Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/549 E. 2021/830 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/549
KARAR NO : 2021/830
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı asıl borçlu … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince krediler kullandırıldığını, diğer davalı …’ın sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Antalya … Noterliğinin …2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek kredi borçlarının ödenmesi aksi halde ipoteğin paraya çevrileceğinin bildirildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ve ipotek konusu taşınmazın 05.07.2017 tarihli ihalede 160.750,00 TL’ye satıldığını, icra kesintilerinin ardından 27.12.2017 tarihinde 137.893,47 TL ödeme yapıldığını, ipotek konusu taşınmazın borcu karşılamayacağının anlaşılması üzerine tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrini 03.04.2018 tarihinde tebliğ alan davalıların borca, faize ve tüm ferilere itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek; davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline,
B. TARAF TEŞKİLİ:
Mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4.Davalılar her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Davalı …, … tarihli duruşmada özetle; daireyi kendisinin ipotekli olarak satın aldığını, herhangi birisine kefil olmadığını, banka ile diğer davalının anlaşarak …’ın diğer borçlarından dolayı iflas sürecinde olduğundan, eve ilk davacı banka dışında haciz gelmemesi için kendisinden rica edildiğini ve kendisinin de yardımcı olduğunu, ortada bir para alışverişi bulunmadığını, bankanın icra yolu ile evi sattığını, ancak değerinde gitmediğini, bundan kendisinin suçu olmadığını, olaya dahil olmasının daha sonra olduğunu ve kredi açılırken kefil olmadığını, … tarihli duruşmada bankanın kendisini oyuna getirdiğini, ifade etmiştir.
Diğer davalı asıl borçlu …, … tarihli duruşmada özetle; bankanın önerisi üzerine eve zarar gelmemesi için eniştesi … üzerine yaptığını ve hiçbir ücret almadığını, eniştesinin kefil olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı dosyası ile beyanlarda geçen Antalya 7. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, iş bu dosya arasına alınmıştır.
Davacı bankaca, davalı asıl kredi borçlusu … ile davalı kefil aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün 21.11.2016 tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 196.258,72 TL TTK asıl alacak, 2.258,32 TL TTK işlemiş %35,00 faiz, 401,79 TL BMA alacağı, 4,62 TL BMA alacağı %35,00 faiz,113,15 TL gider vergisi ve 6.000,00 TL gayri nakit alacak olmak üzere toplam 205.036,60 TL’nin asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren tamamen ödeninceye kadar yıllık %35,00 temerrüt faizi ve faiz üzerinden gider vergisi işletilmesi, deposu talep edilen çeklerin nakde dönüşmesi halinde %35,00 temerrüt faizi ve masraflarla birlikte tahsili talebiyle, kısmi ödemelerde TBK 100. Madde hükmü gereğince ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği kaydıyla takibe geçildiği, davalıların … havale tarihli dilekçesi ile borca, işlemiş faize ve tüm ferilere itiraz ederek takibi durdurdukları;
Davacı bankaca, davalı asıl kredi borçlusu … ile davalı kefil aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün 21.11.2016 tarih 12169 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasıyla, 196.258,72 TL TTK asıl alacak, 2.258,32 TL TTK işlemiş %35,00 faiz, 401,79 TL BMA alacağı, 4,62 TL BMA alacağı %35,00 faiz, 113,15 TL gider vergisi ve 6.000,00 TL gayri nakit alacak olmak üzere toplam 205.036,60 TL’nin asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren tamamen ödeninceye kadar yıllık %35,00 temerrüt faizi ve faiz üzerinden gider vergisi işletilmesi, deposu talep edilen çeklerin nakde dönüşmesi halinde %35,00 temerrüt faizi ve masraflarla birlikte tahsili talebiyle, kısmi ödemelerde TBK 100. Madde hükmü gereğince ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği kaydıyla takibe geçildiği, takip konusunu 23.06.2014 tarih … yevmiye numaralı resmi senet akit tablosunun oluşturduğu, icra Müdürlüğü’nün … tarihli karar tensip tutanağına göre satış bedeli olan 160.750,00 TL’den icra masrafları düşülerek, nema ilave edildiğinde 152.844,00 TL net kalan ihale bedeli olduğu; hususları anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yazışmalar yapılmış, deliller toplanmış ve dosyada aşamalarda bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı borçlu … arasında 02.06.2014 tarihinde 500.000,00 TL limitli … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı; davacı banka ile davalı borçlu … arasında 10.08.2015 tarihinde 300.000,00 TL limitli … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’ın aynı limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil imzasının bulunduğu ve eş rızasının alındığı, dosya içeriğinde mevcut sözleşme suretlerinden anlaşıldığı; Genel Kredi Sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 582, 583 ve 584. maddelerine uygun olarak düzenlendiği, dava konusu … numaralı taksitli ticari kredi yönünden; Davalı asıl kredi borçlusu …’a 11.08.2015 tarihinde 187.450,00 TL limitli aylın %1,35 yıllık %16,20 akdi faiz oranı ile 11.09.2015-13.08.2016 tarihleri arasında ödenmek üzere 36 ay vadeli, ilk 8 ayda 2.000,00 TL geri kalan 28 ayda 8.424,84 TL taksit ödemeli taksitli ticari yapılandırma kredisi açıldığı ve kullandırıldığı, bu kredi tutarıyla diğer kredilerinin kapatıldığı, krediye en son 13.06.2015 vadeli 10. taksit ödemesinin 09.06.2016 tarihinde yapıldığı, bu son geri ödemeden sonra kalan anapara bakiyesinin 181.788,96 TL olduğu, davacı bankadan istenerek getirtilen geri ödeme planı ve hesap özetinin incelenmesinden anlaşıldığı beyan edilerek; yapılan hesaplama gereği; takip tarihinde banka alacağının; 184.795,30 TL TTK asıl alacak, 15.425,79 TL TTK işlemiş faiz, 401,79 TL BMA alacağı,771,29 TL gider vergisi ve 3.600,00 TL gayri nakit alacak toplamı 204.994,17 TL olduğu, Talep sınırları dikkate alındığında takip tarihinde banka alacağının;184.795,30 TL TTK asıl alacak, 2.258,32 TL TTK işlemiş faiz, 401,79 TL BMA alacağı,113,15 TL gider vergisi ve 3.600,00 TL gayri nakit alacak toplamı 191.168,56 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı itirazları hukuken yerinde bulunmamıştır. Davalı … irade fesadından bahsetse de buna ilişkin bir delil sunmamakla beraber, yasal süresinde usulüne uygun bir cevap dilekçesi verilmediğinden, tanık deliline de dolayısıyla dayanılmadığından, bu konuda tanık da dinlenmemiştir. Yine, … imzaya ilişkin kendisine ait olmadığına yönelik iddialarda bulunsa da 08/12/2021 tarihli duruşmada, adı geçen davalıya … gelen yazı ekinde bulunan sözleşmedeki müteselsil kefilliğe ilişin 10/08/2015 tarihli 300.000,00 TL bedelli sözleşme gösterilerek beyanı alınmış ve adı geçen davalı, imza ve yazıların kendisine ait olduğunu imzalı beyanıyla belirtmiştir. Davalı itirazları yerinde değildir.
Tüm dosya kapsamı, … tarihli bilirkişi raporundaki tespitler, taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak; Davanın kısmen kabulü ile; davalıların antalya … icra dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen kabulü ile; takibin, 184.795,30 tl asıl alacak, 2.258,32 tl işlemiş faiz, 401,79 tl bma alacağı, 113,15 tl gider vergisi ve 3.600,00 tl gayri nakdi alacak olmak üzere 191.168,56 tl üzerinden devamına, asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren %24,30 temerrüt faizi, ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olmasına, Antalya … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki ödemeler ile tahsilde tekerrür olmamasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki şartların varlığı ve alacağın likit olması nedeni ile davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları İTİRAZIN KISMEN KABULÜ İLE; takibin, 184.795,30 TL asıl alacak, 2.258,32 TL işlemiş faiz, 401,79 TL BMA alacağı, 113,15 TL gider vergisi ve 3.600,00 TL gayri nakdi alacak olmak üzere 191.168,56 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren %24,30 temerrüt faizi, ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olmasına, Antalya … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki ödemeler ile tahsilde tekerrür olmamasına,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 36.959,06 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.230,88 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 10.827,84 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve yukarıda mahsubuna karar verilen toplamda 2.266,78 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 873,80 TL’nin haklılık durumu gereği; 812,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 21.831,80 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Dosya arasında mevcut, Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı dosyası ile Antalya … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının, karar kesinleştiğinde mahallerine iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı asil Sn. …’ın yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır