Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/46 E. 2018/433 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/46
KARAR NO : 2018/433
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Yargılanmanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; Mahkememizin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile dava konusu olayda tarafların … Odası ile … Belediye Başkanlığı ve … Odası olduğu, buna göre yukarıda belirtilen yönetmeliğin 5. Maddesi kapsamında taraflar arasındaki uyuşmazlıkta inceleme yapma yetkisinin Hal hakem Heyetinde olmadığı, kaldı ki bu hususta Antalya …İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında derdest dava bulunduğu, uyuşmazlığın idari işlem niteliğinde olduğu, Hal Hakem Heyetince inceleme yetkisi bulunmayan hususla ilgili olarak verilen karara itirazın mahkememizce de incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, verilen bu karara süresi içinde itiraz edilmiş olmakla Antalya Bölge Adliye Mahkemesi “uyuşmazlık,12/07/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Pazar Yerleri Hakkındaki Yönetmeliğin 4/1-ğ madde ve fıkrasında tanımlanan meslek kuruluşunun Antalya Semt Pazarcılar Odası mı yoksa Sabit ve Seyyar sebzeciler Odası mı olduğudur. Dolayısıyla doğrudan yönetmeliğin uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Yönetmeliğin 32 maddesinde, yönetmelikten kaynaklanan idari para cezaları dışındaki tüm uyuşmazlıklarda Hal Hakem Heyetine başvurulabileceği düzenlenmiştir. Anılan yönetmelik zaten 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7 ve 15. Maddelerine dayanılarak çıkarılmıştır. Bu da göstermektedir ki uyuşmazlık aynı zamanda bu kanundan da kaynaklanmaktadır. Anılan Kanunun Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi başlıklı 10 maddesinin 7 fıkrasına göre Kanunun 14 maddesi dışındaki tüm uyuşmazlıklar Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkileri kapsamındadır. Dolayısıyla Hal Hakem Heyeti kararı ve bu karara ilişkin itirazı reddeden mahkeme kararı hatalıdır. Ancak ne var ki az yukarıda değinilen maddenin 5. Fıkrasının son cümlesi uyarınca Hal Hakem Heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesin olduğundan HMK’nun 346 ve 352 maddeleri uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmektedir” denilerek itirazlarının reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin … Esas sayılı kararı ile mahkememiz tarafından ve Hal Hakem Heyeti tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ancak söz konusu kararlara itiraz edilemediğini bu sebeple itirazı reddettiğini açıkça ifade ettiğini, gelinen noktada mahkememizde görülen davanın haklı olduğu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk dairesi kararıyla kesinleştiğini ileri sürerek, Mahkememizin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı hakkında yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda ilk davadaki istemlerinin hüküm altına alınmasını, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili … tarihli cevap dilekçesinde; yargılamanın yenilenmesi için gerekli şartlardan birinin belirtildiği anılı madde metninde “Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması” denilmektedir. Ancak eldeki davada söz konusu maddede belirtilen “Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması” durumu yoktur. Anılı şartın oluşmadığını, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulünün mümkün bulunmadığını, 6100 Sayılı Kanunun 375/ğ maddesindeki açık hükümde belirtilen şartların oluşmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle saymış oldukları usul itirazları nedeniyle, aksi kanaat halinde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekilinin … tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın HMK 375 /ğ maddesine istinaden yargılamanın yenilenmesi talep etmiş olmakla, ilgili madde incelendiğinde yargılamanın yenilenmesinin talebinin kabulü mümkün olmadığını, HMK 375/ğ) “..Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması…” ifade edildiğini, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi kararı incelendiğinde ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kalkmasına yönelik olarak değil “İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN KESİN OLMASI SEBEBİ İLE” istinaf dilekçesinin reddine karar verildiğini, davacı tarafın iddiaları gibi karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması gibi bir hususun söz konusu bulunmadığını, dava konusu talepleri ile aynı hususları barından … tarih ve … sayılı Meclis Kararının iptaline ilişkin olarak Antalya …İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, Mahkememizin … Esas … sayı ile kesin olarak verilen kararda da belirtildiği üzere derdest olan Antalya … İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bulunduğu, uyuşmazlığının idari işlem mahiyetinde olduğu, Hal Hakem Heyetince inceleme yetkisi bulunmayan hususla ilgili olarak verilen karara itirazın mahkemenizce de incelenmesinin mümkün olmadığından, davanın reddine karar verildiği, müvekkilinin mevzuat sınırları içerisinde belirlenen sınırlar içerisinde kalan bir esnaf odası olmakla davacı yanın salt Pazar yeri işletmeciliğinin kendisine ait olduğu iddiasının asılsız olduğunu, 28351 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren PAZAR YERLERİ YÖNETMELİĞİMİN m5/8 uyarınca», “mevzuat hükümlerine aykırı hüküm içermeyecek şekilde yapılacak belirli süreli protokoller He MESLEK KURULUŞLARI eliyle yürütülebilir” demektedir. Bu yönetmelikte de açıkça belirtildiği üzere belediyelere meslek kuruluşları ile işbirliği halinde Pazar yerleri kurmak ve işletme hakkı tanınmadığını belirterek, öncelikle işbu davanın usulden reddine, şayet mahkeme aksi kanaatte ise işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Antalya Hal Hakem Heyeti’nin … sayılı ve … tarihli kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek iptal edilmesinin gerektiğini, uyuşmazlığın mahkemeye intikal ettiğinden doyalı Hal Hakem Heyetinin karar vermediğini, … Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptalinin istendiğini, Antalya … İdare Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, bu kararın iptali için açılan dava hakem heyetinin önündeki uyuşmazlığın çözümün engel teşkil ettiğini, meclis kararının iptal edilmesi yahut edilmemesi ileride benzer konuda doğacak uyuşmazlığın çözümü noktasında bir katkı sağlamayacağını, pazar yerleri hakkında yönetmeliğin 5/1-8 ve 4/ğ maddelerinin farklı yorumlanmasından kaynaklandığını, ilgili hüküm de pazar yerlerindeki bir kısım hizmetlerin meslek kuruluşları eliyle yürütülebiceğinin belirlendiğini, …’da pazarcılık yapmak isteyen her esnafın mecburen … Odasına kayıt olmasının zorunlu olduğunu, aksi halde pazarcılık yapması yasal olarak mümkün olmadığını, … Odasıda pazarlar haricinde saeyyar sebze meyve satanların kayıt olduğu bir oda olmakla pazarcılarla bir ilgisinin olmadığını, bu sebeple davalı odanın pazarlarda hizmet devri almasının hukuka aykırı olduğunu, Pazar Yerleri hakkındaki Yönetmeliğin 4/ğ maddesinde belirtilen ilgili meslek odası, … İl Merkezi sınırları içerisinde müvekkil … odası olduğunu, buna rağmen davalı oda olan … Başkanlığı tarafından da desteklenenrek bugüne kadar gelindiğini, Antalya … İdare Mahkemesi tarafından görülen davanın bu konuda alınmış münferit bir meclis kararının iptalini talebini içerdiğini, uyuşmazlığın çözümü noktasında kalıcı bir hüküm tesis edilemeyeceğini, bu sebeple Hal Hakem Heyeti karınına itiraz etme zarureti hasıl olduğunu belirterek … Başkanlığı’nın … tarih … sayılı kararının iptalinin talep edildiği, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin … gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamıyla istinaf isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK 375. Maddesinde “Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hakimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmi makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir. ” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı tarafça yargılamanın iadesi talebinin HMK 375/ ğ maddesindeki karara esas alınan hükmün kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalktığı gerekçesine dayandırıldığı, mahkememizce verilen … tarih … Esas … Karar sayılı ilamının Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile ortadan kalktığı belirtilmiş ise de, söz konusu Bölge Adliye Mahkemesinin ilamında Hal Hakem Heyeti Kararı ve bu karara ilişkin itirazı reddeden mahkememiz kararının hatalı olduğu belirtilmiş ancak Hal Hakem Heyeti Kararına itiraz üzerine Asliye Ticaret Mahkemesinin vereceği karar kesin olduğundan İstinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İstinaf dilekçesinin reddedilmiş olması kararın ortadan kalktığını göstermez, dolayısıyla yargılamanın yenilenmesine ilişkin yasal koşulların dava dosyamızda oluşmadığı anlaşılmakla davacının yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebinin usulden reddine karar vermek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının yargılamanın yenilenmesine ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL.harcın davacıdan tahsili ile HAZİNE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT Gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Gider avansının artan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair; taraf vekilerinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili Yargıtay yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı