Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/593 E. 2019/82 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/593
KARAR NO : 2019/82
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin … Mah. …Cad. No: …’de yer alan inşaatın tüm metal işlerinin yapılması için konstrüksiyon sözleşmesi imzalandığını, davalı ile müvekkili arasında sorumsuzluk anlaşması bulunduğunu, iş ilişkisi devam ederken müvekkli şirketin taşeron olarak görev yaptığı yaptığı inşaatta …tarihinde maddi zararlı bir kazanın meydana geldiğini, zarar gören ilgililerin şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyası ile davalı şirket yetkilisi ve asıl işveren şirket yetkilisi aleyhinde tahkikat yapıldığını, asıl işverenle müvekkili şirket arasındaki … tarih … fatura ile taraflarına fatura edildiğini ve ödenmediğini, davalıdan … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile talep edidiğini, davalı şirketin oluşan zararı karşılamadığı gibi gerçeğe aykırı beyanda bulunarak karşı ihtarname keşide ettiğini, dolayısıyla dava şirketin tamamen gerçeğ aykırı beyanda bulunarak hem kötüniyetli davranmakta hem de kamu kurumları önünde haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, iskele devrildiği için yan binadaki dairenin balkon korkululuklarının imalat ve montajı için 991,20 TL ödeme yapıldığını, kırılan cam için camcıya 147,50 TL ödeme yapıldığını, kırılıp dökülen yerler sebebiyle zarar verilen dairenin temizliği için emizlikçi tutulduğunu ve kendisine 132,00 TL ödeme yapıldığını, işyerinin tentesi için 300,00 TL, devrilen iskelenin kaldırılması için vinç için 2.360 TL ödeme yapıldığını, kaza sebebiyle iş yerinin kapalı olmasından dolayı 1.000 TL meblağın ödendiğini, müvekkili tarafından ödenen bu meblağların davalı şirketin sorumluluğunda olduğunun açık olduğunu, buna rağmen müvekkiline ödeme yapmayan sözleşmenin feshi nedeniyle yaptığı ödemeyi tazminat için ödüyormuş gibi davranarak açıkça kötüniyetli davranan davalının icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasını, itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili davalı ile aralarında akdedilen otomatik iskele sözleşmesini fesih ettiğine dair taraflarına herhangi bir şekilde yazılı veya sözlü bildirim yapmadığı gibi sözleşmenin fesih edilmediğini, karşılıklı olarak sözleşmenin fesih edildiğine dair taraflarca karşılıklı mutabakata dayalı olarak düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığını, meydana gelen kaza neticesinde uğranılan zararın 2 ve yahut 3 bin TL olacağını öngörerek müvekkilinin davalı şirket yetkilisi …e bildirmesi üzerine, davacı şirkete gönderilen cevabi ihtarda da belirtildiği üzere davalı şirket hesabına … tarihinde 2.850,00-TL eft ile gönderildiği, ancak bu bedelin davacının iddia ettiği gibi sözleşmenin feshine istinaden iade bedeli olarak gönderildiği iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından … Tarih ve … No’lu fatura “Karşılıklı Sözleşme feshine istinaden iade bedeli” açıklaması ile düzenlendiğini ancak bu düzenlenen faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, zarar tazmini olarak gönderilen eft bedeli ise davacı tarafından sözleşme fesih ve sözleşme bedelinin iadesi olarak gösterilerek bahsi geçen fatura düzenlenmiş ve konu ile ilgili müvekkile herhangi bir bilgi verilmediğini, kira sözleşmesine konu iskele kaza tarihine kadar kullanıldığını, davacının müvekkiline sözleşmeyi fesih ettiğine dair herhangi bir bildirim yapmaksızın fatura düzenleyerek bunu da müvekkile tebliğ etmeyerek tazmine ilişkin gönderilen bedeli de kira sözleşmesinin iadesi olarak göstermiş olmasının açıkça kötüniyetinin göstergesi olduğunu belirterek davanın reddi ile haksız bir şekilde ikame edilen eldeki dava nedeniyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, vinç (iş makinesi) kira sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine konu itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Eldeki davaya emsal Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/11677 E. 2016/11289 K. Sayılı ilamında “….Somut olayda, davalı şirket ve davacı şirket arasında iş makinası kiralama sözleşmesi imzalanmış, kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davacı şirketçe ilamsız icra takibi yapılmış, davalı şirket tarafından takibe itiraz edilmiş ve davacı şirketçe itirazın iptali davası açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın … tarihli iş makinesi kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu sözleşmenin sadece iş makinesinin kiralanmasına ilişkin hususları içerdiği açıktır. Bu durumda, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilerek bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu vurgulanmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İİK’nun ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinin görevinde olduğu düzenlenmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden doğduğu anlaşılmakla, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu sonucuna ulaşılmış, mahkemenin görevli olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli NÖBETÇİ … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345. Maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza