Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/596 E. 2021/745 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/596 Esas
KARAR NO : 2021/745
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ın toplu taşıma aracı olan davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan, davalılardan … adına kayıtlı bulunan … plakalı araç ile şehir merkezinde evine gitmekte iken, 26/01/2017 tarihinde müvekkilinin toplu taşıma aracı olan otobüsten inmekte iken, davalı … sevk ve idaresinde bulunan aracı müvekkilinin otobüsten henüz inmeden hareket ettirdiğini, müvekkilinin yere düşmesi sonucu müvekkilinin belinin kırılmasına, hayat fonksiyonlarını etkileyecek şekilde yaralandığına, eşi …’ın da …’a bakması ve ihtiyaçlarını karşılaması sebebiyle, manevi çöküntüye uğradığını, davalı sigortanın 30/07/2018 tarihinde davacıya 41.206,58 TL mali mesuliyet poliçesi bedeli olarak ödeme yaptığını ancak bu ödenen miktarın yeterli olmadığını, bu sebeplerle maddi manevi tazminat taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda Davacı … ‘ın sürekli sakat kaldığı, yataklak duruma düştüğü ve ağır bir manevi çöküntüye uğradığı iddia edilmiş ise de, dava dilekçesinin eklerinde sunulan rapordan da anlaşılacağı üzere engel durum raporu ile yargılama konusu olay arasında illiyet bağı bulunmadığını, bu sebeple bu raporu kabul etmediklerini, kaza ile illiyet bağı bulunmadığından ötürü davacı … ‘ın yaşı da dikkate alınarak 26.01.2017 tarihinden önce hangi hastalıklarının ve rahatsızlıklarının olduğunun tespiti bakımından SGK müdürlüğüne müzekkere yazılarak 26.01.2017 tarihinden önceki rahatsızlıklarının ve ilaç kulllanım raporlarının sorulmasını, zira davaya dayanak olarak dosyaya ekli bulunan engel durum raporu gerçeği yansıtmadığını, davacılardan …’ın zararının söz konusu olmadığını, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 24/03/2016 – 24/03/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000-TL olduğunu, davacı tarafa müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine 30/07/2018 tarihinde 41.206,58-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme gereğince müvekkil sigorta şirketinin poliçe kaynaklı herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğnuu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluk da olmadığını, aksi yöndeki kanaatte ise dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesinini, yaralanmalarda geçerli olan ve müvekkil şirket tarafından sigorta edilen teminat tutarı; her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
Dosya ile bu kez yeni gönderilen tıbbi belgeler radyolojik görüntülemeler ile birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu kaza öncesinde mevcut multipl seviyeli kompresyon kırıkları ve mevcut kifoz mevcut olup, 26.01.2017 tarihli yaralanmaya bağlı oluşan nondeplase T12 kırık hattının eklenmesiyle posterior stabilizasyon yapıldığı anlaşılan Halil kızı, 10.06.1940 doğumlu …’ın 26.01.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında;
Kas İskelet sistemi, Omurgaya Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 1.3 Kategori II ye göre,
1) Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içinde 2 (iki) ay bir başkasını yardımına ihtiyaç duyabileceği,
3) Tedavi süresince karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususu Kurumumuz ve Kurulumuzun görev tanımına girmediğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu 28/09/2021 tarihli raporda,
Yukarıda gerekçesi detaylıca izah edildiği ve takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; tüm hesaplama tablolarının işbu rapor ekinde sunulduğu;
Kaza tarihinde 76 yaşında, emekli (pasif devrede) olan ve çalıştığına daire somut veriye rastlanmayan davacının, yukarıda bir örneğine de yer verilen içtihat çerçevesinde geçici iş göremezlik zararı olmadığı;
Davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih itibariyle davacının sürekli iş göremezlik zararının 12.003,49 TL, bakıcı gideri zararının 3.555,00 TL olmak üzere toplam zararının 15.558,49 TL olarak hesaplandığı; davalı tarafından ödenen tazminatın (41.206,58 TL), ödeme tarihi itibariyle davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının toplamından fazla olduğu;
Sürekli iş göremezlik zararını aşan miktardaki ödemenin bakıcı gideri zararı için ödenmiş sayılacağının kabulü halinde, davacının bakiye maddi zararının bulunmadığı;
Ödemenin yalnızca sürekli iş göremezlik zararına istinaden yapıldığının ve bu halde fazladan ödenen kısmın diğer maddi zarar kalemlerine sirayet etmeyeceğinin kabulü halinde, davacının bakıcı gideri zararının 3.555,00 TL olarak hesaplandığını bildirir rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu; davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih itibariyle davacının sürekli iş göremezlik zararının 12.003,49 TL, bakıcı gideri zararının 3.555,00 TL olmak üzere toplam zararının 15.558,49 TL olarak hesaplandığı; davalı tarafından ödenen tazminatın (41.206,58 TL), ödeme tarihi itibariyle davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının toplamından fazla olduğu, yani ödeme ile zararın tamamen karşılandığı, davacının alacağının kalmadığı hususları mahkememizce sabit görülmekle davacının maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir. Davacı …’de kaza sonucu ağır bedensel zarar meydana gelmediğinden diğer davacı … açtığı manevi tazminat davasının reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacı … manevi tazminat davasının reddine,
3-Davacı … manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi harici davalılardan kaza tarihinden (26/01/2017) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Maddi Tazminat davası yönünden;
4-Harçlar Yasası uyarınca maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 187,86 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 128,56 TL harcın karar kesleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğine davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat için hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından maddi tazminat için yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Manevi Tazminat davası yönünden;
7-Harçlar Yasası uyarınca manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.024,65 TL karar harcından peşin alınan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 341,55 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılar … ve …’ a verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve …’ a verilmesine,
11-Davacı … tarafından manevi tazminat davası için yapılan 56,00 TL. Davetiye, 1.466,40 TL ilk dava masraf toplamı olan 1.522,40 TL’nin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’a verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır