Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/383 E. 2019/69 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/383
KARAR NO : 2019/69
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili …. Tüketici Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’ün 2 oğlu olduğunu, …’ün … Tarımsal Üretim San. ve Tic. A.Ş bünyesinde şoför olarak çalıştığı sırada kullandığı aracın mekanik kusuru nedeni ile kaza geçirmesi sonucu içerde bulunan 2 işçi ve kendisinin olay yerinde vefat ettiğini, kaza yapan araçta ölenlerin yakınları ve yaralananların … Asliye Hukuk Mahkemelerine çeşitli tazminat davaları açtığını, bunlardan birisinin de haksız icra takibinin sebebi olan mağdur …’ya … sigorta A.Ş tarafından tazminat davası neticesinde ödenen maluliyet bedeli olduğunu,oysa müvekkillerinin takip alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığını, mağdur …nın … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ile tazminat talepli dava açtığını, bu davanın davalılarının …Tarımsal Üretim San. ve Tic. A:Ş ve … Sigorta A.Ş olduğunu, …’nın açmış olduğu davada yapılan yargılama esnasında alınan bilirkişi raporuna göre sürücü merhum …’ün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafta bilirkişi raporunu görünce karardan önce verdiği dilekçe ile müvekkilleri hakkında açmış olduğu davadan vazgeçtiğini, mahkemece … tarihinde …karar nolu ilamla karar verildiğini, bu kararda müvekkilleri aleyhine açılmış davaya açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkillerinin aleyhine açılan tazminat davasında bilirkişi raporu ile kusursuz olduğu tespiti yapılmasına rağmen davacı …’nın tazminat davasından müvekkilleri aleyhine açmış olduğu davadan vazgeçmiş olduğu ve bu davanın gerekçeli kararının da kesinleşmiş olduğu halde davalı şirketçe takip ikame edilmesinin açıkça hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu beyanla müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip miktar olan 42.089,00-TL’nin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … Tüketici Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın … sayılı poliçe ile sigortalandığını, bu poliçenin müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı … Tarımsal Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında imzalandığını, dolayısıyla sözleşmeye taraf olmayan ve tüketici durumunda bulunmayan davacıların huzurdaki davayı tüketici mahkemesine açma hakkı olmadığını, öncelikle görev yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacıların … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna ilişkin beyanlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili sigorta şirketine … sayılı poliçe ile sigortalanan … plaka sayılı aracın … tarihinde …’ün sevk ve idaresinde iken aracın sağ arka tekerleğinin patlaması neticesinde yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu aracın ruhsatı incelendiğinde taşıma haddinin 4 kişi olduğu, kaza tespit tutanağında ise araçta kaza anında 7 yolcu bulunduğunun tespit edildiği, araçta yüksek sesle müzik dinlenmesi sebebi ile şoförün 50 metre geride patlayan lastiğin sesini duymadığı dolayısı ile meydana gelen kazada istiap haddini aşıladığını tespit ettiğini, meydana gelen kazada istiap haddinin aşılması durumunun söz konusu olduğu için müvekkili şirket tarafından ödenen bu miktarın sigortalı araç sürücüsü …mirasçılarına ve sigortalı araç sahibi … A.Ş’ye rücu edildiğini, bu sebeple de …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dava konusu icra takibi ile ilgili alacaklarının reel ve yasal olarak talep edilebileceği bir alacak olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
… Tüketici Mahkemesi … Esas … Karar sayılı ilamı ile, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın karıştığı kaza sebebiyle ödenen tazminatın rücuen araç sürücüsünden ve sigorta ettiren şirketten talep edildiği,takip dosyasına yönelik menfi tespit talebinde bulunan davacıların ,araç sürücüsünün mirasçıları olduğu görülmektedir. Buna göre araç sürücü/mirasçıları ile davalı şirket arasında sigorta sözleşmesinin bulunmamasına göre taraflar arasında mevcut bir tüketici işlemin varlığından ve dolayısıyla davacıların tüketici konumunda olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle davaya bakma görevi TTK.4,1472,5 maddeleri uyarınca … Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu belirterek görevsizlik kararı ile dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce davanın ilk olarak Tüketici Mahkemesi’nde açılmış olmasından dolayı başvuru ve nispi peşin harç yatırılmamış olduğu anlaşıldığından davacıya süre verilerek başvuru ve nispi peşin harcı yatırması sağlanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilerek incelendiğinde, … Sigorta A.Ş tarafından borçlular … Tarımsal Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş., … ve … aleyhine … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza neticesinde 3. kişilere ödenen 42.089,00-TL asıl alacak ve 1.535,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.624,96-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ( İş Mahkemesi Sıfatıyla) …Esas … Karar sayılı dosyası incelendiğinde ise, … tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan …’nın davalılar …Tarımsal Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş, … ve … ve …aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtığı, mahkeme tarafından yapılan yargılama kapsamında iş kazasının meydana gelmesinde ilgililerin kusur durumlarının tespiti amacıyla alınan … tarihli kusur bilirkişi heyet raporunda, iş kazasının meydana gelmesinde …’e izafe edilebilecek herhangi bir kusurun olmasığı kanaatinin bildirildiği ve davacı tarafından …’ün mirasçıları olan ve eldeki davanın davacıları olan …ve … yönünden davanın takip edilmediğinin beyan edilmesi nedeniyle, bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiği kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 95/2. Maddesinde; “…Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.”
Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkını düzenleyen Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4 maddesinde; ” Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:..” şeklinde sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri 3.kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesini ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarındaki düzenleme doğrultusunda tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirmede ; her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından davacılar aleyhine icra takibi başlatılmış ise de, sigorta şirketinin davacılara rücu hakkının bulunmadığı, kaldı ki rücu hakkı bulunsa dahi kesinleşmiş mahkeme kararına dayanak olan kusur bilirkişi raporunda davacıların murisinin kazanın oluşumunda kusurunun olmadığının tespit edildiği ve davacılar yönünden takip edilmeyen davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış ve davacıların davasının kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 72/5 uyarınca; dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Davacı tarafın dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebi olduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı, davalı tarafın tacir konumunda olup, davacılardan icra takibine konu edilen alacağı tahsil hakkı olmadığını bilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebi haklı görülerek bu yönde hüküm verilmiştir.
Sonuç olarak mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
…. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası kapsamında davacılar … ve …’ün BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
2-Takipte talep edilen 42.089,00.-TL nin % 20 si oranında olan 8.417,80.-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.875,09 TL nispi harçtan peşin alınan 718,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.156,32 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 718,77 TL peşin harç, 112,00 TL davetiye gideri, 13,00 TL müzekkere giderinden ibaret toplam 879,67 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının talep aranmaksızın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 4.979,79 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7- Kararın kesinleşmesi halinde dosya arasında bulunan icra dosyasının İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza