Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2018/595 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/331 Esas
KARAR NO : 2018/595
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar numaralı dosyası görevsizlik ile gönderilmiş olup, yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiş ve davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Şti’ne ait … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpmıştığını, kazaya karışan … plakalı aracın, diğer davalı …nin sigortalısı olduğunu, davacının daha sonra hastaneye kaldırıldığını, kolu ve bileğindeki kırık nedeni ile ameliyat altına alındığını, el bileği ve koluna parçalı kırıklar neticesinde titanyum uygulandığını, kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacının kaza neticesinde sanatını icra edemediğini, davacının bu kaza nedeni ile derin bir elem içine düştüğünü, geceleri uyuyamadığını, kazanın verdiği korku neticesinde psikolojik sorunlar çektiğini ileri sürerek 100.000TL manevi, 10.000TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketçe … sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Poliçesi ile teminat altına alınmış bulunan … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde zarar gördüğünü iddia eden davacının talebi, hasar dosyası muhteviyatındaki belgeler üzerinden tetkik edildiğini, davaya bakmakla görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olmadığını, … hukukuna ilişkin hükümlerin TTK md. 1401 vd. hükümlerinde düzenlenmiş olup taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hallerde bu kanun hükümlerinin uygulandığını ileri sürerek davanın görev yönünden reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’in, … plaka sayılı araçla, … Mahallesi … Bulvarı üzerinde seyir halindeyken, … ilçesi … Mahallesi 3. cadde üzerinde seyir halinde olan ve 3. cadde ile … bulvarının kesiştiği noktada, yol hakkının … Bulvarı üzerinde seyreden araçlara ait olduğuna dair “DUR” levhasına uymayarak, şehir içi hız limitlerinin üstünde, seyir halinde olan davacının sevk ve idaresindeki dava dışı … adına tescilli … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda davaya konu kazanın meydana geldiğini, mevcut sürati nedeniyle yavaşlama imkanı dahi bulamayan davacının sevk ve idaresindeki aracın yolun karşısında bulunan … plaka sayılı araca çarparak ancak durabildiğini, izah edilmiş olan kazanın oluşumunun Antalya Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne bağlı Polis Memurları tarafından tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağıyla da sabit olduğunu, davacı …’nın “DUR” levhasına uymaması neticesinde meydana gelen kazada 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-c maddesi uyarınca kazanın oluşumunda asli kusur olara tespit edildiğini ileri sürerek davacının davasının reddini talep etmiştir.
Mahkememizin, … tarihli duruşmasında … şirketine karşı açılan davanın tefrikine karar verilmiş, bu dosya mahkememizin … sayılı esasına kaydedilmiş ve dava özel dava şartı yokluğundan usulden reddedilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yine aynı kanunun 11. Maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yarpılan değerlendirmede; Dava trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalılar arasında … şirketi bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK 4.maddesi kapsamında söz konusu dava mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olmaması sebebiyle dava nispi ticari dava niteliğinde de değildir. Salt haksız fiilden kaynaklı davada mahkememizin görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı da dikkate alınarak Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-… şirketi harici davalılar yönünden Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-… şirketi yönünden davanın mahkememizin sıradaki esasından devamına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı