Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/304 E. 2021/675 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/304 Esas
KARAR NO : 2021/675
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, … tarihinde ilçeler arası yolcu taşımacılığı yapan … şirketine ait …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaygan yolda hızlı ve dikkatsiz seyir etmesinden dolayı kontrolünü kaybederek, gidiş istikametine doğru yolun sağ tarafına devrilere kaza yaptığını, meydana gelen kazada müvekkilinin yolcu olarak seyahat etmekte olduğundan kusursuz olduğunu, olay sırasında kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanak ile araç sürücüsü …’nin KTK’nın 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden dolayı asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin boyun bölgesinde bulunan C 6-7 Spinöz çıkıntı kırığı meydana geldiğinin saptandığını, müvekkilinin şube müdürü olarak çalıştığı ve çalışamadığı dönemlerde aylık kazancının 850,00 TL kaybı olduğunu bunun dışında müvekkilinde daimi iş
göremezlik durumu ortaya çıktığını, taraflarınca davalı … şirketine, poliçedeki sorumluluk tutarının ödenmesi için başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin cevabi yazısında daimi maluliyet raporunun olmaması halinde ödeme yapılamayacağının belirtildiğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı …’nin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, kazanın meydana geldiği tarihte … plakalı minibüsü kendisinin sürdüğünü, havanın kapalı ve yağışlı olması sebebiyle yeterince yavaş gittiğini, KTK göre karayoluna 80 km hızla gitmesi gerekirken kendisinin hızının 60 – 70 km olduğunu, yerlerin ıslak ve kaygan olmasından dolayı yol çalışması da olduğundan ne kadar dikkatli davranmış ise de elinde olmayan sebeplerle aracın buz gibi kaygan yolda kayarak yolun sağ tarafına devrildiğini, olaydan sonra tutulan tutanağa itiraz ettiğini, kazadan sonra otobüsteki yolculardan herhangi birinde ağır yaralanma ya da acil bir durum olmadığını bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, motorlu araç işletenlerin 2918 Sayılı KTK’nın 91.maddesine göre yaptırmak zorunda oldukları ZMMS özel yasadan doğan bir sorumluluk olup ticari bir işlem olmadığını, aynı şekilde zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasından tazminat almak için sigorta şirketine başvurması ile aralarında bir ticari ilişki oluşmayacağını, mahkememizin görevsiz olduğunu, olayın özelliği müvekkilinin kusursuzluğu, sosyal ve ekonomik durumu nazara alındığında istemiş olduğu manevi tazminatın miktarının fahiş görüleceğini, davacının memur statüsünde çalışmakta olduğu için vuku buluna kaza sebebi ile yapmış olduğu sağlık masrafları devlet tarafından karşılandığını, bu sebeple maddi tazminat istemlerinin yerinde olmadığını, davacı eğer bir zarara uğradı ise zararını sigortadan karşılayabileceğini, prosedüre göre evrak istemenin talebi red anlamına gelmediğini, bu nedenle davacının öncelikle sigorta işlemlerini tamamlaması gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinin mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde, davacının dava şartı olan başvuru zorunluluğu yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, bu başvuru sırasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi gereğince, hak sahibinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine iletmesi gerektiğini, davacı yanca da başvuru sırasında 2918 sayılı yasanın 99. Maddesine göre vermek zorunda olduğu zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeler ibraz edilmediğini, bu sebeple öncelikle dava şartı noksanlığı sebebi ile davanın usulden reddini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediğini, öte yandan motorlu taşıtların işletilmesi sonucunda ortaya çıkan zararın tazmini amacıyla ödenecek tazminatın belirlenebilmesi için öncelikle zararın belirlenmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin karşı vekalet ücreti de dahil yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, bu sebeplerle davanın öncelikle usulden reddine, her halükarda esastan reddine, aksi halde faiz talebinin reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etimiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, dosya davacının maluliyet oranının tespit edilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
Dosyada mevcut tıbbi belgelere göre;
“… kızı … doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği Kas İskelet Sistemi Tablo 1.7 %4, %4; Baltazard formülüne göre %7.84 oranında olduğuna göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğini bildirir” rapor sunulmuştur.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
“A)Sürücü …’nin %100(Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B)Davalı yolcu …’ın kusurunun olmadığı kanaatini bildirir” rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda, ” Hukuki değerlendirmeler ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda yapılan inceleme ve hesaplamalara göre; … tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan …’ın;
Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 68.211,04-TLolarak hesaplandı. Tedavisi sırasında eksik aldığı ödemeler ile ilgili belge olmadığından hesaplama yapılamamıştır” şeklinde rapor sunmuştur.
Dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporunda,
” … tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan …’ın;
Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı TRH 2010 yaşam tablosuna göre 85.479,89-TL olarak hesaplandı.
Tedavisi sırasında eksik aldığı ödemeler ile ilgili belge olmadığından hesaplama yapılamamıştır şeklinde” rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 85.479,89(TL) olarak bulunmuş ve bu miktar üzerinden maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Kaza nedeniyle mahrum kalındığı iddia edilen yan ödemelere ilişkin belge ve başkaca delil sunulmadığından ispatlanamayan bu talebin reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 8.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Neticeten davacının , maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 85.479,89 TL maddi tazminatın davalı … açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden (…) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin 500,00 TL lik mahrum kalınan kazanç talebinin reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 8.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi harici davalılardan kaza tarihinden (…), itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat davası nedeniyle,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.839,13 TL harçtan peşin alınan 191,22 TL nin mahsubu ile eksik alınan 5.839,13 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 2.639,58 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.912,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 546,48 TL harçtan peşin alınan 102,46 TL nin mahsubu ile eksik alınan 444,02 TL nin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Manevi tazminat yönünden yapılan 66,00 TL yargılama giderinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak sigorta şirketi harici kendisini vekille temsil eden davalılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır