Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/387 E. 2019/169 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/387
KARAR NO : 2019/169
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, davalı … Belediyesinin 2010 yılında Konyaaltı plajlarına 1 km. Mesafede … yanında … ve … Eğitim Merkezi inşa edileceği alanda davalının istemi ve talebi ile 20/02/2010 tarihinde zemin etüdü ve zemin etüd raporu düzenlediğini, davacı şirketin … ve … Eğitim Merkezinin yapılacağı araziden sondaj yaptığını, numuneler aldığını ve alınan bu numuneler Zemin Mühendislik Jeoloji Ltd.Laboratuvarında “Tek Eksenli Basma Dayanım Testine” tabi tutularak 22/02/2010 tarihinde … nolu rapor düzenlendiğini, numuneler üzerinde yapılan test ve deneyler, inşa yapılacak arazide yapılan inceleme, analiz, değerlendirmeler sonucu davacı şirket Şubat 2010 tarihinde “Antalya … ve … Eğitim Merkezi Zemin Etüt Raporunu” hazırladığını ve davalı idareye teslim ettiğini, davacı şirketin yapmış olduğu zemin etüdüne ilişkin olarak taraflar arasında varılan anlaşma ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası 2010 Yılı Asgari Ücret Tarifesi gereği … nolu 01/04/2010 tarihli 1.298,00 TL faturayı tanzim ederek raporla birlikte davalıya teslim ettiği, tüm taleplerine rağmen davalı tarafça fatura bedelinin ödenmemesi üzerine düzenlenen faturaya dayalı olarak Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının verdiği … tarihli dilekçe ile takibe ve borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalının Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, en az %20 icra tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesinde özetle; …nın genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden olup, yetkileri belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren yerel yönetim birimi olduğunu, Belediyenin her türlü eylem ve işleminin ancak kamu hizmetinin görülmesi amacını taşıdığından, eylem ve işlemlerinin “ticari faaliyet” olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, Belediye aleyhine Ticaret Mahkemesinde dava açılmasının yerinde bulunmadığını, işbu davanın ancak Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülebileceğini, davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca talebin 5018 Sayılı Yasa gereği zamanaşımına uğradığını, davaya konu fatura tarihi itibariyle ilgili yapının yapılması işinin ihale edilmiş olduğu varsayılarak, ihale edilen iş bünyesinde yüklenicilerce kendilerinden zemin etüdü istenmiş olabileceğinin düşünüldüğünü, Belediyenin eski “Güneşev” yapımı işini ihale etmişse de zemin etüdünün yaptırılması işi ihale bünyesinde yüklenicilerin sorumluğunda olan bir husus olduğundan Belediye ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle davacının taleplerinin muhatabının yapım işi ihalesi yüklenicileri olup, Belediye ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava eser sözleşmesi nedeni ile düzenlenen faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte borçlu davalı tarafından yapılan itiraz üzerine alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda; davacının Toros Jeoteknik Mühendislik Mimarlık İnşaat Temizlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi olup tacir olduğu, davalının ise Antalya Büyükşehir Belediyesi olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 4.Maddesinde bu kanundan doğan hukuk davalıların ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.Maddesinin 2.Fıkrasında bir yerde ticaret mehkemesi varsa Asliye Hukuk mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi uyarınca ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesince bakılacağı husus düzenlenmiştir.
Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 27/01/2016 tarih 2015/8409 Esas 2016/1048 Karar sayılı emsal içtihatında ; “…Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1. maddesine göre ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Somut olayda dava; temizlik işleri ile uğraşmakta olan davalı şirketin, davacı Belediyenin açmış olduğu temizlik ihalesini aldığı ve davacı … tarafından ihale gereği ödenmesi gereken bedelin ödenmesine rağmen, davalı şirketce icra takibine başvurulduğu ve icra takibinin kesinleşmesinden dolayı davacı belediyenin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Her ne kadar, davalı taraf ticari şirket olsa da, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, bu nedenle de davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır…”
Yine Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 13/12/2016 Tarih 2016/13625 Esas 2016/12143 Karar sayılı emsal içtihatında da ; “…Her ne kadar davacı taraf ticari şirket olsa da; davalının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” belirtilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, Davacının talebinin itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı şirket tacir olsa dahi davalının Antalya Büyükşehir Belediyesi olup tacir olmadığı görülmekle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının GÖREV DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2019

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı