Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/301 E. 2019/286 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/301
KARAR NO : 2019/286
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2015
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …/…/… tarihli … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı …’ün sevk ve idaresindeki aracı ile … Belediyesi aşevi yemek dağıtım aracı ile … mahallesi istikametine seyir halinde iken yolun sağındaki bir numaralı eve yemek verirken evden çıkan … doğumlu …ın annesinin tencere almak üzere yanından ayrılması sonucu aracını hareket ettirmesi ile birlikte sol ön teker altında kalması neticesinde ölümüne sebebiyet verdiğini, olay nedeniyle davalı … … hakkında dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, davalı …’ün kullandığı aracın davalı …A.Ş tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, araç maliki olan davalılar …A.Ş. ve araç işleteninin …Belediye Başkanlığı olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere davacı baba …için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, anne …için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, kardeş … … için 10.000,00 TL manevi, kardeş …için 10.000,00 TL manevi ve kardeş …için 10.000,00 manevi olmak üzere 20.000,00 TL maddi 230.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta şirketi açısından maddi tazminatın sigorta limitleri dahilinde dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren değişen faiz oranlarına göre, yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ olunmuş, taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı …Belediye Başkanlığı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, araç sürücüsü … … ile idare arasında 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının hangi ihale dönemlerinde hangi firmalar aracılığı ile Belediyelerine hizmet vermiş ise zarar gören davacının maddi ve manevi taleplerinin bu şirketlere yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …şirket vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … … … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortanın sorumluluğunun sigortalının kusuru olması halinde söz konusu olduğunu, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kusur tespiti için trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, sgk tarafından rücuya tabi herhanği bir ödemenin ve yahut gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, bu nedenlerle sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluklarının açıkladıkları çerçevede azami limit ile sınırlı olmasını, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … Belediyesine bağlı aşevi yemek dağıtım işinde şoför olarak çalıştığını, olay günü … … … plakalı araç ile yine … Mahallesinde yemek dağıtmakta olduğunu, … sk. numara … önüne geldiğini, ancak yemek dağıtacağı kişilerin evde olmadığını, o sırada yemek dağıtacağı evin yan komşusu olan birinin yanına geldiğini, yemek alacak komşusunu çağırabileceğini söylediğini, kendisinin de beklemeye başladığını, ancak yolun geçişini rahatlatmak için aracı biraz daha kenara almak istediğini, bu sırada anladığı kadarı ile komşusunun haber vermesi üzerine davacılardan …’ın getirdiği yemeği alabilmek için evine tencere almaya gittiğini ancak yanıda bulunan çocuğunu tek başına bıraktığını, hareket öncesi aracının çevresini aynalar vasıtası ile kontrol ettiğini, hatta uyarı amaçlı korna çaldığını, daha sonra aracını hareket ettirdiğini ancak ileriden bayanın koşması üzerine aracı durdurduğunu, aracının büyük araç olması nedeni ile … yaşındaki çocuğun gözetim altında bulunmaksızın tek başına bırakılması sebebi ile bu kazanın meydana geldiğini, olayda hiç bir kusurunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Aş. Vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan müvekkili firmaya ait … … … plakalı vasıtanın …/…/… tarihli araç kiralama sözleşmesi ile …şti adlı firmaya kiralandığını, işleten sıfatlarının kaza tarihi itibariyle bulunmadığını, davanın bu firmaya ihbarını talep ettiklerini, dava dilekçesini kabul etmediklerini, manevi tazminatın zenginleşme vasıtası olarak kullanılamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/… tarih, …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile davaya bakmakta Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tanıkları … …, …’ın yargılama sırasında olaya ilişkin görgü ve bilgilerine dair beyanları alınmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası dosyamız arasına celp olunmuş, incelenmesinde: Sanık … … hakkında verilen neticeten bir yıl sekiz ay hapis cezasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma tutanakları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava dosyası tarafların kusur oranlarının tespiti için makina/trafik bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan …/…/… havale tarihli raporda; meydana gelen trafik kazasında “davalı sürücü …’ün %25 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ise %75 oranında kusurlu olduğu, maktül …’ın ise kusursuz olduğu” belirtilmiştir.
Dosya talep edilen maddi tazminatın tespiti açısından aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiş ve bilirkişi … … mahkememize vermiş olduğu …/…/… tarihli raporunda, “…davacı anne …yönünden destekten yoksun kalma tazminatının 20.365,85 TL, davacı baba … … yönünden destekten yoksun kalma tazminatının 17.077,38 TL olduğu” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili…tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile davacılardan … … için 10.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 17.077,38 TL, davacılardan … … 10.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 20.365,85 TL olarak arttırmıştır.
Mahkememizin … gün ve …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin …tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamıyla Mahkememizce verilen …tarihli kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.Bu kez dosya mahkememizin …/… Esas sırasına kaydedilerek mahkememizce …Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamındaki istinaf sebeplerine göre yeniden yapılan yargılamada:
Davalı …A.Ş.ve … Belediyesinin kazaya karışan … … … plakalı aracın işleteni olup olmadığı hususunda inceleme yapılmasına karar verilmiş, bu aşamada davalı …A.Ş.’den aracın dava dışı üçüncü kişiye kiralandığını beyan etmesi nedeniyle kira sözleşmesini ibraz etmesi ve dava dışı firmaya aracın teslimine ilişkin araç teslim tutanağını ibraz etmesi hususunda meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından aracın dava dışı 3.kişiye kiralandığına ilişkin kira sözleşmesi, vergi kayıtları ve araç teslim tutanağı dosyamız arasına celp edilmiş, incelenmesinde: Aracın …/…/… tarihli kira sözleşmesi ile … aylığına dava dışı firmaya kiralandığı ve aracın …/…/… tarihinde teslim edildiği anlaşılmıştır.
… Belediyesine yazılan müzekkeremize verilen cevabi yazı ve eklerinin incelenmesinde: Kazaya karışan … … … plakalı aracın 10 aylık araç kiralama hizmet sözleşmesi ile … Başkanlığı tarafından …Şti’nden kiralandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarına ilişkin olarak dosya re’sen seçilen rapor aldırılmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi …’nın mahkememize sunduğu …havale tarihli raporda özetle; “… yaşındaki çocuklarının ölümü dolayısı ile, çocuğun 18 yaşından itibaren kazanç elde edeceği, bekarken kazancının yarısı ile anne babasına destek olacağı, …yaşının muhtemel evlilik yaşı sayılacağı, evlendikten sonra ise kazancının %25 ile anne babasına destek olacağı, anne babadan birinin bakiye ömrü bittikten sonra kazancının %15’i ile geride kalan ebeveynine destek olacağının kabulü ile anne …’in nihai ve gerçek zararının 20.365,85 TL. Baba …’in nihai ve gerçek zararının 16.223,50 TL olduğu” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Dava dosyası aktüerya bilirkişisi tarafından verilen raporun … tarihli olduğu, buna göre asgari ücretteki artş oranı dikkate alınarak raporun … yılı itibariyle alınması gerektiği anlaşıldığından talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespiti için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi … … tarafından ibraz edilen …/…/… tarihli raporda özetle; “…tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’ın geride kalan hak sahibi davacılar, annesi … … için destekten yoksun kalma tazminatı 25.127,19 TL, babası …için destekten yoksun kalma tazminatı 15.803,90 TL olduğu” şeklinde belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki ölümlü trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten, sürücü ve ZMMS aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile sigorta şirketi dışındaki işletenler ve sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 53.maddesinde de ölüm halinde uğranılan zararlar belirtilmiş, 3.bendinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar…”‘ın talep edilebileceği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 55.maddesinde de, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz…” şeklinde tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar belirtilmiştir.
Davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Davalılar …A.Ş. İle … Belediyesinin işletenlik sıfatlarının bulunup bulunmadığı, buna göre davada pasif husumetlerinin olup olmadığı hususunda yapılan değerlendirmede;
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 01/06/2016 gün, 2016/4042 Esas, 2016/6675 Karar sayılı emsal içtihadında; “…2918 sayılı KTK’nin hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasa’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere İşlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hâkimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hâkimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması şarttır. …
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler de gözönünde bulundurularak, öncelikle kira sözleşmesinin bir suretinin davalı taraftan istenmesi, daha sonra taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın davalı …AŞ’ye devredilip devredilmediği, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, buna göre davalı şirketin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi…”şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı …A.Ş.’nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin yapılan araştırmada; davalı şirket tarafından sunulan kira sözleşmesi, aracın dava dışı üçüncü kişiye teslimine ilişkin kayıtlar ile vergi beyannameleri de dikkate alındığından kaza tarihi itibariyle davalı …A.Ş.’nin işleten sıfatının bulunmadığı görülmüştür. Yine davalı … Belediyesinin de sunulan kira sözleşmesinden kısa süreli 10 aylık kira sözleşmesiyle kazaya karışan aracı kiraladığı, buna göre …Belediyesinin de kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının olmadığı görülmekle bu davalılar yönünden pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Uzun süreli kira sözleşmesinin trafik tescilde kayıtlı olmaması ve bu hususun dava tarihinden önce davacı tarafça bilinmesinin mümkün olmaması, davacı tarafça bilindiğine ilişkin de bir delilin dosyada bulunmaması dikkate alınarak davalılar … Belediyesi ve …A.Ş. lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalı sürücü … ve ZMMS …A.Ş.’ye yönelik maddi tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde:
Ölen destek …’ın anne ve babası olan …ile …’ın desteklerini kaybettikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmış, davacı … … ve … … yönünden ayrı ayrı aktüerya bilirkişisi …tarafından dosyaya ibraz edilen… tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tutarlarda davacı …yönünden taleple bağlı kalınarak 20.365,85 TL. destekten yoksun kalma tazminatı, …yönünden de yine taleple bağlı kalınarak 15.803,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının kazaya karışan ve kusurlu olan araç sürücüsü ve ZMMS’den müteselsil sorumluluk ilkeleri gereği tahsiline karar vermek gerekmiştir (Her ne kadar aktüerya bilirkişi tarafından hükmedilen tutardan fazla miktarda destekten yoksun tazminatı hesaplanmış ise de, dava değerinin arttırıldığına ilişkin davacı tarafça bildirimde bulunulmadığından taleple bağlı kalınarak belirtilen tutarlarda destekten yoksun kalma tazminatına hükmetmek gerekmiştir.).
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56/2 maddesine göre ”…ölüm hâlinde…ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu durumda uyuşmazlığın talep edilebilecek manevi tazminat miktarı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ” Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazaya karışan aracın sürücülerinin kusur oranları, İstinaf sebepleri, manevi tazminat miktarına ilişkin davalı …tarafından yapılmış istinaf talebinin bulunmaması hususları da dikkate alınarak Mahkememizin önceki gerekçeli ilamında hükmedilen manevi tazminat tutarları ile davacıların olay nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap dikkate alınarak hak ve nesafete göre davacılar anne … için 30.000 TL, baba …için 30.000 TL, davacılar … …, … … ve … … için ayrı ayrı 7.000 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2016/8095 Esas, 2019/3078 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi…” şeklinde belirtilmiş olmakla, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara göre ayrı ayrı davacılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş,
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacıların davasının KISMEN KABUL; KISMEN REDDİNE,
A) Davacı … … yönünden,
20.365,85 TL (taleple bağlı kalınarak) destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … … ve …A.Ş.’den (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
30.000,00 TL. Manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı …ın maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalılar … A.Ş.ve … Belediyesi aleyhine açtığı davanın PASİF HUSUMET DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
B)Davacı … yönünden,
15.803,90 TL. destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … … ve …A.Ş.’den (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
30.000,00 TL. Manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı …’ın maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalılar …A.Ş.ve …Belediyesi aleyhine açtığı davanın PASİF HUSUMET DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
C)Davacılar … …, … … ve … … için ayrı ayrı 7.000,00 TL. Manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine,
D)Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talepleri ile davacı …’ın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
A)-Dava adli yardım talebiyle açıldığından ve dava açılışta peşin harç ve başvuru harcı alınmadığından alınması gerekli 2.470,75 TL nispi harç ve 44,40 TL TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.515,15- TL harcın davalılar … … ve …A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
B)Davalılar … Belediyesi, … A.Ş. Yönünden uzun süreli kira sözleşmesinin trafik tescilde kayıtlı olmaması ve bu hususun dava tarihinden önce davacı tarafça bilinmesinin mümkün olmaması, davacı tarafça bilindiğine ilişkin de bir delilin dosyada bulunmaması dikkate alınarak davalılar … Belediyesi ve …A.Ş. lehine, davacı aleyhine vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA,
C) Davalı …A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.273,48 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı… A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
D-Dava adli yardım talebiyle açıldığından ve davacı tarafça herhangi bir gider avansı yatırılmadığından suçüstü ödeneğinden karşılanan 342,00 TL posta ve tebligat gideri, 1.100 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.442,00TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı gözetilerek 632,45 TL yargılama giderinin davalılar … … ve …A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA ,
E)Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
F) Davacı …kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar… ve …A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
E) Davalılardan …’ün bu dava nedeniyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
A)Dava adli yardım talebiyle açıldığından ve dava açılışta peşin harç alınmadığından Alınması gerekli 5.533,11 TL harcın davalı …’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
B)Davalılar … Belediyesi, … A.Ş. Yönünden uzun süreli kira sözleşmesinin trafik tescilde kayıtlı olmaması ve bu hususun dava tarihinden önce davacı tarafça bilinmesinin mümkün olmaması, davacı tarafça bilindiğine ilişkin de bir delilin dosyada bulunmaması dikkate alınarak davalılar … Belediyesi ve …A.Ş. lehine, davacı aleyhine vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA,
C)Davacı …kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı …a VERİLMESİNE,
D) Davacı… kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalı… ‘den tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
E-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘den tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
F)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı… ‘den tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
G)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı… ‘den tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
4-Davalı … tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı …e İADESİNE,
Dair; Davacılar … …, … … ile davacılar vekili ve davalı … Belediyesi vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2019

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı