Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/324 E. 2022/544 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/324 Esas
KARAR NO : 2022/544
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizin Birleşen … Karar sayılı dava dosyasında:
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz Ana dava dosyasında ;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette … ailesinin hisselerinin %75, davacıların hissesinin de %20 …, %5 …’ın olduğunu, şirket müdürününde hakim hisseye sahip ortaklardan … olduğunu, şirketin Antalya Organize Sanayi Bölgesinde eps (strafor) imalatı yapmakta olduğunu, davacı …’ın 2010 yılından beri şirket çalışanı iken, şirket müdürünün haksız gerekçe ile Ağustos 2017 de …’ın iş akdine son verdiğini, buna karşı da davacı tarafından Antalya 3.İş Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davacı … tarafından şirkette bir takım usulsüzlükler tespit edildiğini, bunların dile getirilmesi üzerine şirket müdürü tarafından iş akdinin feshedildiğini, davacının şirketten uzaklaştırıldığını, şirketin hakim hisse sahibi ortaklar ve müdür tarafından zarara uğratıldığını, davalı şirket müdürünün kendi aile şirketleri olan … AŞ e … AŞ’de de ortak ve yetkili olduğunu, bu şirketler ile davalınında ortak olduğu dava dışı şirket zararına işlemler yapıldığının tespit edildiğini, … AŞ’nin inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, … Ltd Şti ile ticari ilişki içerisinde olduklarını, iki şirketin de yetkilisinin … … olduğunu, davalının müvekkillerinin de ortağı olduğu şirketin zararına kendi aile şirketlerine kayıtlı kayıtsız satışlar yaptığını, bu şirketin asıl faaliyeti olmamasına rağmen … Ltd Şti’ne önemli ölçüde ham madde satışı yaptığını, davacıları ve şirketi zarara uğrattığını, bu hususların davacılar tarafından Antalya … Noterliğinin 08.09.2017 tarih ve … yevmiye nolu, Antalya 16.Noterliğinin 29.11.2017 tarih … yevmiye nolu ve Üsküdar …Noterliğinin 30.11.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarlara konu edildiğini, şirket defterleri incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını, … Tasarım Proje Ltd. Şti (… AŞ) 16.12.2010 tarihli … seri nolu fatura ile sahibi olduğu … evlerindeki 63/11 nolu taşınmazı, … seri nolu fatura ile de 63/12 nolu taşınmazı … İnş. Turz. Ltd. Şti’ne sattığını, bu taşınmazların … Ltd. Şti tarafından da 01.08.2014 tarih ve … seri nolu fatura ile … İnş. Malz. Ltd. Şti’ne satıldığını, ancak şirketin bilançosunda bu 2 taşınmaz olmasına rağmen belirtilen taşınmazlardan 63/12 nolu taşınmazın davalının aile şirketlerinden … A.Ş. tarafından 3.kişilere satıldığını, 63/11 nolu taşınmazın da tapusunun verilmediğini, davacıların tespiti sonrasında yaptıkları ihtar ile yıllar sonra 63/11 nolu taşınmazın tapusunun şirkete devredildiğini, satılan 63/12 yerine de başka bir tapu devri yapıldığını, bu geçen süreçte şirketin … Euro gibi bir kaynağını kullanamadığını, şirket müdürü tarafından şirketin zarara uğratıldığını, davalı şirket müdürünün şirketteki müdürlükten kaynaklı tüm işlerini finans müdürü ve akrabası olan …’ye gayri resmi olarak bıraktığını, banka talimatlarının dahi imza taklidi ile bu kişi tarafından yapıldığını, hesap verilmediği için şirketin parasının bu kişi tarafından nerelere harcandığı, kayıtlara geçip geçmediği yönünde şüplerinin bulunduğunu, davalı şirket müdürünün 30.06.2017 tarihli ara bilanço üzerinden bağımsız denetçiden rapor aldırarak şirketin borca batık olduğu derhal ortaklar kurulu toplantısı yapılarak sermaye artırımı yapılması yönünde karar aldırıldığını, ortaklar kurulunun 06.10.2017 de toplandığını, bu toplantıda davacıların muhalefet şerhine rağmen sermaye artırım kararı alındığını ancak tescilinin yaptırılamadığını, şirket müdürü tarafından 05.01.2018 de yeniden ortaklar kurulu toplandığını, bu toplantıda da davacıların bir çok talep ve muhalefetleri olmasına rağmen şirket müdürünün divan başkanlığında yapılan toplantıda bunların hiç tutanağa geçirilmediğini, bu kararların iptali için Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, şirketin borca batık olmadığının müvekkillerinin borçlu olduğu Antalya 2.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan alınan raporla sabit olduğunu, şirketin 2013 ten beri zarar ettiğini, bu nedenlerle davalının müdürü olduğu … İnşaat Malz. Plastik İnş. Taş. Kimya Endüstriyel Mak. San. Ve Tic. Ltd Şti’nde oluşturduğu 20.000,00 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL) maddi zararın ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak TTK.555/1 fıkrası uyarınca … İnşaat Malz. Plastik İnş. Taş. Kimya Endüstriyle Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne ödenmesine, davalının dava sonuna kadar TTK m. 630/2-3 uyarınca şirket müdürlüğü görevinden alınması ile şirketi temsil yetkisinin tamamen kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkette … ailesinin hisselerinin %75, davacıların hissesinin de %20 …, %5 …’ın olduğunu, şirket müdürününde hakim hisseye sahip ortaklardan … olduğunu, şirketin Antalya Organize Sanayi Bölgesinde eps (strafor) imalatı yapmakta olduğunu, davacı …’ın 2010 yılından beri şirket çalışanı iken, şirket müdürünün haksız gerekçe ile Ağustos 2017 de …’ın iş akdine son verdiğini, …’ın daha öncesinde müvekkili şirket bünyesinde birleşen … İnşaat Tur. inş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin hissedarı ve yetkilisi olduğunu, ancak …’ın bu şirketi basiretli bir tacir gibi yönetemediğinden ve şirket müdürlüğünün kendisine yüklediği sorumluluk ve görevlerin gereğini yerine getiremediğinden anılan şirketin davalı şirket bünyesinde birleştiğini, … İnşaat Tur. inş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin her ne kadar davalı şirket bünyesinde birleşmiş olsa da şirketin birleşmesi sonucunda davacının söz hakkının hiçbir zaman elinden alınmadığı, her ne kadar şirket müdürü … de olsa şirket yönetimine ilişkin karar alınırken her zaman davacınında görüşünün alınarak hareket ettiğini, davacının göndermiş olduğu 24.07.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinde de “şirketin beyni” olduğunu söyleyerek bu hususu kabul ettiğini, …’ın iş akdinin feshedildiği tarihe kadar tüm şirket işlemlerini takip ettiğini, sundukları fatura, irsaliye, çek görüntüsü ve sair belgelerde …’ın elinden sadır imza niteliğinde paraflar olduğunun görüleceğini, yapılan tüm işlemlerin …’ın kontrolünden geçtiğinin sabit olduğunu, davacıların kendilerine hesap verilmediği, şirket paralarının nereye harcandığı, kayıtlara geçip geçmediğini bilmedikleri yönündeki iddialarının geçerliliğinin bulunmadığını, davacılardan …’ın 18.08.2017 tarihine değin davalı şirket çalışanı da olup bu tarihte kendisinin iş akdinin şirketin üretim ve yönetimine ait bilgi ve belgeleri üçüncü şahıslar ve kurumlarla paylaşması sebebiyle feshedildiğini, taraflar arasındaki husumetin de bu tarih sonrasında doğmaya başladığını, şirketin … tarafından en iyi şekilde yönetildiğini ve her türlü ekonomik zorlukların şirket müdürü olan davalının üstün çabasi ile aşıldığını, şirketin strafor imalatı yapmakta olup alanında Antalya’nın hatırı sayılır şirketlerinden biri olduğunu, ancak son dönemde yaşanan ekonomik kriz, ticaret yapılan çok sayıda şirketin art arda batma noktasına gelmesi ve yukarıda bahsedildiği gibi hissedarlardan …’ın kişisel olarak kar sağlamak amacıyla şirket zararına hareket etmesi nedeniyle şirket sermayesinin bir kısmını kaybettiği, aynı dönemde şirketin bankalar ile yapmış olduğu şifahi görüşmeler neticesinde şirketin anılan bankalardaki halihazırda bekletilen kredilerinin ve devam eden kredi uygulamalarının genel müdürlük kararıyla durdurulduğunu, durumun şirket müdürüne bildirildiğini, bu durumu gösteren ihtarname örneklerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, limited şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklık durumlarında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağının düzenleme altına alındığını, … İnşaat Malzemeleri Plastik İnşaat Taşımacılık Petrol Tarım Kimya Endüstriyel Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin son sermaye artırımından önceki sermayesinin … olduğunu, sermayenin … tutarında olmasına rağmen, şirketin özvarlığının … tutarında olup, sermayenin yüzde elli birinin karşılıksız kaldığını, davalı şirket müdürü tarafından TTK 376 uyarınca sermaye artırımının iyileştirici önlem olarak genel kurulun onayına sunulduğunu, sermaye artırımına katılmak hususunda tüm ortakların rüçhan hakkının mevcut olup, şirket müdürü davalı tarafından tüm ortaklara rüçhan hakkının kullanımı hususunda gerekli ihtarların çekildiğini ve bu hakkın kullanımı için Kanun’da geçen 15 günlük süre verildiğini, şirketin mali tablolarının giderek kötü bir hale gelmesi, şirketin nakit ihtiyacının olması ve vadesi gelmiş borçların bulunması sebebiyle; müvekkili şirket müdürü tarafından şirkete ait ödemelerin yapıldığını, müvekkili tarafından şirkete verilen nakit paranın tahsil edilmesi, şirketin mali durumunu daha kötü hale getirecek nitelikte olup; şirketin özvarlıgının güçlendirilmesi amacıyla sermayeye eklenmesi yoluna gidildiği ve diğer tüm ortaklara da bu hususta rüçhan hakkının tanındığını, müvekkili tarafından TTK 376 uyarınca genel kurula mali tabloların düzeltilmesi için gerekli iyileştirici önlemlerin sunulduğu ve söz konusu sermaye artırımının da genel kurul tarafından kabul edildiğini, şirket bilançosunun çıkarılması neticesinde şirketin borca batık hale gelmesini önlemek amacıyla bu süreçte şirket müdürü olan …’in borçların ödenmesi için şirket hesaplarına nakit para yatırdığı, şirketin mali yoksunluktan çıkarılması için alınacak tedbirler konusunda acele davranılması gerektiği hususunun şirket hissedarlarına Antalya … Noterliği’nln 16.11.2017 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnamesi bildirildiğini, TTK m. 633 ve 376 gereğince şirket müdürünün bu durumda yapması gereken şirketin mali durumunun düzeltilmesi için gerekli önlemlerin alınması için genel kurulu toplantıya çağırmak ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlama olduğunu, müvekkil şirket adına yetkili … tarafından Antalya 17. Noterliği’nin 20.12.2017 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile ortaklara genel kurul için çağrı yapılmış ve bu çağrıda finansal tablolar, yıllık faaliyet raporu, bilançolar, sermaye artırımını evraklarının şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine açık bulunduğunun da bildirildiğini, 05.01.2018 tarihli Genel Kurul Kararı ile sermaye artırımına gidildiğini, şirketin işleyişini sekteye uğratan davacılardan … hakkında Antalya C.Başsavcılığı’nın 2018/13087 soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, aksi halde esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak hukuki dayanaktan yoksun, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya 2.İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
İlgili bankalara yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Döşemealtı Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya C.Başsavcılığı’na yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya 4.İcra Hukuk Mahkemesi’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf tanıklarının yargılama sırasında beyanları alınmıştır.
Mahkememiz birleşen … Esas sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette … ailesinin hisselerinin %75, davacıların hissesinin de %20 …, %5 …’ın olduğunu, şirket müdürününde hakim hisseye sahip ortaklardan … olduğunu, şirketin Antalya Organize Sanayi Bölgesinde eps (strafor) imalatı yapmakta olduğunu, davacı …’ın 2010 yılından beri şirket çalışanı iken, şirket müdürünün haksız gerekçe ile Ağustos 2017 de …’ın iş akdine son verdiğini, buna karşı da davacı tarafından Antalya 3.İş Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davacı … tarafından şirkette bir takım usulsüzlükler tespit edildiğini, bunların dile getirilmesi üzerine şirket müdürü tarafından iş akdinin feshedildiğini, davacının şirketten uzaklaştırıldığını, şirketin hakim hisse sahibi ortaklar ve müdür tarafından zarara uğratıldığını, davalı şirket müdürünün kendi aile şirketleri olan … AŞ e … AŞ’de de ortak ve yetkili olduğunu, bu şirketler ile davalınında ortak olduğu dava dışı şirket zararına işlemler yapıldığının tespit edildiğini, … AŞ’nin inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, … Ltd Şti ile ticari ilişki içerisinde olduklarını, iki şirketin de yetkilisinin … … olduğunu, davalının müvekkillerinin de ortağı olduğu şirketin zararına kendi aile şirketlerine kayıtlı kayıtsız satışlar yaptığını, bu şirketin asıl faaliyeti olmamasına rağmen … Ltd Şti’ne önemli ölçüde ham madde satışı yaptığını, davacıları ve şirketi zarara uğrattığını, bu hususların davacılar tarafından Antalya … Noterliğinin 08.09.2017 tarih ve … yevmiye nolu, Antalya … Noterliğinin 29.11.2017 tarih … yevmiye nolu ve Üsküdar 27.Noterliğinin 30.11.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarlara konu edildiğini, şirket defterleri incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını, … Tasarım Proje Ltd. Şti (… AŞ) 16.12.2010 tarihli … seri nolu fatura ile sahibi olduğu … evlerindeki 63/11 nolu taşınmazı, … seri nolu fatura ile de 63/12 nolu taşınmazı … İnş. Turz. Ltd. Şti’ne sattığını, bu taşınmazların … Ltd. Şti tarafından da 01.08.2014 tarih ve … seri nolu fatura ile … İnş. Malz. Ltd. Şti’ne satıldığını, ancak şirketin bilançosunda bu 2 taşınmaz olmasına rağmen belirtilen taşınmazlardan 63/12 nolu taşınmazın davalının aile şirketlerinden … A.Ş. tarafından 3.kişilere satıldığını, 63/11 nolu taşınmazın da tapusunun verilmediğini, davacıların tespiti sonrasında yaptıkları ihtar ile yıllar sonra 63/11 nolu taşınmazın tapusunun şirkete devredildiğini, satılan 63/12 yerine de başka bir tapu devri yapıldığını, bu geçen süreçte şirketin … Euro gibi bir kaynağını kullanamadığını, şirket müdürü tarafından şirketin zarara uğratıldığını, davalı şirket müdürünün şirketteki müdürlükten kaynaklı tüm işlerini finans müdürü ve akrabası olan …’ye gayri resmi olarak bıraktığını, banka talimatlarının dahi imza taklidi ile bu kişi tarafından yapıldığını, hesap verilmediği için şirketin parasının bu kişi tarafından nerelere harcandığı, kayıtlara geçip geçmediği yönünde şüplerinin bulunduğunu, davalı şirket müdürünün 30.06.2017 tarihli ara bilanço üzerinden bağımsız denetçiden rapor aldırarak şirketin borca batık olduğu derhal ortaklar kurulu toplantısı yapılarak sermaye artırımı yapılması yönünde karar aldırıldığını, ortaklar kurulunun 06.10.2017 de toplandığını, bu toplantıda davacıların muhalefet şerhine rağmen sermaye artırım kararı alındığını ancak tescilinin yaptırılamadığını, şirket müdürü tarafından 05.01.2018 de yeniden ortaklar kurulu toplandığını, bu toplantıda da davacıların bir çok talep ve muhalefetleri olmasına rağmen şirket müdürünün divan başkanlığında yapılan toplantıda bunların hiç tutanağa geçirilmediğini, bu kararların iptali için Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, şirketin borca batık olmadığının müvekkillerinin borçlu olduğu Antalya 2.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan alınan raporla sabit olduğunu, şirketin 2013 ten beri zarar ettiğini, davalı şirketteki hakim hisse sahibi “…” ailesinin davacıyı şirketten uzaklaştırmak için her türlü yola başvurduğunu, sermaye artırımını dahi bunun için bir araç olarak kullandığını, yıllardar ortaklar kurulunun toplanamamış olmasına rağmen sadece sermaye artırımı yapmak için ortaklar kurulunu toplantıya çağırdıklarını, son toplantıda da tek taraflı sahte tutanak ile sermayeyi arttırma yoluna gittiklerini, bu güne kadar hiçbir şekilde davalı şirkette kar dağıtımı yapılmadığını, taraflarınca şirket müdürünün şirketi uğratmış olduğu zararlar sebebi ile Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Nolu dosya ile dava ikame edildiğini, ortaklığın müvekkilleri açısından çekilmez hale geldiğini ve işbirliğinin ortadan kalktığını gösterdiğini, bu sebeplerle şirketin feshini, bu mümkün olmazsa davacıların ortaklık paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi ile ortaklıktan çıkmaya karar verilmesini, 6102 sayılı TTK 636/3 maddesi uyarınca davalı şirketin haklı nedenlerle feshine, mahkemenin haklı sebeplerin varlığına kanaat getirmesi fakat şirketin feshini uygun bulmaması halinde TTK 636/3 maddesi de izin verdiği üzere, müvekkillerinin karar tarihine en yakın tarihteki paylarının gerçek değerinin fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL’ nin (bilirkişi raporu ile belirlenecek payın gerçek değerine göre arttırılmak üzere) faizi ile kendilerine ödenmesi ile davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmasına, 6102 sayılı TTK 630/2 maddesi gereğince şirket müdürünün temsil yetkilerinin sınırlandırılmasına, müvekkillerinin çıkma halinde hisseleri oranında ortaya çıkacak alacaklarının, ayrılma akçelerinin teminatını oluşturmak üzere şirketin aktifinde yer alan menkul ve gayrlmenkulleri üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca açılmış olan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, şirketin bir aile ortaklığı olarak kurulup devam ettiğini, ortaklıktan çıkmak isteyen davacıların, diğer iki şirket ortağı ile akraba olduklarını, şirketin öncesinde davacı … tarafından yönetilmekte iken davacının kötü yönetimi ve kararları neticesinde şirket yönetiminin değişerek …’ in yönetmesine …’ın yöneticilik sıfatının kaldırılmasına, resmi kurum ve kuruluşlarda imza yetkilisinin … iken şirketin yönetim ve idaresi, üretim bandı ve de personel istihdamı, mal alım satımının …’ın kontrolünde gerçekleştirilmesine karar verildiğini, …’ın şirket ile ilgili olarak gerek üretimdeki gerekse pazarlamadaki bilgi ve donanımını üçüncü kişilerle paylaşmış olması sebebiyle iş akdinin feshi sonrasında davacı … ve annesi diğer davacı …’ın şirketin ortaklarına şirketteki hisselerini satmak istediklerini dile getirdiklerini, bunun üzerine şirket ortaklarından afaki meblağlar talep etmeleri üzerine ödeyemeyeceklerini, dilerlerse hisselerini başka birilerine de satabilecekleri denildiğinde hisseleri alacak yeni alıcıları bulamamaları üzerine bir takım işlemlere giriştiklerini, şirket ortağı ve de şirket müdürü …’in şirketin darboğaza girmesi üzerine şirkete … TL para aktarımı yaptığını, bu aktarımı yapmasının sebebinin şirketin çalışmasının önünü açmak ve de şirket ana sermayesinin günden güne erimesi karşısında önlem almak olduğunu, şirket ana sermayesinin … TL’den … TL ye çıkarılmasına karar alındığı şirket adına yetkili … tarafından Antalya 17. Noterliği’nin 20.12.2017 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile ortaklara genel kurul için çağrı yapıldığı ve bu çağrıda finansal tablolar, yıllık faaliyet raporu, bilançolar, sermaye artırırını evraklarının şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine açık bulunduğu da bildirildiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından hissedarlara gönderilen ihtarnamede, şirketin mali tabloları değerlendirildiğinde yapılacak bir sermaye artırımının şirketin sermaye kaybının önüne geçeceğini, bu nedenle yapılacak sermaye artırımında rüchan haklarını kullanıp kullanmayacaklarını, kullanmaları halinde ise nakdi artırıma katılacakları tutarı bildirmek üzere tebliğden itibaren 15 gün süre verildiğini, ancak davacıların işbu sermaye artırımına katılacaklarını ve hangi tutarda katılacaklarına ilişkin bir bildirimde bulunmadıklarını, 6102 sayılı TTK’mn sermaye artırımına ilişkin şirket ana sözleşmesi değişikliğinin ne şekilde yapılacağının açıkça düzenlendiğini, genel kurulun sermaye artırımına ilişkin kararıyla, ortakların yeni payları almaya ilişkin rüçhan hakkı, ancak haklı sebeplerin varlığında ve 621 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde öngörülen nisapla sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir. Şirket sermayesinin artırılması durumunda şirketin özvarlığı 7.339.065,32 TL’ye yükseltilecek olup, sermaye artırımı sonucunda sermaye ve yedek akçelerin toplamının en az yarısının korunacağı, şirket sermayesinin karşılıksız kalmayacağının raporla tespit edildiğini, Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Sayılı dosyası ile müvekkili şirket müdürü olan … hakkında şirketi zarara uğrattığından bahisle tazminat istemiyle dava açıldığını, bu sebeplerle şirket işleyişinin normale dönmesi için ivedilikle dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine, şirket merkezi, şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme ve irdeleme yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmesine, akabinde davalı müvekkil şirkete atanmış olan kayyum görevine son verilmesine, davacı ortakların iç dengeleri bozmak ve suni sebepler yaratmak suretiyle ortaklık ilişkisinden çıkma girişimlerinin yasada belirtildiği üzere haklı gerekçelerle açılmamış olması sebebiyle ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya C.Başsavcılığı’na yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya 3.İş Mahkemesi’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında şirketin feshi/ortaklıktan çıkma talepli davada 27/10/2020 tarih … sayılı birleştirme kararı ile … sayılı sorumluluk davası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirme kararı verilmiştir.
Bankalara yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 26/03/2019 tarihli oturumda davacı ve davalı tanık beyanlarının alındığı anlaşılmıştır.
Birleşme kararından sonra Mahkememizin 27/10/2020 tarihli oturum ara kararı ile birleşen dava dosyasında davalı şirketin aktif ve pasifinin tespiti yönünden dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlarda dikkate alınarak keşif yapılmasına karar verildiği, yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 04/02/2021 tarihli rapor ile 10/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun ve bu raporlardan sonra dosya kapsamı dikkate alınarak asıl ve birleşen dava dosyası yönünden davalı şirket ile dava dışı davalı şirketin yetkilisi olduğu belirtilen ve hammadde alımının yapıldığı iddia edilen şirketlerin ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle davalı şirket temsilcisinden talep edilen şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin tazminat ve birleşen dava dosyası yönünden de şirketin feshine/ ortaklıktan çıkmaya ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususunda rapor alınmasına karar verildiği ve buna ilişkin 16/02/2022 tarihli bilirkişi ek 2. Raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişi kök ve ek raporlarının kapsamından netice itibariyle “…3- Davalı müdürün, şirketin ihtiyaç duyduğu hammaddeyi ortağı ve yöneticisi olduğu … A.Ş’den temin etmekle şirketi zarara uğrattığı, şirketin doğrudan piyasadan hammadde temin etmesinin daha uygun olduğu; ancak, şirketin içinde bulunduğu mali koşulların (nakit akışında yaşadığı sıkıntının) … A.Ş aracılığıyla hammadde teminini zorunlu kılıp kılmadığı ile bu doğrultuda alınan kararın iş adamı kararı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davalı müdürün bu sebeple meydana gelen zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağının takdirinin Sayın Heyet’e ait olduğu,
4. 30.06.2017 tarihli ara bilançoya göre sermaye artırım kararı alınmasının, yöneticinin sorumluluğu davasının konusu olmadığı; bu konudaki taleplerin ancak genel kurul kararının geçersizliğine yönelik bir davanın konusu olabileceği,
5. Dosya içinde tapu kayıtları bulunan taşınmazların şirkete satışı ancak devrilerinin zamanında yapılmaması nedeniyle şirketin 296.736,71 TL zarara uğradığı tespit edildiğinden davalı yöneticinin bu zarardan sorumlu olup olmadığının takdirinin Sayın Heyet’e ait olduğu,
6. Şirket hakkında fesih şartının oluşup oluşmadığının takdirinin Sayın Heyet’e ait olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Asıl dava, TTK 644. Maddesi yollamasıyla TTK 553 vd. Maddelerine dayalı limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkindir.
Birleşen dava ise şirkette azınlık pay sahibi olan ortaklar tarafından açılan TTK 636. Maddesine dayalı şirketin haklı sebeple feshi, bu mümkün değil ise ortaklıktan çıkma ile çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz ana dava dosyası yönünden yapılan değerlendirmede:
TTK 553. Maddesinde “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla[1] ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar…” düzenlemesi mevcuttur.
Ana dava dosyasında azınlık pay sahibi davacılar tarafından şirkette çoğunluk paya sahip davalı müdürün, şirketi kötü yönettiği, şirkete kendi yöneticisi ve ortağı olduğu şirketlerden ham madde tedarik ettiği, şirket zararına işlemler yaptığı dolayısı ile şirketi zarara uğrattığı iddiası ile sorumlu olduğu zarar miktarının tespiti ile şirkete ödenmesi isteminde bulunulmuştur.
TTK 555. Maddesi uyarınca Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler. Eldeki dava yönünden pay sahibi davacıların dava açma haklarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket müdürünün sorumluluğu açısından kusurlu olduğunu ispat yükümlülüğü davacıya aittir.
TTK 626. Maddesinde “Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. 202 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır…” düzenlemesi mevcuttur.
Şirket müdürünün kusur sorumluluğu kapsamı belirlenirken yukarıdaki madde uyarınca görevini yerine getirirken, tüm özeni yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Aynı Kanun 369 maddesinde de “Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar.
(2) 203 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır” düzenlemesi mevcuttur.
Yönetim Kurulu üyesinin kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak iş adamı kararı verebileceği madde gerekçesinde bu ölçüt, “yönetim kurulu üyesinin kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak “işadamı kararı” (businessjudgementrule) verilebileceğini kabul eder ve riskin bundan doğduğu hallerde üyenin sorumlu tutulmaması esasına dayanır. Genel kabul gören kural uyarınca, duruma uygun araştırmalar yapılıp, ilgililerden bilgiler alınıp yönetim kurulunda karar verilmişse, gelişmeler tamamen aksi yönde olup şirket zarar etmiş olsa bile özensizlikten söz edilemez” şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre, müdürün aldığı kararın iş adamı kararı olduğu kanaatine varıldığında, ilgili karar neticesinde şirket zarara uğramış olsa bile yöneticinin tazminat sorumluluğu doğmayacaktır.
Alınan bilirkişi raporlarına uzman bilirkişi tarafından … Ltd Şti’nin faaliyet alanında hammadde alımını … A.Ş (aracı şirket) yerine piyasadan temin etmiş olsaydı, hammadde için toplam … TL daha az ödeme yapacağı, bu nedenle hammadde temini açısından izlenen yöntemin isabetli bir tercih olmadığı tespit edilmiştir. Şirketin hammaddeyi piyasadan temin etmesinin daha uygun olduğu tespit edilmiş olmakla beraber, şirketin içinde bulunduğu mali koşulların bunu zorunlu kılıp kılmadığı konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği, bu değerlendirmeye göre işlemin gerçekleştirildiği tarihte şirket hakkında borca batıklık durumu olmasa da nakit akışında sıkıntı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, şirketin mali koşullarının, şirketin faaliyetine devam edebilmesi için gerekli olan hammadde ihtiyacını davalı müdürün ortağı olduğu kendi firmasından yapmasının dışarıdan kredi ve nakit temini ile yapmasından daha elverişli olabileceği, zira aradaki fiyat farkının kredi kullanılması halinde kredi maliyetinin fiyat farkından daha fazla olacağı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş, dolayısıyla şirket müdürünün kendi ortağı olduğu … A.Ş.’den hammadde teminine ilişkin eyleminin iş adamı kararı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dürüstlük ilkesine aykırı bir yönün bulunmadığının kabulü gerekmiştir.
Davacıların nakit akışını sağlamak için şirket tarafından parası ödenmiş, ancak tapuda devri sonradan yapılan iki adet taşınmazın satışının yapılabileceği önerisi değerlendirildiğinde taşınmazların nakit ihtiyacı bulunan dönemdeki değerleri bilinmese de şirketin hammadde için ödeyeceği tespit edilen meblağdan daha düşük olduğu anlaşıldığından iş adamı kararının bu noktada da yerinde olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davalı yöneticinin dava dışı şirketin borca batık olduğuna dair ara bilançoya göre sermaye arttırımına ilişkin öneride bulunarak genel kurulu toplamasının müdürün sorumluluğunu gerektirip gerektirmediği yönünden yapılan değerlendirmede ise sermaye arttırımına karar vermeye yetkili organ TTK gereği genel kurul olup genel kurulca alınmış bu karardan müdür sorumlu değildir. Bu konuda ortakların aksi yöndeki düşünceleri halinde başvuracakları yol genel kurul kararının iptali istemli dava olup, bu hususta sermaye arttırım kararına ilişkin Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dava dosyasında davanın reddine karar verildiği anlaşılmış, bu hali ile müdürün özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini gösterir husus bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasında tapu kayıtları bulunan taşınmazların şirkete satışı ancak devirlerinin zamanında yapılmaması nedeniyle dava dışı şirketin zararının doğup doğmadığı, varsa zarar miktarı yönünden yapılan değerlendirmede, bilirkişiler tarafından şirketin 296.736,71 TL faiz zararına tespit edilmiş ise de taşınmazların sonradan dava dışı şirkete tescillerinin yapıldığı bu hali ile de durağan varlık niteliğindeki taşınmazların sonradan tescilinin yapılmasının şirketin somut zararının bulunmadığının kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şirket müdürünün TTK 626. Maddesindeki özenle bağlılık yükümlülüğüne aykırı davrandığı hususu davacı tarafça ispatlanamamış olduğundan asıl dava yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacıların haklı sebeple şirketin feshi, bu mümkün değil ise ortaklıktan çıkma taleplerine ilişkin yapılan değerlendirmede:
Sona Erme Sebepleri ve Sona Ermenin Sonuçlarını düzenleyen TTK 636. Maddesinde “…Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir…”
TTK 638. Maddesinde de ” Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Limited Şirketin haklı nedenlerle feshi mümkün olmakla beraber şirketin devamını imkansız kılan sebeplerin vukuuna, bu konuda istemde bulunan davacı yanın sebebiyet vermemesi gerekir. Limited Şirketin feshi isteminde, feshe neden olacak somut olayların açıkça değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamında özetle; “Limited Şirket feshinde haklı neden olarak devamlı zarar etmek, amacın gerçekleşmesini önlemek ve ortaklar arası ciddi anlaşmazlıklar kabul edilebilir” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, davalı şirketin bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği üzere … TL öz varlığının bulunduğu, şirketin 31/12/2020 tarihi itibariyle dönem net karının … TL olduğu, öz varlığa sahip, faaliyetlerine devam eden, borçlarını ödeyebilen ve karlılık durumunda bulunan şirket yönünden haklı sebeple feshe ilişkin yasal koşulların bulunmadığı, davacıların çıkma istemine ilişkin olarak da, davalı şirket ortağa aynı zamanda müdürünün kusurlu hareketleri gösterilmiş ise de; bu hareketlerinde davacı tarafça ispatlanamadığı, taraflar arasındaki geçimsizliğin mevcut hali ile şirketin işleyişine engel teşkil edecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla hem şirketin feshi hem de davacılar yönünden şirketten çıkma ile çıkma payının ödenmesine ilişkin talepleri yönünden yasal koşulların oluşmadığının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle asıl dava ve birleşen dava yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememiz ana dava dosyası (… Esas) ve birleşen mahkememizin (… Esas) dava dosyalarında davaların ayrı ayrı REDDİNE,
Asıl dava yönünden
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 260,85 TL harcın karar kesinleştiği istek halinde davacılara İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Birleşen dava yönünden
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8- Davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
9-Artın ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı birleşen dosya davacılar vekilinin ve davalı birleşen dosya davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Başkan …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Katip …
¸E- İmzalı