Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/351 E. 2018/426 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/351
KARAR NO : 2018/426
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … tarihli dava dilekçesinde özetle; …bank …-… Şubesi keşide yeri …, keşide tarihi … olan keşidecisi …, … seri nolu 22.000,00 TL bedelli çeki keşide edip … tarihinde … Kargo … Şubesine teslim edildiğini, söz konusu çekinin de içinde bulunduğu kargoların çalındığını, çalınan çek ile ilgili gerekli şikayetleri yaptığını, ancak herhangi bir sonuç alamadığını ileri sürerek, dava konusu çekin 3.kişilere ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek ilgili bankaya müzekkere yazılmasına ve söz konusu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Söz konusu çekin keşide eden olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız) istemine ilişkindir.
6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesi delaletiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 759. maddesine göre, “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir. (2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.”
6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun 651/2. maddesine göre de; “Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 14/01/2015 tarih, 2014/14490 Esas, 2015/283 Karar sayılı emsal içtihadında; “…dava konusu çeklerin davacının çek hesabına ait oldukları, davacının işbu davayı hamil sıfatıyla değil keşideci(hesap sahibi) sıfatıyla açtığı, ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptali davası açabileceği…” belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı dava konusu çekin/çeklerin keşidecisi (borçlusu) olup, bu çeklerin hak sahibi (lehtarı veya hamili) olmadığından çek iptalini isteyemeyeceği sonucuna varılmıştır. Dava konusu çekin/çeklerin muhatap bankaya ibrazı ve hamilinin belli olması halinde, davacının menfi tespit veya istirdat davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla davacının davasının aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının AKTİF HUSUMET DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya İADESİNE, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair; davacının yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sounucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.07/06/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı