Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/384 E. 2018/469 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/384 Esas
KARAR NO : 2018/469
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının yolcu olarak bulunduğu ve …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin … tarihinde çarpışması sonucunda davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya karışan araçlardan … plakalı otomobilin kaza tarihinde davalılardan … adına kayıtlı olduğunu, davalılardan … A.Ş. Nezdinde … nolu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, … plakalı aracın ise kaza tarihinde davalılardan … A.Ş. Nezdinde …-…-…-… nolu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza sonrasında davacının yaşadığı ve yaşamakta olduğu manevi elem ve ızdırabı dindirmek için 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyasının … tarihli duruşması ile davanın gerçek kişiler tarafından tefrikine karar verilmiş ve dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yine aynı kanunun 11. Maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yarpılan değerlendirmede; Dava trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalılar arasında sigorta şirketi bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK 4.maddesi kapsamında söz konusu dava mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olmaması sebebiyle dava nispi ticari dava niteliğinde de değildir. Salt haksız fiilden kaynaklı davada mahkememizin görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı da dikkate alınarak Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise Mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli Mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı