 24,08
26.02-22.06.2018 117 günlük %25,68 temerrüt faizi 981,13
Gider vegisi 50,26
İhtiyati haciz vekalet ücreti 485,00
22.06.2018 takip tarihi itibariyle asıl alacak 13.296,11
Tablo özetlendiğinde, davalının kullandığı … numaralı borçlu cari hesap kredisinden doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle,
11.755,64 Asıl alacak
1.005,21 İşlemiş faizi
50,26 Gider vergisi
485,00 İht. Haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.296,11TL bulunmaktadır
Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı:
11.755,64 Asıl alacak
754,11 İşlemiş faizi
37,71 Gider vergisi
485,00 İht. Haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.032,46 TL olmaktadır.
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı %25,68 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır şeklinde rapor sunmuştur.
Dosya genel kredi sözleşmesindeki imzanın davalının el ürünü olup olmadığı hususunda rapor aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan 09/08/2021 tarihli raporda,
İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve ekinde ” Müşteri Bilgilendirme” yazısında …’ya atfen atılı imzalar ve “…” kaşe izi üzerine atılı imza ile …’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … (…) ‘nun eli ürünü olduğu hususlarını bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Buna göre açılan dava süresindedir.
Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle takibe dayanak genel kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlunun takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu borç miktarının tespitine ilişkindir.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı arasında 09/11/2015 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı 23.06.2016 tarihli ek sözleşmeyle limit artışı yapılarak toplam sözleşme limitinin 1.000.000,00 TL ye çıkarıldığı, ayrıca taraflar arasında 23/06/2016 tarihli kobi kart ve ticari kart sözleşmesi düzenlediği, bu sözleşmeler altındaki imzanın davalıya ait olduğunun imza incelemesi raporunda tespit edildiği davalının bu sözleşmeler gereği davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı aleyhine açılan davanın, bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak, işlemiş faiz ve faiz oranları üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” belirtilmiştir. İş bu içtihat ve alacağın likit oluşu nazara alınarak davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Buna göre davalının Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının KISMEN İPTALİ İLE, takibin 11.755,64 TL asıl alacak, 754,11 TL işlemiş faiz, 37,71 TL gider vergisi ve 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.032,46 TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %25,68 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanarak devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 2.659,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ve alınmayan peşin ve başvurma harcı toplamı olan 883,72 TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.967,38 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.648,50 TL sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Vekalet Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Vekalet Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.274,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili … ile davalı vekili …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır