Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/557 E. 2019/199 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/557
KARAR NO : 2019/199
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalının %50 ile davacı müvekkilinin %25 ile dava dışı … ise %25 ile … Ltd. Şti’nin hissedarları olduğunu, davalının söz konusu %50 şirket hissesini 30/01/2018 tarihinde işyerinde çalışan …’e devrettiğini, bu devirin tamamen kağıt üzerinde olup fiili olarak davacının şirket üzerindeki çalışması ve ortaklığının devam ettiğini, tarafların sahibi oldukları şirketin işleri için şirket adına piyasa değerinin 400.000,00 TL olan … marka kese kağıdı makine alındığını, alınan kmakine için davalı haricindeki hissedarlar makinenin ödemesini yapan davacıya toplamda 200.00,00 TL değerinde parça parça senetler düzenlendiğini, ancak senetlerin ödeme tarihleri gelmeden alınan makine 25/02/2018 tarihinde fatura bedeli 120.000,00 TL +KDV bedelle dava dışı … Ltd. Şti’ne satış gösterilerek … form ile … Ltd. Şti’ne götürüldüğünü, söz konusu işlemlerde tarafların ortağı olduğu şirketin kağıt üzerindeki ortağı ve davacının yanında çalışan … tarafından gerçekleştirildiğini, göstermelik bu satışa istinaden … Grup Ltd. Şti tarafından Kilitambalaj Ltd. Şti’ye 07/06/2018 vade tarihli … Bankası … Şube … seri numaralı 141.600,00 TL’lik çek keşide ettiğini, söz konusu çek yine dava dışı … tarafından tahsil edildiğini ve şirket bünyesine konulmadığını, davalı … ve şirketin göstermelik ortağı …’ün şirketin kasasından evrak çalarken güvenlik kamerasına takılan görüntüleri davalının şirket yetkilisi iken şirketi borçlu kendisini alacaklı olarak gösterip düzenlediği senetlerin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyasında incelendiğini, davalı tarafın ortağı olduğu şirketin üretim ve mali aşamasında davacı ve diğer ortak … pazarlama aşamasında görev yaptığını, bu nedenle davalının şirket içerisinde yaptığı hukuksuzluklardan haberdar olunması zaman aldığını, belirterek Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadaki takibin iptaline ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; HMK 190/1’de açıkça belirtildiği gibi ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, ispat yükümlülüğü altında bulunan davacı tarafın bu iddiasını senet metnine yakın yazılı belgeler ile ispatlaması gerektiğini, bononun bir ödeme aracı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini, dava konusu senet hakkında borçsuzluğun ispatının yine senet ile aynı muhteviyatta yazılı belge ile olması gerektiğini belirterek haksız ve dayanağı olmaksızın açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda dava konusu Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası ve takibe konu senet fotokopileri getirtilerek incelenmiş olup, yapılan incelemede, davalı … tarafından davacı aleyhine 25/02/2018 tanzim ve 14/07/2018, 14/05/2018 vade tarihli 7.760,00 TL tutarlı iki adet bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/16094 esas ve 2018/1137 karar sayılı emsal içtihadında; ”… Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının senedin teminat amacıyla verildiğine yönelik yazılı delil ileri süremediği ve senedin borç karşılığında verildiğine yönelik teklif edilen yeminin davalı tarafından eda edildiği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/19937 esas, 2018/5155 karar sayılı emsal içtihadında; ”Davacı dava konusu bononun teminat amaçlı verildiğini ileri sürmüştür. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup bedelsiz, teminat olarak verildiğini ileri süren davacı borçlunun bu hususu yazılı delil ile ispat etmesi gerekir.Bu konuda tanık dinlenmesi mümkün değildir. Mahkemece davalıya çıkarılan isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen davalının duruşmaya gelmemesi nedeniyle davetiyede yazılan vakıaları dolayısıyla dava konusu bononun teminat olduğunu kabul etmiş sayılması mümkün değildir. Kaldı ki isticvap davetiyesi de tebligat kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmemiştir.” denilerek senedin teminat senedi olarak verildiği hususunda ispat yükünün davacıya ait olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafa icra takibine konu olan bononun tarafların sahibi oldukları şirket adına alınan … Marka kese kağıdı makinası karşılığında bu makinanın bedelini ödeyen diğer ortağı makinanı bedeli karşılığında ve davacının hissesi oranında verildiğine dair yazılı delillerini ibraz etmek üzere kesin süre verildiği, davacı tarafından sunulan delil listesinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği, mahkememizce Savcılık tarafından düzenlenen iddianame incelendiğinde resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açıldığını, Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davanın derdest olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça belirtilen ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamında şikayetçi konumunda olan davacı … ile dava dışı …’ın davalı … Yedikardeşlerin Kilit Ambalaj isimli şirketin yetkilisi olduğu, bu kişinin şirket hissesini yanında çalışan …’e devrettiğini, …’ün şirketi temsile yetkili kılındığını, eski ortak …in şirket ile organik bağının devam ettiğini, hiçbir dayanağı olmadan …in 200.000,00 TL bedelli 2 adet bonoyu şirket müdürü olarak imzalayıp şirketle ilişkisi olmayan …’a ciro ettiğini, bu şekilde şirketin dolandırıldığını iddia ederek şikayetçi oldukları, söz konusu şikayetin konusunun eldeki davanın konusunu oluşturan senetler olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıdaki emsal içtihatlar ve yapılan açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı bir arada incelendiğinde; davacının icra takibine konu edilen senedlerin … Marka kese kağıdı makinası karşılığında bu makinanın bedelini ödeyen diğer ortağa makinanın bedeli karşılığında ve davacının hissesi oranında verildiğine dair bu iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği ancak davacı tarafından söz konusu ispat yükünü yerine getirir mahiyette yazılı delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının ispatlayamadığı davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16/02/2017 gün, 2016/12169 Esas, 2017/1231 Karar sayılı emsal içtihadında; ”… İİK. m. 72,IV,c.2-4 uyarınca menfi tespit davasının reddine karar veren mahkeme, borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için bir tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir. Menfi tespit davasına bakan mahkeme icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı vermemişse, mücerret menfi tespit davasının alacaklının alacağını almasını geciktirdiğinden söz edilemeyeceğinden, menfi tespit davasının reddine karar veren mahkeme, borçluyu tazminata mahkum edemez (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377). Mahkemece açıklanan bu hususlar değerlendirilmeden yazılı şekilde davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.” şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
Davalı tarafın tazminatı talebi hakkında yapılan inceleme neticesinde ise, davacı aleyhine başlatılan dava konusu icra takibinin durdurulmasına veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı, bu anlamda yasanın tazminata hükmedilebilmesi için aradığı şartların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç itibariyle mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 272,42 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 228,02 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının kararın kesinleşmesi halinde istek aranmaksızın yatıran tarafa İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi halinde dosya arasında bulunan Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı icra dosyasının İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza