Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2022/934 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/305
KARAR NO : 2022/934
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından sahte senet düzenlenmek suretiyle Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aleyhlerine icra takibine girişildiğini, takipteki senetteki imzanın taraflarına ait olmadığını, icra takibine süresinde itiraz edemediğini, davalının tebligatın var diyerek davacı asilden imza örneği aldığını, bu nedenlerle takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek; menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, menfi tespit talebinden ibarettir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … gün ve … E. … K; … gün ve … E. … K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., … esas, … karar, Tar. …)
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına ait … sayılı dosyaya yazılan yazıya verilen cevapta, … tarihinde dosyada karar verilmiş olup Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılarak … esas numarası aldığı belirtilmiştir.
Genel kural olarak belirtmek gerekir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … esas , … karar nolu … karar tarihli kararında özetle belirtildiği üzere , ceza mahkemesince verilen beraat kararı , kusur ve derecesi , zarar tutarı, temyiz gücü ve isnat yeterliliği , illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamaz ancak hukuk hakiminin bağımsızlığının sınırsız değildir. Hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle de fiili hukuka aykırılığı konusu ile bağlıdır. Çünkü, ceza mahkemesi, uyguladığı yargılama usulü de göz önünde tutularak, maddi gerçeği araştırır ve hukuk mahkemesine göre daha geniş kapsamlı bir inceleme yapar. Hukuk mahkemesinin, ceza mahkemesinin maddi olay kabulü ile bağlı olmadığı konusundaki aksi düşünce, toplumun adalete ve adaletin tecellisine aracılık eden mahkemelere güveni sarsar ve kamu barışını da tehdit eder. Bu nedenle, davacı vekilinin aşamalarda ceza dosyasının beklenmemesi gerektiği yönündeki talepleri hukuka uygun bulunmamıştır.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin adı geçen dosyasının sonucu mahkememizce beklenmiştir.
Mahkememizce aşamalarda, uygulamaya elverişli davacı imzaları için de yazışmalar yapılmıştır.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına bakıldığında özetle; Antalya CBS’nin Soruşturma No : …, Esas No : …, İddianame No : … sayılı iddianame ile özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünden temin edilen borçlusu … olan … tanzim tarihli … TL bedelli senet üzerinde Krimial İnceleme yaptırılmış olup, … tarihli uzmanlık raporuna göre senet üzerindeki borçlu imzalarının ve senet üzerindeki yazıların müşteki ve şüpheli elinden çıktığını gösterir uygunluk tespit edilemediği belirtildiğinden; şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği yukarıda belirtilen delillerden anlaşılmakla, şüphelinin yargılamasının yapılarak cezalandırılmasına karar verilmesi istenmiş; ceza mahkemesinde katılanın iş bu davanın davacısı …, sanığın i ş bu davanın davalısı … olduğu, atılı suçun “Resmi Belgede Sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb.Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” olduğu, yargılama sonunda, sanık …’ın üzerine atılı Nitelikli Dolandırıcılık suçunu işlemiş bulunduğu sabit görülmekle, eylemine uyan ve 6763 sayılı yasa ile değişik TCK nun 158/1-d maddesi gereğince suçun işleniş şekli, sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak takdiren ve artırım yapılarak 4 YIL hapis ve 600 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, Sanığın yargılama sürecindeki olumlu tavır ve davranışları takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasından 5237 Sayılı TCK’nun 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 3 yıl 4 ay hapis ve 500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, başkaca artırım ve indirime yer olmadığına, TCK nun 52/2 maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den 500 gün karşılığı 10.000 tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; yine Sanık …’ın üzerine atılı Resmi Belgede Sahtecilik suçunu işlemiş bulunduğu sabit görülmekle, eylemine uyan TCK nun 204/1 maddesi gereğince suçun işleniş şekli, sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak takdiren ve artırım yapılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın yargılama sürecindeki olumlu tavır ve davranışları takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasından 5237 sayılı tck’nun 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, başkaca artırım ve indirime yer olmadığına ayrı ayrı karar verilmiş ayrıca Adli Emanetin … sırasında kayıtlı … düzenleme, … ödeme tarihli, borçulusu, … alacaklısı … olan, … TL bedelli 1 adet senet aslının dosyada delil olarak saklanmasına dair de hüküm kurulmuştur.
Dosyada delil olarak saklanmasına karar verilen senet iş bu davanın konusudur.
Ceza dosyasında verilen karar istinaf incelemesine gönderilmiş olup, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … CD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile özetle; “Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; söz konusu senet teslim belgesini dosyaya ibraz eden ve sanığın beyanına göre belgenin aslının bulunduğu bildirilen ve vekillikten çekildiği anlaşılan Av. …’ün tanık olarak dinlenmesi ile senet teslim belgesinin Av. …’den teminin sağlanması; Temin edilmesi halinde kriminal inceleme yapılarak senet altındaki imzanın katılan …’e ait olup olmadığının tespiti; Temin edilememesi halinde ise sanığın hukuki durumunun Av. …’ün beyanı ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından CMK’nın 280/1-e ve 289/1-e Maddeleri uyarınca sair yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına” kesin olarak karar verilmiştir.
Dosya, ceza mahkemesinin … Esas sayısına kaydedilmiştir. Mahkeme … esas, … karar sayılı ilamı ile yargılama sonunda özetle; Sanık …’ın suç konusu bonoyu katılanla yapmış olduğu ticari ilişki sebebiyle aldığını soruşturma aşamasında ifade ettiği halde, kovuşturma aşamasındaki … tarihindeki duruşma sırasındaki beyanında senedi almış olduğu kişinin mahkeme salonunda bulunan katılan … olmadığına ilişkin beyanda bulunduğu, bu kez … tarihli celsede senedi imzalayan huzurda bulunan … olduğuna yönelik beyanıyla senedi aldığı kişiye ait çelişkili beyanlarda bulunduğunun anlaşıldığı, bu nedenle kendisiyle ticaret yapma ve ortaklık kurma düşüncesinde olduğu ve bu nedenle para verdiğini iddia ettiği …’i duruşmada ilk gördüğünde tanıyamaması şeklindeki ifadesinin savunmasının gerçekleri yansıtmadığının delili mahiyetinde olduğu değerlendirilmekle sanığın suç konusu bonoyu başkasına imza attırmak suretiyle icra müdürlüğü aracılığıyla takibe koyarak katılana yönelik kamu kurumunu araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği mahkememizce kabul görmüş, haciz işlemi yapılmış olması sebebiyle dolandırıcılık suçu yönünden teşebbüs hükümlerinin uygulanamayacağı değerlendirilmiş ve sanığın eylemine uyan TCK 158/1-d, 62, 204/1, 62 ve TCK 58/6 maddeleri gereğince cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuştur.
Ceza mahkemesi kararı … tarihinde kesinleşmiştir.
Dosyaya dönüldüğünde; mahkememizce aşamalarda imza incelemesi de yaptırılmıştır. … tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava ve inceleme konusu senette, adına atılı borçlu imzasının davacı eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce aldırılan … tarihli bilirkişi raporu, kesinleşen ceza dosyası içeriği ve orada özetle; davalının suç konusu bonoyu başkasına imza attırmak suretiyle icra müdürlüğü aracılığıyla takibe koyarak katılana yönelik kamu kurumunu araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği mahkememizce kabul görmüş, haciz işlemi yapılmış olması sebebiyle dolandırıcılık suçu yönünden teşebbüs hükümlerinin uygulanamayacağı değerlendirilmiş ve sanığın eylemine uyan TCK 158/1-d, 62, 204/1, 62 ve TCK 58/6 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi hususları bir arada düşünülerek; davacının davasında haklı olduğu kanaatiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde ayrıca kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun … tarihli ve … esas, … karar, … tarihli ve … esas … karar ve … tarihli ve … esas, … sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Yargılama sonunda, davacının haklı olduğu, davalının haksız olduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senedi düzenlenmesinde davalının kötü niyetli olduğu ceza yargılama dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkememizce davacının talebi yerinde görülmüştür. Hükümde, İİK gereği verilen tazminatın ismi inkar tazminatı olarak sehven belirtilmiştir ancak tarafın konumu gereği tazminatın uygulamadaki adı kötü niyet tazminatıdır. İİK daki tazminatın şartları oluştuğundan hüküm kurulmuş olup zaten kurumsal olarak “kötü niyet” tazminatı adında bir kurum ismi kanunda olmamakla, bu isim uygulama verilen isimdir. Mahkememiz İİK m. 72/5 gereği tazminata hükmetmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından (ve takip konusu edilen … TL bedelli, … tanzim tarihli, … vade tarihli senetten) dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının inkar tazminatın talebinin kabulü ile, %20’lik oran üzerinden hesaplanan … TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan … ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına hüküm gereği alınması gerekli bakiye … ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda … ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı … ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı …’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır