Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/298 E. 2022/160 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/298
KARAR NO : 2022/160
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ: 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 11/11/2009 tarihinde sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkili …’un %97 malul kaldığını, Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası kapsamında alınan kusur raporlarından görüleceği üzere kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …, “2918 sayılı K.T.K.’nın 84 maddesinde yer alan kuralları ihlal etmesi hasebiyle kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusur ve ihmalleri bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili …’un bu kazanın meydana gelmesi esnasında yaya konumunda olup kazanın meydana gelmesinde %75 kusur ve ihmali bulunduğunu, … plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sürekli olarak bakıma muhtaç kalmasından kaynaklanan “Bakıcı Gideri” zararının tazminine yönelik hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı … şirketine tazminat için başvuru yapıldığını, yasal süre içinde herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, müvekkili …’un 11/11/2009 tarihinde trafik kazası neticesinde sakat kalması ile kazadan sorumlu aracın sigorta şirketi olması sebebiyle …’den BK.54.maddesi uyarınca sürekli ve bakıcı gideri zararının tazmini için fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen 1.000 TL sürekli iş göremezlik, 1.000 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.000 TL.harca esas değerle açmış oldukları belirsiz alacak davasının kabulüne, davalı …şirketine ilk hasar ihbarının yapıldığı tarihin 8 iş günü sonrasından itibaren işlemeye başlayacak avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; davaya konu kaza 11/11/2009 tarihinde meydana geldiğini, davanın 22/08/2016 tarihinde açıldığını, dava konusu talebe ilişkin hükümler kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davacı tarafa 02/07/2013 tairhinde 56.461,43 TL ödeme yapıldığını ve ibranamenin imzalanmasının da üzerinden iki yıl geçtikten sonra açılan davanın hem zamanışımına uğradığını hem de konusuz kaldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. (aşamalarda istifa vardır)
Dava, haksız fiile dayalı tazminat talebinden ibarettir.
Mahkememiz tarafından sigorta şirketine ödeme yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş, cevabı yazısında 28/09/2012 tarihinde 1.425,31 TL, 02/10/2012 tarihinde 1.003,00 TL. 05/10/2012 tarihinde 30,85 TL, 155,53 TL ve 70,40 TL olmak üzere toplamda 2.685,09 TL.tazminat(asli alacak) ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama ilk olarak, mahkememizin … E, …K sayılı dosyasında görülmüş ve yargılama sonunda özetle; trafik kazasının 11/11/2009 tarihinde meydana geldiği, davalı …şirket tarafından 02/07/2013 tarihli mutabakatname-makbuz-ibraname-temlikname başlıklı belgede, davacı vasisinin imzasının bulunduğu; eldeki davanın ise 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 22/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davacının davasının hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm istinaf kanun yoluna götürülmüş ve Antalya BAM 4. HD’nin … E, … K sayılı ilamı ile özetle; “her ne kadar mahkemece ibranamenin 02/07/2013 tarihinde yapıldığı, davanın ise 22/08/2016 tarihinde ikame edildiği, şeklindeki gerekçeyle Karayolları Trafik Kanunu’nun 111’inci maddesindeki iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava usulden reddedilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Şöyle ki, zarar gören davacı … Bigadiç Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı kararıyla 22/06/2011 tarihinde kısıtlanmıştır. Kendisine vasi olarak kardeşi … atanmış ve sulh ve ibra sözleşmesi de davalı … şirketi ile vasi … arasında yapılmıştır. TMK’nın 452’inci maddesi uyarınca sulh ve ibra sözleşmesi ancak vesayet makamının (sulh hukuk mahkemesinin) izni ile yapılabileceğinden ve incelenen dosyadaki sulh ve ibra sözleşmesi için vesayet makamından alınmış bir izin bulunmadığından anılan sözleşme geçersizdir. Hal böyle olunca mahkemece yanılgılı değerlendirme ile ibra sözleşmesine itibar edilerek hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle mahkememiz hükmü ortadan kaldırılmıştır ve iş bu esas numarası alınmıştır.
Mahkememizce aşamalarda maluliyet raporu aldırılmıştır.
Somut davada, kaza tarihi, 11/11/2009’dur. Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemelerinin istikrar kazanmış kararlarında da belirtildiği üzere; Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 28/08/2019 tarihli, … karar numaralı raporda özetle; davacının Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %50 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süreci içinde ilk bir ay başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Davacı vekili, itirazlarını sunmuş yeniden değerlendirme istemiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 29/04/2020 tarihli, … karar numaralı raporda özetle; davacının Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %50 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süreci içinde ilk iki ay başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce ATK raporları arasında çelişki mevcut olduğundan, üst kuruldan tekrar değerlendirme yapması istenmiştir. Çünkü üst kurulların görevleri arasında; adli tıp ihtisas kurullarının verdiği rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri gidermek vardır. (www.atk.gov.tr)
Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 11/03/2021 tarihli, …karar numaralı raporunda özetle; davacının Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %50 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süreci içinde iki ay başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 11/03/2021 tarihli, … karar numaralı raporu, kabule göre çelişkileri giderici, hükme ve denetime elverişlidir. Mahkememizce esas alınmıştır. Genel Kurula gönderme talebi yerinde bulunmamıştır.
Mahkememizce kusur raporu aldırılmıştır. 25/12/2019 tarihli raporda özetle; … plakalı araç sürücüsünün %25 ; yaya …’un %75 kusurlu olabileceği belirtilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan kusur raporu hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Mahkememizce aktüerya bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
13/09/2021 tarihli aktüerya raporunda özetle;
Davalının ödeme yaptığı tarih itibariyle, davacının toplam zararının kusur indirimi sonrası 56.139,48 TL olarak hesaplandığı, davalının ise davacıya 56.461,43 TL ödediği anlaşılmış olup, yapılan ödemenin davacının zararını karşılamada yeterli olduğu; Davalı tarafından ödenen tazminatın, ödeme tarihi itibariyle davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının toplamından fazla olduğu; sürekli iş göremezlik zararını aşan miktardaki ödemenin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine sayılacağının kabulü halinde, davacının bakiye zararı bulunmadığı; Ödemenin yalnızca sürekli iş göremezlik zararına istinaden yapıldığının ve bu halde fazladan ödenen kısmın diğer zarar kalemlerine sirayet etmeyeceğinin kabulü halinde davacının; Bakıcı gideri zararının 349,50 TL olarak hesaplandığı; Geçici iş göremezlik zararının, istem olup olmadığının hukuki takdiri mahkemeye ait olmak üzere, 1.741,60 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde geçici iş göremezlik zarar talebi yoktur.
Rapor taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazların değerlendirmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmış ve özetle, kök rapor teyit edilmiştir.
Davacı taraf itirazında özetle; ibranamenin geçersizliğinin yargı kararı ile sabit olduğunu, bu ibraname gereği ödenen miktara değer verilemeyeceğini beyan ederek itirazlarını sunmuştur. Bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere, ibraname olmasa dahi, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmış ise bu dikkate alınır. İbranamenin geçersiz olduğu yargı kararı ile ortaya konmuştur ve bu uyuşmazlık dışıdır. İbranamenin geçersizliğinin etkisi bu ibraname isimli belgenin davacının dava açmasına etkisi üzerinedir ve bu yollardan hukuken geçilmiştir. Davalı bu ibranameyi öne sürerek davacının dava hakkını engelleyemez ve zaten dosyada bu husus gerçekleşmiştir. Ancak, bu belge hukuken geçersiz de olsa bir ödemenin alındığı vakıadır ve uyuşmazlık dışıdır. Davacının, ödemenin geçersiz sayılması görüşü hukuken yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, kabul edilen maluliyet ve kusur oranları göz önüne alınarak, aktürerya raporunda da belirtildiği üzere, davalı tarafından ödenen tazminatın, ödeme tarihi itibariyle davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının toplamından fazla olduğu; sürekli iş göremezlik zararını aşan miktardaki ödemenin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine sayılacağının kabulü ile, davacının bakiye zararı bulunmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm tarihi itibariyle alınması gerekli bakiye 51,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat ücreti gideri toplamı 165,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …nin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır