Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2018/59 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/35 Esas
KARAR NO : 2018/59

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası mahkememize görevsizlikle gelmiş ve yukarıda belirtilen esası almıştır. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde Müvekkilinin …/…/… tarihinde sabah saat … civarında … sefer nolu … … otobüsünün … oto yolunda, davalı firma sürücüsünün kusuru ile kaza yapmış olduğunu bildirmiş olup Araçta yolcu olarak bulunan Müvekkil …’İN ağır yaralanma sonucunda uğramış olduğu zarar nedeniyle maddi ve manavi tazminat talep etmiştir.Olay tarihi … Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması neticesinde …/… nolu dasyasındaki, sürücünün ve mağdurun ifadeleri alınarak,dosyadaki kusur raporuna göre, kazanın oluşunda … … sürücüsü TAM kusurlu olduğu bildirmiştir. …Hastanesinde muayenesinde müvekkilin alnında sabit iz oluşacak şekilde derin kesik ve çukarlar olduğunu üst çenesinde iki dişi kırıldığını sekiz ay mesleki faaliyetlerini yapamayacağını bildirmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin Trafik kazasında uğramış olduğu zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletecek faizi ile yargılama giderlerinin Avukatlık ücretleriyle birlikte davalılardan tahsil edilmesini ve davanın sigorta şirketine ihbarını talep ve dava etmiştir.

Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Aynı kanunun 83. Maddesinde ise “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yolcu olan davacı, davalıdan hizmet almakta olup, belli bir yere ulaşmasını sağlamakla yükümlü olan davalı şirket bu sözleşmenin ifası sırasında davacıyı zarara uğrattığı iddiasıyla iş bu dava açılmıştır.
Eldeki davaya birebir emsal niteliğindeki görev hususuna ilişkin Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/6054 E. 2016/8577K. Sayılı ilamında “Somut olayda davacı, Metro Turizm A.Ş. otobüsü ile Denizli- Antalya seyahati sırasında diğer davalı otobüs sürücüsünün kusuru ile meydana gelen trafik kazası sırasında yaralanması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın davalılardan tahsilini talep etmektedir. Yolcu olan davacı, davalılardan hizmet almakta olup, belli bir yere ulaşmasını sağlamakla yükümlü olan davalı şirket bu sözleşmenin ifası sırasında davacıyı zarara uğratmakta olmasına göre ve ayrıca bu ilişkinin 4077 sayılı Kanunun uygulama kapsamında kalmasına göre, işlem eylem ve sonuç Tüketici Kanununun uygulamasına yönelik olup, görev hususu HMK’nın 114. maddesine göre dava şartı olduğundan, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Her ne kadar, görev uyuşmazlığı asliye hukuk ve ticaret mahkemeleri arasında ise de; 6100 sayılı HMK’nın 21 vd. maddelerinde Yargıtay tarafından davaya bakacak görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine işaret edildiğinden, aralarında görev ya da yetki uyuşmazlığı çıkan mahkemeler haricinde üçüncü bir mahkemenin görevli ya da yetkili olduğunun anlaşılması halinde o mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığın yukarıda değinilen nedenlerle tüketici mahkemelerin görevine girdiği dikkate alınarak, İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilerek bu tür davalarda tüketici mahkemesinin görevli olacağı vurgulanmıştır.
Yukardaki açıklamalar ve emsal Yargıtay kararı ışığında iş bu davada mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Bu evrak 5070 kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde yetkili ve görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 23/01/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı